İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Görev süresinin uzatılmamasına ilişkin karar dekan tarafından verilebilir mi?

Danıştay 8. Dairesi, mevzuat hükümleri işletilmek suretiyle davacının görev süresinin uzatılmamasına ilişkin işlemin rektör tarafından verilmesi gerektiğine hükmetti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 29 Mart 2023 00:10, Son Güncelleme : 29 Mart 2023 00:10
Görev süresinin uzatılmamasına ilişkin karar dekan tarafından verilebilir mi?

Dava konusu işlem

Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde yardımcı doçent olarak görev yapan davacı tarafından, görev süresinin uzatılmasının uygun olmadığı yönünde tesis edilen Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı Yönetim Kurulu kararının iptaline ilişkindir.

Karar dekan vekili tarafından alınmıştır

17/02/2009 tarihinde Iğdır Üniversitesi, Ziraat Fakültesinde yardımcı doçent doktor olarak çalışmaya başlayan davacının 19/10/2016 tarihinde tutuklanması üzerine 26/12/2016 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığı; görev süresinin dolması nedeniyle süre uzatımına ilişkin olarak 30/01/2017 tarih ve 43 sayılı bölüm başkanı yazısında; davacının tutuklu olduğu, tutukluluk süresinin ne kadar olacağının tespitinin mümkün olmadığı, görevinden uzaklaştırıldığı hususu da dikkate alındığında akademik görevlerini yerine getiremeyeceği, yargılama süreci sonuçlanıp üzerine atılı suçlardan aklandıktan sonra yeniden atanabilme yollarının da açık olduğu hususları göz önünde bulundurularak yeniden atamasının yapılmasının uygun olmadığı yönünde görüş bildirildiği, dava konusu 03/02/2017 tarih ve 4/11 sayılı Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı Yönetim Kurulu kararında; bölüm başkanının olumsuz görüşü dikkate alınarak görev süresinin uzatılmasının uygun olmadığına karar verildiği ve anılan kararın dekan vekili tarafından imzalandığı görülmektedir.

Yeki devri öngörülmemişse yapılamaz

Yetki kurallarının; dar ve özel anlamda kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, idarenin yetki kurallarına sıkı bir şekilde uymak zorunda bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Dar anlamda yetki unsuru denilen karar alma yeteneği, konu, yer ve zaman itibarıyla Anayasa ve yasalarla belli bir organ, makam ve kamu görevlilerine tanınmış bir güçtür. Yetkinin kimin tarafından kullanılacağını belirleyen kuralların varlığı halinde bu yetkinin devri ve paylaşımı konusunda da açık bir düzenlemenin bulunması gerekmektedir.

İşlem yetki yönünden hukuka aykırıdır

Uyuşmazlıkta; Ziraat Fakültesi Dekanlığı Yönetim Kurulu kararıyla dekan vekili tarafından dava konusu işlem tesis edilmiş olup,11/02/2017 tarih ve 161 sayılı rektör vekili yazısında, olumsuz kararda izah edilen gerekçeler nedeniyle rektörlükçe yeniden atama ile ilgili işlem tesis edilemediği; 14/02/2017 tarih ve 112 sayılı dekan vekili yazısında da; bölüm başkanlığının olumsuz görüşü ve dekanlığın olumsuz yönetim kurulu kararına rağmen gerekiyorsa atama yetkisinin rektörlük makamına ait olduğu belirtilmişse de, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca kurala bağlanan sürecin işletilmesi suretiyle nihai kararın rektör tarafından verilmesi gerektiği tartışmasızdır.


T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/9352
Karar No : 2021/5257

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .
VEKİLLERİ : Av. ., Av. .
KARŞI TARAF (DAVALI) : Iğdır Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLLERİ : Av. ., Av. .

İSTEMİN KONUSU:

Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi'nin 14/05/2019 tarih ve E:2018/2927, K:2019/898 sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem:

Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde yardımcı doçent olarak görev yapan davacı tarafından, görev süresinin uzatılmasının uygun olmadığı yönünde tesis edilen Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı Yönetim Kurulu kararının iptaline karar verilmesi istemidir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

Erzurum 1. İdare Mahkemesince verilen 25/05/2018 tarih ve E:2017/781, K:2018/1089 sayılı kararda; idarenin davacının görev süresini uzatıp uzatmamak konusunda takdir yetkisi bulunduğunun açık olduğu, davacı hakkında başlatılan soruşturma nedeniyle Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklama kararı verildiği ve işlem tarihinde de davacının tutuklu olduğu, davacıya isnat olunan suç ile davacının ifa etmiş olduğu görevin önemi ve niteliği de dikkate alındığında, idarenin anılan takdir yetkisi kapsamında davacının akademik görevlerini yerine getiremeyeceğinden bahisle, görev süresinin uzatılmaması yönünde tesis ettiği dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti:
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesince Mahkeme kararının usul ve esas yönlerinden hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, tahliye edildiğini ancak sözleşmesi yenilenmediğinden görevine geri dönemediğini, görevinde başarılı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, atamanın rektörlük makamının yetkisinde olduğu, keyfi bir uygulama ile karar alındığı, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesinde yardımcı doçent olarak görev yapan davacı tarafından, görev süresinin uzatılmasının uygun olmadığı yönünde tesis edilen 03/02/2107 tarih ve 4/11 sayılı Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle) 'Yardımcı Doçentliğe atama' başlıklı 23. maddesinde; "Bir üniversite biriminde açık bulunan yardımcı doçentlik, isteklilerin başvurması için rektörlükçe ilan edilir. Fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda dekan, rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokullarda müdürler; biri o birimin yöneticisi, biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör veya doçent tespit ederek bunlardan adayların her biri hakkında yazılı mütalaa isterler. Dekan veya ilgili müdür kendi yönetim kurullarının görüşünü de aldıktan sonra önerilerini rektöre sunar. Atama, rektör tarafından yapılır. Yardımcı doçentler bir üniversitede her seferinde ikişer veya üçer yıllık süreler için en çok 12 yıla kadar atanabilirler. Her atama süresi sonunda görev kendiliğinden sona erer. Yardımcı doçentliğe atanmada aranacak şartlar: Doktora veya tıpta uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilecek belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak, Fakülte, enstitü veya yüksekokul yönetim kurullarınca, biri o dilin öğretim üyesi olmak üzere seçilecek üç kişilik bir jüri tarafından; sınava girenin kendi bilim alanında Türkçeden yabancı dile, yabancı dilden Türkçeye 150 - 200 kelimelik bir çeviriyi kapsayan yabancı dil sınavını başarmak. Üniversiteler, yardımcı doçentlik kadrosuna atama için bu maddede aranan asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler." hükmü yer almıştır.

Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 28/01/1982 tarih ve 17588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği'nin 9. maddesinde; "Yardımcı doçentler, fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda ilgili dekanın, rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokullarda ilgili müdürün, bölüm başkanının görüşüne dayanan önerisi ile, bir üniversitede veya yüksek teknoloji enstitüsünde her seferinde ikişer veya üçer yıllık süreler için en çok 12 yıla kadar Rektör tarafından atanabilir. Her atama süresi sonunda görev kendiliğinden sona erer." düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

17/02/2009 tarihinde Iğdır Üniversitesi, Ziraat Fakültesinde yardımcı doçent doktor olarak çalışmaya başlayan davacının 19/10/2016 tarihinde tutuklanması üzerine 26/12/2016 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığı; görev süresinin dolması nedeniyle süre uzatımına ilişkin olarak 30/01/2017 tarih ve 43 sayılı bölüm başkanı yazısında; davacının tutuklu olduğu, tutukluluk süresinin ne kadar olacağının tespitinin mümkün olmadığı, görevinden uzaklaştırıldığı hususu da dikkate alındığında akademik görevlerini yerine getiremeyeceği, yargılama süreci sonuçlanıp üzerine atılı suçlardan aklandıktan sonra yeniden atanabilme yollarının da açık olduğu hususları göz önünde bulundurularak yeniden atamasının yapılmasının uygun olmadığı yönünde görüş bildirildiği, dava konusu 03/02/2017 tarih ve 4/11 sayılı Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı Yönetim Kurulu kararında; bölüm başkanının olumsuz görüşü dikkate alınarak görev süresinin uzatılmasının uygun olmadığına karar verildiği ve anılan kararın dekan vekili tarafından imzalandığı görülmektedir.

Yetki kurallarının; dar ve özel anlamda kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, idarenin yetki kurallarına sıkı bir şekilde uymak zorunda bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Dar anlamda yetki unsuru denilen karar alma yeteneği, konu, yer ve zaman itibarıyla Anayasa ve yasalarla belli bir organ, makam ve kamu görevlilerine tanınmış bir güçtür. Yetkinin kimin tarafından kullanılacağını belirleyen kuralların varlığı halinde bu yetkinin devri ve paylaşımı konusunda da açık bir düzenlemenin bulunması gerekmektedir.

Uyuşmazlıkta; Ziraat Fakültesi Dekanlığı Yönetim Kurulu kararıyla dekan vekili tarafından dava konusu işlem tesis edilmiş olup,11/02/2017 tarih ve 161 sayılı rektör vekili yazısında, olumsuz kararda izah edilen gerekçeler nedeniyle rektörlükçe yeniden atama ile ilgili işlem tesis edilemediği; 14/02/2017 tarih ve 112 sayılı dekan vekili yazısında da; bölüm başkanlığının olumsuz görüşü ve dekanlığın olumsuz yönetim kurulu kararına rağmen gerekiyorsa atama yetkisinin rektörlük makamına ait olduğu belirtilmişse de, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca kurala bağlanan sürecin işletilmesi suretiyle nihai kararın rektör tarafından verilmesi gerektiği tartışmasızdır.

Bu durumda; tesis edilen dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uygunluk, aksi yöndeki Mahkeme kararında ve karara yönelik istinaf başvurusunu reddeden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1.- 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,

2.- Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi'nin 14/05/2019 tarih ve E:2018/2927, K:2019/898 sayılı kararının BOZULMASINA,

3.- Kullanılmayan 73,10-TL yürütmenin durdurulması harcının, istemi halinde davacıya iadesine,

4.- Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesine gönderilmesine kesin olarak, 11/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber