'Uzun işsizlik sonrasında sadece FETÖ/PDY okulunda iş bulabildim' savunması kabul gördü
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 683 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevine iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair işleme karşı açılan davayı karara bağladı, İlgili hakkındaki iltisakla ilişkin delilleri yetersiz buldu.
İlk derece mahkemesi iltisak ve irtibata ilişkin yeterli delil görmemiş ve işlemi iptal etmiştir. İstinaf ise bu kararı bozmuştur. Danıştay 5. Dairesi ise bu kararı bozmuştur.
Danıştay 5. Dairesi kararından..
Öte yandan, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında; davacıya ait cep telefonunda FETÖ/PDY mensuplarınca kullanılan "com.kakao.talk" isimli iletişim programı kalıntılarına rastlanılmış olması, davacının FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakını ortaya bir delil olarak değerlendirilmiş ise de, KakaoTalk programının Uzak Doğu menşeli cep telefonlarında veri tabanına yüklü olarak ülkemize geldiği, bu haliyle davacının cep telefonunda KakaoTalk programı kalıntılarına rastlanılmış olmasının, davacının FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
İstinaf kararında ısrar etmiştir.
Davacının savunması:
Davacı tarafından, FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgisinin bulunmadığı, öğrencilik
dönemi boyunca FETÖ'ye müzahir yurt ya da evlerde kalmadığı, mezun olduktan
sonra 2013-2014 eğitim ve öğretim döneminde iş bulamadığından anılan okulda
çalışmaya başladığı; o tarihte bu okulun FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir olduğu
konusunda bilgisinin olmadığı, burada çalışması dolayısıyla sair gazete ve dergi
üyeliklerini gerçekleştirdiği, gerek ailesinde gerekse sosyal çevresinde bu
yapının sevilmediği, kendisinin de böyle bir yapıyla anılmak istemediği, yine
aynı okul yönetiminin sendika üyeliği, himmet ve burs talepleri ile sohbet toplantılarına
katılım hususundaki baskılarına direndiği, Bank Asya hesabını Şehit Fethi Bey
İlköğretim Okulu ile sözleşme imzaladığında okul yönetiminin maaş hesabı olarak
açtırdığı, terör örgütü liderinin talimatı kapsamında para yatırmadığı, sadece
rutin bankacılık işlemleri gerçekleştirdiği, 2014 yılı sonu itibarıyla hesap
hareketliliğinin bulunmadığını belirtmiştir.
İDDK ise, "davalı idarece bakılmakta olan dosyada davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğuna ilişkin yeterli delil sunulmadığı, sunulan delillerin ise davacının iltisakı veya irtibatını ortaya koyacak yeterlilikte ve nitelikte olmadığı, ayrıca dosya kapsamında davacının iltisakını ve/veya irtibatını ortaya koyan nitelikte herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşıldığı" gerekçesi ile ısrar kararını bozmuştur.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2024/2923
Karar No: 2025/874
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
683 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listede ismine yer verilmek suretiyle
kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevine iade talebiyle OHAL
İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair ... tarih ve
... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; dava konusu
Komisyon kararında, davacının Bank Asya hesabındaki mevduatını 2014 yılından
itibaren artırdığı, FETÖ/PDY'ye iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye
devredilen Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 09/01/2014-09/12/2014 tarihleri arasında
ödeme bilgisinin bulunduğu, örgüte müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan Kimse
Yok Mu Derneği'ne para gönderdiği ve 2012-2015 yılları arasında örgüte müzahir
okulda çalışma kaydı bulunduğu tespitine yer verilse de, ... Ağır Ceza Mahkemesinin...
tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile davacının ekonomik nedenlerle örgütle
iltisaklı okulda çalıştığı, Bank Asya'daki hesap hareketlerinin çalıştığı kurumdan
dolayı açılmış maaş hesabı olduğunun, hesap hareketlerinin ise rutin bankacılık
faaliyetine ilişkin olduğunun belirtildiği ve örgütün yayın organına bir yıl
süreyle abone olmasının da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi
ile hakkında beraat kararı verildiği, Mahkemelerince davacının örgüte müzahir
Kimse Yok Mu Derneğine para gönderip göndermediğinin tespiti amacıyla 25/09/2019
tarihli ara kararı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığından
bilgi ve belge istendiği, verilen cevabi yazılarda davacının 09/06/2014 tarihinde
Bank Asya aracılığıyla 1 (bir) kez olmak üzere para gönderdiği ve "null"
yazılı olduğundan tutarının tespit edilemediğinin bildirildiği belirtilmiş ve
bu durumda, FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibata gerekçe yapılabilecek delillere
yönelik açıklamalar, dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile UYAP kayıtlarının
birlikte incelenmesi neticesinde, davacının kamu görevine girmeden önce 2012-2015
yılları arasında örgütle iltisaklı okulda çalışmasının ekonomik nedenlere dayandığı,
Bank Asya hesabının çalıştığı okul nedeniyle maaş hesabı olarak açıldığı ve
rutin bankacılık işlemleri dışında örgüt liderinin talimatı doğrultusunda para
artışının tespit edilemediği, öte yandan başka deliller olmaksızın tek başına
Cihan Medya ödeme bilgisinin ve Kimse Yok Mu Derneğine 1 (bir) kere para göndermiş
olmasının FETÖ/PDY ile irtibat için yeterli görülemeyeceği, davacının örgütle
irtibat veya iltisakını gösterecek başkaca bir bilgi ve belgenin de dosyaya
sunulmadığı anlaşıldığından, belirtilen hususların davacının FETÖ/PDY silahlı
terör örgütü ile iltisakını veya irtibatını ortaya koyacak düzeyde bulunduğunun
kabulünün ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı olduğu değerlendirilerek, davacının
FETÖ/PDY terör örgütü ile en az iltisak veya irtibat derecesinde bağının olmadığı
ve dava konusu Komisyon kararında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava
konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararıyla; davacının Bank Asya'da açmış olduğu hesabın bakiyesi 31/12/2013
tarihinde 155,25-TL iken, örgüt liderinin talimatından sonraki süreçte; mezkur
hesaba 12/04/2014 tarihinde 600,00-TL, 19/03/2015 tarihinde 800,00-TL, 15/04/2015
tarihinde 1.000,00-TL para yatırdığı ve aynı hesaba muhtelif tarihlerde farklı
tutarlarda para girişi olduğu, ayrıca 14/03/2014 tarihinde 2.000,00-TL tutarlı
31 günlük, 02/06/2014 tarihinde 500,00-TL tutarlı 31 günlük, 18/11/2014 tarihinde
1.923,63-TL tutarlı 31 günlük katılım hesapları açtığı, dolayısıyla anılan Banka'ya
finansal destek/yardım sağladığı sonucuna ulaşıldığı; ayrıca davacının FETÖ/PDY
ile irtibatı nedeniyle kapatılan Özel Burç Meltem Ortaokulunda 08/09/2012-20/06/2013,
Özel Şehit Fethi Bey Ortaokulunda 05/08/2013-31/01/2015 tarihleri arasında çalışma
kaydının bulunduğu; FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle
kapatılan Kimse Yok Mu Derneğine 09/06/2014 tarihinde para gönderdiği; FETÖ/PDY'ye
aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan
Medya Dağıtım A.Ş.'ye 09/01/2014-09/12/2014 tarihleri arasında ödeme bilgisinin
bulunduğu; davacının ceza yargılamasındaki 20/09/2016 tarihli ifadesinde, "Sızıntı,
Zaman, Aksiyon ve Bugün gazete ve dergilerine 2013-2014 yılları arasında aboneliğim
vardı..." şeklinde ikrarda bulunduğu; yine ceza yargılamasında davacıdan
ele geçirilen dijital materyaller ile ilgili düzenlenen 14/02/2019 tarihli inceleme
raporuna göre, davacıya ait ... Marka ... IMEİ numaralı cep telefonunda FETÖ/PDY
silahlı terör örgütü mensuplarınca kullanılan "com.kakao.talk" isimli
iletişim programı kalıntılarının bulunduğunun görüldüğü belirtilmiş ve bu durumda,
davacı hakkında yukarıda aktarılan tespitler bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde
ilişkisinin olduğu anlaşıldığından, dava konusu Komisyon kararında hukuka aykırılık,
aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle
istinaf başvurusu kabul edilerek İdare Mahkemesi kararı kaldırılmış ve davanın
reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay Beşinci Dairesinin 26/10/2023 tarih ve E:2020/6662, K:2023/14919 sayılı
kararıyla; davacının Bank Asya hesabı ile ilgili olarak ceza yargılamasındaki
bilirkişi raporu ile Bölge İdare Mahkemesi ara kararı gereği dosyaya giren TMSF'nin
düzenlediği Bank Asya hesap dökümlerinin incelenmesinden, maaş hesabı dışında
FETÖ/PDY terör örgütüne yardım ve destek kapsamında değerlendirilebilecek hesap
hareketinin bulunmadığı; FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir eğitim kurumlarındaki
çalışma kaydı ile Bank Asya hesabının birbiriyle sebep-sonuç ilişkisi barındırdığı,
