Küresel Sumud Filosu'nda arızalanan teknedeki 7 aktivist tahliye edildi
Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla Akdeniz'e açılan Küresel Sumud Filosu'ndaki 7 aktivist, teknelerinin su alarak arızalanması üzerine Deniz Kuvvetleri Komutanlığının TCG Gediz fırkateyniyle tahliye edildi.

İsrail'in Gazze'deki ablukasını kırarak Filistinli mazlumlara insani yardım ulaştırmak için 31 Ağustos'ta İspanya'dan yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na Sunflower adlı tekneyle katılan 3'ü Türk ve 1'i Türk asıllı 4 Alman vatandaşı olmak üzere 7 aktivist bir süre filoyla hareket etti.
Aktivistler, teknenin 30 Eylül gecesi motorunun bozulması ve dümenin kırılması üzerine tahliye talebinde bulundu.
Milli Savunma Bakanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığının TCG Gediz fırkateyniyle tahliyesi gerçekleştirilen aktivistler, Marmaris Limanı'na getirildi.
Marmaris Deniz Hudut Kapısı'ndan ülkeye giriş işlemleri tamamlanan aktivistler Amy Chalize, Carmen Alexandra, Florian Wurzbacher, Mücahid Özkan, Nagihan Çıtak, Faruk Dinç ve Hakan Yazaner, Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya tarafından karşılandı.
Aktivistler filoya katılma nedenlerini, seferleri sırasında yaşadıklarını ve Gazze'ye dair umutlarını, kaymakam Kaya ise tahliye sürecini AA muhabirine anlattı.
- "Tüm dileğim, filonun oraya sağlıklı şekilde ulaşması"
Aktivistlerden Sunflower teknesinin kaptanı Florian Wurzbacher, filoya katılma kararını "Barışçıl olmak ve insanlara yardım etmek kendi ailemizde var. Alman halkı olarak zaten bir katliam yaptık. Gazze'de olan bu katliama da yapımız gereği göz yumamazdık, ben de bunun için katıldım." sözleriyle açıkladı.
Wurzbacher, teknede iki farklı problem yaşadıklarını anlatarak, "İlk başta motor hava aldı ve kaldık. Ondan sonra motorun ısınması yükseldi. Yelkenli olduğumuz için yelkenle ve motorun az gücüyle filoya ulaşabildik. Filoya ulaştıktan sonra motorun ısınması da arttı o esnada dümenimizde kırılma oldu, dümen kırılınca yön alamadık ve orada kalmak zorunda kaldık." diye konuştu.
Filoyla ilgili dileklerini paylaşan Wurzbacher, "Tüm dileğim, filonun oraya sağlıklı şekilde ulaşması, yardımların götürülmesi, başlarına bir şey gelmemesi. Bütün umudum bu şekilde." dedi.
Aktivistlerden Amy Chalize ise dönmek zorunda kaldıkları için üzüldüğünü dile getirerek, "Misyonumuzun bu şekilde kalması bizi üzüyor ama biz yine de misyona katıldık, oraya gidebildik. Kısmetimiz buraya kadarmış ancak bu kadar yapabildik. Kardeşlerimiz, oraya gidenler, şu ana kadar oraya giden gemilerin en çok yaklaşanı oldular." sözlerini sarf etti.
Ekvador ve Alman vatandaşı olduğunu, 8 yıldır Almanya'da yaşadığını belirten aktivist Carmen Alexandra, "Bu dünya çapındaki uluslararası filonun olması bizim için önemliydi. Latin Amerika zaten Filistin için kendini ortaya koydu. Bizler de insanlık olarak görevimizi yapmak ve bu misyona dahil olmak zorundaydık." ifadelerini kullandı.
Alexandra, "Misyonumuzu tamamlayamadığımız, Gazze'nin yakınına kadar gidip oraya ulaşamadığımız için duygusal olarak çok üzgünüm. Bu uluslararası yaptığımız bir hareketti ve bunun yapılması gerekiyordu. Yaptığımız bu eylemle Gazze halkının özgürlüğüne ulaşacağına inanıyorum. Filistin halkının özgür devletinin kurulmasını, bu siyonist akımın sadece orada değil bütün dünyada, özellikle Latin Amerika'da bitmesini, dağılmasını, parçalanmasını arzu ediyorum." şeklinde konuştu.
- "İnsanların dikkatlerini buraya çekmek bizim için önemliydi"
Aktivist Hakan Yazaner, Almanya'da kurdukları Dava Partisi'nin ikinci başkanı olduğunu, daha önce "March to Gaza" yürüyüşüne katıldığını, Mısır'da yürüyüş yaptıklarını ancak oradaki eylemi tamamlayamadıklarını belirtti.
Filoya katılmak zorunda olduklarını hissettiğini dile getiren Yazaner, "İki yıldır orada süren katliamda içimiz parçalanıyor. Alman devletinin buna destek vermesi bizi daha çok üzüyordu. Bizlerin oradan bir şeyler yapıp insanların dikkatlerini buraya çekmek bizim için önemliydi. Orada yapılan katliamın, insanlara eziyetin bitmesi, bunu da insanların görmesi gerekiyordu. Baktığımız zaman 'Almanya'nın her yüzyılda bir katliam, insanlık onurunu zedeleyici bir şey yapması mı gerekiyor?' diye düşünüyoruz. Almanlar bu konudaki politikalarını çift taraflı yapıyorlar bu da bizi üzüyor." açıklamalarında bulundu.
Yazaner, Tunus'ta teknelerin hazırlıklarına da yardımcı olduğunu kaydederek, "Arkadaşlar tekneleri yeni gördüler, yeni bindiler. Tekneyle ilgili tecrübeleri yoktu, çoğunluğu deniz hastalığına yakalandı. Tanımadığınız insanlarla daracık bir alanda yolculuk yapıyorsunuz." dedi.
Filoya Almanya'dan katılan aktivistlerden Mücahid Özkan, 9,5 metre yelkenlide 7 kişiyle yolculuk yapmanın zor olduğunu belirterek, "Amacımız Gazze'ye ulaşmak, yardım götürmek, kardeşlerimizi görmekti. İnşallah filo Gazze'ye ulaşır, amacımızı yerine getirebilir. İki gün kalmıştı." şeklinde konuştu.
- "İsrail sırtını dayadığı güçlerle karşı karşıya kalacak"
Teknede bulunan HÜDAPAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, teknedekilerle birlikte herkesin ortak derdinin Gazze'ye ulaşmak olduğunu vurgulayarak, "Biz beraber hareket ettik ve gerçekten çok zorlu bir yolculuktu. Teknemiz küçük, 10 metrelik bir tekneydi ve denizin dalgalı olması, rüzgarın olması ciddi manada bize sıkıntılar yaşattı. Ancak Gazze'de yaşanan acıları düşününce bunu hiç önemsemedik. Uyum içerisinde yol aldık." ifadesini kullandı.
Dinç, yolculukları süresince teknelerinin motoruyla ilgili sıkıntıların çıktığını, elektrik kesintisi ve internet bağlantısı problemlerinin olduğunu, 7 saat boyunca geminin rastgele gittiğini anlattı.
Filoyla iletişimlerinin kesildiğini belirten Dinç, Milli Savunma Bakanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığının TCG Gediz fırkateyniyle gelebildiklerini dile getirdi.
Dinç, "İsrail sırtını Avrupa ülkelerine, Amerika'ya dayamış ve onlardan aldığı güçle bu soykırımlarını işliyor, insan haklarını ihlal ediyor. Bir yönüyle o ülkelerin vatandaşları da bu filoda yer alarak şu mesajı veriyorlar. 'Bizim ülkemizin yöneticileri, idarecileri, soykırımcıların yanında yer alsa da biz onların tam karşısındayız.' İnşallah bu yönüyle de işgalci İsrail sırtını dayadığı güçlerle karşı karşıya kalacak." değerlendirmesinde bulundu.
- "Hedefimiz bebek mamalarını Gazze'ye ulaştırmaktı"
Teknede yer alan Nagihan Çıtak, daha önce uzun deniz yolculuğunu deneyimlemedikleri için yolculuğun oldukça zor olduğunu kaydetti.
Gazze'de yıllardır süren soykırıma dikkatin çekilmesi gerektiğini belirten Çıtak, daha önce de "March To Gaza" etkinliğine katıldığını ve orada da provoke edildiklerini aktardı.
Çıtak, Sumud Filosu'yla ablukayı kırmak, insani yardımları ulaştırmak, soykırıma dikkati çekmek amacıyla yola çıktıklarını dile getirerek, "Bizim teknemizde bebek maması vardı. Bizim hedefimiz de bu bebek mamasını Gazze'ye ulaştırmak ve bir nebze olsun oradaki insanların yüzünü güldürmekti." ifadelerini kullandı.
Gazze'ye ulaşamadıkları için çok üzgün olduğunu dile getiren Çıtak, "Birbirimize sarıldık, 'Neden başaramadık? Nasıl yapamadık?' diye ama biz seferden sorumluyduk. Elimizden geleni yaptık. Bundan sonra gidilmesi gerekiyorsa biz yine varız. Her zaman yeniden o yolculuğu yaşamaya varız. Yeter ki bizi bekleyen çocuklara ulaşabilelim." diye konuştu.
Aktivistleri karşılayan Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, Sumud Filosu'nun Gazze'ye yardım için çok yakın bir aşamada olduğunu, oraya giden filonun içerisindeki gemilerde zaman zaman arızalar yaşandığını belirtti.
Daha önce de denizde su alan bir tekneye tahliye talebi sonrası Türk donanmasının müdahalede bulunduğunu aktaran Kaya, aktivistlerin tahliye talebi üzerine de Sunflower isimli tekneye yardım ettiklerini dile getirdi. Kaya, şunları kaydetti:
"Kendilerini Türk kara sularına, güvenli limanlarımıza ulaştırmış olduk. Sahil Güvenlik Komutanlığımızca da Marmaris Limanı'na intikalleri sağlandı. İçişleri Bakanlığımız ve Muğla Valiliğimizin yönetimi altında şu anda ülkemize giriş yaptılar. Bugün ilçemizde kendilerini ağırlamayı ve istekleri doğrultusunda gitmek istedikleri ülkelerine veya şehirlere göndermek istiyoruz. Misafirlerimizin sağ salim gelmesi bizleri mutlu etti. Süreci aynen devam ettirip, ev sahipliğimizi yapıp uğurlamayı düşünüyoruz. İnşallah Filistin'deki, Gazze'deki arkadaşlarımıza, kardeşlerimize de Sumud Filosu bir an önce yardım yetiştirir."
- Küresel Sumud Filosu
İsrail'in ablukasını kırmak ve insani yardım koridoru açılmasını garanti etmek için Gazze'ye doğru yol alan Küresel Sumud Filosu, 44 farklı ülkeden sivil toplum kuruluşu temsilcileri, doktor, avukat, gazeteci, sanatçı, siyasetçi ve aktivistlerden oluşuyor.
Onlarca gemiden oluşan Küresel Sumud Filosu günlerdir Gazze'ye doğru yol alıyor. Filoda özellikle tıbbi yardım malzemeleri olmak üzere çok sayıda insani yardım bulunuyor. Bu, bugüne kadar Gazze'ye doğru toplu şekilde çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.
Arapça "kararlılık" veya "sarsılmaz azim" anlamlarına gelen Sumud, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüştü. Sumud kavramı, Filistinlilerin topraklarında kalması, Filistin kimliğinin ve kültürünün canlı tutulması ile şiddet içermeyen sivil itaatsizlik gibi yollarla işgale direnip alternatif kurumlar inşa etmenin yollarının aranmasını ifade ediyor. Filistin'de zeytin ağacı ve köylü hamile kadın bu kavramı tasvir etmek için kullanılıyor.