Büro Merkez-Sen: Kariyer uzmanlarının ücret düzenlemesi geri çekilemez!

Büro Merkez-Sen, kamu yönetiminin stratejik alanlarında görev alan merkez kariyer uzmanlarının ücret düzenlemesinin Plan ve Bütçe Komisyonu'nda oy birliğiyle kabul edildiğini, kararın ertelenmesinin "devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan" bir durum ve meslek mensupları için "kırılma noktası" olduğunu açıkladı.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 05 Aralık 2025 15:31, Son Güncelleme : 05 Aralık 2025 15:35
Büro Merkez-Sen: Kariyer uzmanlarının ücret düzenlemesi geri çekilemez!

Büro Merkez-Sen, merkez kariyer uzmanlarının ücret iyileştirmesi düzenlemesinin sosyal medya baskıları nedeniyle geri çekildiği iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Sendika açıklamasında düzenlemenin devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan biçimde ertelenmesini "kırılma noktası" olarak nitelendirdi ve Plan ve Bütçe Komisyonu'nun oy birliğiyle aldığı karara sahip çıkılmasını istedi.

Büro Merkez-Sen Basın açıklaması şu şekilde;

Kamuoyunun Bilgisine

Kamu yönetiminin en kritik alanlarında politika üreten, mevzuat tasarlayan, etki ve maliyet analizleri yapan, ülkemizin dijital dönüşüm projelerine yön veren kariyer meslek mensupları olarak, kamu görevinin gerektirdiği bilimsel titizliği, teknik donanımı ve sorumluluk bilincini her gün yeniden teyit ediyoruz.

Bu niteliğin kaynağı yalnızca sınav başarısı değil; yıllara yayılan eğitim, tez çalışmaları, ulusal ve uluslararası literatüre hakimiyet ve kamu politikalarını şekillendirme görevlerini üstlenmiş olmanın gerektirdiği yüksek uzmanlık kapasitesidir. Merkez kariyer uzmanları, kamu karar süreçlerinin arka planında veri analizinden mevzuat yazımına, stratejik planlamadan etki değerlendirmesine kadar geniş bir yelpazede görev üstlenmektedir.
Kısacası bu meslek grubu, Türkiye'de kamu hizmetinin niteliğini ayakta tutan hem beyin hem sinir ağıdır.

Kamu yönetiminde sıklıkla göz ardı edilen temel gerçeklerden biri, nicelikle nitelik arasındaki ayrımın yalnızca akademik bir tartışma olmadığı; devlet kapasitesinin doğrudan kaderini belirlediğidir. Kamu kurumları için personel sayısı elbette önem taşır; ancak modern ve etkili bir devlet yapısının gerçek gücü, karar süreçlerini taşıyan yüksek nitelikli uzman kadrolarının varlığına dayanır. Bu nedenle yapılması beklenen ücret düzenlemesi bir maliyet kalemi değil; kamunun nitelikli omurgasını korumaya yönelik zorunlu bir yatırımdır.

Ayrıca "uzman" unvanının doğası gereği, bu personelin sayısı sınırlı olmak zorundadır. Uzman kadroları kitlesel istihdam mantığıyla değil, yüksek seçicilikle kurgulanmış bir kapasite inşası üzerine oturur. Çünkü bu görev; politika tasarımından mevzuat yazımına, büyük veriye dayalı analizlerden stratejik yol haritalarının oluşturulmasına kadar, geniş ve karmaşık bir sorumluluk alanını içerir. Böyle bir görevi üstlenecek kişilerin rastgele değil, titizlikle seçilmesi zorunluluktur. Bu nedenle uzman kadrosunun büyüklüğü değil, niteliği ve yetkinliği devlet açısından asıl kritik olan unsurdur.

Uzman personelin, zorlu sınav süreçlerinden geçerek seçilmesi ve sonrasında yıllara yayılan bir yetiştirilme mekanizmasına tabi tutulması, kamunun uzun vadeli kurumsal hafızasını ve teknik kapasitesini güçlendirmektedir. Akademik düzeyde tez hazırlayan, uluslararası literatürü takip eden, maliyet-etki analizi yapabilen ve politika tasarlayabilen bu kadrolar, kuruma yalnızca iş gücü değil, aynı zamanda düşünsel bir derinlik, analitik bir çerçeve ve bilimsel bir yaklaşım kazandırır. Bu personelin kaybedilmesi ya da motivasyonunun zayıflaması, kurumsal hafızanın, politika kalitesinin ve karar süreçlerinin bilimsel temelinin zayıflaması anlamına gelir. Uzmanlık, ertesi gün yerine yenisi konulabilecek bir iş gücü değildir; devlet aklının sürekliliğini sağlayan seçkin bir kapasitedir.

Bu çerçevede, uzun süredir tüm siyasi partilerin üzerinde mutabık kaldığı ücret iyileştirmesi yalnızca bir mali düzenleme değil, kamu yönetimi kalitesinin sürdürülebilirliği açısından zorunlu bir adımdır. Nitekim bu düzenleme, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda oy birliği ile kabul edilmiş, kamudaki nitelikli insan kaynağının korunması yönünde önemli bir irade beyan edilmiştir.

Ancak sonrasında sosyal medya üzerinden yapılan baskılar neticesinde düzenlemenin geri çekildiği yönünde kuvvetli bilgiler kamuoyuna yansımıştır. Kamu yönetiminde temel ilkelerden biri, kararların bilimsel gerekçelere, nesnel ihtiyaçlara ve devlet aklına dayanmasıdır. Kariyer meslekler gibi stratejik görevlere ilişkin düzenlemelerin, sosyal medya tepkileriyle şekillenir hale gelmesi, devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığı gibi, kamu görevlileri arasında da derin bir güvensizlik yaratmaktadır.
Bugün gelinen noktada açıkça ifade edilmelidir ki:

Bu iyileştirme kişisel çıkarların değil, kamu hizmetinin geleceğinin meselesidir.
Bu düzenleme, tüm kariyer mesleklerde uzun yıllardır biriken yapısal sorunun giderilmesine yönelik zorunlu bir reformdur.

Kamu politikalarını üreten personelin sürekli ertelemelerle karşılaşması, motivasyon kaybına, nitelikli iş gücünün kamudan uzaklaşmasına ve devlet kapasitesinin zayıflamasına yol açmaktadır.
Süreç üç kez geri çekilmiş; her defasında kamu çalışanları belirsizlik içinde bırakılmıştır. Bu durum artık meslek mensupları için bir kırılma noktası haline gelmiştir.
Devlet aklı, günübirlik tartışmaların değil, uzun vadeli kurumsal kapasitenin korunmasını esas alır. Bu nedenle Plan ve Bütçe Komisyonu'nun oy birliğiyle ortaya koyduğu iradenin arkasında durulması, hem çalışanların hak ettiği saygının hem de kamu hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin gereğidir.

Bugün gelinen nokta açık bir gerçeği göstermektedir ki:
Kariyer meslek mensupları emeğinin, uzmanlığının ve yıllar içinde oluşan bilgi birikiminin görmezden gelinmesini kabul etmeyecektir.

Haklı, gecikmiş ve tüm siyasi partiler tarafından kabul edilmiş bu düzenleme daha fazla ertelenemez.
Kamu hizmetlerinin etkinliği, devlet kapasitesinin güçlendirilmesi ve nitelikli insan kaynağının korunması için söz konusu iyileştirmenin ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber