Devrim gibi yasa

Haber Giriş : 25 Temmuz 2005 09:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

6 Temmuz'da yürürlüğe giren bir yasa, medyada yeterli yansıma bulmasa da çok köklü değişiklikler getirdi.

Özürlüler Yasası'ndan bahsediyorum. Bu yasa, sadece onlarca yıldır çıkarılamayan bir yasanın çıkması açısından önem taşımıyor, aynı zamanda dünya genelinde birçok ülkenin gerçekleştirmeyi başaramadığı bir dizi düzenlemeyi öngörmesi açısından büyük önem taşıyor. Bu yasayla getirilen bazı hükümler, Fransa dışında diğer ülkelerin çıkarmakta zorlandıkları hususları içeriyor.

Peki bu model kanunun getirdiği çarpıcı değişiklikler neler?

1. KAMU TEKELİNİN KALKMASI

Sosyal hizmet sunumunun belli alanlarında bugüne kadar devlet tekeli sözkonusuydu. Yeni düzenlemeyle özel sektör ve gönüllü kuruluşlar için çok büyük bir hizmet alanı açılmış oluyor. Bugün 19 bin kız ve erkek Çocuk Esirgeme Kurumlarında kalıyor. Bu yurtlardaki sorunlar kangren olmuş durumda, ıslah edilmeleri de çok zor görünüyor. Çocukların daha sağlıklı ortamlarda yetişip, eğitilebilmeleri kanayan büyük bir yarayı saracaktır. Sosyal koruma alanına finansman ve uygulamayla girebilecek çok sayıda özel kuruluş ve gönüllü organizasyon bulunuyor. Çocuklardan özürlülere ve yaşlılara kadar farklı toplum katmanlarının hizmet alabilmeleri için seçeneklerin artması, kaliteyi de arttıracaktır.

2. AYRIMCILIK CEZASININ KANUNA GİRMESİ


Bu yasayla eğitim, meslek edindirme, sağlık hizmetleri ve istihdam gibi alanlarda özürlülerin ayrımcılığa uğratılamayacağı belirtilerek, özürlüler aleyhine ayrımcılık Türk Ceza Kanunu'na eklenen bir hükümle müeyyidelendirilmiştir. Bu tür bir ayrımcılığın Ceza Kanunu'nda yer alması birçok ülkenin isteyip de gerçekleştiremediği ileri bir adımdır.

3. BAKIM TEMİNATI

Bakıma muhtaç ağır özürlülere "bakım teminatı" getirilmektedir. 3 yıl içinde 200 bin özürlüye bakım hizmeti verileceği düşünülüyor. Bu ne anlam taşıyor? Özürlü çocuğu olan ailelerin en büyük sıkıntısı "bizden sonra çocuğumuz ne olacak, ona kim bakacak?" endişesiydi. Yeni düzenlemeyle ailesini kaybeden veya ailesi yaşlanan özürlülere hayatlarının sonuna kadar devlet güvencesinde bakım hizmeti getiriliyor.

4. ÖZÜRLÜ MAAŞI

Türkiye'de maaş alan 300 bin özürlü insan var. Yeni düzenlemeyle hem maaşlar % 300 arttırılmış, hem de 18 yaş altındaki çocuklara da maaş hakkı tanınmıştır. Ayrıca evlenen özürlü kızların maaşlarının kesilmesi uygulamasına son verilmiştir. Böylece evlenen iki özürlü insan 400 milyona yakın sabit bir gelir elde etmiş oluyor. Birkaç yıl içinde maaş alan özürlü sayısının 700 bine ulaşacağı düşünülüyor. Bunun devlete maliyeti 1.2 katrilyon liradır.

Her şeyden önemlisi özürlülere bakışta temel felsefe değişmiştir.

Bugüne kadarki yaklaşım, özürlüleri veya çocukları belli alanlarda toplayarak, toplumdan soyutlamaya dönüktü. Yeni düzenlemenin mantığı ise, hizmetleri yaşlı veya özürlüye sosyal evreninden koparmadan, ailesinin yanında ve hayatın içinde sunmasıdır. Aile desteği ve evde bakım uygulamasıyla, hizmetler mobil hale getirilmekte, entegrasyon yok edilmemektedir.

Bu yasanın çıkmasında en büyük pay Özürlüler İdaresi Başkanı Dr. Mehmet Aysoy'a ait. Düzenlemede son anda olumlu değişiklikler yapan milletvekili Lokman Ayva, Meclis'in kapanmasına bir iki gün kala yasa teklifini gündeme aldıran AK Parti Grup Başkanvekili Faruk Çelik ve CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, ayrımcılık maddesinin yasaya girmesindeki dik duruşu ve kararlılığıyla Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, işin önemine inanan ve çok önemli bir kaynağı sosyal hizmetlere tahsis eden Başbakan Erdoğan, yasayı veto etmeyen ve bekletmeden onaylayan Cumhurbaşkanı Sezer de teşekkürü hak edenler arasında.

Yıllardır ihmal edilen özürlüler, yine yıllardır kimsenin çıkarmayı başaramadığı yasalarına kavuştular.

Hükümet, ileride herkesin takdirle anacağı çok hayırlı bir iş yapmış oldu?

Yasin DOĞAN /Yenişafak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber