Yokuş: İhanet belgesini yüzbin defa yırtarım

Haber Giriş : 02 Kasım 2004 13:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri ve İnsan Hakları Danışma Kurulu (İHDK) üyesi Fahrettin Yokuş, ''ihanet belgesi'' olarak nitelendirdiği, Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu'nca hazırlanan raporu, ''değil bir defa, bin, on bin, yüz bin defa karşılarına çıksa yine yırtacaklarını'' söyledi.

Fahrettin Yokuş, dün raporu yırtmasının, insan hakkına saygısızlık değil, gasp edilen insan hakkının geriye alınması olduğunu savundu.

Yokuş, konfederasyon genel merkezinde, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği Başkanı ve İHDK üyesi Abdullah Buksur ile düzenlediği basın toplantısında, konfederasyonun rapora tepkisinin, ''ulus-devlete karşı bir tuzağın, bir oyunun yerinde ve zamanında bozulması'' şeklinde olduğunu belirtti.

İHDK'nın 78 üyeden oluştuğunu ancak raporun, 33 kişi ile oylandığını anımsatan Yokuş, ''Aranması gereken salt çoğunluk 40 kişidir. Bu bir skandaldır, katılımcılara saygısızlıktır'' dedi.

İHDK adına raporun açıklanacağını dün basından öğrendiklerini ve basın toplantısından önce de İHDK Başkanı İbrahim Kaboğlu'na, raporu İHDK adına açıklayamayacağını, oylaması doğru yapılmayan, üzerinde keyfi değişiklikler yapılan bir raporun kendilerini bağlamayacağını söylediğini anlattı.

Kaboğlu'nun, kendi adlarına böyle bir raporu açıklamasını doğru bulmadıkları için raporu yırtıklarını ifade eden Yokuş, ''kafalarını azınlıklarla bozmuş olanların, Türk milletinin temel değerlerine saldırmayı alışkanlık haline getirdiklerinin'' görüldüğünü kaydetti.

''KURUL GÜVENİRLİĞİNİ YİTİRMİŞTİR''

Raporu, ''bir ihanet belgesi'' olarak nitelendiren Yokuş, ''Sayın Kaboğlu'nun keyfi uygulamaları ile sulandırılan bu kurul, güvenilirliğini yitirmiştir, lağv edilerek yeniden yapılandırılmalıdır'' diye konuştu.

Yokuş, rapora ilişkin eleştirilerini sıralayarak, ''ihanet belgesini'', değil bir defa, on bin, yüz bin defa karşılarına çıksa yine yırtacaklarını söyledi.

Raporu yırtmasını, insan haklarına aykırı görüp görmediğine ilişkin bir soruyu Yokuş, ''Bizim irademizi kullanma hakkı, onun için bir insan hakkı ise bizim, irademizi geri almak da en tabii hakkımızdır. O raporu alıp yırtmak, insan hakkına saygısızlık değil, gasp edilen insan hakkımızın geriye alınmasıdır'' diye yanıtladı.

''SALDIRI DEĞİL, DEMOKRATİK HAK''

Yokuş, davranışının, ''fiziki şiddet'' olarak yansıtıldığına işaret ederek, saldırı yapmadıklarını söyledi. Yokuş, kendi adlarını kullanarak raporu açıklayan birinin elinden raporu almasının, ''saldırı değil, demokratik bir hak'' olduğunu savundu.

Bundan sonra, kurul toplantılarının daha gergin yapılacağını, hükümetin, kurulu tekrar oluşturması gerektiğini kaydeden Yokuş, ''İki şahsiyetin özgeçmişlerine bakın, üniversiteden atılmış, Türkiye Cumhuriyeti ile kavgalı bir hoca var. Hükümet bunu kasıtlı yapmıştır, kendisi ortaya atamazdı, başka kurumlar aracılığı ile atabilirdi'' dedi.

Abdullah Buksur da rapor üzerinde düzeltme yapıldığının söylenmesine rağmen, raporun tekrar oylanmamasının, üzerinde müzakere yapılmamasının, insan hakları, demokrasi ve evrensel haklara saygı temeline oturtulmasını anlamadığını dile getirdi.

Basın toplantısı sırasında, salonda bulunan konfederasyon üyeleri çeşitli sloganlar attılar.

TEPKİLER

Bu arada DEHAP Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, Yokuş'un raporu yırtması, ''çok çirkin bir davranış'' olarak değerlendirilerek, kınandı. Açıklamada, Yokuş ve beraberindekilerin aynı zamanda İHDK üyesi olmalarının, davranışlarını daha da vahim hale getirdiği belirtildi.

İHD, Mazlum-Der, TİHV, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi'nce yapılan ortak yazılı açıklamada da, Kaboğlu'nun açıklamasının, bazı kurul üyelerince fiziksel şiddet kullanılarak engellenmesinin kabul edilemez olduğu vurgulandı. Açıklamada, ''Bu olumsuz gelişmeler, başta İHDK olmak üzere, devlet yapısı içerisinde oluşturulan insan hakları birimlerinin yapılarının ve bunlar ile olan ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır'' denildi.

Halkevleri Genel Başkanı Abdullah Aydın da Kaboğlu'na yönelik ''saldırının'', bütün demokrasi güçlerine ve düşünce özgürlüğüne yönelik bir saldırı olduğunu ifade etti.

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber