Çalışan kadınlara süt izni... İlk 6 ay içinde 3 saat izin verilecek
Çalışan kadınların doğumdan sonra ilk altı ay günde 3 saat, sonraki altı ay
ise 1.5 saat süt izni kullanmasını öngören tasarı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
kabul edildi.
Komisyonda kabul edilen tasarıya göre, sağlık durumunun uygun olduğunu, beklenen
doğum tarihinden 8 hafta öncesinde doktor raporuyla belgeleyen kadın memur,
isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilecek. Bu durumdaki
kadın memurun isteği halinde, doğum öncesinde çalıştığı süreler doğum sonrası
mazeret izni süresine eklenecek. Doğum öncesi izin hakkını kullanırken erken
doğum yapan memurun, doğumun erken gerçekleşmesi nedeniyle kullanamadığı izinleri
de doğum sonrası mazeret iznine eklenecek.
Doğum sonrası kadın çalışanlara çocuklarını emzirmeleri için ilk 6 ayda günde
3 saat, ikinci 6 ayda ise günde 1.5 saat süt izni verilecek. Süt izninin hangi
saatler arasında ve kaça bölünerek kullanacağı, kadın çalışanın tercihine bırakılacak.
Kadın memurlar, gebeliklerinin 24'üncü haftasından itibaren, kadın işçiler ise
gebeliklerinin belirlenmesinden doğuma kadar geçen sürede ve doğumu izleyen
6 ay boyunca gece çalıştırılamayacak.
ERKEKLERE ÜCRETSİZ İZİN
Doğum yapan kadın memura veya isteği halinde devlet memuru olan eşine, doğum
sonrası mazeret izin sürelerinin bitimi tarihinden itibaren bir yıllık süre
içinde 12 aya kadar ücretsiz izin verilebilecek. Bu haktan, en fazla 3 yaşında
bir çocuğun evlat edinilmesi durumunda çocuğun ana ve babasının rızasının kesinleştiği
tarih veya vesayet dairelerinin izin verme tarihinden itibaren kadın memur veya
devlet memuru olan eşi de yararlanabilecek. Bu süre eşlerin talebi halinde toplam
ücretsiz izin süresini geçmeyecek şekilde birbirini izleyen iki dönem halinde
kullanılabilir.
Doğum yapan veya evlat edinen işçinin memur olan eşi de aynı süre ve koşullara
uygun olarak bu haktan yararlanabilecek. Münferit olarak evlat edinme halinde
çocuğun ana ve babasının rızasının kesinleştiği tarih veya vesayet dairelerinin
izin verme tarihinden itibaren erkek ya da kadın memur da aynı izin haklarından
yararlanacak.
Komisyonda, evlat edinmek üzere bakım sözleşmesi yapan kadın ve erkek çalışanların
ücretli izin hakkından yararlanmasına ilişkin hüküm, tasarı metninden çıkarıldı.
Kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde ve bir çocuğun evlat
edinilmesi durumunda çocuğun ana ve babasının rızasının kesinleştiği tarih veya
vesayet dairelerinin izin verme tarihinden itibaren verilecek izinler ile erkek
işçinin, eşinin doğum yapması ya da evlat edinme nedeniyle almış olduğu izin
sürelerinde işe gelmemesi iş akdinin feshinde gerekçe olamayacak.
İŞÇİLERE 6 AY ÜCRETSİZ İZİN
Tasarı ile 16 haftalık doğum izninin tamamlanmasından, çoğul gebelik halinde
18 haftanın tamamlanmasından sonra veya en fazla üç yaşında bir çocuğun evlat
edinilmesi durumunda, çocuğun bakımı için kadın işçiye veya işçi olan eşine
istekleri halinde, her biri için ayrı ayrı 6 aya kadar ücretsiz izin verilmesine
olanak sağlandı. Bu süreler eşlerin istemi durumunda birbirini izleyen 6 aylık
dönemler halinde kullanılabilecek. Eşlerin birlikte izin istemesi durumunda
öncelik kadın işçiye ait olacak ve eşler izin sürelerini birbirlerine devredemeyecek.