söz konusu çalışma kaydının örgütsel saikle yapıldığına ilişkin tespit bulunmadığı
ve davacının FETÖ/PDY ile bağlantısı bulunduğunu gösteren başka bir delille
desteklenmediği; yine örgüte müzahir eğitim kurumlarındaki çalışma kaydı ile
örgüte müzahir gazete-dergi aboneliğinin ve Cihan Medya Dağıtım A.Ş. ödemesinin
birbiriyle sebep-sonuç ilişkisi barındırdığı, söz konusu gazete-dergi aboneliği
ile Cihan Medya Dağıtım A.Ş. ödemesinin örgüte yardım amacıyla ve örgütsel saikle
yapıldığına ilişkin tespit bulunmadığı ve davacının FETÖ/PDY ile bağlantısı
bulunduğunu gösteren başka bir delille desteklenmediği anlaşıldığından, Bank
Asya hesabına, örgüte müzahir kurumlarda çalışma kaydına, örgüte müzahir gazete-dergi
aboneliğine ve Cihan Medya Dağıtım A.Ş. ödemesine ilişkin tespitlerin davacının
FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan deliller olarak
değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığı,
Öte yandan, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında; davacıya ait cep telefonunda
FETÖ/PDY mensuplarınca kullanılan "com.kakao.talk" isimli iletişim
programı kalıntılarına rastlanılmış olması, davacının FETÖ/PDY ile irtibat ve
iltisakını ortaya bir delil olarak değerlendirilmiş ise de, KakaoTalk programının
Uzak Doğu menşeli cep telefonlarında veri tabanına yüklü olarak ülkemize geldiği,
bu haliyle davacının cep telefonunda KakaoTalk programı kalıntılarına rastlanılmış
olmasının, davacının FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil
olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varıldığı,
Ayrıca, Bölge İdare Mahkemesi kararında, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile
iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan Kimse Yok Mu Derneğine
09/06/2014 tarihinde SMS ile para gönderdiği hususu da davacının FETÖ/PDY terör
örgütü ile irtibat veya iltisakını ortaya koyan bir delil olarak kabul edilmiş
ise de, bu husus İdare Mahkemesince ara kararı ile araştırılmış ve ara kararına
verilen cevaplara göre davacının Kimse Yok Mu Derneği'ne (1) kez para gönderdiği
ve gönderilen tutar üzerinde "null" yazılı olduğu, dolayısıyla tutarın
tespit edilemediği, gönderilen paranın insani duygularla bağış amacı dışında
örgüte mali destek sağlamak amacıyla yapıldığına dair dava dosyasında herhangi
bir somut tespit bulunmadığı ve bu hususun davacının FETÖ/PDY ile bağlantısı
bulunduğuna ilişkin başkaca somut bilgi ve belge ile desteklenmediği anlaşıldığından,
davacının FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan delil olarak değerlendirilemeyeceği
sonucuna varıldığı,
Bu durumda, yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
dava konusu işlemde hukuka uyarlık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi
kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davanın
reddine ilişkin temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi
kararında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle ... Bölge İdare Mahkemesi
... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına
karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararıyla; idare Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddi yolundaki
ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgisinin bulunmadığı, öğrencilik
dönemi boyunca FETÖ'ye müzahir yurt ya da evlerde kalmadığı, mezun olduktan
sonra 2013-2014 eğitim ve öğretim döneminde iş bulamadığından anılan okulda
çalışmaya başladığı; o tarihte bu okulun FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir olduğu
konusunda bilgisinin olmadığı, burada çalışması dolayısıyla sair gazete ve dergi
üyeliklerini gerçekleştirdiği, gerek ailesinde gerekse sosyal çevresinde bu
yapının sevilmediği, kendisinin de böyle bir yapıyla anılmak istemediği, yine
aynı okul yönetiminin sendika üyeliği, himmet ve burs talepleri ile sohbet toplantılarına
katılım hususundaki baskılarına direndiği, Bank Asya hesabını Şehit Fethi Bey
İlköğretim Okulu ile sözleşme imzaladığında okul yönetiminin maaş hesabı olarak
açtırdığı, terör örgütü liderinin talimatı kapsamında para yatırmadığı, sadece
rutin bankacılık işlemleri gerçekleştirdiği, 2014 yılı sonu itibarıyla hesap
hareketliliğinin bulunmadığı belirtilerek hukuka aykırı ısrar kararının bozulması
gerektiği iddia edilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, ısrar kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, davacı
tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını
gerektirecek nitelikte olmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin
ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini "Yurtta Sulh Konseyi" olarak isimlendiren
bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde
halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan
kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından
akamete uğratılmıştır.
Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası
uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda
yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü
(FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren
etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları,
ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol
altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların
hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi
amacıyla" Hükümete olağanüstü hal ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması
hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu
20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den
itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hal ilan edilmesine
karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
23/01/2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren
683 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname'nin ''Kamu personeline ilişkin tedbirler'' başlıklı 1. maddesinde,
''(1) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine
karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği,
mensubiyeti (Anayasa Mahkemesinin 09/11/2022 tarih ve E:2018/80, K:2022/136
sayılı kararıyla, 7085 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 1. maddesinin
1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...üyeliği, mensubiyeti veya..."
ibaresinin iptaline karar verilmiştir.) veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı
olan Ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden başka hiçbir işleme
gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz.
Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir.'' hükmüne
yer verilmiştir.
Davacı, İçişleri Bakanlığı bünyesinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak
görev yapmakta iken, 683 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listede ismine
yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış, kamu görevine iade talebiyle
OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru ... tarih ve ... sayılı
işlem ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen
davayı açmıştır.
Diğer yandan, davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin
... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma
suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca
beraatine karar verilmiş ve anılan beraat kararının 21/03/2019 tarihinde kesinleştiği
görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
683 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin
milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya
gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin,
"meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç
veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak
terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen
yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan
"olağanüstü tedbir" niteliğindedir.
AİHM, "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat
göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Dziautas/Litvanya,
B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No:
39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e
göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla
ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında
bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Dziautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve
59330/00, 27/07/2004, § 57; Zickus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, §
28).
Terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen
yapılara iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat
yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını
gerektiren hallerdir.
Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında
iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise
''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu
gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri
ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda
kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi
için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla
gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları
hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya
da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları
yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
Davalı idare tarafından dosyaya sunulan davacıya ilişkin bilgi ve belgelere
gelince;
Dava konusu Komisyon kararında; davacının Bank Asya'da bulunan hesabındaki mevduatını
2014 yılından itibaren artırdığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı
olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 09/01/2014-09/12/2014
tarihleri arasında ödeme bilgisinin bulunduğu, Örgüte müzahir olduğu gerekçesiyle
kapatılan Kimse Yok Mu Derneği'ne para gönderdiği ve 2012-2015 yılları arasında
örgüte müzahir okulda çalışma kaydı bulunduğu tespitine yer verilmiştir.
Bu hususlara ilişkin olarak davacının beyanlarında özetle; üniversite eğitimini
tamamladıktan sonra kamuya ait okulda bir yıl boyunca sözleşmeli olarak çalışabildiği,
sözleşmesinin bitimiyle birlikte uzun süre işsizlik yaşadığı, yaşadığı işsizlik
nedeniyle birçok özel eğitim kurumuna CV bıraktığı ve Şehit Fethi Bey Ortaokulu'ndan
kendisine geri dönüş yapıldığı, anılan okulda kendisinin yoğun KPSS hazırlığına
rağmen kamuya atanabilecek başarı puanı elde edememesinin yarattığı motivasyon
kaybı ve FETÖ/PDY'nin o süreçte terör örgütü olarak bilinmemesi sebebiyle çalışmaya
başladığı, okul yönetiminin maaş hesabı talebi ve yönlendirmesi doğrultusunda
Bank Asya hesabını açtığı, hesap hareketlerinin sadece okul tarafından yatırılan
maaş ve ek ders ücretinden kaynaklandığı, örgüt liderinin talimatı kapsamında
hesaba para yatırmadığı, 2014 yılı itibarıyla anılan hesapta para hareketinin
bulunmadığı, çalıştığı okul yönetimi tarafından gazete ve dergi aboneliği için
baskıya maruz kalması neticesinde 2013 yılının Ağustos ayında Zaman Gazetesinde
bir yıllık abonelik oluşturduğu ve bir yıllık sürenin dolması sonrasında aboneliğini
yenilemediği, Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye yapılan ödemenin söz konusu abonelikten
kaynaklandığı ileri sürülmüştür.
Davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen ve kesinleşen
... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı beraat kararında,
"... Sanığın 2012-2014 yılları arasında örgütle irtibatlı ve iltisaklı
Dalaman Özel Burç Meltem Koleji ve Fethiye Özel Şehit Fethi Bey Okulu'nda çalıştığı
belirlenmiş ise de; sanığın ekonomik nedenlerle söz konusu kurumlarda çalışmasının
suç unsuru olarak değerlendirilemeyeceği, sanığın söz konusu şirketler bünyesinde
örgütsel faaliyetlere katıldığına veya bu şirkette çalışmasının örgütsel bir
talimat uyarınca gerçekleştiğine dair dosya içerisinde hiçbir bilgi, belge bulunmadığı,
Sanığın Zaman Gazetesi, Sızıntı ve Aksiyon Dergileri abonesi olduğuna ilişkin sadece kendi beyanı olduğu, aksi kanıtlanamayan savunmalarına göre aboneliğinin sadece bir yıl sürdüğü ve herhangi bir talimatla gerçekleştirilmediği bu nedenle söz konusu eylemin suç unsuru olarak değerlendirilemeyeceği,
Kovuşturma aşamasında mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu ile sanığın Bank Asya hesap hareketleri incelendiğinde; 27/08/2013 tarihinde söz konusu bankada açtırdığı hesabına, 2013 yılı Ekim-Aralık ayları boyunca üç seferde toplam 5.865,51 TL 'maaş' adı altında para yattığı, 2014 yılı boyunca on iki seferde 'maaş' adı altında toplam 22.709,63 TL para yattığı, 14/03/2014 tarihinde 2.000 TL, 02/06/2014 tarihinde 500 TL ve 18/11/2014 tarihinde ise 1.923,63 TL tutarlarında üç farklı katılım hesabı açtığı, katılım hesabının 23/01/2015 tarihinde vadesinden önce kapatılarak tasfiye edildiği, 2015 yılı Ocak ve Şubat aylarında iki seferde toplam 3.569,43 TL 'maaş ödemesi' adı altında para yattığı, bunların yanı sıra 8.123,38 TL EFT ve ATM'den nakit yatırma şeklinde para girişi olduğu, ancak bu tutarların tamamının kredi kartı ödemesi, otomatik fatura ödemesi ve ATM'den nakit çekim işlemlerinde kullanıldığı, dolayısıyla sanığın Bank Asya'da hesap açtırma ve devamındaki hesap hareketlerinin sanığın söz konusu hesabın maaş hesabı olduğu ve bu nedenle aktif olarak kullandığı yönündeki savunmalarıyla uyumlu olup,söz konusu işlemlerin örgütsel bir talimat uyarınca gerçekleştirildiğine dair dosya içerisinde hiçbir bilgi, belge bulunmadığı ve örgütle iltisaklı bankadaki olağan bankacılık işlemlerinin suç unsuru olarak değerlendirilemeyeceği,
Mahkememiz huzurunda yeminli beyanlarına başvurulan tanıklar Ö.D., A.A.A., C.B, D.Y., H.Y., İ.G., K.T., M.A.G., N.Ö., O.E., O.Ü., Ö.G., R.K., S.Ü. ve Ş.G.'nin, sanığın Fetö/PDY silahlı terör örgütü mensubiyetine ilişkin herhangi bir beyanları olmadığı, sanığın örgüte ait kurumlarda ekonomik nedenlerle mecburen kısa süre çalıştığı yönünde birbirleriyle ve sanık savunmasıyla uyumlu ve tutarlı beyanlarda bulundukları,...." yolunda tespitlerde bulunulmuştur.
Yukarıda aktarılan tespitler ile davacının beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davacının Bank Asya hesabı ile ilgili olarak ceza yargılamasındaki bilirkişi raporu ile Bölge İdare Mahkemesi ara kararı gereği dosyaya giren TMSF'nin düzenlediği Bank Asya hesap dökümlerinin incelenmesinden, maaş hesabı dışında FETÖ/PDY terör örgütüne yardım ve destek kapsamında değerlendirilebilecek hesap hareketinin bulunmadığı; FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir eğitim kurumlarındaki çalışma kaydı ile Bank Asya hesabının birbiriyle sebep-sonuç ilişkisi barındırdığı, söz konusu çalışma kaydının örgütsel saikle yapıldığına ilişkin tespit bulunmadığı ve davacının FETÖ/PDY ile bağlantısı bulunduğunu gösteren başka bir delille desteklenmediği; yine örgüte müzahir eğitim kurumlarındaki çalışma kaydı ile örgüte müzahir gazete-dergi aboneliğinin ve Cihan Medya Dağıtım A.Ş. ödemesinin birbiriyle sebep-sonuç ilişkisi barındırdığı, söz konusu gazete-dergi aboneliği ile Cihan Medya Dağıtım A.Ş. ödemesinin örgüte yardım amacıyla ve örgütsel saikle yapıldığına ilişkin tespit bulunmadığı ve davacının FETÖ/PDY ile bağlantısı bulunduğunu gösteren başka bir delille desteklenmediği anlaşıldığından, Bank Asya hesabına, örgüte müzahir kurumlarda çalışma kaydına, örgüte müzahir gazete-dergi aboneliğine ve Cihan Medya Dağıtım A.Ş. ödemesine ilişkin tespitlerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan deliller olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davacıya ait cep telefonunda FETÖ/PDY mensuplarınca kullanılan "com.kakao.talk" isimli iletişim programı kalıntılarına rastlanılmış ise de, KakaoTalk programının Uzak Doğu menşeli cep telefonlarında veri tabanına yüklü olarak ülkemize geldiği, bu haliyle davacının cep telefonunda KakaoTalk programı kalıntılarına rastlanılmış olması dolayısıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca, davacının Kimse Yok Mu Derneği'ne 09/06/2014 tarihinde SMS ile para gönderdiği, ancak anılan yardımların insani duygular dışında örgüte mali destek sağlamak amacıyla yapıldığına dair dava dosyasında herhangi bir somut tespit bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda, anılan hususun davacının iltisakı veya irtibatını ortaya koyacak yeterlilikte ve nitelikte bir delil olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir
bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı idarece bakılmakta olan dosyada davacının
terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı
faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla iltisakı yahut
bunlarla irtibatı olduğuna ilişkin yeterli delil sunulmadığı, sunulan delillerin
ise davacının iltisakı veya irtibatını ortaya koyacak yeterlilikte ve nitelikte
olmadığı, ayrıca dosya kapsamında davacının iltisakını ve/veya irtibatını ortaya
koyan nitelikte herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşıldığından,
davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle tesis edilen dava
konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, temyize konu Bölge İdare Mahkemesinin ısrar kararında hukuki isabet
bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesi kararına yönelik
olarak yapılan istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü, kararın
kaldırılması, davanın reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava
Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari
Dava Dairesine gönderilmesine, 21/04/2025 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile
karar verildi.
KARŞI OY
X-Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; ... Bölge İdare Mahkemesi
... İdari Dava Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar
kararının, usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin
kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının
temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara
katılmıyoruz.