İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Sahtecilik suçu işleyen emniyet mensupları meslekten çıkarılabilir mi?

Danıştay 2. Dairesi, Polis Meslek Yüksekokulunda sınıflar amiri olarak görev yaptığı dönemde, öğrencinin gerçeği yansıtmayan izin teklif formuna imza atmakla "sahtecilik" suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesi uyarınca "meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 3 davayı karar bağladı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 25 Şubat 2023 14:00, Son Güncelleme : 22 Şubat 2023 10:42
Sahtecilik suçu işleyen emniyet mensupları meslekten çıkarılabilir mi?

7068 sayılı Kanundan önce işlendiği ve yeni kanunda böyle bir düzenleme olmadığı gerekçesi ile bölge idare mahkemesi kararlarını bozdu

Benzer davalar
T.C. Danıştay İkinci daire
Esas No: 2022/49
Karar No: 2022/4048

T.C. Danıştay İkinci Daire
Esas No : 2021/18021
Karar No : 2022/4054

Yargılama Süreci

İlk derece mahkemeleri tarafından, soruşturmacı tarafından, davacının eylemi "sahtecilik suçuna iştirak" olarak değerlendirilmiş ise de, soruşturma raporunda davacının söz konusu evraka ilişkin olarak "sahtecilik" kastının varlığını ispatlayacak somut herhangi bir veriye yer verilmediği, söz konusu fiilin kast olmaksızın işlenmesinin ise mümkün olmadığı; aynı hususta davacı hakkında ceza yargılaması sonrası verilen kararda "sahtecilik" suçunun unsurlarının oluşmadığının açıkça belirtildiğinin görüldüğü; bu durumda, gerçek bilgileri yansıtmadığı davalı idarece tespit edilen izin talep formunun davacı tarafından uygun görüşle imzalanmasında davacının kastının bulunduğunun ortaya konulamamış olması ve tüm izin taleplerindeki beyanların doğruluğunu araştırmasının fiilen mümkün olmaması karşısında, davacının "sahtecilik" suçunu işlediğinden bahisle "meslekten çıkarma" cezası ile tecziye edilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Bölge idare mahkemesi ise bu kararları bozmuştur.

Danıştay: Lehe olan hüküm uygulanmalıdır

Ceza Hukuku kökenli bir ilke olan lehe olan hükmün uygulanması ilkesi; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiil sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunuyorsa veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehinde ise, sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir.

Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi, tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda, idari işlem niteliğindeki disiplin yaptırımının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, ilke olarak suç ve cezada lehe olan normun uygulanması kuralının disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir.

Dolayısıyla fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise, disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır.

Ancak, lehe hükmün uygulanması amacıyla verilecek bir iptal kararının, davacının eylemine uyan başka bir disiplin cezasının uygulanmasına engel olmayacağı da açıktır.

Bu bağlamda, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına temel olan ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesinde yer alan "sahtecilik" fiili, mevcut hukuki durum itibarıyla 7068 sayılı Kanun ile herhangi bir cezai yaptırıma bağlanmayarak disiplin suçu olmaktan çıkarıldığından, davacı hakkında tesis edilen dava konusu disiplin cezasında hukuka uyarlık görülmemiştir.


T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas No: 2021/19056
Karar No: 2022/4055

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. .

İSTEMİN KONUSU :

. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen . günlü, E:., K:. sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem:

Davacının; . Polis Meslek Yüksekokulunda sınıflar amiri olarak görev yaptığı dönemde, .. isimli öğrencinin gerçeği yansıtmayan izin teklif formuna imza atmakla "sahtecilik" suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesi uyarınca "meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin . günlü, . sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

... İdare Mahkemesince, davacının 29/10/2016 günlü, 29872 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmış olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen . günlü, E:., K:. sayılı kararın, . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . günlü, E:., K:. sayılı kararıyla; dava konusu uyuşmazlığın, davacının görev yaptığı dönemde işlediği ileri sürülen fiilleri nedeniyle verilen disiplin cezasından kaynaklandığı, bu işlem nedeniyle davacının hukukunun etkileneceğinin açık olduğu, sonradan hakkında yeniden kamu görevine alınamaması yönünde tedbirler uygulanmasının da bu gerçeği değiştirmeyeceği hususları karşısında, davanın esası incelenmek suretiyle karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılması ve anılan karara karşı davalı idare tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucu Bölge İdare Mahkemesi kararının Danıştay Beşinci Dairesinin 04/11/2020 günlü, E:2019/3507, K:2020/4884 sayılı kararı ile onanması üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu ... İdare Mahkemesince verilen . günlü, E:., K:. sayılı kararla; gerçek bilgileri yansıtmadığı davalı idarece tespit edilen izin talep formunun ... isimli öğrenci tarafından doldurulduğu, davacının ...'nin talebi doğrultusunda uygun görüşle teklifte bulunduğu; soruşturmacı tarafından, davacının eylemi "sahtecilik suçuna iştirak" olarak değerlendirilmiş ise de, soruşturma raporunda davacının söz konusu evraka ilişkin olarak "sahtecilik" kastının varlığını ispatlayacak somut herhangi bir veriye yer verilmediği, söz konusu fiilin kast olmaksızın işlenmesinin ise mümkün olmadığı; aynı hususta davacı hakkında ceza yargılaması sonrası verilen kararda "sahtecilik" suçunun unsurlarının oluşmadığının açıkça belirtildiğinin görüldüğü; bu durumda, gerçek bilgileri yansıtmadığı davalı idarece tespit edilen izin talep formunun davacı tarafından uygun görüşle imzalanmasında davacının kastının bulunduğunun ortaya konulamamış olması ve tüm izin taleplerindeki beyanların doğruluğunu araştırmasının fiilen mümkün olmaması karşısında, davacının "sahtecilik" suçunu işlediğinden bahisle "meslekten çıkarma" cezası ile tecziye edilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerden, . Polis Meslek Yüksekokulu öğrencisi .'nin izin talep formunun gerçek bilgileri yansıtmadığı hususunun sabit olduğu, davacının Gaziantep Polis Meslek Yüksekokulunda sınıflar amiri olarak kaç öğrencinin hazır mevcut olduğu, kaç öğrencinin bulunmadığı sayısal bilgisinin yanı sıra okulda bulunmayan öğrencilerin isimlerinin ve okulda bulunmama sebeplerinin neler olduğu hususlarının tespit edilmesi noktasında da görevli ve sorumlu olduğu, söz konusu izin talep formundaki bilgilerin geçersiz olması durumunda doğacak sonuçlardan da sorumlu olacağı, bu sorumluluğun amir olmanın doğal bir sonucu olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve davacının aynı şekilde birden fazla gerçeği yansıtmayan izin talep formuna imza attığının tespit edildiği dikkate alındığında kasıtlı olmadığından da söz edilemeyeceği, bu bağlamda, davacının sübut bulan eylemine uyan dava konusu disiplin cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık, Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, ... İdare Mahkemesinin . günlü, E:., K:. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından; alt rütbede bulunan personelin. emir ve talimat almadan denetim yapma sorumluğunun veya görevinin bulunmadığı, kendisine denetleme için herhangi bir emir tebliğ edilmediği halde suç isnat edildiği, suç işleme kastının bulunmadığı, usulüne uygun yürütülmeyen soruşturma sonucu tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI:

Davalı idare tarafından; davacının temyiz talebinde ileri sürdüğü hususların hukuken geçerlilik arz etmediği, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sıralanan bozmayı gerektiren hususların hiçbirisini içermediğinden talebin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : .

DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bilgi ve belgeler de incelenmek suretiyle işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Dava dosyasının incelenmesinden; . Polis Meslek Yüksekokulu öğrencisi ...'nin, 03/01/2013 tarihli dilekçe ile haftasonunu ailesiyle birlikte geçireceğinden bahisle izin talebini içeren bir başvuruda bulunduğu, olay tarihinde sınıf amiri olan davacının izin belgesine ilişkin teklif formuna imza attığı, ancak yapılan araştırmada ...'nin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun anlaşıldığı, böylelikle davacının "sahtecilik" suçuna iştirak ettiğinin değerlendirildiği, davacının sübut bulan fiili nedeniyle "meslekten çıkarma" cezasıyla tecziyesine ilişkin olarak Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6 maddesi uyarınca tesis edilen . günlü, . sayılı işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT :

Uyuşmazlığa konu disiplin cezasının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesinde; "Hırsızlık, gasp, dolandırıcılık, irtikap, rüşvet, zimmet, ihtilas, ırza geçme, ırza tasaddi, sahtecilik, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, kalpazanlık, kasden adam öldürme, veya bu suçları işlemeye teşebbüs etmek, emniyeti suiistimal, yalan yere tanıklık, yalan yere yemin, suç tasnii, iftira" fiilleri meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 günlü, E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararı ile; Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü uyarınca verilen dava konusu disiplin cezasının yasal dayanağı olan, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesinin birinci cümlesinin, "yaptırım konusu eylemleri yasal düzeyde belirlememesi ve bireylerin hangi somut olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkan tanımaması nedeniyle, Anayasa'nın 38. ve 128. maddelerine aykırı olduğu" gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ve anılan madde, 08/03/2018 günlü, 30354 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7068 sayılı "Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun"un 37. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Öte yandan, 7068 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/3/1979 tarihli ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezaları, bu Kanun hükümleri uyarınca verilmiş addolunur." hükmüne yer verildiğinden, dava konusu uyuşmazlığın bu Kanun uyarınca incelenip çözümlenmesi gerekmektedir.

7068 sayılı Kanun'un 8. maddesinde, disiplin cezası verilmesini gerektirecek fiiller sayma suretiyle belirtilmiş, ancak bu fiiller arasında davacının cezalandırılmasına dayanak olan "sahtecilik" fiiline yer verilmemiş; bir başka ifadeyle, emniyet teşkilatı personelinin disiplin suç ve cezalarını düzenleyen yeni Kanun uyarınca davacıya isnat edilen eylem disiplin cezasını gerektiren bir eylem olmaktan çıkarılmıştır.

Ceza Hukuku kökenli bir ilke olan lehe olan hükmün uygulanması ilkesi; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiil sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunuyorsa veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehinde ise, sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir.

Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi, tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda, idari işlem niteliğindeki disiplin yaptırımının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, ilke olarak suç ve cezada lehe olan normun uygulanması kuralının disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir.

Dolayısıyla fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise, disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır.

Ancak, lehe hükmün uygulanması amacıyla verilecek bir iptal kararının, davacının eylemine uyan başka bir disiplin cezasının uygulanmasına engel olmayacağı da açıktır.

Bu bağlamda, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına temel olan ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesinde yer alan "sahtecilik" fiili, mevcut hukuki durum itibarıyla 7068 sayılı Kanun ile herhangi bir cezai yaptırıma bağlanmayarak disiplin suçu olmaktan çıkarıldığından, davacı hakkında tesis edilen dava konusu disiplin cezasında hukuka uyarlık; davanın reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/05/2019 günlü, E:2018/1314, K:2019/2098 sayılı; 16/03/2020 günlü, E:2019/2706, K:2020/765 sayılı ve 28/01/2021 günlü, E:2020/3248, K:2021/145 sayılı kararları da bu yöndedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;

2. . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen . günlü, E:., K:. sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2/a fıkrası uyarınca BOZULMASINA,

3. Aynı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine,

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/09/2022 tarihinde hüküm yönünden oybirliği, gerekçe yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber