Teftiş Kurulu'na siyaset gölgesi

Haber Giriş : 10 Şubat 2005 07:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile bağlı kurumlara ilişkin yolsuzluk iddialarında yeni belgeler ortaya çıktı. Kurum başkanı'nın oluru ile denetleme yapan Denetleme Kurulu; Yüksek Kurum ile bağlı kurumlarda çok sayıda usulsüz ödeme ve kayırmacılık tespit etti.
Buna göre Yüksek Kurum ve bağlı kurumlarda, 1995 ile 2002 yılları arasında günün rayiç bedelleri ile 530.3 milyar liralık usulsüz ödeme yapıldı. Bu usulsüz ödemelerin 298.7 milyar lirası, halen Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı olan Prof. Sadık Tural'a, 121.3 milyar lirası proje görevlililerinden Prof. Tacider Onuk'a, 87.7 milyar lirası Prof. Azmi Süslü'ye ve 22.5 milyar lirası da Prof. Yaşar Akbıyık'a yapıldı.

"ÇİFTLİK" GİBİ KURUM
Rapora göre devlet memuru kadrosunda bulunanlara, kendi görevleri gereği yapacakları toplantılar için Huzur Hakkı ödenmesi yasaya uygun değil. Buna rağmen Sadık Tural, Azmi Süslü, Yaşar Akbıyık, Mustafa Çöhçe, Cuma Kaya, Celal Avcı, Yavuz Ünal, Birgül Gündüz, Hüsamettin Yıldırım, Berna Türkdoğan, Vedat Demirtaş, Ali Tuna, Neşe Çetinoğlu, Yakup Çoban, Nilgün İnce, Zekiye Çopaçlı, İmran Baba, Hale Durlu, Aydın Özyurt, Haydar Aksoy, Mehmet Alkan, Songül Boybeyi, Taciser Onuk, Bican Ercilesun ve Halim Kılıçer, kadrolu oldukları halde, huzur hakkı ödemesi aldılar. Ayrıca yapılan toplantılarda, mevcut maaş katsayı ve göstergelerinin düzenlendiği hiçbir yasada bulunmayan 15 bin rakamı ile çarpım yapılarak ücret tayin edildi. Yürütülen projelerde ayrıca, "hizmet alımı" olarak da ödemeler yapıldı ve bu ödemeler, Proje sorumlusunun yanı sıra Proje Yürütme Kurulu'nda yer verilen kadrolu çalışanlara 3 bin 900, 3 bin 500 ve 3 bin 100 katsayılar ile çarpılarak tespit edildiği belirlendi.
Öte yandan raporda, Kurum Başkanı Sadık Tural'ın, yakınlarına da projelerde yer verdiği saptandı. Bu çerçevede Prof. Akif Tural "Atatürkçü Düşünceyi ve Atatürk İlke ve İnkılaplarını Türk ve Dünya Kamuoyunda Tanıtıcı Eserlerin basımı ve Dağıtımı" projesinde haberleşme üyesi olarak görev alırken, Güzin Tural da "Türk Dünyası Ortak Edebiyatı" projesinde görev verilerek, yasalara uygun olmayan ödemeler yapıldı.

YOLSUZLUK İTİRAFINA ERDEM PAYESİ
Öte yandan Denetleme Kurulu'nun hazırladığı raporun yargı konusu olmasını engelleyen Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda yer alan görüşler, uzman hukukçularda şaşkınlık yarattı. Başbakan Erdoğan'ın "Olur"u ile sonuçlanan raporda, Denetleme Kurulu'nun tespit ettiği yolsuzluğu yapanların bunu kabul ederek "bilmeden yaptım" demelerini, " iyi niyet delili" olarak kayda geçirdi ve soruşturma açılmasına gerek olmadığı sonucuna vardı.

"SORUŞTURMA İZNİ KALDIRILMALI"
Kurum yetkilileri için buna benzer çok sayıda ifade bulunan Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunun, "siyasi" olduğunu belirten CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, "Kişisel kanaatim, Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu, zorlama ve siyasi ilişkilerle alınan bir rapordur. Böyle bir uygulamaya daha önce hiç rastlamadım" diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Atilla Kart, Teftiş Kurulu'nun, yargının önünü kapatan bir fonksiyon üstlendiğini de ifade etti. Soruşturma izni prosedürünün de iktidar tarafından acımasızca kullanıldığını belirten Kart, belediyeler ve bazı bakanlıklar başta olmak üzere çok sayıda kamu kurumunda benzer bir durumun söz konusu olduğunu belirterek, bu posedürün yasa ile değiştirilmesi için hükümete çağrıda bulundu.

birgün

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber