Subaylara verilen kınama cezalarına da dava açılabilecek
Anayasa Mahkemesi subaylara verilen kınama cezalarına iptal davası açılmayacağını öngören Kanun hükmünü iptal etti

6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu'nun 43. maddesinde, subaylara verilen kınama cezalarına iptal davası açılamayacağı belirtilmiştir. Erzurum İdare Mahkemesi defi yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
Anayasa Mahkemesi heyeti söz konusu hükmü Anayasa'ya aykırı bularak iptal etmiştir. Kararda şu gerekçeye yer verilmiştir:
"Anılan kararda yargı yolu kapalı olan uyarma ve hizmete kısmi süreli devam disiplin cezalarının söz konusu askeri personelin TSK'dan ayrılmalarına ya da sözleşmelerinin feshine yol açabildiği, TSK'dan ayırma ya da sözleşmenin feshi işlemlerine karşı dava açılabilse de bu işlemlerin dayanağı olan uyarma ve hizmete kısmi süreli devam cezalarına karşı yargı yolunun kapalı olması nedeniyle söz konusu yargısal denetimin şekli bir hale geldiği ve etkinliğini yitirdiği, kuralların bu yönüyle asker kişilere aşırı bir külfet yüklediği ve disiplinin tesisi şeklindeki kamu yararı ile hak arama özgürlüğü arasında gözetilmesi gereken adil dengeyi bozduğu belirtilmiştir"
Bu karara göre subaylara verilen Kınama cezalarına da dava açılabilecektir.
İşte 27 Ocak 2023 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan karar
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2022/122 Karar Sayısı: 2022/151 Karar Tarihi: 30/11/2022
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Erzurum 1. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 31/1/2013 tarihli ve 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin
Kanunu'nun 43. maddesinin 24/6/2021 tarihli ve 7329 sayılı Kanun'un 17. maddesiyle
değiştirilen (1) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...kınama..."
ve "...cezaları hariç..." ibarelerinin Anayasa'nın 2., 36., 125. ve
129. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptallerine karar verilmesi talebidir.
OLAY: Subay olarak görev yapan davacı hakkında verilen kınama cezasının iptali talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri İçin başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKÜMLERİ
Kanun'un itiraz konusu kuralların da yer aldığı 43. maddesi şöyledir:
"Yargı denetimi
MADDE 43- (1) (Değişik:24/6/2021-7329/17 md.) Askeri öğrenciler ile erbaş ve
erler hakkında verilen disiplin cezaları ile subay, astsubay, uzman erbaş ile
sözleşmeli erbaş ve erler hakkında verilen (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi 'nin
1/6/2022 tarihli ve E.: 2022/10, K: 2022/72 sayılı Kararı ile.) kınama (İptal
ibare: Anayasa Mahkemesi'nin 1/6/2022 tarihli ve E.: 2022/10, K: 2022/72 sayılı
Kararı ile.) cezaları hariç bu Kanunda yer alan disiplin cezalarına karşı iptal
davası açılabilir. Seferberlik ve savaş zamanında ise yüksek disiplin kurulları
tarafından verilen Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası hariç bu Kanunda yer alan
diğer disiplin cezaları yargı denetimi dışındadır.
(2) Dava açma süresi, cezanın kesinleşmesinden itibaren başlar. Ancak Türk karasuları
dışındaki gemilerde verilen cezalarda, dava açma süresi geminin bağlı bulunduğu
üsse/limana dönmesiyle başlar."
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Haşan Tahsin
GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA, Engin YILDIRIM, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Rıdvan GÜLEÇ,
Recaİ AKYEL, Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Yıldız SEFERİNOĞLU, Selahaddin MENTEŞ, Basri
BAĞCI, İrfan FİDAN, Kenan YAŞAR ve Muhterem İNCE'nin katılımlarıyla 26/10/2022
tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından
işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III. ESASIN İNCELENMESİ
2. Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Murat ÖZDEN tarafından hazırlanan işin
esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kanun hükümleri, dayanılan ve ilgili görülen
Anayasa
kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten
sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A. İtirazın Gerekçesi
3. Başvuru kararında özetle; olağan dönemlerde silahlı kuvvetler mensuplarına
verilen disiplin cezalarına karşı yargı yolunun kapatılamayacağı, Türk Silahlı
Kuvvetlerinden (TSK) ayırma cezası verilmesine ve sözleşmenin feshine dair işlemler
ile terfi, atama, ilişik kesme, özellikli görevlere seçim ve benzeri idari işlemlere
karşı dava açma konusunda bir yasama kısıntısı bulunmasa da bu işlemlerin dayanağı
disiplin cezalarından bir kısmının dava edilemeyecek olması karşısında anılan
işlemlere karşı dava açılmasının hukuksal bir faydasının olmayacağı, yasal düzenlemeler
gereğince sicil verilmesi, çeşitli görevlere atama, astsubaylıktan subaylığa
geçme gibi konularda disiplin cezalarının gözetilmesi nedeniyle yargı denetimi
dışında bırakılan söz konusu disiplin cezasının hafif bir ceza olduğunun ve
sonuçlarının önemsiz olduğunun söylenemeyeceği, bu durumun hak arama özgürlüğü,
hukuk devleti ilkesi, idarenin işlemlerine ve disiplin cezalarına karşı yargı
yolunun kapatılamayacağına ilişkin ilkeler ile bağdaşmadığı belirtilerek kuralların
Anayasa'nın 2., 36., 125. ve 129. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
B. Anayasa'ya Aykırılık Sorunu
4. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanun'un 43. maddesi uyarınca kurallar, ilgisi nedeniyle Anayasa'nın
13. maddesi yönünden de incelenmiştir.
5. İtiraz konusu kurallar 6413 sayılı Kanun'un 43. maddesinin (1) numaralı fıkrasının
birinci cümlesinde yer alan "...kınama..." ve "...cezaları hariç..."
ibareleri olup subay, astsubay, uzman erbaş ile sözleşmeli erbaş ve erler hakkında
verilen kınama cezasına karşı dava açılamayacağını öngörmektedir.
6. Anılan cümlede yer alan "...uyarma,..." ve "...ve hizmete
kısmi süreli devam..." ibarelerinin iptalleri talebiyle yapılan itiraz
başvurularında Anayasa Mahkemesi, kuralların askeri disiplinin sağlanmasına
yönelik kamusal yarar ile hak arama özgürlüğü arasındaki makul dengeyi söz konusu
asker kişiler aleyhine bozduğu, bu nedenle kuralların Anayasa'nın 13., 36. ve
129. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar vermiştir (AYM, E.2022/10,
K.2022/72,1/6/2022, §§ 35,36).
7. Söz konusu kararda, uyarma ve hizmete kısmi süreli devam cezalarına karşı
dava açılamayacağının öngörülmesi nedeniyle hak arama özgürlüğü çerçevesinde
mahkemeye erişim hakkının sınırlandığı belirtilerek kuralların Anayasa'nın 13.
maddesi gereğince sınırlamanın kanunla yapılması, Anayasa'da öngörülen sınırlama
sebebine uygun ve ölçülü olması şartlarını taşıyıp taşımadığı incelenmiştir.
8. Bu kapsamda kuralların, kimler hakkında verilen, hangi tür disiplin cezalarına
karşı dava açılamayacağının herhangi bir tereddüde yer vermeyecek biçimde açık
ve net olarak düzenlendiği gözetilerek belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir
nitelikte olduğu ve bu yönüyle kanunilik şartını taşıdığı, Anayasa'nın 129.
maddesi uyarınca kanun koyucuya tanınmış olan takdir yetkisi kapsamında TSK
açısından disiplinin tesisi amacıyla öngörüldüğü
ve anayasal anlamda meşru bir amaca sahip olduğu, bu amacı gerçekleştirmek için
elverişli ve gerekli olduğu ifade edilmiştir (AYM, E.2022/10, K.2022/72,1/6/2022,
§§ 28-33).
9. Anılan kararda yargı yolu kapalı olan uyarma ve hizmete kısmi süreli devam
disiplin cezalarının söz konusu askeri personelin TSK'dan ayrılmalarına ya da
sözleşmelerinin feshine yol açabildiği, TSK'dan ayırma ya da sözleşmenin feshi
işlemlerine karşı dava açılabilse de bu işlemlerin dayanağı olan uyarma ve hizmete
kısmi süreli devam cezalarına karşı yargı yolunun kapalı olması nedeniyle söz
konusu yargısal denetimin şekli bir hale geldiği ve etkinliğini yitirdiği, kuralların
bu yönüyle asker kişilere aşırı bir külfet yüklediği ve disiplinin tesisi şeklindeki
kamu yararı ile hak arama özgürlüğü arasında gözetilmesi gereken adil dengeyi
bozduğu belirtilmiştir (AYM, E.2022/10, K.2022/72, 1/6/2022, § 35).
10. Eldeki itiraz başvurusunda Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülen kurallar
bakımından yapılacak anayasallık denetiminin konusunu da benzer şekilde TSK'dan
ayırma ya da sözleşmenin feshi sonucunu doğurabilecek kınama cezasına karşı
yargı yolunun kapalı olması hususu oluşturmaktadır.
11. Bu itibarla itiraz konusu kurallar yönünden de Anayasa Mahkemesinin anılan
1/6/2022 tarihli ve E.2022/10, K.2022/72 sayılı kararından ayrılmayı gerektirir
bir durumun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla kurallar Anayasa'mn 13.,
36. ve 129. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.
Kadir ÖZKAYA, Recai AKYEL, Yıldız SEFERİNOGLU, Basri BAĞCI, İrfan FİDAN ve Muhterem
İNCE bu görüşe katılmamışlardır.
Kuralların Anayasa'nın 2. maddesine de aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de bu
bağlamda belirtilen hususların Anayasa'nın 13., 36. ve 129. maddeleri yönünden
yapılan değerlendirmeler kapsamında ele alınmış olması nedeniyle Anayasa'nın
2. maddesi yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
Kurallar Anayasa'nın 13., 36. ve 129. maddelerine aykırı görülerek iptal edildiğinden
Anayasa'nın 125. maddesi yönünden ayrıca incelenmemiştir.
IV. HÜKÜM
31/1/2013 tarihli ve 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu'nun
43. maddesinin 24/6/2021 tarihli ve 7329 sayılı Kanun'un 17. maddesiyle değiştirilen
(1) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...kınama..."
ve "...cezaları hariç..." ibarelerinin Anayasa'ya aykırı olduklarına
ve İPTALLERİNE, Kadir ÖZKAYA, Recai AKYEL, Yıldız SEFERİNOĞLU, Basri BAĞCI,
İrfan FİDAN ile Muhterem İNCE'nin karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA 30/11/2022 tarihinde
karar verildi.