Aşırı terlemeye artık son

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 29 Haziran 2008 17:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Özdülger, sosyal bir sorun olan terlemenin tedavisinin mümkün olduğunu söyledi. Sıcak günlerin en sık karşılaşılan sorunlarından biri olan aşırı terlemeler bireyi rahatsız ettiği kadar çevresindekileri de rahatsız ediyor. Kişisel bakım ve hijyenik önlemlerle azaltılabilse de tamamen düzelmeyen aşırı terleme, özgüven eksikliğine ve sosyal çekingenliğe neden olabiliyor.

MEÜ Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Özdülger, yaşam kalitesini düşüren aşırı terleme sorununun insanların sosyal yaşantılarını olumsuz yönde etkilediğini belirterek, aşırı terleyen insanların sağlıklı bir yaşamlarının olmadığını söyledi. Aşırı terleyen insanların belli bir noktadan sonra hayatlarından bezdiklerini kaydeden Özdülger, aşırı terlemeden dolayı bazı insanların parmak ucundan ter damladığını anlattı.

Aşırı terlemeden muzdarip olan kişilerin insanlarla sağlıklı bir iletişim kuramayacaklarını vurgulayan Özdülger, "Aşırı terlemesi olan insanlar ne bir arkadaşının elini sıkabilir, ne sevgilisinin elini tutabilir ne de mesleğini tam anlamıyla yerine getirilebilir. Şoför ise araba kullanmada zorlanır, direksiyondan ve vitesten sürekli elleri kayar. Terleme, insanların elleriyle yapmaya çalıştıkları bütün etkinlikleri engeller. Terleme yaşayan kimselerin birçoğunun ayaklarında da terleme olur. Ayak daha çabuk gizlenebilen ve iletişimde yeri olmayan bir organ. Belki ayakkabının içinde çok ıslanıyor, ama elinizden duymuş olduğunuz rahatsızlığı vermiyor" dedi.

Terlemeyi aşırı yaşayan kişilerin belli bir sosyal gerekliliği yerine getiremeyeceklerini ifade eden Özdülger, "Böyle anne ve babalar çocuklarını sevemezler, elerinde sürekli bir mendil vardır. Aşırı terleyen kişilerin koltuk altlarında da yoğun terlemeler görülür. Dolayısıyla sadece iletişim olarak değil estetik olarak, görüntüsel olarak ta bu kişiler rahatsızlık duyarlar. Yeni bir elbise giyerler 1 saat sonra koltuk altları sırılsıklam olur. Terin koku yapması da başka bir sorundur" diye konuştu.

Sürekli ellerinde terleme olan öğrencilerin sınavlarda büyük problemler yaşadığının altını çizen Özdülger, aşırı terleme yaşayan öğrencilerin derslerde rahat edemeyeceğini, elleri ıslak olduğu için sınav kağıtlarının ıslanacağını ifade etti.

Terlemeye, bilinçle kontrol edilemeyecek sinir sisteminin neden olduğunu kaydeden Özdülger, "Nefes alma hızımızı, kalp atışı hızımızı, terlemeyi bizim kontrol edemediğimiz bir sinir sistemi ağı var o kontrol ediyor. Terleme fazla olan kişilerde bu sinir sistemi biraz aşırı çalışıyor. Dolayısıyla herkesin normal terlemesi olduğu zamanlarda bu kişilerde aşırı bir terleme meydana geliyor. Aşırı çalışan sinir sistemi aşırı terlemeye yol açıyor" ifadelerini kullandı.

Cerrahi tedaviyle aşırı terlemeye neden olan sinirleri keserek terlemeyi önlediklerini vurgulayan Özdülger, "Bu sinirler göğüs boşluğunun içinde yeri çok belli olan bir bölgeden geçiyor. Buraya ulaşmak için hastanın bir anestezi tedavisi alması, ameliyat geçirmesi gerekiyor. Bir cerrahi girişim ne kadar basit olursa olsun ufak tefek de olsa komplikasyonları olabiliyor. Tedavi yapacağımız kişilerde cerrahi dışı bazı tedavi şekillerinin başarısız olmasını bekleriz. Eğer hasta dermotoloğa gitmiş ve başarısız olmuşsa, ondan yeterince başarı sağlamamışsa cerrahi yapma eğilimindeyiz.

Hasta bize geldiğinde az ya da çok etkisi görülen cerrahi dışı tedavi şekillerini almasını isteriz. Biz ameliyat yapıyoruz. Dolayısıyla bir hastayı uyutup göğüs boşluğuna girmek her ne kadar basit bir cerrahi girişimi olmasa bile tedavi ettiğimiz kimseler diğer tedavi yöntemlerinden cevap alamayan kişilerdir" diye konuştu.

Terlemelerin tedavi edilebilir sosyal bir sorun olduğunu belirten Özdülger, terlemenin tedavi yöntemlerini şöyle sıraladı: "En kolayı terleme çok fazla değilse ele sürülebilen kremler var. Bu keremlerle birkaç dakikadan birkaç saate kadar belki bu terleme hafifletebilir. Elektrikle uygulanan bir tedavi şekli daha var. İyontoforez dediğimiz ter bezlerini felç etmeye yönelik bir tedavi şekli, bu tedavi şekliyle de bir kaç haftaya kadar terlemede azalma sağlanabilir. Bir başka tedavi yöntemi de botox uygulaması. Botox aslında çok kuvvetli bir zehir. Kasları felç eden bir zehir, çok küçük dozlarda uygulandığı zaman bazı

hastalıklarda tedavi edici olabiliyor.

Her iki elin içine pek çok sayıda belki 100'e yakın minik minik enjeksiyon yapılıyor. Botox bu elin içindeki ter bezlerini felç ediyor. Botox tedavisi 5-6 ay kadar etkisini gösterebiliyor. Botox'un dikkatli uygulanması gerekiyor, çok sık uygulanamıyor. El çok hassas bir organ, sinirler açısından iğnelerin batışı hastayı rahatsız edebilir. Kuralına uygun bir şekilde yapılırsa hasta botoxtan yarar sağlayabilir. Botox pek çok alanda uygulanabilen bir yöntem.

Dolayısıyla tamamen sağlıksız değildir. Yapılan tedavi de hekimin başarısı önemlidir." Yapılan cerrahi sinir tedavisi ile terlemenin tamamen ortadan kaldırıldığını dile getiren Özdülger, "Yapılan ameliyatla terlemeyle ilgili bir parçayı çıkartarak iletiyi koparttığımız için hastalardaki tedavi kalıcı oluyor. Koltuk altında ve ellerde terleme duruyor. Ameliyat sonrası ter bezlerine giden sinirler kesilince terleme derhal durur.

Cerrahi uygulama tamamen sıkıntısız değil, kendine göre bir takım komplikasyonları var. Biz hastalarımızı bu konuda uyarıyoruz. En sık karşılaştığımız sorunlardan bir tanesi vücudun kollarda, ellerde gerçekleştiremediği terlemeyi başka yerlerde gösteriyor. Koltuk altlarında yaşanan terlemeler, hastanın yüzü, göğsü, sırtına geçiyor. Bir diğer sorun ise üst göz kapağını kontrol eden sinirlerde de aksamalar olabiliyor" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber