Bakan Kacır: İstihdamı Koruma Teşvikini genişletiyoruz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı sunumda, Türkiye'nin sanayileşme kabiliyetini artırdığını ve Ocak 2020 ile kıyaslandığında sanayi üretiminin yüzde 30,6 yükseldiğini belirtti. Bakan Kacır, hazır giyim ve tekstil sektörlerinde istihdamı korumayı amaçladıklarını belirterek, önümüzdeki yıl istihdamı koruma teşviğinin ölçeğini büyük ölçekli firmaları da kapsayacak şekilde genişleteceklerini duyurdu.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Kasım 2025 22:53, Son Güncelleme : 04 Kasım 2025 23:38
Bakan Kacır: İstihdamı Koruma Teşvikini genişletiyoruz
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçesine ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin ihracatın yüzde 40'tan fazlasını Avrupa Birliği ülkelerine yaptığını belirten Kacır, Ocak 2020 ile kıyaslandığında Almanya, İtalya, Fransa ve İspanya'nın sanayi üretimleri düşerken Türkiye'nin sanayi üretiminin yüzde 30,6 yükseldiğini, dolayısıyla Türkiye'nin son dönemde sanayileşme kabiliyetini artırmış bir ülke olduğunu söyledi.

Kacır, yaklaşık 10 milyar dolar olan imalat sanayi ihracatının 2002'den bugüne 108 milyar dolara yükseldiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"2002'de yüzde 28,5 olan bu oranın 2024'te yüzde 40,2 seviyesine, şu anda son 12 ay itibarıyla yüzde 42,7 seviyesine yükseldiğini görüyoruz. Yüksek teknoloji ihracatımız da tarihi zirve noktadadır, yıllık 9,6 milyar dolara erişmiştir. Bu yapacak işimiz kalmadı anlamına elbette gelmiyor. Hep beraber daha çok çalışacağız, AR-GE'ye, inovasyona daha fazla yatırım yapacağız. Girişimcimizin önünü daha fazla açacağız ve bu rakamları çok daha ileri seviyelere çıkaracağız."

Bakanlıkta bir girişimci bilgi sistemi olduğuna dikkati çeken Kacır, 4 milyon girişimin hem yatırımlarını hem performansını takip edebilecekleri hem de tüm verileri girişimci bilgi sistemine alarak çok yoğun şekilde etki değerlendirme faaliyetleri yaptıklarını anlattı.

"Tekstilde Türkiye dünyanın en önemli üreticileri arasında"

Kacır, hazır giyim tekstil sektörlerinde yaşanan istihdam kaybı ile ilgili gelen bir soruya ise şu yanıtı verdi:

"Biz her daim hem sektör temsilcileriyle hem emekçilerimizle hem yatırımcılarımızla bir aradayız. Bu yılın ilk 10 ayında 100 binden fazla işletmeyi KOSGEB'teki çalışanlarımız aracılığıyla bizzat yerinde ziyaret ettik. Ve her biriyle anketler yaptık. Özellikle emek yoğun sektörlerde istihdamı korumaya yönelik politikalar konusunda sahadan topladığımız doğrudan verilerle politikalarımızı inşa etmeye gayret ediyoruz. Bizim hiçbir sektörü gözden çıkarmamız söz konusu değil. Biz bu sektörleri ülke olarak kolay elde etmedik. Onlarca yılın emeğiyle gayretiyle bu sektörler bugünlere geldi. Bugün hazır giyimde, tekstilde Türkiye dünyanın en önemli üreticileri arasındadır. 1 milyona yakın kardeşimiz bu sektörlerde istihdam edilmektedir. Dolayısıyla bizim bu sektörleri gözden çıkarmamız asla bahis mevzuu değil. İl bazlı duruma baktığınızda bu sektörlerde 2023'ten bugüne Batman'da, Bingöl'de, Mardin'de, Siirt'te, Şırnak'ta istihdam artışı var. Demek ki Türkiye'nin tüm vilayetlerinde durum aslında aynı değil. Biraz daha büyük şehirlerimizde, Marmara Bölgesi'nde, Ege Bölgesi'ndeki şehirlerimizde bu sektörlerde istihdam kaybı yaşanırken özellikle Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da bizim de çokça teşvik verdiğimiz yatırımlarda halen istihdam artışları devam etmektedir. Bu Türkiye'nin önünde bu konuda halen geniş bir fırsat penceresi olduğunu gösteriyor. Coğrafyamız istikrara, huzura kavuştukça ben inanıyorum ki Doğu Anadolu illerimizde, Güneydoğu Anadolu illerimizde bu alanda yapılacak yatırımların önü çok daha açık olacaktır."

İstihdamı koruma teşviğinin ölçeği genişletilecek

Bakanlık olarak bu konuda birkaç politikayı eş zamanlı devreye aldıklarını aktaran Kacır, şöyle devam etti:

"Birincisi özellikle istihdam teşviklerini 6. bölge illeri dediğimiz, cazibe merkezi illeri dediğimiz bölgelerde daha ileri seviyelere çıkardık. 12 yıl olan sigorta primi işveren paylarının süresini 14 yıla çıkardık. 10 yıl sigorta primi işçi paylarını halen biz ödüyoruz. Aynı zamanda ilk kez teşvik sistemimizde bu yıl mayıs ayında yaptığımız değişiklikle yurt içinde taşınan yatırımlara yine istihdam teşviklerinden yararlanma imkanı getirdik. Yani 1. bölge illerinden 4, 5, 6. bölge illerine taşınan bir yatırım adeta sıfır bir yatırım gibi yine istihdam teşviklerinden yararlanma fırsatına sahiptir. Dolayısıyla arzumuz aslında bu sektörlerin ülke içinde makul bir hızla yer değiştirmesini sağlamaktır. Bu OSB'lerimizi geliştirerek, altyapılarımızı kurarak ve istihdam teşviklerini, yatırım teşviklerini sunarak bu sektörlerin geleceğe taşınmasını amaçlıyoruz. Ülke genelinde bu sektörlerde istihdamı korumayı da önceliklendirdiğimiz için geçen yıl KOSGEB aracılığıyla bir istihdamı koruma programı başlattık. KOBİ ölçeğindeki hazır giyim, tekstil, deri ve mobilya sektörlerindeki işletmelerimize geçtiğimiz yılın son 3 ayında 2024'ün son 3 ayındaki ortalama istihdamlarını korumaları koşuluyla bu yıl boyunca her bir istihdam ettikleri çalışan için aylık 2 bin 500 lira doğrudan destek ödemelerini yapıyoruz. Bunun yanında önümüzdeki dönemde 2026 yılı itibarıyla bunun ölçeğini daha da genişletmeyi değerlendiriyoruz. Meclisimizdeki bir kanun teklifi genel kurulda da onaylandıktan, kanunlaştıktan sonra önümüzdeki yıl biz bu teşvikleri sektörlerin büyük ölçekli firmalarını da kapsayacak şekilde yaygınlaştıracağız."

Rakamlarla sektörlerde istihdam artışları

Türkiye'nin hazır giyimde, tekstilde marka değerinin yükselmesini arzu ettiklerini belirten Kacır, bu anlayışla tekstil sektöründe faaliyet gösteren 76 AR-GE ve 53 tasarım merkezine bugüne dek 13 milyar liranın üzerinde destek sağladıklarını söyledi.

Kacır, mobilya sektöründe faaliyet gösteren 15 AR-GE ve 14 tasarım merkezine 2,9 milyar lira destek verdiklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Deri sektöründe faaliyet gösteren bir AR-GE merkezimize 173 milyon lira. Aynı zamanda teknoparklarımızda hazır giyim ve tekstil alanında faaliyet gösteren 59 firmaya da bugüne dek 6,5 milyar lira destek sağladık. Bir yandan bu sektörde markalarımız AR-GE ve tasarım yetkinlikleriyle güçlensin, bir yandan biz makul yöntemlerle bu sektörlerde istihdamı korumayı başarabilelim ama orta uzun vadede de bu sektörleri ülkemizin farklı illerinde yeniden kümelendirerek daha fazla yol almayı başaralım istiyoruz. Bu sektörlerin dışındaki sektörlerde yine pandemi öncesiyle kıyasladığımızda çok ciddi istihdam artışları elde ettik. Gıdada yüzde 25, içecekte yüzde 30, ağaç, ağaç ürünlerinde yüzde 20, kağıt, kağıt ürünlerinde yüzde 23, kimyasal imalatında yüzde 35, temel eczacılıkta yüzde 26, kauçuk plastikte yüzde 23, diğer metalik olmayan minerallerin imalatında yüzde 31, ana metal sanayinde yüzde 27, fabrikasyon metal ürünleri imalatında yüzde 27, bilgisayar, elektronik, optik ürünlerinde yüzde 41, elektrikli teçhizatta yüzde 28, motorlu kara taşıtlarında yüzde 32, makine ekipmanda yüzde 28, mobilya imalatında yüzde 25 pandemi öncesiyle kıyasladığımızda artış kaydettik. Dolayısıyla imalat sanayinin genelinde bir istihdam problemi olduğunu söylemek rakamlarla bağdaşmayan bir yaklaşım olur. Fakat istihdamı korumamız gereken sektörlerde de üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz."

"Savunma sanayisi stratejik bir alan"

Kacır, savunma sanayi sistemlerine ilişkin de değerlendirmede bulunarak, burada parası ödense dahi pek çok sistemin veya teknolojinin başka ülkelerden tedarik edilmesinde sorunlar yaşanabileceğini aktardı.

Savunma sanayisinin stratejik bir alan olduğunun altını çizen Kacır, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla biz sistem geliştirme süreçlerine başlarken bir yandan sistemi ortaya çıkarırken bir yandan da tüm kritik alt sistemleri, çekirdek teknolojileri, yerli ve milli imkanlarla geliştirme sürecini başlatırız. Bugüne kadar attığımız bu adımlarla geçtiğimiz dönemde bize verilmeyen seyir füzelerinin turbojet motorlarını biz şimdi yerli milli olarak geliştiriyor ve üretiyoruz. Helikopterlerimizin motorlarını yerli, yerli milli olarak geliştiriyoruz, üretiyoruz. İHA'larımızın, SİHA'larımızın motorlarını yerli milli olarak geliştiriyoruz, üretiyoruz. Radar altı metre alıcılarını yerli olarak geliştiriyoruz. Küresel konumlama sistemlerini yerli olarak geliştiriyoruz. KAAN'ın pek çok kritik alt sistemini, görev bilgisayarını, uçak yönetim sistemlerini yerli olarak geliştirmenin yanında motorunu da yerli ve milli olarak geliştiriyoruz. KAAN gün gelecek yerli motorumuzla da uçacak. Şu andaki prototiplerimiz yurt dışından tedarik ettiğimiz motorlarla uçuyor. Ama biz her halükarda bu stratejik sistemin motorlarını da diğer stratejik alt sistemlerimizde olduğu gibi yerli milli olarak geliştirme sürecini başlattık."

Bölgeler arası farklılık azalıyor

Kacır, son 22 yılda bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltma yönünde ciddi bir mesafe kat ettiklerini belirterek, en yüksek ve en düşük kişi başı gelire sahip bölgeler arasındaki farkın 4,8 kattan 4,1 kata kadar düştüğünü aktardı.

Terörsüz Türkiye'yi gerçekleştirdikçe, bölgede huzuru, güveni sadece Türkiye'de değil, komşularla birlikte tahkim ettikçe gelecek dönemde Türkiye'nin bölgeler arası gelişmişlik farklarını çok daha hızlı şekilde daha iyi bir düzeye indirmiş olacaklarını ifade eden Kacır, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Van'ı tekstil üretim üssü haline getirdik. Doğu Anadolu Kalkınma Ajansımızın yürüttüğü projelerle 41 tekstil fabrikası kurduk, 7 bine yakın istihdam sağladık. Doğu Karadeniz'de turizm sektörüne odaklandık. Son 20 yılda Doğu Karadeniz'de ziyaretçi sayısı yaklaşık 3 katına yükseldi. Şanlıurfa'da ayakkabı sektörüne 24 hazır fabrika binası yaptık. 2013 yılında 11 kişi çalışıyordu Şanlıurfa'da ayakkabı sektöründe, geçtiğimiz yıl 4 bin 200'den fazla istihdam sağlandı. Göbeklitepe'nin hikayesini dünyaya tanıttık. Göbeklitepe artık dünya çapında bir turizm merkezi. 2018 yılında 80 bin kişinin ziyaret ettiği Göbeklitepe'yi şimdi yılda 800 bin kişi ziyaret ediyor. Göbeklitepe UNESCO kalıcı miras listesine girdi. Adıyaman'da badem üretimini başlattık. 2014'te 1500 ton olan badem üretimi 15 kat artarak 24 bin tona erişti ve badem üretim miktarında birinci oldu. Şırnak'ta 2014'te 2 bin ton olan yer fıstığı üretimi 18 kat arttı. 36 bin 500 tona yükseldi. Trakya tohum AŞ'yi kurduk. İlk yerli milli hibrit ay çiçeği tohumunu ürettik. Harran Üniversitesi Teknopark'ta 58, Gaziantep Üniversitesi Teknopark'ta 188, Gaziantep OSB Teknopark'ta 88, Dicle Üniversitesi Teknopark'ta 75 ve Batman Üniversitesi Teknopark'ta 31 firmamız aktif olarak faaliyetlerini sürdürmekte. Sulamaya açılan alan 2002 yılı sonunda 198 bin hektarken 2024 yılı sonunda 675 bin hektara ulaştı. 93 bin hektar alanda da inşaat çalışmaları devam ediyor. Dolayısıyla GAP projesi bizim en önemli kalkınma projelerimizden biri olmayı sürdürüyor."

Kacır, enerji üretim kapasitelerinin yüzde 42'sinin güneş ve rüzgar enerji santrallerinden elde edildiğini belirterek, GES'lerde kurulu güçlerinin 24 gigavat, RES'lerde 14 gigavatı aştığını, 2002'den bu yana 28 gigavat GES, 17 gigavat RES yatırımına teşvik belgesi düzenlediklerini sözlerine ekledi.

Sanayiciler için Türkiye'deki elektrik ve doğalgaz tüketim maliyetlerinin Avrupa'nın pek çok ülkesine kıyasla daha ucuz olduğunu belirten Kacır, "Biz teşvik verirken başvuran firmaların siyasi veya dünya görüşüne bakmıyoruz. Bizim bütün sistemimiz objektif kriterlerle çalışmaktadır. Bizden teşvik alan sanayicilerimiz her siyasi görüşten olabilir." diye konuştu.

Kacır, 2024'te imalat sanayisinde kapanan firma sayısının 6 bin 449, kurulan firma sayısının ise 17 bin 634 olduğu bilgisini vererek, 2025'in 9 ayında kapanan imalat sanayi firma sayısının 3 bin 999, kurulan firma sayısının da 11 bin 428 olduğunu söyledi.

Türkiye'de 2002'de AR-GE harcamalarının 1,2 milyar dolar olduğunu, geçen yıl ise bu rakamın 19,9 milyar dolara yükseldiğini vurgulayan Kacır, şu değerlendirmede bulundu:

"2002-2023 döneminde OECD 47 üye ve gözlemci ülkesi arasında dolar cinsinden satın alma gücü paritesi bakımında AR-GE harcamasını en çok artıran ikinci ülkeyiz. Özel sektörümüzün AR-GE harcamalarındaki payı yüzde 20'lerden yüzde 65'lere çıktı. AR-GE teşviklerinin özel sektör AR-GE harcaması içindeki payı 2019'da yüzde 13 iken, 2024'te yüzde 25'e yükseldi."

Kacır, 2024'te AR-GE merkezleri ve teknoparklarda sağladıkları desteklerin 150 milyar liraya eriştiğini dile getirerek, gelecek yıl TÜBİTAK aracılığıyla AR-GE'ye 2026 bütçesinden 58,5 milyar lira kaynak ayıracaklarını bildirdi.

Bilimsel çalışmaların kendileri için çok değerli olduğunu dile getiren Kacır, 2002'de Türkiye'de yaklaşık 9 bin bilimsel yayın bulunduğunu, 2024'te bu sayının 52 bini geçtiğini, son 5 yılda Türkiye'nin dünyada en fazla bilimsel yayın üreten ülkeler arasında 14'üncü sıraya yükseldiğini dile getirdi.

Kacır, yurt dışındaki insan kaynağını Türkiye'ye kazandırmak için yürüttükleri çalışmalara ilişkin bilgi vererek, 2025'te ASELSAN'dan 43 çalışanın farklı nedenlerle yurt dışına gittiğini, yurt dışından söz konusu şirkete 112 uzman geldiğini aktardı.

Astronot programı

Astronot programına gelen eleştirilere yönelik de açıklamalarda bulunan Kacır, bugüne kadar 600'den fazla astronotun farklı ülkeler tarafından uzaya gönderildiğine işaret etti.

Kacır, Astronot Alper Gezeravcı'nın da bilimsel deneyler yapmak üzere Uluslararası Uzay İstasyonu'na gittiğini hatırlatarak, "Çok sayıda bilim insanımızın ortaklaşa çalıştığı projeleri orada yürüttü. Bilim, ve teknolojiyi konuşacağız ama bazıları astronot programından rahatsız olacak. Bu dünyanın hiçbir yerinde olmaz." diye konuştu.

Astronot programının Cumhuriyetin 100. yılı için planlandığını ancak fırlatma hava koşullarından ve farklı teknik sebeplerden dolayı ertelenerek Ocak 2024'te gerçekleştirilebildiğini anımsatan Kacır, o günden bugüne astronotların 500'den fazla program yaptığını söyledi.

Kacır, bu konunun polemik malzemesi haline getirilmemesi gerektiğini vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Komisyon olarak ne zaman arzu ederseniz biz hem astronotlarımızı hem tüm bu misyonun parçası olan bilim insanlarımızı bir araya getirelim. Sizin komisyonunuza yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi versinler. Biz bu misyondan sonra ne yapıyoruz? Uluslararası Uzay İstasyonunu yeniliyoruz. Kendi sanayimiz bu yenileme projelerinde bir endüstri paydaşı olabilir mi? Biz uzay istasyonunun farklı modüllerini üretebilir miyiz? Bu misyon vesilesiyle bu konularda uluslararası işbirlikleri geliştiriyoruz. Dolayısıyla Türkiye'nin önünde atılan her bir adım yeni ufuklar açıyor."

Çip ve süper bilgisayar

Çip konusunda ise TÜBİTAK'ta halihazırda akıllı mühimmatların fotodedektör çiplerini ürettiklerinin bilgisini veren Kacır, "Hedefimiz öncelikle TÜBİTAK'ta bir endüstriyel üretim safhasına geçmek, aynı zamanda da HIT 30 programı vesilesiyle büyük ölçekli bir çip üretim yatırımını Türkiye'ye kazandırmak." ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği'nde dünyanın en büyük süper bilgisayarlarına ortak olduklarının altını çizen Kacır, özellikle veri yönetişimini ve Türkiye'nin verisinin Türkiye'de kalması ve Türk yapay zeka geliştiriciler tarafından işlenmesini çok önemsediklerini söyledi.

"Otomotivde ilk kez teşvik vermiyoruz"

Kacır, otomotiv sektöründe yeni nesil teknoloji yatırımlarını önceliklendirdiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Togg bizim bu alanda attığımız en stratejik adımdır. Togg'a sahip çıkmaya, desteklemeye devam ediyoruz. Bunun yanında yeni yatırımları Türkiye'ye kazandırmak için de gayret gösteriyoruz. BYD yatırımı da bunlardan biridir. İstiyoruz ki yeni nesil araç teknolojilerinde lider markalar Türkiye'de yatırım yapsınlar ve bunlara mevzuatımız ne öngörüyorsa o çerçevede teşvikler sunuyoruz. Bu firmaların yükümlülükleri var, sorumlulukları var. Biz ilk defa otomotiv sektörüne teşvik veriyor, ilk defa gümrük vergisi ve benzeri teşvik enstrümanlarını kullanıyor değiliz. Türkiye bu konuda çok uzun yıllar içinde tecrübe kazanmış bir ülke. Bizim iktidarlarımız döneminde de Türkiye'de üretilen otomobil sayısı 5 misline çıktı. Dolayısıyla bu alanda yeni teknolojileri Türkiye'ye kazandırmak için gayretlerimizi sürdüreceğiz."

Komisyonda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yanı sıra GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standardları Enstitüsü, Türk Patent ve Marka Kurumu, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye Uzay Ajansı'nın 2026 yılı bütçeleri kabul edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber