Önder Kahveci: Şikayet etmedik, çözüm ürettik

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kamu personel sisteminin sorunlarını yakından takip ettiklerini, çözüme kavuşturulması için önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 05 Ocak 2024 16:33, Son Güncelleme : 05 Ocak 2024 18:19
Önder Kahveci: Şikayet etmedik, çözüm ürettik

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kamu personel sisteminin sorunlarını yakından takip ettiklerini, çözüme kavuşturulması için önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Şikayet etmek yerine çözüm üreten ve yol gösteren yöntemi benimsediklerini ifade eden Kahveci, şöyle devam etti:

"Türk Yüzyılı'na uygun bir kamu yönetimini oluşturacak, nitelikli bir kamu istihdamı ve Türk Yüzyılı'nı omuzlarında yükseltecek, geleceğinden umutvar olan bir kamu çalışanı için Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılı hedeflerine uygun bir zihniyet değişimi istiyoruz. Bu nedenle 'yeni personel rejimi, adil ücret sistemi ve geliştirilmiş toplu pazarlık düzeniyle Türk Yüzyılı'na damga vuralım.' diyor, bu tarihi misyonu benimsiyoruz."

Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci'nin konuşmasına şöyle devam etti

Yıllardır sorunlarına çözüm bekleyen yardımcı hizmetler sınıfı personeli genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir.

Ücret sistemi sadeleştirilmeli, ücret adaletsizliğine neden olan ödeme unsurları ortadan kaldırılmalı, kamuda tüm personelin görevlerine, eğitim durumlarına ve niteliklerine uygun adil bir ücret almaları sağlanmalıdır.

Bunun için kamu çalışanlarını yoksulluk sınırının altında maaş almaktan kurtaracak temel ücret düzenlemesine geçilmeli; temel ücret, yoksulluk sınırı olarak belirlenecek şekilde her personelin buna ek olarak görevinin gerektirdiği eğitim durumu ve sahip olduğu yetkinlik nispetinde tazminattan ve durumuna uygun sosyal yardım sisteminden faydalanması sağlanmalıdır.

Yıllarını devlete hizmet etmekle geçirmiş emeklilerimizin, çalışma hayatı sonrasında da kendisi ve ailesine yetecek düzeyde bir emekli maaşına kavuşturulması için sosyal güvenlik sisteminde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Nimette ve külfette adalet ilkesinden yola çıkarak her vatandaşın geliriyle orantılı vergi ödemesi için çalışanlarımız lehine yeni vergi düzenlemeleri hayata geçirilmelidir.

Çalışanlarımızın maaşlarının artırılmasını, alım güçlerinin yükseltilmesini, üretilen milli gelirden herkesin adil bir biçimde hak ettiği payı almasını sağlayacak en önemli unsurların başında toplu sözleşme sistemi gelmektedir.

2012 yılından beri yaşadığımız tecrübelerimiz, bu sistemin sendika üyesi memurları pazarlık masasına taşımakta etkisiz, maaşların alım gücünü korumakta kifayetsiz, reel geliri artırmakta çaresiz kaldığını ortaya koymaktadır.

'4688 sayılı kanun değiştirilmelidir'

Bu nedenle 4688 sayılı Kanunun değiştirilerek, toplu pazarlık masasında yer alan tüm sendika ve konfederasyonların söz, imza ve itiraz yetkisinin bulunduğu, kamu görevlilerinin geneline yönelik toplu pazarlıklar ile hizmet kollarına ait pazarlıkların farklı zaman ve zeminde gerçekleştirildiği, katılımcı ve sonuç alıcı bir sendikal yapı oluşturulmalıdır.

4688 sayılı Kanun, toplu sözleşme görüşmelerini yalnızca mali ve sosyal haklarla sınırlayarak memurlarımızın yer değiştirme, atama, yükselme, disiplin, unvan değişikliği gibi sorunlarını yok saymakta; memur meselelerini adeta masa dışına atmaktadır.

Genel toplu sözleşme ile hizmet kolu toplu sözleşmelerinin birlikte yapılmasından dolayı süreç bir keşmekeşe dönüşmekte, hiçbir konu yeterince tartışılamadan toplu sözleşmelerin sonuna gelinmektedir.

Farklı statülere ve farklı çalışma koşullarına sahip, 11 hizmet kolunda bulunan ve sayıları 4 milyona yaklaşan kamu çalışanının, 2 milyonun üzerindeki emeklilerle birlikte 6 milyon kişinin sorununun 3 haftalık bir sürede tartışılıp çözülmesi mümkün müdür?

Bu nedenle genel toplu sözleşme ile hizmet kolu toplu sözleşmelerin birbirinden ayrılarak farklı zaman ve zeminlerde gerçekleştirilmesinin gerekliliğine, toplu sözleşme sisteminin ancak bu şekilde etkili ve verimli sonuç üreteceğine inanıyoruz.

Türkiye Kamu-Sen olarak, en önemli talebimiz, kamu görevlilerinin hakkı olan toplu sözleşmenin, grev ve siyasete katılma ile birlikte kullanılabilmesi ve gerçek anlamda eşit temsile dayanan, ILO normlarına uygun bir toplu sözleşme sistemine geçilmesi yönündedir.

Yerel yönetimlerde çalışanlar için sosyal denge sözleşmelerinin zorunlu hale getirilmesi ve gerçekleştirilecek hizmet kolu toplu sözleşmeleri ile tüm memurların sosyal denge sözleşmesinden faydalanması sağlanmalıdır.

Mevcut düzende toplu sözleşmeyi imzalamaya veya Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na başvurmaya yetkili yegane merci çalışanlar adına Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı olarak belirlenmiştir.

Bu hükmün, sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık hakkına nasıl bir darbe vurduğu geçtiğimiz toplu sözleşme dönemlerinde açıkça görülmüş, memur ve emekliler bir tek kişinin keyfi kararı nedeniyle büyük zarara uğratılmıştır.

Bu nedenle kamu görevlilerinin tamamını temsil etmeyen tek bir kişiye 3 milyon 750 bin kamu çalışanı, 2 milyon 450 bin emekli olmak üzere toplam 6 milyon 200 bin; aileleriyle birlikte yaklaşık 25 milyon vatandaşımızın geleceği adına bağlayıcı karar alma yetkisinin verilmesi, toplu pazarlık görüşmelerinin mantığına ve demokratik ilkelere aykırıdır.

Kaldı ki, Kanun toplu sözleşmeyi bağıtlama hakkı elinden alınan sendika ve konfederasyonlara Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na başvuru hakkı da tanımamaktadır.

Böyle bir uygulama uluslararası sözleşmelere aykırıdır.

Toplu sözleşme görüşmesine katılmaya hak kazanan her konfederasyonun Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na başvurabilmesini sağlayacak bir düzenleme yapılmalıdır.

Kurulun yapısı Hükümetten bağımsız karar verebilecek bir şekilde belirlenmeli, bu ucube toplu sözleşme düzeni mutlak surette değiştirilmelidir.

Bu aksak sistem içinde bu sene ağustos ayında 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerini gerçekleştirdik.

'Bu toplu sözleşme Kamu Çalışanlarının beklentilerini karşılamaktan uzak kaldı'

Ne yazık ki bu toplu sözleşme görüşmeleri de kamu çalışanlarının beklentilerini karşılamaktan uzak kaldı.

Özellikle Kamu İşveren Heyeti'nin teklifi olan 2024 yılı için %15+%10; 2025 yılı için yüzde 6+ yüzde 5'lik zam teklifi tam anlamıyla bir hayal kırıklığı yarattı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, Kamu-Sen üyelerinden yerel seçim için Cumhur İttifakı'na destek isteyerek "Üyemize üyeliğinden dolayı herhangi bir baskı yapan, mobbing uygulayan, herhangi bir değişik hal ve hareket içerisine girenin 'alnını karışlarız' dedik ve karışlarız. Biz ülkücüden, Kamu-Sen'den, Kamu-Sen'in üyesinden vazgeçmeyiz." dedi.

Türkiye Kamu-Sen Genişletilmiş Şube Başkanları İstişare Toplantısı, Antalya'nın Kemer ilçesinde başladı.

'Kamu-Sen bizim gözbebeğimiz'

Yıldırım, toplantıda yaptığı konuşmada, Kamu-Sen'e hep göz bebekleri gibi baktıklarını ve hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarını söyledi.

Kamu-Sen'in hak ararken dökmeden, yıkmadan, kırmadan mücadele ettiğini dile getiren Yıldırım, şunları söyledi:

"Şimdi Atatürkçülük modadır, her sıkışan Atatürk'e bir başvurur. Atatürk esnafları vardır, bu Atatürk esnafları kol kola girdiği siyasi partinin kendisine 'Mustafa Kemal'in itleri' demesine rağmen 'Ben Atatürkçüyüm' der. Atatürk'ü bir lastik gibi herkes bir yere çekiyor. Ama bize göre Atatürkçülük nedir? Atatürk bize ne bırakmıştır, ne nasihat etmiştir? Atatürk'ün Türk gençliğine mesajı nedir? 'Ey Türk gençliği, birinci vazifen Türk istiklalini ve cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.' Atatürkçülük budur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ilelebet yaşatmaktır, yükseltmektir. Yıkmaya çalışmak, yıkmaya çalışanlarla beraber yol yürümek değildir."

Yıldırım, Türkiye Kamu-Sen'in Atatürkçü olduğunu, kendisini Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yüceltmeye adadığını ifade etti.

Yıldırım, yerel seçimler için destek istedi

MHP'nin Kamu-Sen'i daima kucakladığını, her zaman üyelerinin yanında olduğunu söyleyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üyemize üyeliğinden dolayı herhangi bir baskı yapan, mobbing uygulayan, herhangi bir değişik hal ve hareket içerisine girenin 'alnını karışlarız' dedik ve karışlarız. Biz ülkücüden, Kamu-Sen'den, Kamu-Sen'in üyesinden vazgeçmeyiz. Hiç kimse sanmasın ki bu Kamu-Sen'in üyesinin sahibi yok, Kamu-Sen'in üyesinin sahibi önce Allah, sonra Milliyetçi Hareket Partisidir."

Yıldırım, Türkiye'de bu yıl bir yerel seçim yapılacağını hatırlatarak Cumhur İttifakı olarak seçime hazırlandıklarını bildirdi.

Aday belirleme noktasında görüşmelerin tamamlandığını ifade eden Yıldırım, "22 ilde yarışılacak, diğer büyükşehir ve şehirlerde ittifaklar yer alacak.

MHP'nin desteklendiği, MHP'nin desteklediği yerler var." dedi.

Yıldırım, seçim için Kamu-Sen üyelerinden de destek istedi.

Millet İttifakı'nda ise ayrılmalar yaşandığını söyleyen Yıldırım, "İYİ Partinin kuruluş gayesi CHP'yi genelde ve yerelde iktidar etmektir. İYİ Parti CHP'nin milletvekili sayısını yükseltmiştir, genel başkanlarını da cumhurbaşkanı yapmaya çalışmıştır. Kimlerle kol kola girerek, 'Mustafa Kemal'in itleri' diyenlerle." diye konuştu.

Haber: Fatih Arslan

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber