Askeri hastaneyi karıştıran hırsızlık... 12 memur hakkında dava açıldı
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'na ait ?askerliğe elverişsizlik' raporunun çalınması ve raporla ilgili dışarıya bilgi sızdırılması nedeniyle, aralarında Etimesgut Asker Hastanesi Baştabibi ve eski Baştabip Yardımcısı'nın da bulunduğu 12 kişi hakkında dava açtı... Genelkurmay Başkanlığı, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun 1988 tarihli askerliğe elverişsizlik raporuyla ilgili tartışmaların ardından, 1 Eylül 2008'de Genelkurmay Askeri Savcılığı'na ?raporun nasıl sızdırıldığını? soruşturma talimatı verdi. Soruşturmayı 26 Mart 2009'da tamamlayan askeri savcılık, aralarında Etimesgut Asker Hastanesi Baştabibi Albay Macit Uzun, eski Baştabip Yardımcısı emekli Albay Yücel Taşan, Dahiliye Uzmanı Yarbay Asım Özer ve emekli Binbaşı Sedat Özdemir'in de bulunduğu 12 kişi hakkında dava açtı.
Anahtarlar ortalıkta
Eminağaoğlu'nun askerliğe elverişsizlik raporu ile ilgili haberlerin Yeni Şafak gazetesinde 21 Ağustos 2008'de yayımlandığına dikkat çekilen iddianamede, bu dönemde özensiz biçimde yapılan arşiv çalışmaları nedeniyle, dosyaların bulunduğu oda ve konteynerlerin anahtarlarının ortalıkta bırakıldığı kaydedildi.
İddianamede, haberlerin çıkmasının ardından yapılan araştırmada, Eminağaoğlu'na ait sağlık kurulu raporunun kayıp olduğunun anlaşıldığı ve bu dosyayı bir süre önce Yarbay Özer'in sorduğunun belirlendiği ifade edildi.
İddianamede, Özer'in 1995-1999 yılları arasında birlikte ihtisas eğitimi gördüğü Sedat Özdemir'in telkiniyle dosyayı araştırdığının belirlendiği anlatıldı. Özdemir'in 2004'te TSK'dan resen ayrılma işlemine tabii tutulmuş eski bir binbaşı olduğu ve halen İstanbul'da özel bir hastanede çalıştığı vurgulandı.
Dosyaya bir bak
İddianamede, Özdemir'in Haziran 2008'de Özer'i arayarak, Eminağaoğlu'nun dosya numa-rasını verdiği, ?Sana bir rapor soracağım, bu raporun teşhis bölümündeki D maddesiyle ilgili bir sorun var. Bunu öğrenmek istiyorum. Bu rapora bakabilir misin?? dediği anlatıldı.
Emrindeki isimlerden raporu isteyen Özer'in ?bulunamadığı? yanıtını almasının ardından raporu bizzat araştırdığı ancak ulaşamadığı kaydedildi. Özer'in raporun kayıp olduğu bilgisini Özdemir'e verdiği belirtilen iddianamede, ?Raporun, 1988 yılına ait sağlık dosyalarının bulunduğu klasör içerisinden ne zaman, kim tarafından, ne şekilde alındığı ve kimlere ne şekilde ulaştırıldığı belirlenememiştir? denildi.
Teyit amaçlı
İddianamede, şüpheli Sedat Özdemir'in, ifadesinde, ?Benden bilgi isteyen bir kişi, ?Bir kişinin askerliğe elverişsizlik raporu var, bu raporun gerçek olup olmadığını siz anlayabilir misiniz?' diye sordu. Ben de bunu araştırdım? dediği anlatıldı. İddianamede, çalınan raporla ilgili olarak arşivde yapılan araştırma için, şöyle denildi:
?Böylelikle gazetede yayımlanacak bilgi ve belgelerin gerçek olmaması halinde karşılaşılabilecek hukuki ve cezai sorumlulukların önüne geçilmesi amaçlanmış ancak çalınmış olması nedeniyle rapor bulunamamıştır.?
İddianamede, gelişmelerin, ?Son zamanlarda TSK'nın toplumda var olan güven ve itibarını zedelemeye yönelik olarak birlik, karargâh ve kurumlardan çeşitli şekilde sızdırılan belge ve bilgilerin medya organlarında yayımlandığı bilinmesine ve bu konuda dikkatli olunması yönündeki emir ve talimatlara karşın? yaşanmasına da dikkat çekildi.
?Davayla ilgisiz olanlar imha edildi'
İddianamenin son bölümünde, Özdemir ve Özer'in 11 kez görüşme yaptığının saptandığı belirtilerek, diğer şüpheliler hakkındaki telefon dinleme kaydı ve tespit tutanaklarının davayla ilgisi olmadığı için imha edildiği vurgulandı.