Ergenekon davası yarına ertelendi

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 13 Kasım 2008 18:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

"Ergenekon" davası yarına ertelendi

- "Ergenekon" davasının duruşması yarına ertelendi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada mahkeme heyeti, taleplerin yarın değerlendirilerek karara bağlanmasına ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı yarın saat 09.30'a erteledi.


Muzaffer Tekin: Ümraniye'deki el bombalarıyla alakam yok

- "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin, "Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarıyla hiç alakası olmadığını" savunarak, "Danıştay saldırısının içine ismim karıştırılmamış olsaydı, bugün burada olmayacaktım" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki oturumunda savunma yapan Tekin, yüce Türk adaletine olan sonsuz güvenini tekrarladığını söyledi.

Tekin, "Deniz Feneri Davası'nın sanığı olmadım. Ergenekon soruşturmasının bir ferdi olduğum için gurur duyuyorum. Dışarıda beyni kelepçeli olmaktansa, burada beynin hür olması huzur veriyor. Önümüze getirilen bu dava dosyası, bilinmeyen bir denklem gibi gözükse de çözümü çok kolay. Bu dava sizin adalet kılıcınızın bir darbesini bekliyor" diye konuştu.

Tutuksuz sanık Ali Yiğit'i dinlerken "Asrın Davası" denilen iddianamenin "ne kadar trajikomik olduğunu gördüğünü" iddia eden Tekin, bu iddianamede "kin, öfke, para, iftira, porno, biraz darbe, biraz da cinayet söylentilerinin" olduğunu öne sürdü.

Danıştay saldırısının ardından ve "Ergenekon" soruşturması sürecinde "hukuk yok sayılarak" kendisiyle ilgili "taraflı" yayınların yapıldığını ileri süren Tekin, "Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarıyla hiç alakam yok. Bombalarla aynı evde aylarca yaşayan Ali Yiğit'in aleyhime ifade vermeye zorlanmasıyla gözaltına alındım, tutuklandım. Yiğit'i ilk kez Bayrampaşa Cezaevi'nde gördüm. İfadesini polisin hazırladığını bana defalarca söyledi" dedi.

"Danıştay saldırısının içine ismim karıştırılmamış olsaydı, bugün burada olmayacaktım" diyen Tekin, Alparslan Aslan ile bu olaydan 1,5 yıl önce 3-4 kez telefonla görüştüğünü dile getirdi.


Muzaffer Tekin'in savunmasına geçildi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Ergenekon duruşmasında tutuklu sanık Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in savunmasına geçildi. Tekin, hakkındaki iddialara cevap vermeye başladı.

Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda müdahil Şebnem Korur Fincancı'nın avukatı Özkan Yücel, sanıkların savunması alınırken diğer sanıkların salon dışına çıkarılmasını talep etti. Avukat Özkan Yücel bu talebe gerekçe olarak, bir örgütten bahsedildiği ve bu örgütün işine yaramayan üyelerini yok etmekle tehdit ettiğini gösterdi. Sanıkların baskı altında kalmaması için salonda savunmalar yapılırken diğer sanıkların dışarı çıkarılması isteği ile ilgili Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, söz konusu durumun sanık Ali Yiğit ve Coşkun Çalık için uygulanmasını, diğer sanıklar yönünden de taleplere bağlı olarak uygulanmasını istedi. Bu talebe sanık avukatları itiraz etti. Mahkeme Heyeti duruşmaya ara vererek talebi değerlendirdi. Mahkeme heyeti, sanıkların salonda tek tek savunma yapmaları yönündeki bu talebi reddeti.

Aranın ardından oturuma devam ediliyor. İddianamede 4'üncü sırada yer alan tutuklu sanık Muzaffer Tekin savunmasına başladı.

-ÖRGÜT YÖNETİCİSİ OLMAKLA SUÇLANIYOR-

Ergenekon soruşturması kapsamında kilit isimlerden olan emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin, örgüt yöneticisi olmakla suçlanan sanıklardan biri. 15 Haziran 2007 tarihinde gözaltına alınan Tekin 19 Haziran 2007 günü tutuklandı. Tekin, silahlı terör örgütü yöneticisi olmak, zorla hükümeti ıskata teşebbüs, TC Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri bulundurma, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, mala zarar verme, kasten öldürmeye azmettirme, korku ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde atma suçlarına azmettirmekle suçlanıyor.

Danıştay saldırısının azmettiricisi olduğu ileri sürülen Muzaffer Tekin'in Danıştay saldırganı Alparslan Arslan ile 35 kez cep telefonuyla görüşme yaptığı belirlendi. Danıştay saldırısı sanığı Osman Yıldırım, Ergenekon savcısına verdiği ifadesinde Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları kendisine Tekin'in verdiğini söyledi. Yıldırım, Tekin'in "Bunlar Cumhuriyet Gazetesine atılacak. Rahat ol, kimse ölmeyecek. Bitince sana 500 bin dolar para vereceğiz. Senin attırdığın kişilere ne kadar verirsen ona karışmayız." dediğini anlattı. Yıldırım, kendisinin de 2 adet el bombasını alıp cebine koyduğunu 1 tanesini de Alparslan Arslan'ın alarak çantasına koyduğunu beyan etti.

Tekin'in ev ve işyeri aramalarında Ergenekon-LOBİ adlı dokümanlarla birlikte Genelkurmay Başkanlığı'nın bilgisayarlarından çıktığı anlaşılan, Milli Güvenlik Kurulu öncesi kuvvet komutanlarının kendi aralarında yapmış oldukları gizlilik ibareli toplantılara ait askeri ve siyasi gizli bilgiler içeren birçok belge de ele geçirilmişti. Tekin'in Veli Küçük ile birlikte gizli ve sivil yapılanmalar arasında 'köprü' olduğu belirtildi.


''Ergenekon'' davasının 13'üncü duruşmasının öğleden sonraki oturumu başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davaya verilen ara, 13.30'da tamamlandı.

Duruşmada, Ümraniye'de el bombalarının ele geçirildiği gecekonduda bir süre oturan tutuksuz sanık Ali Yiğit'in dayısı olan sanık Mehmet Demirtaş, savunmasını yapmak üzere kürsüye çağrıldı.

Duruşmaya, Demirtaş'ın savunmasının alınmasıyla devam ediliyor.


Ergenekon'da bomba itirafı

Ergenekon davası 13'üncü oturumu başladı. İddianamede üçüncü sırada yer alan tutuksuz sanık Ali Yiğit savunmasına başladı. Ali Yiğit, el bombalarının ele geçirildiği Ümraniye'deki evde yaşıyordu.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusu'nda devam eden Ergenekon davasının bugünkü oturumu 09:30'da başladı. Duruşmaya Güler Kömürcü, Drej Ali lakaplı Ali Yasak'ın da aralarında bulunduğu 16 tutuksuz sanık ile 43 tutuklu sanık katılıyor. Erkut Ersoy, Abdullah Arapoğlulları ve Selim Akkurt isimli tutuklu sanıkların ise oturuma gelmediği görüldü.

İddianamede üçüncü sırada yer alan tutuksuz sanık Ali Yiğit savunmasına başladı. İkinci sıradaki Mehmet Demirtaş, Ali Yiğit'in savunmasından sonra kendi savunmasını yapmak istediği belirtmişti.

Ümraniye'de bombaların ele geçirildiği evde ikamet eden Ali Yiğit, sanıklardan Mehmet Demirtaş'ın yeğeni. El bombalarının ele geçirilmesinden 20 gün önce evden ayrılan Yiğit, 12 Haziran 2007 tarihinde gözaltına alındı. 16 Haziran 2007'de tutuklanan Ali Yiğit, "suçu bildirmemekle" suçlanıyor. Ergenekon iddianamesinde ihbarcı olarak adı geçen Şevki Yiğit'in oğlu olan Ali Yiğit, 12 Mayıs 2008 tarihinde tahliye edildi. Yiğit ifadelerinde el bombalarının Oktay Yıldırım'a ait olduğunu, Yıldırım ile Muzaffer Tekin ve Mahmut Öztürk'ün dayısı Mehmet Demirtaş'ın işyerinde buluştuklarını söyledi. Cezaevindeyken Yıldırım'ın, ifadesini değiştirmesi için kendisini tehdit ettiğini savunan Yiğit, Yıldırım'ın Mehmet Demirtaş ile aralarındaki konuşmalarında ise bombaları 1997-1999 yılları arasında görev yaptığı Şemdinli'de askeri mühimmat arasından aldığını anlattığını söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber