Öğretmenlere göre ?dil ve anlatım'ın müfredatı ?gerçekdışı' kalıyor

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 27 Ağustos 2008 23:15, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Öğretmenleri bezdiren tek müfredat edebiyat değilmiş. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2005'ten beri uygulanan yeni ?dil ve anlatım' müfredatının işleyip işlemediğini anlamak için öğretmenlerle yaptığı anket, öğretmenlerin hem programdan hem de kitaptan şikâyetçi olduğunu gösterdi. 28 ilden 310 öğretmen dil ve anlatım dersine ilişkin eleştirilerini rapor halinde Bakanlığa iletti. Rapor şöyle:

Öğrenciler yorum yapamıyor, metindeki ana düşünceyi yakalayamıyor, soyut düşünemiyor. Kitap okuma alışkanlığına sahip değiller.

Öğrencilerin defter tutma ve yazma alışkanlıkları zayıf.

Öğrenci seviyesinin istenen düzeyde olmayışı amaçların gerçekleştirilmesini engelliyor.

Konuların sınıf dağılımı dengesiz.

9,10 ve 11. sınıf değerlendirme soruları meslek lisesi öğrencileri için zor, diğerleri için kolay geliyor. Bütün okul türlerine aynı müfredat olmamalı.

Özel mektuplarda hitap ve ifade tarzının özelliklerini belirleme ve örnek biyografı yazma kazanımı güncel değil. Mektup başlığı altında kısa mesaj ve elektronik posta, biyografi türü başlığı altında kariyer özgeçmişi yazma eksik.

Sosyo ekonomik düzeyi farklı öğrenciler her etkinliği yapamıyor.

?Öğrencilerin dinledikleri tiyatro metinlerinde durakların ve vurguların nasıl ve nerede yapıldığını belirleme' etkinliği, birçoğu tiyatro izleme olanağı bulamadığı için gerçekdışı kalıyor.

Kalabalık sınıflardaki grup içi çalışmalar karmaşaya yol açıyor.

?Kulgak, kangı, edgü, kadgu kelimelerinin bugünkü yazılışları' konulu etkinlik, akademik olarak bilgi gerektiriyor.

Arapça ve Farsça kelimelerin bulunduğu ?Bülbül', Çanakkale Şehitleri'nde Türkçe karşılıklar yok. Bu yüzden metin kavratılamıyor.

Çağdaş kadın yazarları ve çocuk edebiyatından alınan metinler az.

Kitaplarda metinlerle uyumlu olmayan fotoğraf ve resimler var.

?Türkleri aşağılayan metin'

Öğretmenler, 11. sınıf dil ve anlatım kitabındaki Yusuf Ziya Ortaç'ın ?Türklerin ?teşekkür' kelimesine olan soğukluğunu' anlatan ?Kaybolan Kelime' adlı metnini de ?Türk toplumunu hakir görüyor' diye eleştirdi. Metinden bazı bölümler şöyle:

?Bu bayram, dilimizin bir kelime kaybettiğine iyice inandım.... Kapıyı çalan çöpçünün pos bıyıkları arasında onu aradım. Yok!.. Bahşişini alan bekçinin kavlak dudaklarından onu bekledim. Yok!.. Bakkalın çırağından, sebzecinin yamağından, kasabın oğlundan onu işitmek istedim. Yok!..

...Tramvayda, ayakta kalmış bir kadına yerinizi veriyorsunuz. Yüzünüze, burun delikleriyle yüksekten bir bakış!

Ve hiçbirinin dilinde aradığınız o ince, o kibar, o insanı insan yapan güzel kelime yok!

...Geçen yıl, Atina'da bir otomobilin şoförü, bana bu kelimeyi on kuruşluk bahşiş için söylemişti.

...Haaa! Affedersiniz, deminden beri, yana yakıla hasretini çektiğim bu kelimenin ne olduğunu söylemedim değil mi?

Teşekkür!?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber