İDDK, disiplin soruşturma raporundaki belirsizlik ve çelişkileri bozma nedeni saydı
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, polis memuru olarak görev yapan davacının "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle "6 günlük aylık kesimi" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemi disiplin soruşturma raporundaki belirsizlik ve çelişkileri dikkate alarak hukuka aykırı buldu.
İlk derece mahkemesi, soruşturma sonucunda teklif edilen disiplin cezası ile son savunma istem yazısında isnat edilen suçlamanın birbirinden farklı olması nedeniyle davacının savunma hakkının kısıtlandığı, davacının disiplin cezasıyla cezalandırılmasına neden olan olayla ilgili soruşturmanın mevzuatta öngörülen biçimde yapılmadığı gibi, savunmasının da usule uygun olarak alınmadığı anlaşıldığı gerekçeleri ile hukuka aykırı bularak işlemi iptal etmiştir.
Danıştay 2. Dairesi ise işlemi hukuka uygun bularak kararı bozmasına karşın ilk derece mahkemesi kararında ısrar etmiştir.
İDDK: Disiplin soruşturma sürecine ilişkin önemli tespitler yaptı
Soruşturma süreci bütün olarak değerlendirildiğinde, maddi vakıaları tüm yönüyle ortaya koyması gereken soruşturma raporlarının bu nitelikte olmadığı ve davacıya isnad edilen suçlamaların vasıf ve mahiyetinin farklılaştığı, sürecin belli suçlamaların, maddi vakıanın, fiillerin ve öngörülen yaptırımların odağında ilerlemediği; bunun genel olarak disiplin sürecinin adil bir şekilde yürütülmesini engelleyecek duruma yol açacak nitelikte olduğu; öte yandan ihtilafa konu yaptırımın tüm yönlerini ve ilgili mevzuatı değerlendirmeye yetkili olan yargılama organlarının denetleme imkanını da güçleştirdiği; soruşturma sürecinde farklılaşan suçlamalar için ek soruşturma onaylarının alınmadığı; 09/12/2013 tarihli soruşturma raporundan sonra davacının savunmasının istenmediği; başlangıçta isnad edilen fiillerle ilgili olarak soruşturmacı tayin edilmiş, davacının ifadesi ve savunması istenmiş ise de soruşturma sürecine ilişkin olarak aktarılan durumun davacının savunmasını hangi zeminde yapacağına, hangi iddialara karşı çıkabileceğine ilişkin belirlilik temin etmediği, savunmasını makul bir şekilde dile getirme fırsatını davacıya tanımadığı; öte yandan dava konusu disiplin kurulu kararında davacının işlediği iddia olunan fiillerle ilgili olarak ihaleye katılmasının mı, doktor raporu almasının mı, önce ekip aracını teslim etmeyerek ihalenin yapıldığı otoparka gitmesinin mi yoksa bu fiillerin tümünün birden mi cezalandırmayı gerektiren fiili oluşturduğu hususunda da bir açıklık bulunmadığı, bu yönleriyle dava konusu işlemin hukuka uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2024/2291
Karar No: 2025/982
İSTEMİN KONUSU:
...İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K... sayılı ısrar kararının temyizen
incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
... Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapan davacının "hizmet
dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak
eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Örgütü
Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5 ve 15. maddeleri uyarınca "6 günlük aylık kesimi"
cezası ile cezalandırılmasına ilişkin... tarih ve ... sayılı ... Valiliği İl
Polis Disiplin Kurulu kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
Olayda, davacının savunması resmi görevlere tahsis edilen aracı özel işlerinde
kullandığı gerekçesi ile istenilmiş ise de, davacının resmi aracı özel işlerinde
kullandığından bahisle her iki disiplin soruşturma raporunda da teklif getirilmediği
gibi, disiplin soruşturmasında resmi aracı kullandığına ilişkin somut bir belgeye
ulaşılamadığı şeklinde yer alan değerlendirmeler karşısında, soruşturma sonucunda
teklif edilen disiplin cezası ile son savunma istem yazısında isnat edilen suçlamanın
birbirinden farklı olması nedeniyle davacının savunma hakkının kısıtlandığı;
diğer yandan, davacı hakkında düzenlenen ikinci soruşturma raporu üzerine, birinci
soruşturma raporu ile getirilen teklif doğrultusunda ... Valiliği İl Polis Disiplin
Kurulu tarafından Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5 maddesi gereğince
"hizmet dışında resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu
sarsacak eylem ve davranışlarda" bulunduğundan bahisle "6 ay kısa
süreli durdurma" cezası ile cezalandırılmasına, aynı Tüzüğün 15. maddesinin
tatbiki ile "6 günlük aylık kesimi" cezası ile cezalandırılmasına
karar verilmiş ise de, davacının bu eylemle ilgili olarak savunmasının alınmadığı
ve dolayısıyla savunma hakkının bu yönüyle de kısıtlandığı; bu durumda, davacının
disiplin cezasıyla cezalandırılmasına neden olan olayla ilgili soruşturmanın
mevzuatta öngörülen biçimde yapılmadığı gibi, savunmasının da usule uygun olarak
alınmadığı anlaşıldığından, dava konusu disiplin cezası kararında hukuka uyarlık
bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay İkinci Dairesinin karar düzeltme aşamasında verilen 04/10/2023 tarih
ve E:2021/7733, K:2023/4520 sayılı kararıyla; Disiplin soruşturmasına konu bir
olayın yaşanması durumunda, soruşturmaya konu olaya uygulanacak Tüzük maddesi
ile personele verilecek ceza hususunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu;
soruşturma dosyası kapsamında, davacı hakkındaki 14/03/2013 tarihli soruşturma
onayı ve savunma istem yazılarında, olaya uygulanacak Tüzük hükmü yerine, soruşturma
konusu olay üzerinden soru sorulduğu ve savunma yapıldığı, bu aşamada düzenlenen
01/05/2013 tarihli soruşturma raporunda Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5/A-4
ve 6/B-5 maddeleri kapsamında ceza verilmesi teklifi getirildiği, davacı ve
diğer polis memuru S.A.'nın son savunmalarında tanık dinletme istemleri de dikkate
alınarak ... İl Polis Disiplin Kurulunun 08/10/2013 tarihli ara kararı üzerine
düzenlenen 09/12/2013 tarihli soruşturma raporunda davacı hakkında Emniyet Örgütü
Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-1 maddesi kapsamında teklif yapıldığı, dava konusu işlemin
Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5 maddesi kapsamında tesis edildiği;
bu durumda, soruşturmacı atama, ifade istem ve son savunma istem yazısı, verilen
ifadeler, yapılan savunmalar dava konusu işlem birlikte değerlendirildiğinde,
savunma hakkının kısıtlanmadığının anlaşıldığı, fiilin sübuta erip ermediği
konusunda esasa girilerek karar verilmesi gerektiğinden dava konusu işlemin
iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle...
İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar
verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; "soruşturmanın
mevzuatta öngörülen biçimde yapılmadığı" ibaresi çıkarılmak suretiyle dava
konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davalı idare tarafından, savunma hakkının usulüne uygun kullandırıldığı ve davacının
savunma ve son savunma olmak üzere savunmalarının alındığı; davacı tarafından
hazırlanan 21/06/2013 tarihli son savunma incelendiğinde, disiplin soruşturma
raporunda hakkında isnat edilen suçlamalara karşı cevap verdiği, disiplin soruşturma
raporunda belirtilen hususları savunmasında belirttiği, muhakkik tarafından
davacı hakkında Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5/A-4 ve 6/B-5 maddelerinden
istenildiğine dair savunmasında, istenilen maddelere cevap verdiği, davacının
hakkında istenilen maddeler ve iddiaların kendisinde olduğunun anlaşılacağı;
bahse konu olayda davacının muhakkik tarafından düzenlenen soruşturma raporunda
belirtilen iddialara karşı savunma yaptığı ve hakkında isnat edilen suç maddelerine
cevap verdiğinin son savunmasından anlaşıldığı; dosya kapsamındaki bilgi ve
belgeler incelendiğinde davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık
bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının gerekçesinin değiştirilerek onanması
gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacının, ... İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yaptığı
esnada, 11/03/2013 tarihinde saat 10.00 sıralarında ilçe yediemin otoparkında
icra müdürlüğünce yapılan ihale ile ilgili olarak, kendisini icra müdür yardımcısı
olarak tanıtan şahıs tarafından polis imdat hattı aranarak otoparkta araç satışı
olduğu, mukavemet olması nedeni ile ekip talep ettiği; eş zamanlı olarak polis
memuru S.A.'nın da, polis imdat hattını arayarak yediemin otoparkında ihaleye
girmeleri nedeniyle kendilerine mukavemet olmasından bahisle ekip talep ettiği;
olay yerine ekip yönlendirildiği; olay yerine giden ekibin, konunun normal olarak
sona erdiği anonsunu yaptığı iddiaları; davacının da aralarında bulunduğu polis
memurlarına ilişkin olarak ilçe emniyet müdürüne aksetmiştir.
İlçe emniyet müdürü, aynı tarihli raporu ile ilgili polis memurlarının "görevli oldukları bir günde kendilerine verilen görevlerini bırakarak özel işlerini takip ettikleri ve bu işleri için kendilerine tahsis edilen araçları da bu özel işler amacıyla kullandıkları" hususuyla ilgili olarak disiplin mevzuatı yönünden gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmiştir.
14/03/2013 tarihli yazı ile ilgili polis memurlarının "görevli oldukları bir günde kendilerine verilen görevlerini bırakarak özel işlerini takip ettikleri ve bu işleri için kendilerine tahsis edilen araçları kullandıkları" hususu ile ilgili olarak araştırma ve soruşturma yapmak üzere bir komiser yardımcısı görevlendirilmiştir.
Soruşturmacı tarafından 12/04/2013 tarihinde davacının ifadesi istenmiştir. İfadede davacıya, görevli olduğu bir günde kendine verilen görevi bırakarak özel işini takip ettiği ve bu işler için kendine tahsis edilen aracı kullandığı hususu sorulmuştur.
01/05/2013 tarihli soruşturma raporunda, araç satış ihalesinin başlangıcı, sonlanması ve dağılımının sağlanması arasında davacının da aralarında bulunduğu ilgili polis memurlarının ihale yerinde bulundukları ve icra edilen araç satış ihalesi ile ilgilendikleri tespiti yapılmış; polis memurlarının görev yerlerinden görevi aksatacak biçimde ayrıldıklarına dair kanaat oluşmadığı, kendilerine tahsis edilen araçları kullandıklarına dair bir kanaat sübut bulmadığı; davacının, zati demirbaş tabancasını yetkili büroya geçici olarak teslim etmeyerek meydana gelmesi muhtemel hırsızlık olaylarına karşı tedbirli davranmayarak ikametinde bırakarak silahsız olarak ilçe içerisinde bulunduğu ve istirahat raporunu aldığı saat itibarıyla amirlerine bilgi vermemesinin sebebinin anlaşılamadığı belirtilerek "amir ve üstlerinin, görev ve mesleki konulara veya tutum ve davranışlarına ilişkin uyarılarına uymamak veya umursamamak" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Örgütü Disipin Tüzüğü'nün 5/A-4 maddesi çerçevesinde 3 günlüğe kadar aylık kesimi, "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle aynı Tüzüğün 6/B-5 maddesi çerçevesinde 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılması teklif edilmiştir.
İl polis disiplin kurulu tarafından, görevli olmasına rağmen otoparkta yapılan ihaleye katıldığı, kendine verilen görevi bırakarak özel işlerini takip ettiği ve bu işler için kendine tahsis edilen aracı kullandığı iddiaları ile ilgili olarak 24/05/2013 tarihli yazı ile davacının savunması istenmiştir.
İl polis disiplin kurulunca, 08/10/2013 tarihinde, iddialarla ilgili olarak bir karar verilebilmesini teminen soruşturma dosyasındaki eksikliklerin giderilmesi ve dosyanın ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi yönünde ara karar alınmıştır.
Bu çerçevede, aynı iddialarla ilgili olarak yeniden bir soruşturmacı görevlendirilmiş ve 09/12/2013 tarihli bir soruşturma raporu daha tanzim edilmiştir.
Bu raporda, polis memurlarının görev yerlerinden görevi aksatacak biçimde ayrıldıklarına dair kanaat oluşmadığı; kendilerine tahsis edilen araçları özel işlerinde kullandıklarına dair kati bir delile ulaşılamadığı belirtilerek davacının ihalenin gerçekleştirildiği 11/03/2013 tarihinde saat 08.56'da ... Devlet Hastanesi acil polikliniğine giriş yaptığı, muayene neticesinde bir gün istirahatının uygun görüldüğü; verdiği ifadede de ihalenin yapıldığı otoparka şehir içi minibüsü ile gittiğini, ihale bitiminde ekip aracının anahtarını bir başka polise verdiğini belirttiği; ihale saat 10.00'da başladığına göre kendisinin önce ekip aracını teslim etmek yerine kendi özel işi için ihalenin yapıldığı otoparka gitmiş olması ve kendisine teslim edilen resmi aracın anahtarını vermemesi suretiyle görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri görevi sona ermesine ya da kurumca istenmesine karşı geri vermemek davranışını işlediğinin anlaşıldığından bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-1 hükmüne göre 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına yönelik teklif getirilmiştir.
