Nevresim değiştiren perde takan usta öğretici iki gün göreve gelmeyince atıldı
Danıştay 12. Dairesi, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde usta öğretici olarak görev yapan davacının 2 gün göreve gelmediği gerekçesi ile okulla ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemi hukuka uygun buldu.

Usta öğreticiye farklı görevler verilmiş
Davacı hakkında düzenlenen tutanaklarda, okulda bulunmakla birlikte okulun farklı yerlerinde vakit geçirdiği iddialarına ilişkin hususların, tutanakların tarihi de gözetilerek, eğitim öğretim yılının sonrasına tekabül ettiği ve soruşturma kapsamındaki ifadelerden anlaşıldığı üzere, davacının görev tanımıyla uygun olmayan nevresim değiştirme, perde takma veya çamaşırhane hizmetleri gibi görevler verilmesine yönelik olduğu ve bu haliyle davacının görevinde başarısız olduğunun ortaya konulamamıştır.
Buna rağmen göreve gelmek kamu görevlileri için zorunluluktur
Hangi statüde görev yapılırsa yapılsın, kamu görevini üstlenen kişilerin, herhangi bir mazeretinin bulunması veya amirin izin vermesi halleri dışında görevine devam etmesi gerektiği, usta öğretici olarak görev yapan davacının, sözleşme süresi boyunca ve sözleşmede öngörüldüğü şekliyle görevine sürekli bir biçimde devam etmek zorunda olduğu, somut olayda 11/08/2014 ve 13/08/2014 tarihli tutanaklarda hiçbir mazeret ileri sürmeksizin göreve gelmediği tespitlerine yer verilen davacının, anılan tarihlerde göreve geldiğine yönelik somut bir tespit bulunmadığı ve davacı tarafından dava dilekçesi veya soruşturma ifadesinde, anılan tarihlerde göreve geldiğine yönelik bir iddia ileri sürülmemiştir.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2024/2040
Karar No: 2024/5046
İSTEMİN KONUSU:
... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek
bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
... Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde usta öğretici olarak görev yapan davacının
okulla ilişiğinin kesilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptaline
karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 14/11/2022 tarih ve E:2022/1388,
K:2022/5441 sayılı bozma kararına uyularak; davacı hakkında düzenlenen tutanaklarda,
okulda bulunmakla birlikte okulun farklı yerlerinde vakit geçirdiği iddialarına
ilişkin hususların, tutanakların tarihi de gözetilerek, eğitim öğretim yılının
sonrasına tekabül ettiği ve soruşturma kapsamındaki ifadelerden anlaşıldığı
üzere, davacının görev tanımıyla uygun olmayan nevresim değiştirme, perde takma
veya çamaşırhane hizmetleri gibi görevler verilmesine yönelik olduğu ve bu haliyle
davacının görevinde başarısız olduğunun ortaya konulamadığı, bununla birlikte,
hangi statüde görev yapılırsa yapılsın, kamu görevini üstlenen kişilerin, herhangi
bir mazeretinin bulunması veya amirin izin vermesi halleri dışında görevine
devam etmesi gerektiği, usta öğretici olarak görev yapan davacının, sözleşme
süresi boyunca ve sözleşmede öngörüldüğü şekliyle görevine sürekli bir biçimde
devam etmek zorunda olduğu, somut olayda 11/08/2014 ve 13/08/2014 tarihli tutanaklarda
hiçbir mazeret ileri sürmeksizin göreve gelmediği tespitlerine yer verilen davacının,
anılan tarihlerde göreve geldiğine yönelik somut bir tespit bulunmadığı ve davacı
tarafından dava dilekçesi veya soruşturma ifadesinde, anılan tarihlerde göreve
geldiğine yönelik bir iddia ileri sürülmediği gibi, belirtilen tarihler için
herhangi bir mazeretinin bulunduğuna yönelik bir belgenin de dosyaya sunulmadığının
görüldüğü, bu nedenle, dava konusu işlemde öne sürülen 2 gün mazeretsiz olarak
göreve gelmeme fiili nedeniyle göreve son verilmesinin ilgili mevzuat hükümlerine
göre mümkün olduğu, mazeretsiz ve izinsiz olarak göreve gelmeme hususunun da
dosyadaki bilgi ve belgelerle sübuta erdiği ve bu haliyle davacının sözleşmesinin
feshedilebilmesi için gerekli şartların var olduğu, bu durumda, usta öğretici
olarak görev yapan davacının, 11/08/2014 ve 13/08/2014 tarihlerinde izinsiz
ve mazeretsiz olarak göreve gelmemesi nedeniyle sözleşme hükümlerine aykırı
hareket ettiği anlaşıldığından, sözleşmesinin feshine ilişkin dava konusu işlemde
hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı tarafından; dava konusu işlemin mevzuata ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek
temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği
belirtilerek, Mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılması gerektiği
ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının
onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının temyiz istemi yönünden;
İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı
halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen
temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Karar, davalı idarenin temyiz istemi yönünden incelendiğinde;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle
değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49.
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda, kararda
yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi
mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı
hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda
değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya
da yanlışlıkların da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada,
vekalet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması
ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen
bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun
mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden
kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden
olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın
kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı
hususlarına yer verilmiştir.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda
yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde,
vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti
yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde, yargılama giderlerinin
aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık Ücreti" başlıklı 164.
maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı
veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son fıkrasında; avukatlık ücretinin
takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte
yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarenin davayı avukat aracılığıyla takip ettiği
ve vekilin dosyaya katkı sunduğu, davanın reddine hükmedildiği, buna karşın
kararda, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmakta olup,
davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Ancak, bu husus, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve
yanlışlık kapsamında olduğundan, temyize konu kararın hüküm fıkrasının, "...istinaf
başvurusunun reddine.." ibaresinden sonra gelmek üzere "kararın verildiği
tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.500,00-TL
avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine," ibaresi
eklenmek suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin
... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının hüküm fıkrasının yukarıda belirtilen
şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen)
54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden
itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2024
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.