Cevdet Yılmaz: Vergi yükü artmayacak
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2025 bütçesinin vergi yükünü artırmayacağını söyledi. Yılmaz, "Yeni vergi diyebileceğimiz bir husus bütçemizde varsayılmadı" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bugün TBMM'de sunacağı 2025 yılı bütçesinin "fiyat istikrarını destekleyen, tasarruflu bir yapı öngören, 'istikrar ve rehabilitasyon' bütçesi" olduğunu söyledi. Yılmaz, SABAH Gazetesi'nin geleneksel Ankara sohbetlerine katılarak başta 2025 yılı bütçesi olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İSTİKRAR BÜTÇESİ
2025 yılı bütçesinin istikrar ve rehabilitasyon bütçesi olduğunu belirten Yılmaz,
"Bir taraftan fiyat istikrarını destekleyen diğer taraftan tasarruflu bir
yapı içeren bir bütçe öngörüyoruz. Bütçemiz deprem sonrasında ülkenin rehabilitasyonunu
ve 11 ilin yeniden ayağa kaldırılmasını da kapsıyor" dedi. Yılmaz, bütçenin
vergi yükünü arttıran tarafı olmadığını, genel vergi oranları ile ilgili herhangi
bir değişiklik düşünmediklerini, ifade ederek, "Yeni vergi diyebileceğimiz
bir husus bütçemizde varsayılmadı" diye konuştu.
1.6 TRİLYON YATIRIM
Bütçede yatırımlara yeterli ödenek ayrılmadığı eleştirilerini kabul etmediğine
dikkat çeken Yılmaz, "2023'te yatırıma ayrılan kaynağın milli gelire oranı
yüzde 5.3'e kadar yükselmişti. Deprem harcamaları büyük oranda yatırım harcamasıdır.
Onu görmeyip sadece deprem dışı yatırımlara bakarsanız yanıltıcı olur. Deprem
sonrası yaptığımız konutlar, sanayi ve kent altyapıları yatırım niteliğinde
ve ülkenin geleceğine yönelik harcamalar. Onları topladığınızda merkezi yönetim
bütçesinden yatırımların milli gelire oranı tarihi ortalamaların üzerindedir.
Toplam yatırım ödeneği teklifimiz 1.6 trilyon civarında. Bu bütçe, yatırımları
ihmal eden bütçe değil" dedi.
SSDF TEKLİFİNDE REVİZYON
Savunma Sanayi Destekleme Fonu'na (SSDF) ilişkin düzenlemede bazı tartışmalar
yaşandığını hatırlatan Yılmaz, "Etkilerine yeniden bakılacak. 2025 yılı
bütçesinden sonra Cumhur ittifakı ile bir araya gelip değerlendirme yapacağız.
Haklı eleştiriler çerçevesinde tabi ki revizyonlar söz konusu olacak. Çelik
Kubbe ve Milli Savaş Uçağımız KAAN gibi projelerimiz geliştirilecek. Türkiye'nin
güvenliğini sağlamak önemli. 1000'in üzerinde savunma sanayi projemiz var. Bunun
için finansman ihtiyacı söz konusu. Geçmişte paramızla alamadığımız ürünleri
şimdi başkalarına satıyoruz. Bu yıl 6.6 milyar dolar ihracat beklentimiz var.
2025 bütçemizden 252.3 milyar TL kaynak aktarıyoruz. Toplam savunma ve güvenlik
alanına da 1.6 trilyon kaynak öngörüyoruz" dedi.
ASGARİ ÜCRET KRİTERİ
Bütçede ücretlerle ilgili artış oranı konulmadığını hatırlatan Cevdet Yılmaz,
"Memurlarla ilgili süreç belli kurala bağlanmış, toplu sözleşme çerçevesinde
işliyor. Asıl merak edilen konu asgari emekli ücreti. Geldiğimiz noktada 12
bin 500 TL'ye çıkarıldı. Asgari ücret kamunun tek başına belirlediği ücret değil.
Üçlü mekanizma var. Metropollerde özellikle soruyorum 'Ne kadar ücret veriyorsunuz?'
diye. Genelde asgari ücretin üzerinde bir noktaya gelmiş durumda" dedi.
Yılmaz, 2025 yılı asgari ücreti ile ilgili olarak da şöyle konuştu: "Buradaki
süreç müzakereler sonucunda şekillenecek. İl bazında farklı satın alma gücü
olduğunu söyleyebiliriz. Yılsonunda müzakereler yapılacak, onun sonucunda şekillenecek.
Hem reel ekonominin durumu hem sosyal dengeler hem de tarafların beklentileri
görülerek denge içinde bir yaklaşım olacak."
BAŞKALARININ MERHAMETİNE GÜVENEMEYİZ
Dünya başkalarının merhametine güvenebileceğiz bir dünya değil. Uluslararası
kurumlara, kurallara, güzel romantik söylemlere sırtınızı yaslayarak yolunuza
devam edeceğimiz bir dünya değil. Güçlü olmak zorundayız. Bunu, içeride birliği
beraberliği güçlendirerek, iç cepheyi güçlü tutarak ekonominizi çok daha güçlü
hale getirerek yapabilirsiniz. Türkiye bu anlamda büyük şans yakalamış durumda.
Bir taraftan güçlü ve tecrübeli liderimiz var. Azami müştereklerde bileşen bir
Cumhur İttifakı'mız var. Siyasi istikrarı ve güçlü liderliği olan bir ülke olarak
bu dönemi gereksiz tartışmalarla değil, halkımızın refahını kalıcı şekilde arttırıcı
çalışmalarla geçirmek lazım. Polemiklerle geçirecek bir vaktimiz yok.
ENFLASYONDA CİDDİ DÜŞÜŞ OLACAK
Riskleri azalttık temelleri kuvvetlendirdik, enflasyonla mücadelenin sağlam
zeminini oluşturduk. Enflasyonda düşüş trendi devam edecek. Bu yıl sonunda yüzde
41.5 diye OVP'ye yazmıştık ama eylül ayı bir miktar beklentilerin üzerinde geldi.
Yıl sonunda bizim de tahminimizin bir miktar üzerinde gelebilir. Ekimi, Kasımı
göreceğiz tabi ama ana eğilim değişmiyor. Rakamlar küsuratlar değişebilir ama
düşüş eğilimi devam edecek. Gelecek yıl sonunda yüzde 20'nin altını hedefliyoruz.
Ondan sonraki yıl da tek haneli rakamlara Türkiye ulaşacak diye uğraşıyoruz.
Hizmet enflasyonu dünyada da bizde de katılığın yüksek olduğu bir alandır. Zamanla
ortadan kalkacak.
ERKEN SEÇİM YOK HALKA HİZMET VAR
CHP'nin erken seçim çağrısını, kendi iç tartışmaları çerçevesinde yorumluyorum.
Özgür Bey başlangıçta böyle demiyordu. 'Kendimizi ispatlayalım, gösterelim'
diyordu. Birdenbire ne olduysa değişti söylemi. Parti içi muhalefete verdiği
bir tepki diye düşünüyoruz. Bizim gündemimizde halkımıza hizmet var. Programımızı
kararlı şekilde hayata geçirmek var. Belirsizlikleri aşıyoruz. Önümüzde altın
fırsat, seçimsiz bir dönem var. Ülkemizin Türkiye Yüzyılı'nda sağlam şekilde
yoluna devam etmesi bakımından yapılması gerekenlere yoğunlaşıyoruz.
BÜYÜK ÖLÇEKLİ YATIRIMLAR DUYACAĞIZ
Uluslararası kurumların CEO'larıyla Yatırım Danışma Konseyi yaptık. 8 yıldır
yapılmıyordu, tekrar başlattık. Doğrudan yatırımcıların beklentilerini, taleplerini,
önerilerini alma imkanı oldu. Orada şunu gördük, olumlu bir hava var. Özellikle
dış yatırımcılarda içeridekilerden daha çok olumlu hava olduğunu rahatlıkla
söyleyebilirim. Siyasi istikrara ve huzur ortamına sahip olması, Türkiye'nin
güçlü ekonomik programını hayata geçirmesi ilgiyi büyük ölçüde arttırmış durumda.
Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında ciddi ilgi var. Özellikle
Hit 30 programı da bunu destekleyici mahiyette. Önümüzdeki günlerde makro atmosferin
sağladığı yatırım ortamı hem de mikro düzeyde teşviklerle büyük ölçekli yatırımlar
duyacağız. İşaret fişeği Çinli BYD oldu, ama onunla kalmayacak. Sadece Çin Uzakdoğu
değil bütün coğrafyalardan Avrupa'dan ABD'den, Körfez'den farklı ülkelerden
Türkiye'ye çok daha fazla doğrudan yatırım göreceğiz.
ÖNDER YILMAZ