Tanıklar e-posta ile de çağrılabilecek

Haber Giriş : 02 Kasım 2004 05:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Gözaltı süresi bir güne inecek, devlet ajan kullanabilecek, avukatsız alınan ifade geçersiz olacak, Yargıtay'ın son kararının aksine dolaylı dinleme delil olacak, şüphelinin mallarına el konulabilecek

Hükümet, 17 Aralık'taki AB zirvesinden önce çıkarmayı planladığı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) tasarısını Meclis'te yeniden değiştirme kararı aldı.

AB İlerleme Raporu'nda da yer alan CMUK tasarısı için geçtiğimiz hafta Adalet Komisyonu'nda alt komisyon oluşturuldu. Ancak hükümet, Meclis'e sevk ettiği tasarıda yeni rötuşlar yapma kararı aldı. Bu konuda hükümet tarafından hazırlanan 176 sayfalık taslak metin, alt komisyona gönderildi. Hükümetin alt komisyon tarafından dikkate alınmasını istediği ve tasarıda yer almayan bazı hükümler şöyle:

Yeniden yargılama başka hâkimle: Yargılanmanın yenilenmesi talebi halinde, önceki yargılamada görev yapan hâkim, aynı işte görev alamayacak.
e-posta ile çağrı: Tanıklar davetiye, telefon, telgraf, faksın yanı sıra 'elekronik posta' aracılığıyla da çağrılabilecek.

Cumhurbaşkanına davet
Herkes tanık olabilecek:
Başbakan, bakan ve milletvekillerinin yanı sıra cumhurbaşkanları da tanık sıfatıyla mahkemeye çağrılabilecek. Ancak cumhurbaşkanı tanık beyanını ister konutunda isterse de yazılı olarak verebilecek. Bu kişilere tanık olarak dinleme durumlarında soru da sorulabilecek.

Kapsam genişledi: Avukatlar, doktor ve hemşire gibi tıp mesleği mensupları, mali işlerde görevlendirilmiş müşavirler ve noterler bu sıfatları dolayısıyla hizmet verdikleri kişiler hakkında öğrendikleri bilgileri isterlerse mahkemelerde tanık sıfatıyla anlatabilecek.

Sırra sığınmayacaklar: Bir suç olgusuna ilişkin bilgiler, bundan böyle devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamayacak. Tanıklık konusu bilgilerin devlet sırrı niteliğini taşıması halinde; tanık, sadece mahkeme tarafından dinlenebilecek. Bu tanık açıklamalarından, yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgilerle ilgili olarak, hükümde açıklamaya yer verilecek. Ancak bu hüküm, hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarla ilgili olarak uygulanacak.

Tanık koruma: Örgüt suçlarında tanık koruma uygulaması getirilecek. Buna göre, tanıklık görevinin yapılmasından sonra kişinin kimliğinin saklı tutulması veya güvenliğinin sağlanması konusunda önlemler alınacak.

Bilirkişiliğe yeni düzen: Kamu görevlileri, bağlı bulundukları kurumla ilgili davalarda bilirkişi olarak atanamayacak. Bilirkişi raporunda, bir suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı veya suç nedeniyle failin kusurluluğu hakkında değerlendirme yapılmayacak. Bilirkişi, duruşmaya çağrılıp dinlenebilecek. Ancak, kanunun gereği bilirkişilik yapmakla yükümlü olan kurum görevlileri, mahkeme gerek görmezse çağrılmayabilecek. Savcının yanı sıra diğer taraflar, müdafi veya vekiller ret hakkını kullanabilecek.

Muayeneye yeni düzen: Bir suça dair delil elde etmek için, şüpheli, sanık ya da mağdurun üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesi ya da vücuttan kan, saç, tükürük, tırnak, cinsel salgı gibi örnekler alınması mahkeme kararıyla mümkün olacak. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısı tarafından verilen karar 24 saat içinde hâkimin onayına sunulacak. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalacak ve delil olarak kullanılamayacak. Üst sınırı iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda kişi üzerinde iç beden muayenesi yapılamayacak, kişiden kan, saç, tükürük, tırnak, cinsel salgı gibi örnek alınamayacak.

Genetik incelemeye sınır: Kişilerden alınak örnekler üzerinde yapılan moleküler genetik inceleme sonuçları, kişisel veri niteliğinde olup başka bir amaçla kullanılamayacak. Bu bilgiler, ancak ilgili kişinin şüpheli, sanık veya mağdur olduğu bir başka olay dolayısıyla açılan soruşturma ve kovuşturmada delil olarak kullanılmak üzere cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenebilecek.

Mallara el koyma: Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine ilişkin şüphe bulunan durumlarda şüpheli veya sanığa ait mal varlığına el konulabilecek. Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısının yazılı emri ile adli kolluk görevlileri, el koyma işlemini gerçekleştirebilecek.
El koymaya 48 saatlik süre: Cumhuriyet savcısının el koymaya ilişkin yazımı emri 24 saat içinde görevli hâkimin onayına sunulacak. Hâkim, kararını el koymadan itibaren 48 saat içinde açaklayacak, aksi halde el koyma kendiliğinden kalkacak. El koyma işlemi, suçtan zarar gören mağdura gecikmeksizin bildirilecek. Arama, el koyma, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, bilgisiyarlarda yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek delil bulunursa, bu deliller koruma altına alınacak ve durum cumhuriyet savcılığına derhal bildirilecek.

Kayyum tayini: Suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlendiği konusunda kuvvetli şüphenin varlığı ve gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması durumunda, soruşturma sürecinde mahkeme şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak kayyum atayabilecek.

Aracılara da telekulak: Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmalarda hâkim veya cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli ya da sanığın telefonları üç ay süreyle dinlenebilecek. Bu süre, en çok iki kez daha uzatılabilecek. Şüphelinin iletişimine aracılık eden kişilerin telefonları da dinlenebilecek, dolayısıyla buradan elde edilen bilgiler de kanıt olarak kullanılacak. Böylece Yargıtay'ın 'Neşter-2' soruşturmasında verdiği 'Dolaylı dinleme kanıt değil' şeklindeki karar, yasal dayanaktan da yoksun hale gelecek. Dinlemeye takılan etkili kişilerin 'Beni dinleyemezsiniz' şeklindeki itirazları da söz konusu olamayacak. Şüphelinin tanıklıktan çekinme hakkına sahip kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınmayacak.

Ajan kullanılabilecek: Soruşturma konusu suçun işlendiği konusunda şüphe bulunması durumunda gizli görevli kullanılabilecek. Bir kamu görevlisi olan gizli görevlinin kimliği değiştirilebilecek, görevinin açığa çıkmaması için bu kimlikle hukuki işlemler yapılabilecek.

Bilgi gereksizse yok edilecek

Özel bilgisayar kayıtları: Soruşturmalarda başka surette failin belirlenememesi veya delil elde etme imkânının bulunamaması halinde cumhuriyet savcısının istemi üzerine, hem kamudaki hem de özeldeki bütün bilgisayar sistemlerindeki kayıtlı verilerin incelenmesine hâkim tarafından karar verilebilecek. Bu yolla elde edilen veriler ise soruşturma bakımından ihtiyaç duyulmadığının anlaşılması halinde, cumhuriyet savcısının denetiminde derhal yok edilecek.

Gözaltı süresi kısaldı: Kolluk, yakalanan kişiye kanun haklarını derhal bildirecek.Gazaltı süresi, yakalama anından itibaren 24 saati geçemeyecek. Toplu olarak işlenen suçlarda, delilerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle cumhuriyet savcısı gözaltı süresini, 24 saat süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilecek. Tasarıda bu süre dört gün olarak düzenlenmişti.

Celp açık olacak: İfadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişi celpname ile çağrılacak. Celpnamede çağırılma nedeni belirtilecek.
Avukatsız ifade geçersiz: Avukat hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamayacak. Kaçak sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla Türkiye'de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına mahkeme kararıyla elkonulabilecek.
Radikal

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber