'Yeni anayasa Türkiye ve milletimiz için vazgeçilmez bir zorunluluktur'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Yeni anayasaya AK Parti'nin ihtiyacı yok, Türkiye'nin ihtiyacı var. Yeni anayasa Türkiye ve milletimiz için vazgeçilmez bir noktada ve hayati bir zorunluluktur" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Ocak 2016 09:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Yeni anayasa Türkiye ve milletimiz için vazgeçilmez bir zorunluluktur'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kanal 7 televizyonunda yayınlanan İskele Sancak programında güneme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı. Ekonomik gelişmeler ve büyüme rakamlarına değinen Kurtulmuş, Türkiye'nin dünyanın birinci ligine çıkması için asgari yüzde 5 büyümeyi yakalaması gerektiğini belirtti.

"Biz ekonomi politikamızda bu faz değişikliğini yapmak mecburiyetindeyiz" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Kararlı bir şekilde bunu sürdürmek mecburiyetindeyiz. Hükümet Programı'nın ardından Orta Vadeli Program'da da net bir şekilde bunu ortaya koyup bütçe disiplininden vazgeçmeden, hayalperest yaklaşımlar içinde olmadan gerçekçi ekonomiyi güçlendiren bir perspektifle Türkiye yoluna devam etmek zorundadır. O zaman konjonktürün getirdiği birtakım dalgalara muhatap olur ve bunların altında kalır. Örneğin döviz çıkar sizin milli geliriniz düşer."

- "Yeni anayasaya AK Parti'nin ihtiyacı yok"

Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili de değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, "Yeni anayasaya AK Parti'nin ihtiyacı yok, Türkiye'nin ihtiyacı var. Yeni anayasa Türkiye ve milletimiz için vazgeçilmez bir noktada ve hayati bir zorunluluktur. Eğer bu dönemde bu parlamento yeni anayasa yapmazsak, siyaseten ne yaparsak yapalım çok fazla bir şey yapmış olmayacağız" diye konuştu.

Kurtulmuş, hangi mesele konuşulursa konuşulsun meselenin 12 Eylül anayasasının ruhuna takıldığını anlatarak, "Türkiye'de millet egemenliği, yeni Türkiye, bunları söylüyoruz. Bunlar çok güzel hedefler ama hala sonuçta 1982 Anayasası'nın felsefi çatısı orada duruyor. 50 bin kere değiştirmişsin anayasayı, yamalı bohçaya dönmüş. Bir sürü değişiklikler olmuş ama o ruh orada. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' güzel ama arkasından demişsin ki 'Millet bu egemenliğini anayasal kurumları vasıtasıyla kullanır'. Bu, şu demektir; millet 1982 Anayasası'na göre tam manasıyla egemen değildir. O madde tesadüfen oraya konmadı. Bu ruhu değiştirmeniz lazım ki o maddeyi değiştirebilesiniz" değerlendirmesinde bulundu.

Anayasanın sadece bir hukuk metni olmadığını vurgulayan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, anayasanın bir siyaset felsefesi ve bir toplumsal uzlaşma metni olduğunu dile getirdi. Meclis'in ağır bir sorumluluğu olduğuna işaret eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Herkes eteğindeki taşları dökecek. Bizim hiçbir ön yargımız yok. Her şeyi çok açık konuşabilmemiz lazım. Toplum konuşmalıdır. Türkiye'de anayasa ruhunun değiştirilmesi lazım. Bu ruhun ortaya koymuş olduğu Türkiye'deki sistemin, yönetim modelinin değişmesi lazım. Başkanlık sistemini biz etkin bir yönetimin bir parçası olarak tartışıyoruz. Yargıda, yargı bağımsızlığını sağlayacak düzenlemelerin yapılması lazım. Türkiye'de birtakım anayasal kurumların görevlerinin yeniden gözden geçirilmesi lazım. Türkiye'de şu anda bir güçler ayrımı filan yok. Kim nerede gücü eline geçirebiliyorsa o gücü diğerinin üzerinde kullanabiliyor. Geçmiş dönemde bunu gördük. Yasama, yargı, yürütme kim gücü eline geçiriyorsa o diğerinin üstüne hakimiyet kurmaya çalışıyor. Geçmişte biz bunu yaşadık. Milletin verdiği oylara rağmen iktidar olan AK Parti öyle oldu ki uzun süre Başbakanlık Müsteşarını bile atayamadı. Çünkü dönemin Cumhurbaşkanı imzalamadı. Aynı şekilde Meclis'te yasamanın çıkarmış olduğu yasalar üst mahkemeler tarafından iptal edildi."