Dava konusu işlemde ise, davacı ve diğer polis memurlarının görev yerlerinden görevi aksatacak biçimde ayrıldıklarına dair kanaat oluşmadığı, kendilerine tahsis edilen araçları özel işlerinde kullandıklarına dair kati bir delile ulaşılamadığı; davacının ihaleye katıldığı, aynı gün saat 08.56'da akut üst solunum yolu enfeksiyonu tanılı bir gün yatarak istirahatının uygun görüldüğüne dair doktor raporu aldığı, ancak kendisinin önce ekip aracını teslim etmeyerek saat 10.00'da başlayan ihalenin yapıldığı otoparka gittiğinin anlaşıldığı belirtilerek, söz konusu davranışı ile "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinin sübuta erdiğinden bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5 maddesi gereğince 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ve Tüzüğün 15. maddesinin tatbiki ile 6 günlük aylık kesimi cezası olarak uygulanmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 129/2 hükmünde, "Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına
savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez." kuralı yer almaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 130. maddesinde de, Devlet memuru hakkında
savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceği kuralı bulunmaktadır.
Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5 maddesinde, "hizmet dışında resmi
sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda
bulunmak", 6 ay kısa süreli durdurma cezası gerektiren eylem, işlem, tutum
ve davranışlar arasında sayılmıştır. Tüzüğün 15. maddesinin dava konusu işlem
tarihinde yürürlükte olan halinde ise kararın verildiği güne kadar geçmiş hizmetleri
olumlu olan ve sicilleri iyi olan memurlara bir derece aşağı olan cezanın uygulanabileceği
kurala bağlanmıştır.
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
Kabul Edilmesine Dair Kanun'un geçici 1. maddesinin ilk fıkrasında "Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun
ve 3201 sayılı Kanun ile 23/3/1979 tarihli ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre
resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezaları bu
Kanun hükümleri uyarınca verilmiş addolunur." hükmü; 3. fıkrasında ise
"Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce disiplin amirleri veya disiplin
kurulları tarafından verilmiş ve infaz edilmiş disiplin cezalarına bağlı olarak
yapılmış idari işlemler aynen muhafaza olunur." hükmü yer almakta olup
Kanun'un 8/4-b-6 maddesinde, "Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği
saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak",
altı ay kısa süreli durdurma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmış;
7. maddesinin 2. fıkrasında ise "Kurumda geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları
olumlu bulunan ve iyi veya çok iyi derecede değerlendirme puanı alan personel
için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir." kuralına
yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/a bendinde, "Temyiz
incelemesi sonucunda Danıştay; kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu
hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa,
kararı gerekçesini değiştirerek onar." düzenlenmesi bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu
olduğu gibi, soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada
maruz kalanların hukuki güvencesidir. Soruşturma emri verilmesi, bağımsız ve
üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve
soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma
konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin
araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda olayın
değerlendirilmesi, soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun
ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen
delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olması, kanuni süre içerisinde
isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği
disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi, hukuki güvenlik ilkesinin
de gereğidir.
Yukarıda "Maddi Olay" bölümünde de ayrıntılarıyla izah edildiği üzere, somut olayda, soruşturma süreci boyunca davacıya isnad edilen fiiller, soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin 14/03/2013 tarihli yazıda, ilk soruşturmada davacıdan ifade istenmesiyle ilgili 12/04/2013 tarihli yazıda ve davacının savunmasının istenmesine ilişkin 24/05/2013 tarihli yazıda belirtildiği üzere, esas itibarıyla söz konusu tarihte görevli olmasına rağmen ihaleye katılması, kendisine verilen görevi bırakarak özel işini takip etmesi ve bu işler için kendisine tahsis edilen aracı kullanması fiilleridir.
Diğer taraftan, 01/05/2013 tarihli soruşturma raporunda davacıya, öncelikle "zati demirbaş tabancasını yetkili büroya geçici olarak teslim etmeyerek meydana gelmesi muhtemel hırsızlık olaylarına karşı tedbirli davranmayarak ikametinde bırakarak silahsız olarak ilçe içerisinde bulunduğu" fiili atfedilerek davacının, "amir ve üstlerinin, görev ve mesleki konulara veya tutum ve davranışlarına ilişkin uyarılarına uymamak veya umursamamak" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5/A-4 maddesi çerçevesinde 3 günlüğe kadar aylık kesimi cezası ile cezalandırılması; ikinci olarak da "istirahat raporunu aldığı saat itibarıyla amirlerine bilgi vermemesinin sebebinin anlaşılamadığı" belirtilerek davacının "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle aynı Tüzüğün 6/B-5 maddesi çerçevesinde 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılması teklif edilmiştir.
09/12/2013 tarihli soruşturma raporunda ise davacının "kendisinin önce ekip aracını teslim etmek yerine kendi özel işi için ihalenin yapıldığı otoparka gitmiş olması ve kendisine teslim edilen resmi aracın anahtarını vermemesinin görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri görevi sona ermesine ya da kurumca istenmesine karşın geri vermemek" fiilini oluşturduğu gerekçesiyle Tüzüğün 6/B-1 hükmüne göre 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılması teklif edilmiştir.
Netice olarak ise dava konusu işlemle davacının, ihaleye katıldığı, aynı gün saat 08.56'da akut üst solunum yolu enfeksiyonu tanılı bir gün yatarak istirahatının uygun görüldüğüne dair doktor raporu aldığı, ancak kendisinin önce ekip aracını teslim etmeyerek saat 10.00'da başlayan ihalenin yapıldığı otoparka gittiğinin anlaşıldığı belirtilerek, söz konusu davranışı ile "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinin sübuta erdiğinden bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5 maddesi gereğince 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ve Tüzüğün 15. maddesinin tatbiki ile 6 günlük aylık kesimi cezası olarak uygulanmasına karar verilmiştir.
Soruşturma süreci bütün olarak değerlendirildiğinde, maddi vakıaları tüm yönüyle ortaya koyması gereken soruşturma raporlarının bu nitelikte olmadığı ve davacıya isnad edilen suçlamaların vasıf ve mahiyetinin farklılaştığı, sürecin belli suçlamaların, maddi vakıanın, fiillerin ve öngörülen yaptırımların odağında ilerlemediği; bunun genel olarak disiplin sürecinin adil bir şekilde yürütülmesini engelleyecek duruma yol açacak nitelikte olduğu; öte yandan ihtilafa konu yaptırımın tüm yönlerini ve ilgili mevzuatı değerlendirmeye yetkili olan yargılama organlarının denetleme imkanını da güçleştirdiği; soruşturma sürecinde farklılaşan suçlamalar için ek soruşturma onaylarının alınmadığı; 09/12/2013 tarihli soruşturma raporundan sonra davacının savunmasının istenmediği; başlangıçta isnad edilen fiillerle ilgili olarak soruşturmacı tayin edilmiş, davacının ifadesi ve savunması istenmiş ise de soruşturma sürecine ilişkin olarak aktarılan durumun davacının savunmasını hangi zeminde yapacağına, hangi iddialara karşı çıkabileceğine ilişkin belirlilik temin etmediği, savunmasını makul bir şekilde dile getirme fırsatını davacıya tanımadığı; öte yandan dava konusu disiplin kurulu kararında davacının işlediği iddia olunan fiillerle ilgili olarak ihaleye katılmasının mı, doktor raporu almasının mı, önce ekip aracını teslim etmeyerek ihalenin yapıldığı otoparka gitmesinin mi yoksa bu fiillerin tümünün birden mi cezalandırmayı gerektiren fiili oluşturduğu hususunda da bir açıklık bulunmadığı, bu yönleriyle dava konusu işlemin hukuka uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Buna göre, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki .... İdare Mahkemesinin temyize konu...
tarih ve E:..., K... sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde
karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/05/2025 tarihinde oyçokluğu ile karar
verildi.
KARŞI OY
X- Temyize konu ısrar kararının, Danıştay İkinci Dairesinin 04/10/2023 tarih
ve E:2021/7733, K:2023/4520 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda
bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.