Tohumculuğun Zirveye Yürüyüşü Sürüyor!
Sertifikalı tohum üretiminde 1.5 milyon tona dayanan üretim gücü ile tohumculuğun zirve yürüyüşü sürüyor!
Türkiye, kaliteli, verim düzeyi yüksek (sertifikalı) tohum üretiminde 1.5 milyon tona dayanan üretim gücü, 120'den fazla ülkeye tohum ihraç eden yapısıyla, bini aşan tohumcu firma sayısı ile dünya tarım sektöründe en iyiler liginin baş adayı olma konumuna gelmiş durumdadır.
Tohumculukta, uluslararası geçerliliği olan Milli Çeşit Listesinde yer alan, sebze ve meyvede 4 bini geçen tescil sayısı ve tarla bitkileri alanında 5 bine yaklaşan tescilli çeşit sayısı ki, bu tescilli çeşitlerin %50'den fazlasının yerli olduğu göz önüne alınırsa tohumculuk sektörümüz dinamik bir kimlik kazanmış durumdadır.
Tohumculuk sektöründeki bu başarıda, zor ve kıt şartlarda başlayan, yüz yıldan fazla zaman diliminde gerçekleştirilen ve bugün tohumculuğun küresel aktörleriyle yarışan yapısında tarım Ar-Ge çalışmalarının payı büyüktür.
Tarım ve Orman Bakanlığının Ar-Ge kuruluşları ile bilimsel olarak, insan kaynağı, tohumculuk çalışmalarına ayrılan ödenek, kurumlar, arazi, su vs. ile doğrudan verdiği destek, tohumculuk sektörünün güçlenmesinde en büyük etmendir. Öyle ki, üç Genel Müdürlük doğrudan tohumculuğun içinde aktif olarak görevlendirilmiştir. Ayrıca Bakanlık doğrudan destekleyerek, tohum sektörünün büyümesi için Türkiye Tohumcular Birliği adı altında bir yapıyı 2006 yılında çıkardığı kanunla kurmuş ve gelişmesi için her türlü kolaylığı sağlamıştır.
Tohumculuk Sektöründe Kurumlaşma tamam, Peki ya Kurumsallaşma!
Bakanlık, tohum sektörünün çok kapsamlı ve tek yetkili sivil kuruluşu olan Türkiye Tohumcular Birliğini ve bu üst kuruluşa bağlı 7 alt birliği kanunla kurmuş, sektöre teslim etmiş ve her türlü desteği de sağlamıştır, sağlamaktadır.
Sektörün daha da güçlenmesi için kurulan Tohumcular Birliği, geçtiğimiz günlerde kendine bağlı tüm birliklerle birlikte demokratik usullere uygun olarak, tarımcı olgunluğuyla gerçekleştirdiği seçimlerle yönetimlerini yenilediler. Demokrasinin olmazsa olmazı olan ama çiftçilerin bir türlü alışamadığı kulis faaliyetleri de sürece ayrı bir renk katmıştır!
Kulisler, en çok yenilik, değişim ve sektörün birliği kavramlarını içeren cümlelerle hareketlendi. Sonuca bakılınca her demokraside olduğu gibi kulisler belirleyici olmuş görünüyor. İşletilen süreçte gerçekleştirilen işlemler, tutum ve davranışlar kurumlaşmanın belli bir olgunluğa ulaştığı ve büyük ölçüde tamamlandığını göstermektedir. Aynı ölçüde kurumsallaşmanın da sağlanması tohumculuk sektörünün gelişiminin hızlanması açısından önemli olacaktır.
Kurumlaşmayı, fiziki yapı, dış ilişkiler veya dış görünüş, jenerik ve aktör bağlamında ele alacak olursak; Kurumsallaşmayı da, tohumculuk aktörlerinin oynadığı rol, aktörün jeneriğe uygun davranışı ve replikleri olarak ele alacak olursak; fiziki yapı tamam, jenerik ve aktörler tamam, ancak oynanan rol ve jeneriğe uygun davranış ile repliklerde sanki sorun var gibi!
Kulislerin tohumculuk için yenilik, değişim, birlik ve gelişim söylemleri her ne kadar jenerikte yer alsa da sürecin akabindeki görüntü bu söylemlerin rollere ve repliklere yeterince yansımayacağı izlenimi vermektedir. Bu düşünce erken yargı değil, ön yargı değil, ön görü olarak değerlendirilmelidir.
Tohumculuk sektörünü küresel zirveye taşımak ve orada tutmak istiyorsak neler yapmalıyız?
Kuruluşlarından bugüne kadar geçen 20 yıllık gibi kamil bir sürede, zaman zaman kendini gösteren tutuculuk refleksinden kurtulunması tohumculuk için en büyük kazanç olacaktır.
Tarım derya deniz, tohum da öyle, bu alanda faaliyet gösteren STK'ların şahsa veya bir guruba münhasır olmaması, mazbatanın sürekli aynı ellerde dolaşmaması oligarşik oluşuma müsaade edilmemesi ülke tarımına kazandırılacak en büyük kazanımdır.
Tohumculuk stratejik bir alandır. Küreselden kopmadan tohumculuğu millilik ve yerlilik yönüyle gündemimize almamız ve ona göre politikalar belirlememiz tohumculuğumuzun kalıcı başarısı için elzemdir.
Tohumculuk alanında yetki almayı kolaylaştıran Bakanlığa birlikler destek vermelidir. Kendi içinde takip ve kontrolü sağlayarak üyelerinin aldıkları yetkiyi çar-çur etmemeleri sektörü zayıflıktan arındıracak ve güçlenmesine katkı sağlayacaktır.
Tohumculuğun kalitesi, resmi ve sivil olarak bu alanda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların kalite ve kapasitesiyle direk bağlantılıdır. Büyüklü küçüklü bini aşkın tohum firması, kalite kapasite ve büyüklüklerine göre sınıflandırılarak yetki verilmelidir.
Sektörde her parası olanın tohumculuk yapması gibi bir handikabın önüne geçilerek tohumculuk yapma işine bir nitelik kazandırılmalıdır. Nitelikli çalışanlar niteliksiz çoğunluğun gölgesinde bırakılmamalıdır.
Birlikler her yetkiye heveslenmemeli devlette olması gereken devlette kalmalı, sektörün aktörleriyle devlet kuruluşları arasındaki yetki sınırları daha net belirlenmelidir. Bu hususta birliklerin yönetimlerindeki değişkenlik dikkate alınmalıdır.
Birlikler, bilimsel çalışmalara, mevzuata ve Ar-Ge konusuna ülke tarımının ihtiyaçlarını dikkate alarak etkin, kalıcı ve gerçekçi destek vermelidir.
Gıdanın temeli tohumluktur. Temiz ve kaliteli tohumluk kullanmak üretimi artırmanın yanında sağlıklı beslenmeye de katkı sağlayacaktır. Birliklerin sektörde temiz tohumluk kullanmayı ve bunu özendirmeyi sağlamada sorumluluğu vardır.
Birlik üyesi tohumcu firmaların yabancı tohum firmalarının sözcüsü ve temsilcisi olmak ve onların ürününü ülkeye getirerek işleyip pazarlamak yerine, onların rakibi olarak vaziyet alıp kendi yerli ürünümüzü çiftçiye ve dünyaya satan bilinçle hareket etmeleri tohumculuğumuzu güçlendirecektir.
Birlikler, yirmi yıllık olgunlaşma süreci boyunca her konuda bakanlığın desteğini almışlar, sektöre katkılarının karşılığı olarak bire on destek görmüşlerdir. Bu desteğin güncelinde artık kendi ayakları üzerine durabilmeli, sırtını devlete dayayarak yürüme alışkanlığı yerine, sektöre daha güçlü omuz vererek sürdürme alışkanlığına yönelmelidirler.
Mevzuata göre, tescil aşamasına gelen yeni bitki çeşitlerine, henüz tescil işlemi gerçekleşmeden, tıpkı tescil edilmiş gibi üretim izni verilmesi yerli tohumculuğun gelişmesinin önündeki en büyük engellerden birisidir. Birliklerin bu konuda yerli tohumculuk lehine olacak şekilde üretim izni uygulamasının sonlanması için bakanlığa destek vermelidirler. Unutulmamalıdır ki, köstek olmamakta bir destektir!
Tarımın tohumculuk alanında tek esas oğlanı konumunda olan Türkiye Tohumcular Birliği ve bağlı birlikler, yapısından fonksiyonlarına, yenilik, değişim, gelişim ve sektörün birliği söylemlerinden stratejik konumuna kadar konu edilen tüm yaklaşımları hayata geçirebildikleri ve bakanlığa gereken desteği sağlayabildikleri oranda kurumsallaşmalarını da sağlamış olacaklardır. Böylece sektörün kaynakları doğru kullanılacak, başarı kalıcı olacak ve birlikler varlık amaçlarına uygun bir şekilde yaşamlarını sürdürebileceklerdir.
Tohumculuğun zirve yürüyüşünü tek başına bakanlık kurumları sağlayabilse de birliklerin yenilik, değişim, gelişim ve sektörün birliği konularında uzlaşarak bu yürüyüşe daha etkin bir şekilde omuz vermesi tohumculuğumuzu küresel aktör haline getirebilir.
Dr. M. Emin AÇIKGÖZ