Muhalefet partilerinin başkanlık sistemine getirdiği eleştirilerin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Türkiye'de sistematik anayasal bir reformun sadece parçalarından biridir başkanlık sistemi. Biz sadece tek başına başkanlık sistemini tartışmıyoruz. Bir anayasal reform sürecinden bahsediyoruz. Bütün bu 12 Eylül'ün getirmiş olduğu antidemokratik yapının bütünüyle değişme vakti geldi de geçiyor. Bunu yapamazsak karşılaştığımız sorunların birçoğunu da çözemeyiz. Şu anda tek parti iktidarı var. Milletin verdiği yüzde 50'lik oy var. Bu bizi aldatmasın. 12 Eylül sisteminin ruhu, yapısı oradaki sistem olduğu gibi duruyor. Yarın Allah muhafaza siyasi dengeler bir türlü değiştiğinde, yeniden o bürokratik oligarşinin şu anda uykuda olan hortlaklarının ortaya çıkması mukadderdir."

Anayasa konusunda hiçbir ön yargı içinde olmadıklarını belirten Kurtulmuş, sivil toplum kuruluşları, araştırma merkezleri, üniversiteler ve anayasa konusunda kimin ne fikri ve görüşü varsa herkesi dinlemeye hazır olduklarını söyledi. Kurtulmuş, herkesin elindeki taşları ortaya koyması gerektiğini belirterek, CHP, MHP, HDP ve parlamento dışındaki siyasi partilerin de görüşünü ortaya koyabileceğini ifade etti.

Partilerin anayasa teklifleri olacağını ancak kararı milletin vereceğini aktaran Kurtulmuş, "Biz bu çalışmayı net şeffaf bir şekilde sürdüreceğiz. Sonuçta kararı milletimiz verecek. Diğer partilerle de her türlü müzakereye açık olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yeter ki Türkiye şu 12 Eylül garabetinden kurtulsun" dedi.

Kurtulmuş, anayasa görüşmeleri konusunda bir süre olup olmayacağının sorulması üzerine de şu bilgileri verdi:

"Millet bizi, 'Konuşun, konuşun ve iş yapmayın' diye parlamentoya göndermiş değil. 12 Eylül Anayasası 82'de kabul edildi. 1983'ten itibaren bu memlekette anayasanın değiştirilmesi tartışılıyor. Başkanlık sistemi gençlik yıllarımızdan itibaren Türkiye'de tartışılıyor. 1991 yılında o zaman Refah Partisi cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile ilgili mitingler yapmış. Türkiye siyasetinde bunlar olmuş. Rahmetli Türkeş, başkanlık sistemi üzerinde durmuş. Diğer bütün siyasi kanatlardan bu konuyla ilgili görüşler olmuş. Artık samimi olarak bunun yapılması için herkes üzerine düşeni yapsın. Türkiye'nin, dostlar alışverişte görsün kabilinden kozmetik bir anayasa değişikliğine ihtiyacı yoktur."

"Başkanlık sistemini Cumhurbaşkanı Erdoğan için mi istiyorsunuz, yoksa Türkiye için mi?" sorusu üzerine Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:

"Bu tartışma başkanlık sistemi tartışması ya da anayasal reform tartışması ne Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsıyla ilgili bir tartışmadır ne hükümetimizin bir tartışmasıdır ne de AK Parti ile ilgili bir tartışmadır. Bu milletimizle ilgili bir tartışmadır. Eğer 'Cumhurbaşkanı daha fazla güç sahibi olmak için başkanlık sistemi olsun istiyor' deniliyorsa, lütfen bunu diyen arkadaşımız şu mevcut anayasanın 104. maddesine bir baksın. 104. maddesinde öyle bir Cumhurbaşkanlığı makamı koymuşlar ki darbeciler, Rahmetli Özal gibi Tayyip Erdoğan gibi bir Cumhurbaşkanı seçileceğini düşünmedikleri için nasılsa bizim kontrolümüzde bir Cumhurbaşkanı olur ve sistemi millete karşı korur diye oraya Cumhurbaşkanlığı makamı tahkim etmişler. Çok açık söylüyorum bütün sistemi kontrol edebilecek mekanizmayı Cumhurbaşkanının eline vermişler. Güçse, yetkiyse her türlü yetkiyi vermişler. 104. maddede var ama hiçbir sorumluluk vermemişler, bizim itirazımız burayadır. Cumhurbaşkanlığı makamı da yürütmenin bir parçası olmuş. Biz diyoruz ki etkin bir yürütmenin parçası olarak gerçekten yetkileri olan ama sorumlulukları da olan, attığı her adımda da millete karşı hesap verebilecek bir başkanlık sistemi bu sistemden daha iyidir. Gelin tartışalım, kontrol mekanizmalarını nasıl kuracağız, Meclis'i bu konuda nasıl yetkilendireceğiz, belki başka Meclisler devreye girer. Ama 'biz başkanlık sistemine karşıyız', bunun siyasi bir karşılığı yok. Herkes neye taraf olduğunu ortaya koymalı. Bunları tartışmalıyız."

Duygu Yener

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber