Krizden en az zararı kamu görevlileri görür

Haber Giriş : 14 Mayıs 2008 16:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Eski Devlet Bakanı Abdülatif Şener, Türkiye'nin dünya ekonomisi ile yeni bir eklemlenme dönemi yaşadığını belirterek, bu sürecin daha tamamlanmadığını, tamamlanmasının ardından ekonomide doğru bir değerlendirme yapılabileceğini kaydetti.

Sermaye girişinin artmasından sonra Türkiye'nin dalgalanmalara daha açık hale geldiğini dile getiren Şener, "Dünyada çok bol para var. Hatta dünyadaki sermaye milli gelirden daha fazla artıyor. 1980 yılında dünya geliri 10 trilyon dolardı. Dünyanın sermaye stoku da 12 trilyon dolardı. Şimdi, dünya geliri 50 trilyon dolar, sermaye stoku ise 150 trilyon dolar olmuş. Dünyada dengeleri bozacak bir sermaye hareketliliği var" dedi.

"KRİZLERDE EN AZ ZARARI KAMU GÖREVLİLERİ GÖRÜR"

Dünyada ve ekonomide yaşanan gelişmelere rağmen ekonomiden sorumlu bürokratlara "Ekonomi nasıl gidiyor" diye sorulduğunda, bürokratların "iyi gitmediğini, iyi hissetmeyeceğini" dile getiren Şener, "Niye iyi hissedemezler, bu insanın doğasında var. Çünkü, krizlerde en az zararı gören kamu görevlileridir. Maaşları düşmez, azalmaz hatta kriz nedeniyle fiyatlar düştüğü için durumları birazda iyileşir. Kendi bakış açısıyla dünyaya bakması nedeniyle bürokratlar "ekonomi iyi gidiyor' der" diye konuştu.

"TÜM SORUNLAR KARŞISINDA HERKES ENDİŞELENMELİ"

Tüm gelir grupları içinde bakıldığında ise iyi bir süreç yaşanmadığının altını çizen Şener, büyüme hızının düşmesi, enflasyonun hızlanması ve ithalatın artması nedeniyle karamsar yorumlar yapıldığını söyledi. Şener, ekonomik, siyasi, diplomatik, terör gibi tüm sorunların birlikte değerlendirilmesi halinde bu ülkede yaşayan herkesin kaygı duyması gerektiğini vurguladı.

"GÜVENSİZ ORTAMLARDA TÜM KONULAR DÜĞÜMLENİR"

Yapısal sorunların seferberlikle aşılabileceğini kaydeden Şener, güvensiz ortamların sistemin sorun çözme yeteneğini ortadan kaldıracağını dile getirdi.

Kurumların, bireylerin birbirine güvenmesiyle sorunların çözülebileceğini ifade eden Şener, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şimdi düşünün bu ülkenin yargı reformuna ihtiyacı var mı yok mu, var. Yargı ile siyasi kavgalıyken en iyi niyetle getirdiğiniz yargı reformu kırk yerinden kırk tane kulp takılır. Daha başlamadan akamete uğrar. Eğitimle, terörle, ulusal güvenlikle de ilgili aynı şeyleri söyleyebiliriz. Neticede tüm konular düğümlenir. Bu ülkede insanların ve kurumların birbirine güvenmesine ihtiyaç var. Bu ortamı dağıtmalıyız. Sinerji oluşturmalıyız."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber