Diyanetten ilişiği kesilenlere 'yeniden görev verilmemesi' şerhi hukuka uygun mudur?

Danıştay 12. Dairesi, sözleşmeli imam hatip olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle hizmet sözleşmesinin feshedilerek görevine son verilmesine ve Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde sözleşmeli ya da kadrolu olarak görev talep etmesi halinde yeniden görev verilmemesine ilişkin işleme karşı açılan davayı karar bağladı.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 02 Eylül 2025 14:00, Son Güncelleme : 25 Ağustos 2025 23:52
Diyanetten ilişiği kesilenlere 'yeniden görev verilmemesi' şerhi hukuka uygun mudur?

Daire kararında, sözleşmemin fesih edilmesi hukuka uygun bulunmakla birlikte Başkanlığa tekrar atanmasına yönelik bir şerhin hukuka aykırı olduğuna karar verdi.

Danıştay: 657 sayılı Kanunda böyle bir düzenleme yoktur

"Dava konusu işlemin Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde sözleşmeli ya da kadrolu olarak yeniden görev talep etmesi halinde tekrar görev verilmemesine'' kısmı yönünden ise; 657 sayılı Kanun'un "Memurluğun Sona Ermesi" başlıklı 98. maddesinde veya aynı Kanun'un diğer maddelerinde "tekrar görev verilmeme" şeklinde bir usulün bulunmadığı anlaşıldığından, mer'i mevzuatta bulunmayan bir usul uygulanmak suretiyle, davacıya yeniden görev talep etmesi halinde görev verilmemesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2022/2078

Karar No: 2025/1731

İSTEMİN KONUSU:

... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca aleyhe olan kısımlarının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... Mahallesi Camiinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi kapsamında sözleşmeli imam hatip olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle hizmet sözleşmesinin 10. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca feshedilerek görevine son verilmesine ve Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde sözleşmeli ya da kadrolu olarak görev talep etmesi halinde yeniden görev verilmemesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığının ... tarih ve E-... sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... K:... sayılı kararıyla; her ikisi de evli olan davacı ve A.K. arasında ilişki olduğu, bu durumun üçüncü kişilerce de bilindiğinden Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ortak nitelik şartını kaybettiği sonucuna varılarak 657 sayılı Kanun'un 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; davacının; İdare Mahkemesi kararının, "dava konusu işlemin, davacının hizmet sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin kısmının iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi" kısmına ilişkin davanın reddine yönelik davacının istinaf başvurusunda yer alan iddiaları, kararın bu kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği;

"Dava konusu işlemin Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde sözleşmeli ya da kadrolu olarak yeniden görev talep etmesi halinde tekrar görev verilmemesine'' kısmı yönünden ise; 657 sayılı Kanun'un "Memurluğun Sona Ermesi" başlıklı 98. maddesinde veya aynı Kanun'un diğer maddelerinde "tekrar görev verilmeme" şeklinde bir usulün bulunmadığı anlaşıldığından, mer'i mevzuatta bulunmayan bir usul uygulanmak suretiyle, davacıya yeniden görev talep etmesi halinde görev verilmemesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, davacının istinaf isteminin kısmen kabulüne, İdare Mahkemesi kararının, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesine tekrar görev verilmemesine ilişkin kısmının iptali istemi yönünden davanın reddine yönelik kısmının kaldırılmasına, dava konusu işlemin Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesine tekrar görev verilmemesine ilişkin kısmının iptaline; "dava konusu işlemin sözleşmenin feshine ilişkin kısmının iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesi" istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmı açısından ise istinaf başvurusunun kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:

Davacı tarafından; iddiaları kabul etmemekle birlikte doğru olsa bile özel hayatına ilişkin olduğu ve tesis edilen işlemin eylemle orantılı olmadığı, olayların başkaları tarafından bilindiğine dair dosyada somut bir tespit bulunmadığı dolayısıyla çevrede bilinir olma şartının gerçekleşmediği, görev yaptığı köy muhtarının hakkındaki olumlu beyanlarının dikkate alınmadığı, temyize konu kararın davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin, davacının Atama Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ortak nitelik şartını kaybettiğinden dolayı tesis edildiği, din hizmetleri sınıfında görev yapan personelin atamasında bu şart aranacağından, davacının tekrar görev talep etmesi halinde görev verilmemesinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu, öte yandan; yeniden görev verilmemesine ilişkin kısmının kesin ve icrai olmadığı, davacının yeniden görev talep etmesi ve bu talebinin reddedilmesi durumunda davacının hukuki durumunda değişiklik yapabileceği belirtilerek, temyize konu kararın iptale ilişkin kısım yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davacı tarafından; davalı idarenin temyiz iddialarına katılmadığı ve temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Davalı idare tarafından, temyize konu kararın davanın reddine yönelik kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Davacının temyiz istemi yönünden;

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın, dava konusu işlemin, davacının hizmet sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin kısmının iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Davalı idarenin temyiz istemi yönünden;

Temyizen incelenen kararın, dava konusu işlemin "Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde tekrar görev verilmemesi"nin iptaline ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Bununla birlikte, her ne kadar davalı idarece, dava konusu işlemin, davacının ortak nitelik şartını kaybettiğinden dolayı tesis edildiği, din hizmetleri sınıfında görev yapan personelin atamasında bu şart aranacağından, davacının tekrar görev talep etmesi halinde görev verilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu işlemin bu kısmının kesin ve icrai olmadığı ileri sürülmüş ise de, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ortak nitelik şartının dini öğrenim koşulu aranan ünvanlara ilişkin olduğu ve mevzuatta yeniden görev vermeme yönünde bir düzenleme olmadığı göz önüne alındığında söz konusu iddiaya itibar edilmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddi ile davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan davacının istinaf isteminin yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin, davacının hizmet sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin kısmının iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi kısmı yönünden reddine; dava konusu işlemin, davacının Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde tekrar görev verilmemesine ilişkin kısmı yönünden istinaf isteminin kabulü ile bu kısmın iptali istemi yönünden İdare Mahkemesi kararının davanın reddine yönelik kısmının kaldırılmasına dava konusu işlemin Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesine tekrar görev verilmemesine ilişkin kısmının iptali yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı sayılı kararının, davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA,

2. Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın, dava konusu işlemin Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde tekrar görev verilmemesine ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının kaldırılması ve dava konusu işlemin bu kısmının iptaline yönelik kısmının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,

4. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,

5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak, 25/03/2025 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber