FETÖ şüphelisi 92 polise, 15 yıl hapis istemi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından FETÖ'nün emniyet yapılanması ve "ByLock" programını kullananlara yönelik yürütülen soruşturmada, 80'i tutuklu 92 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.

FETÖ'ye ve eylemlerine ilişkin bilgilerin yer aldığı iddianamede, FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'le ilgili, şunlar kaydedildi:

"Yabancı gizli servislerin izin ve icazetiyle yurtdışında yaşaması, ülkeye gelmekten ısrarla kaçınması, milletin binlerce yıllık inanç ve değerlerini sistematik olarak dejenere etmesi, 15 Temmuz'da olduğu gibi Türk milletinin bekasına kastedeceğini göstermesi, Türk milletini ve onun temsil ettiği değerleri yok etmeyi onu bu topraklardan söküp atmayı amaçlayan, Haçlı Seferlerini 'Batı'nın hizmetindeyiz, Haçlılar'dan size zarar gelmez' diyerek savunması, yurtdışına kaçırdığı militan kadrosuyla adeta 'ihanet konsülü' kurup, kapı kapı da dolaşarak, Türk milletine ve onun bekasına düşman devşirmesi, nedeniyle: FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen'in aslında beklenen 'mehdi, mesih' değil, yüce Türk milleti ve onun temsil ettiği değerler için, Keşiş Pierre'den (Pierre L'ermite) başkası olmadığını bize göstermiştir."

İddianamede, emniyetin asli görevinin devletin kurulu düzenini, vatandaşların can ve mal emniyetini, toplumun asayiş ve güvenliğini temin etmek olması gerektiği belirtilirken, emniyet teşkilatının örgütün hakimiyetine girdiğinde yasal zeminden ayrılarak, örgütün hedeflerine ulaşmasında etkili bir silah haline dönüştüğü anlatıldı.

Bu durumun örgütün savunma kapasitesini arttırdığına işaret edilen iddianamede, kolluk gücünün hukukilik görünümünün, örgüte etkin bir saldırı aracı, kurumları ve toplumu dizayn etme imkanı sağladığı aktarıldı.

İddianamede, örgütün emniyet yapılanmasının toplumun devlete olan inancını sarstığı, adalet duygusunu tahrip ettiği kaydedilirken, "şantaj amaçlı kaset komploları, Ergenekon, Balyoz, Siyasal Casusluk, Selam-ı Tevhid, Taşhiye, usulsüz dinlemeler, 7 Şubat MİT, 17-25 Aralık, MİT tırlarının durdurulması, emniyet teşkilatının üst düzey personeline yönelik gerçekleştirilen tasfiye operasyonları, himmet vermeyen iş adamlarının geçirdiği soruşturmaların" tamamen örgütün emniyet teşkilatına sızdırdığı militanları ve KOM, terör, istihbarat gibi hakimiyet sağladığı birimler aracılığıyla planlayıp icra ettiği operasyonlar olduğu bilgisi verildi.

Örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"a da değinilen iddianamede, "Bylock programı nasıl, FETÖ/PDY'nin değiştirip kullandığı, bu nedenle örgüte aidiyeti tartışmasız bir gerçekse 'örgüt lideri Fetullah Gülen'in talimatıyla kullanılmaya başlanılması, piyasadan temin edilmemesi, sadece örgüt mensuplarının birbirine aktarmak suretiyle teminin mümkün olması, tamamen örgüt içi haberleşme ve örgüt lider ve yöneticilerinin talimatını aktarmak amacıyla kullanılması, kullanımının birkaç kademe şifrelemeyle sağlanıp gizlenmesi, gönderilen mesajların belirli bir süre sonra kendiliğinden silinmesi, örgüt mensupları dışında hiç kimsenin temin edip kullanamaması' nedeniyle bu programı kullananların, örgütle iltisakı ve örgüte mensubiyetleri de aynı şekilde tartışmasız bir gerçektir." ifadeleri kullanıldı.

İddianamede, FETÖ/PDY üyesi oldukları ve "ByLock" kullandıkları tespit edilen, iddiaları reddetmek dışında örgütsel tavır göstererek makul bir savunma yapmayan 80'i tutuklu 92 emniyet personeli hakkında, 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Başsavcılıkça onaylanan iddianame, İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Mustafa Hatipoğlu