Kurtulmuş: Komisyon bu süreçte üçüncü göz fonksiyonunu icra ediyor

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bizim bir üçüncü göze ihtiyacımız yok. Üçüncü göz burasıdır. Millet adına bu işe göz kulak olan, bu sürece öncülük eden bu komisyon aynı zamanda üçüncü göz fonksiyonunu icra etmektedir." dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Eylül 2025 21:55, Son Güncelleme : 17 Eylül 2025 21:55
Kurtulmuş: Komisyon bu süreçte üçüncü göz fonksiyonunu icra ediyor

Kurtulmuş, TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun 10. toplantısında akademisyenlerin konuşmasının ardından değerlendirmede bulundu.

Yapılan açıklamaların kendisinin sürece ilişkin olumlu bakış açısını daha da kuvvetlendirdiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Özellikle bir Türkiye modeli, bize özgü bir modelin ortaya konulabilmesi konusunda elimizde önemli imkanlar ve fırsatlar olduğunu birçok arkadaşımız, hocamız teyit etti. Hatta bu çerçevede komisyonumuza ödevler verdiler. Komisyonumuza da 'Eğer bunu yaparsanız tarihe geçersiniz' şeklinde ifadelerde bulundular. Artık bizim bu komisyonla ve süreçle ilgili 'eğer başarılı olursa' sözünü gündemden kaldırmamız lazım. Bu çalışmalar başarılı olmak zorundadır ve başarılı olmak için kendinden emin bir şekilde ilerlemektedir. İnşallah en kısa süre içerisinde de tamamlanacaktır." ifadelerini kullandı.

Toplantıda yapılan tespitlere değinen Kurtulmuş, tarihsel olarak büyük bir jeopolitik kırılmanın yaşandığını, bölgenin ve dünyanın yeniden şekillendiği bir dönemden geçildiğini söyledi.

Türkiye'ye karşı düşmanca tavırların farkında olduklarına dikkati çeken Kurtulmuş, "Ama akıl akıldan üstündür. Onlar ne yapmak istiyorsa biz onların yapmak istediğinden daha büyük bir iradeyle bu topraklarda ve bu bölgede birliği, beraberliği, kardeşliği ve huzuru tahkim etmek için çalışıyoruz. İnşallah sonuç alacağız. Burada herhangi bir tereddüde düşmememiz lazım." diye konuştu.

Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"En büyük gücümüz milletimizin gücüdür. Komisyon çalışmaları kendi başına ortaya çıkmadı. Örgütün silah bırakma çağrısı sonrasında bu bir devlet politikasına dönüşmüş ve bir parti hariç Türkiye'nin bütün siyasi kanaatlerini temsil eden siyasi partiler, burada bulunmayı kabul ederek, gönüllü bir şekilde sürecin parçası olarak bu süreci bir millet projesi haline dönüştürmüştür. Çok mesafe aldık, 5 Ağustos'tan bu yana onlarca saat emek verdik. Sadece burada 6 saat toplantı yapıyoruz ama bunun bir de öncesi, hazırlığı, sonrası, etkileri var. Bütün bunları hesap ettiğimiz zaman yüzlerce saatlik bir süreci hep birlikte inşa ediyoruz. Dolayısıyla komisyonun gücünü de hafife almamalıyız.

Burada daha önceki ifade edilen örneklerde görülen bağımsız bir gözlem grubu olarak zaten bu komisyon tek başına ortadadır. Siyasi çekişmelerden, güncel siyasi çekişmelerden mümkün olduğu kadar uzak bir şekilde, her birimizin ayrı bir siyasi arka planı var, buna rağmen bu komisyonun konuları dikkate alınarak, mümkün olduğu kadar gündelik siyasi tartışmaların dışında kalınmaya herkes dikkat ediyor."

Kurtulmuş, sahip oldukları gücün farkında olmaları gerektiğini, Türkiye'de bir siyasi iradenin olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan başlayarak devletin bütün kurum ve kuruluşlarının aynı doğrultuda hareket ettiğini kaydetti.

- "Üçüncü göze ihtiyacımız yok"

Toplantıda yapılan konuşmalarda "üçüncü göz meselesinin" gündeme geldiğine işaret eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Ben başından beri Türkiye'nin bu tecrübesinin diğer ülke tecrübelerine, bildiğimiz tecrübelere benzemediğini, benzer taraflar olsa bile bütünüyle benzemediğini ifade etmek isterim. Bizim bir üçüncü göze ihtiyacımız yok. Üçüncü göz burasıdır. Millet adına bu işe göz kulak olan, bu sürece öncülük eden bu komisyon aynı zamanda üçüncü göz fonksiyonunu icra etmektedir, objektif bir şekilde bu süreci yerine getirmektedir. Yine önemli konulardan birisi, sıklıkla bugün dile getirildi. Negatif barış, pozitif barış. Bizim nihayetimiz bu ülkede, bu bölgede tamamıyla pozitif barışın kurulması, artık bir daha insanların şiddet diliyle, silahın aracılığıyla konuşmaktan ziyade dostça, kardeşçe 'kazan kazan' prensibi içerisinde elindeki imkanlarını çoğaltarak yeni bir Türkiye inşa etmesi ve yeni bir bölge inşa etmesidir. Bu çerçevede de Türkiye'nin tecrübesinin yeterli olduğu kanaatindeyim."

Daha önce tecrübe edilen çözüm sürecine dikkati çeken Kurtulmuş, "Çözüm sürecinde yaşadığımız tecrübede elde ettiğimiz birikim ve ondan önceki süreçlerde elde edilen birikimlerin hepsi o zaman başarısız görünse bile onu sadece 'başarısız' diye bir kenara koymamak lazım. Oradaki her bir çabanın bugün bu sürecin olgunlaşmasına önemli katkılar sunduğunu görüyorum. Bunlardan iyi bir şekilde istifade etmek hepimizin vazifesidir." ifadelerini kullandı.

"Pozitif barış"ın aynı zamanda bir gelecek tasarımını da içerdiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Biz, ülkemiz, bu topraklar ve vatanımız için güçlü ve büyük Türkiye hedefi doğrultusunda yeni bir gelecek tasarımını ortaya koymak durumundayız. Bu da hiç şüphesiz kardeşlikten, milli dayanışmamızı artırmaktan, demokratik standartlarımızı yükseltmemizden geçiyor. Komisyonumuzun adına koyduğumuz bu kelimeler de sadece tesadüfen seçilmiş bir kelimeler değildir. Her birisinin birbiriyle irtibatlı olduğuna inandığımız ve birisindeki yükselişin diğerlerini de yükselteceğini bildiğimiz konulardır." değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, Türkiye'de bütün çevrelerinin, süreçle ilgili hassasiyetle çalışması gerektiğini, bu sürecin başarıyla sonuçlanmasını isteyenler olduğu kadar, sayısal olarak çok az olsa da istemeyenlerin de olduğunu, onların bu süreci zehirlemesine mani olmak zorunda olduklarını kaydetti.

Kullanılan dilin önemine dikkati çeken Kurtulmuş, "İnsan kullandığı dille konuştuğu üslupla kaimdir. Dolayısıyla kalıcı bir kardeşlik, barış ve dayanışma istiyorsak bu dili de kurmak, kurgulamak ve çoğaltmak mecburiyetindeyiz." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber