İDDK, Amirlerinin Elektronik Şifrelerini İzinsiz Olarak Kullanana Memurun Atılmasını Hukuka Uygun Buldu

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Denizli Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünde veri hazırlama kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu işlemine karşı açılan davayı karar bağladı.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 24 Ağustos 2025 00:10, Son Güncelleme : 18 Ağustos 2025 11:01
İDDK, Amirlerinin Elektronik Şifrelerini İzinsiz Olarak Kullanana Memurun Atılmasını Hukuka Uygun Buldu

İDDK, amirlerinin elektronik şifrelerini izinsiz olarak kullanarak zarara uğratma eylemini yüz kızartıcı suç olarak saydı.

İlk derece mahkemesi davayı reddetmiş, istinaf bu kararı onamış ama Danıştay 12. Daire bu kararı bozmuştur.

Danıştay 12. Daire: Ağır ceza yargılaması bitmemiştir

Uyuşmazlıkta, davacıya isnat edilen ve disiplin soruşturmasına konu fiillerin aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında da suç teşkil etmesi nedeniyle davacı hakkında "zimmet" suçundan açılan kamu davasında ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında yargılandığı ve davacının mahkumiyetine karar verildiği, ancak kararın henüz temyiz aşamasında olduğu ve kesinleşmediğinin anlaşıldığı,

Bu durumda; söz konusu ceza davasının sonucunun araştırılması ve davacı hakkındaki ceza yargılaması sonuçlandıktan sonra disiplin cezasına konu fillerin hakkında bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

İlk derece mahkemesi kararında ısrar etmiştir.

İDDK: Eylem yüz kızartıcıdır

Buna göre, davacının kendi beyanları ile soruşturma raporunda yer verilen tespitlerden; amirlerinin elektronik şifrelerini izinsiz olarak kullanarak, yetkili ve görevi olmadığı halde Kuruma gönderilen KDV mahsubu, maliye tahsilatı ve beyan usulü ile gelen on-line banka tahsilatlarının aktarma-giriş işlemlerinde usulsüzlük yaptığı ve bu şekilde kamuya ait parayı muhtelif tarihlerde ilgisiz kişi ve şirketlere aktardığı ve/veya borçlarına mahsup ederek haksız menfaat sağladığı sabit olup, davacının anılan eyleminin, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesi uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2024/1755

Karar No: 2025/487

İSTEMİN KONUSU:

... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Denizli Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünde veri hazırlama kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;

21/12/2017 tarihli soruşturma raporu ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında, davacının, Maliye Bakanlığı tarafından Kuruma gönderilen KDV mahsubu, maliye tahsilatı ve beyan usulü gelen on-line banka tahsilatı ile ilgili aktarma-giriş işlemlerini, MOSİP sistemi yerine 3270 İsv. Sistemi üzerinden DENUHT2 (davacının kullanıcı kodu) kullanıcı kodu ile manuel giriş yaparak sisteme işlediği, MOSİP üzerinde oluşan emanetteki paraları ise gelir hesabına almadan, Mali Hizmetler Merkez Müdürü olan Ö.Ö.'in ve aynı birimde görevli C.A. isimli personelin 'Muhasebe Yetkili Yardımcısı' şifrelerini kullanmak suretiyle on-line banka tahsilatına dönüştürdüğü, daha sonra dönüştürdüğü bu tutarları muhtelif tarihlerde ilgisi olmayan farklı firma ve kişilerin çeşitli bankalardaki hesaplarına usulsüz olarak aktardığı, bunun yanı sıra KDV ve Maliye tahsilatından dönüştürdüğü tutarlardan bir kısmını da aynı ve/veya farklı şahıs ve firmaların bir bölümünün Kuruma olan borçlarına usulsüz bir biçimde mahsup ederek haksız menfaat sağladığı, usulsüz olarak aktardığı/mahsup ettiği tutarlar karşılığında söz konusu şahıs/firmalardan aldığı komisyon niteliğinde ve aslında Kuruma/Kamuya ait paraları mal edinme ve kendi şahsi banka hesabına yatırarak onun malikiymiş gibi kullanarak zimmetine geçirdiğinin tespit edildiği, nitekim soruşturma kapsamında alınan 26/09/2017 tarihli ifadesinde de davacının bu fiillerine ilişkin ikrarda bulunduğu; öte yandan, davacı ve diğer ilgililer hakkında söz konusu filler nedeniyle zimmet suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında kamu davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu görülmekle, davacı hakkında fiilleri ile uyumlu olarak tesis edilen devlet memurluğundan çıkarma cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu ... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onikinci Dairesinin 25/12/2023 tarih ve E:2020/271, K:2023/7077 sayılı kararıyla;

İdare Mahkemesince maddi olayın açıklığa kavuşturulması için yapılacak hukuki denetimin, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, dava dosyasında bulunan ve dava konusu işlemin dayanağını oluşturan soruşturma raporu ile soruşturma raporuna ekli bilgi, belgeler ve alınan ifadeler doğrultusunda yapılması gerekmekle birlikte, resen araştırma yetkisi kapsamında, ceza yargılaması sırasında alınan sanık ve tanık ifadeleri, bilirkişi raporları gibi maddi delillerin ve yargılama sonucunda verilen ceza mahkemesi kararı ile bu karardaki tespitlerin kullanılması ve disiplin soruşturma raporu ile ilgili yapılan inceleme neticesinde disiplin suçuna konu fiil ya da fiillerin sübuta erip ermediğinin tespitine yönelik olarak değerlendirme yapılmak suretiyle hükme esas alınması gerektiğinin de açık olduğu,

Uyuşmazlıkta, davacıya isnat edilen ve disiplin soruşturmasına konu fiillerin aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında da suç teşkil etmesi nedeniyle davacı hakkında "zimmet" suçundan açılan kamu davasında ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında yargılandığı ve davacının mahkumiyetine karar verildiği, ancak kararın henüz temyiz aşamasında olduğu ve kesinleşmediğinin anlaşıldığı,

Bu durumda; söz konusu ceza davasının sonucunun araştırılması ve davacı hakkındaki ceza yargılaması sonuçlandıktan sonra disiplin cezasına konu fillerin hakkında bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediği,

Buna göre, davanın reddine ilişkin Denizli İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... kararıyla; istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, dava konusu işlemin usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu, hukuki güvenlik ilkesinin ihlal edildiği belirtilerek, ısrar kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davacı, Denizli Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü Mali Hizmetler Merkez Müdürlüğünde veri hazırlama kontrol işletmeni olarak görev yapmakta iken, Maliye Bakanlığı tarafından Kuruma gönderilen KDV mahsubu, maliye tahsilatı ve beyan usulü gelen on-line banka tahsilatı ile ilgili aktarma-giriş işlemlerinde usulsuzlük yaptığı iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılmış, yürütülen soruşturma neticesinde, eyleminin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi kapsamında olduğundan bahisle, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı işlemiyle Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde; "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

Aynı Kanun'un 131. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise; "Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez.

Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

21/12/2017 tarihli soruşturma raporu ile diğer bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Mali Hizmetler Merkez Müdürlüğünde veri hazırlama kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, Maliye Bakanlığı tarafından Kuruma gönderilen KDV mahsubu, maliye tahsilatı ve beyan usulü gelen on-line banka tahsilatı ile ilgili aktarma-giriş işlemlerini, MOSİP sistemi yerine 3270 İsv. Sistemi üzerinden DENUHT2(davacının kullanıcı kodu) kullanıcı kodu ile manuel giriş yaparak sisteme işlediği, MOSİP üzerinde oluşan emanetteki paraları ise gelir hesabına almadan, Mali Hizmetler Merkez Müdürü olan Ö.Ö.'in ve aynı birimde görevli C.A. isimli personelin "Muhasebe Yetki Yardımcısı" şifrelerini izinsiz kullanmak suretiyle on-line banka tahsilatına dönüştürdüğü, daha sonra dönüştürdüğü bu tutarları muhtelif tarihlerde ilgisi olmayan farklı firma ve kişilerin çeşitli bankalardaki hesaplarına usulsüz olarak aktardığı, bunun yanı sıra KDV ve maliye tahsilatından dönüştürdüğü tutarlardan bir kısmını da aynı ve/veya farklı şahıs ve firmaların bir bölümünün Kuruma olan borçlarına usulsüz bir biçimde mahsup ederek haksız menfaat sağladığı, usulsüz olarak aktardığı/mahsup ettiği tutarlar karşılığında söz konusu şahıs/firmalardan komisyon aldığı tespitlerine yer verildiği, soruşturma kapsamında alınan 26/09/2017 tarihli ilk ifadesinde de davacının bu fiillerine ilişkin ikrarda bulunduğu anlaşılmıştır.

Öte yandan, UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacı hakkında zimmet suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile davacının "zimmet" suçundan beraatine karar verildiği, ancak eylemlerinin "Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık" kapsamında kaldığı ve bu suçtan dolayı 13 yıl 11 ay 15 gün hapis cezası ve 23.333.320,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin E:... esasına kaydedildiği ve yargılamanın halen devam etmekte olduğu görülmektedir.

Buna göre, davacının kendi beyanları ile soruşturma raporunda yer verilen tespitlerden; amirlerinin elektronik şifrelerini izinsiz olarak kullanarak, yetkili ve görevi olmadığı halde Kuruma gönderilen KDV mahsubu, maliye tahsilatı ve beyan usulu ile gelen on-line banka tahsilatlarının aktarma-giriş işlemlerinde usulsüzlük yaptığı ve bu şekilde kamuya ait parayı muhtelif tarihlerde ilgisiz kişi ve şirketlere aktardığı ve/veya borçlarına mahsup ederek haksız menfaat sağladığı sabit olup, davacının anılan eyleminin, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesi uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Bu itibarla, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu ısrar kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın reddine ilişkin Denizli İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,

3. Kullanılmayan ... TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine,

4. Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2025 tarihinde, kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber