Yargıtay'dan emsal karar: Bankalar emekli maaşına bloke koyabilecek
Yargıtay, tüketici kredisi kapsamında verilen onay ve rıza talimatları doğrultusunda bankaların emekli maaşına doğrudan bloke koyabileceğine oy çokluğuyla karar verdi.

Emekli Maaşıyla Kredi Ödemesi Yasal mı?
Yıllardır yargı kararlarında farklı yorumlara neden olan "emekli maaşından virman, takas veya mahsup yoluyla kredi borcunun tahsil edilmesi" uygulaması, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 21 Mart 2025 tarihli ve 2022/2 E., 2025/1 K. sayılı kararı ile açıklığa kavuşturuldu.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
"Tüketici kredisi sözleşmesi kapsamında, tüketicinin kredi borcunun, emekli maaşının yatırıldığı hesaptan virman/takas/mahsup yoluyla ödenmesi amacıyla verdiği talimat doğrultusunda bankaca bu hesaba bloke konulması mümkündür."
İhtilaflı Uygulamalara Son Verildi
Yargıtay'ın kararına gerekçe olarak gösterdiği temel unsur, tüketicinin kredi sözleşmesi sırasında bilgilendirilmiş ve özgür iradesiyle verdiği yazılı talimattır. Karar şu şekilde devam etti:
"Bu talimat, Borçlar Kanunu'nun 26. maddesi kapsamında geçerli bir sözleşme hükmüdür. Banka, yalnızca tüketicinin açık iradesine dayanarak bu işlemi gerçekleştirebilir."
Böylece bankaların, tüketicinin rızası olmaksızın emekli maaşına bloke koyamayacağı, ancak açık rıza halinde bu işlemin hukuka uygun olacağı açıkça vurgulanmış oldu.
Karara Karşı Olan Görüşler Ne Diyor?
Her ne kadar karar oy çokluğuyla alınmış olsa da, azınlıkta kalan muhalif görüşler de dikkat çekti. Karşı oy gerekçelerinde şu noktalar öne çıktı:
"Emekli maaşları 5510 sayılı Kanun ve İcra İflas Kanunu gereği haczedilemez. Bu koruma, yalnızca icra takibini değil, banka içi virman işlemlerini de kapsar. Borçlunun önceden verdiği rıza, emredici hükümler karşısında geçersizdir."
Ancak Yargıtay, bu görüşü benimsemeyerek bireyin sözleşme serbestisi kapsamında bu tür taleplerde bulunabileceği sonucuna vardı.
Memurlar ve Emekliler Dikkat!
Bu karar özellikle emekli maaşı ile kredi ödemesi yapan ya da yapmayı düşünen memurlar ve emekliler için büyük önem taşıyor. Artık kredi sözleşmesi sırasında verilen yazılı virman talimatları geçerli olacak ve banka bu talimat doğrultusunda doğrudan maaş hesabından ödeme alabilecek.
Yargıtay'ın İBK'nın önemli sonuç kısmı:
28. Gerek sözleşme özgürlüğüne ilişkin açıklamalar gerekse İİK ve 5510 sayılı
Kanun'da yer alan içtihadı birleştirme konusu hükümler hep birlikte değerlendirildiğinde;
kanun koyucunun ekonomik yönden eşit olmayan taraflar arasında zayıf olanı korumaya
yönelik olarak emekli maaşının haczedilemezliği ve haczedilemezlikten feragatin
geçersizliğine dair anılan nispi emredici düzenlemelerle sosyal adaleti sağlama
ve koruma görevini yerine getirme amacını taşıdığı açıktır. Ne var ki içtihadı
birleştirmeye konu hukuki ihtilaflarda herhangi bir cebri icra işlemi değil,
sözleşmenin akidi tarafından borcun ifa biçimine ilişkin olarak karşı akide
verilmiş bir yetki söz konusudur.
29. Elbette emekli maaşının cebri icra kanalıyla haczedilemeyeceği ve bunun
aksine yönelik önceden yapılmış anlaşmaların geçersiz olduğu hususu (henüz bu
konuda bir takip başlatılmamış dahi olsa) açık kanun hükmü gereğidir. Ancak
anayasal bir hak olan sözleşme serbestisini sınırlayan bu hüküm istisnai niteliği
gereği dar yorumlanmak ve icra aşamasındaki uyuşmazlıklar için düzenlenmişken
kapsamı kanunilik ilkesine aykırı olacak şekilde genişletilmemelidir. Bu hükümler
borçlunun rızayla borcunu ifa etmemesi haline ilişkin kural ve yöntemleri belirler;
tabiidir ki kişi kendi rızasıyla kendi borcunu, alacaklı ile aralarındaki anlaşmaya
uygun şekilde dilediği gibi ödeyebilecektir.
30. Aksi yönde bir değerlendirme sözleşme serbestisi ve ahde vefa kuralına aykırı
olacağı gibi, emekli maaşı dışında geliri ve bu surette teminat gösterebileceği
herhangi bir mal varlığı bulunmayan tüketiciyi, tacir olmakla alacağının tahsili
imkanını kuvvetlendirmek istemesi makul olan banka karşısında güç duruma düşürecek,
günümüz sosyal ve ekonomik koşullarında emeklinin sahip olduğu nakdi varlıklar
dışında hareket etmesine imkan bırakmayacaktır.
31. Bu halde tüketicinin kredi sözleşmesi çerçevesinde borcunun kredi veren
banka nezdindeki emekli maaşı hesabından virman vb. bir usulle tahsil edilebileceği,
bir başka anlatımla bu meblağ kadar emekli maaşına bloke konulabileceği yönünde
verdiği bir talimatın, taraflar arasındaki ihtilaf henüz cebri icra aşamasına
geçilmemişken, salt İİK'nın 82, 83/a ve 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi gereği
geçersiz olduğunun kabul edilmesi mümkün olmamalıdır. Böyle bir durumda taraflar
arasındaki ihtilaf söz konusu icra hukuku kaideleri dairesinde çözümlenemeyecekse
de elbette hakim her somut olayın özelliğine göre söz konusu sözleşme hükmünün
borçlar hukuku ve tüketici hukukunun ilke ve esaslarına uygun olup olmadığını
tartışacak, sözleşmenin tüketici yönünden bağlayıcı olup olmadığını, yine bankanın
kanuna ve sözleşmeye uygun davranıp davranmadığını belirleyecektir.
32. Hal böyle olunca, Daireler arasındaki görüş farklılığının Yargıtay 3., (kapatılan)
13 ve 19. Hukuk Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun son tarihli karan doğrul
tuşunda tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay
ve rıza talimatları nedeniyle bankanın emekli maaşına doğrudan bloke koymasının
mümkün olduğu yönünde birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
V. SONUÇ
Tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay ve rıza
talimatları nedeniyle bankanın emekli maaşına doğrudan bloke koymasının mümkün
olduğuna 21.03.2025 tarihinde yapılan üçüncü görüşmede oy çokluğu ile karar
verilmiştir.