Devlet memuru olarak çalışan ve doğum yapan veya evlat edinen memurun işçi olan
eşi de aynı süre ve koşullara uygun olarak bu haktan yararlanabilecek. Münferit
olarak evlat edinme amacıyla en fazla 3 yaşında bir çocuğun evlat edinilmesi
halinde çocuğun ana ve babasının rızasının kesinleştiği tarih veya vesayet dairelerinin
izin verme tarihinden itibaren, erkek ya da kadın işçi de aynı izin haklarından
yararlanacak.
Doğum ya da evlat edinme iznini kullanan işçi, izin dönüşü aynı konumdaki işçilerle
aynı şartlarla eski işine veya benzer işe başlatılacak.
AKŞİT: ''BAZEN, BAZI İYİLİKLER KÖTÜLÜKTEN DAHA KÖTÜ OLABİLİR''
Devlet Bakanı Güldal Akşit, kadın çalışanlara verilen süt izni sürelerini
artıran tasarı ile ilgili olarak, ''Bazen, bazı iyilikler kötülükten daha kötü
olabilir. Biz, hem kadınların haklarını genişletmeyi hem de kadın istihdamının
artması ve korunmasını amaçlıyoruz'' dedi.
Devlet Bakanı Akşit, tasarının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri
sırasında yaptığı konuşmada, geleneksel işbölümü çerçevesinde aile hayatında
çocuk bakımı, yaşlı ve hasta bakımı gibi yükümlülüklerin tümüyle kadına yüklendiğini
belirtti. Bu durumun kadını çalışma hayatından uzaklaştırdığını, çalışma hayatına
girebilen kadınların da işinden ayrılmasına yol açtığını ya da kariyerinde yükselebilme
ve potansiyelini ortaya koyabilmesinin önünde engel oluşturduğunu ifade eden
Akşit, ''Çalışan kadınların iş ve aile hayatını uzlaştırma konusundaki yükümlülüklerinin
eşler arasında paylaşılması ve devletin desteği büyük önem taşımaktadır'' dedi.
Bakan Akşit, tasarının temelini ise ücretli izinden sonra kullanılacak ücretsiz
izin süresinin anne ve baba arasında paylaşılabilmesi, bu sürenin ''Ebeveyn
izni'' şeklinde kullanılabilmesinin oluşturduğunu belirtti. Konuşmasında, bazı
AB ülkelerinde uygulamalardan örnekler de veren Bakan Akşit, İsveç'te 18 ay,
Almanya'da 36 ay, Fransa'da ise 1 yıl ebeveyn izni verildiğini anlattı.
CHP milletvekillerinin, bazı hükümlerin daha da genişletilmesi yönündeki isteklerini
de yanıtlayan Akşit, bazı düzenlemelerin kadın çalışanların istihdamında sıkıntılara
yol açabileceğini ifade etti. Akşit, düzenleme ile hem kadınların haklarını
genişletirken hem de kadın istihdamının artmasını ve korunmasını amaçladıklarını
belirterek, kaygılarını, ''Bazen, bazı iyilikler kötülükten daha kötü olabilir''
diye özetledi.
İSTANBUL'DA YAŞANAN OLAYLAR
Görüşmeler sırasında CHP milletvekilleri ile bazı AK Parti milletvekilleri,
İstanbul'da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde meydana gelen olayları eleştirdi.
CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, ''Güvenlik güçleri bu potansiyellerini
Kandil Dağı'nı temizlemekte kullansın'' derken, AK Parti Batman Milletvekili
Ahmet İnal, kadınların güvenlik güçleri tarafından ''tartaklandığını'' görmenin
üzücü olduğunu söyledi.
UZUNKAYA'NIN SÖZLERİ
AK Parti Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, ''Keşke ekonomik koşullar
elverseydi de kadınların çalışması gerekmeseydi, annelik görevlerini yapabilselerdi''
sözleri, CHP'liler tarafından eleştirildi. CHP'li Baratalı, bunun, ''1950'ler
öncesinde kalan bir ideolojinin uzantısı'' olduğunu savunarak, bu anlayışın
kadınları eve hapsetmeyi amaçladığını öne sürdü.
Devlet Bakanı Akşit, kadının istihdam dışında tutulmasının aile ve ülke ekonomisi
açısından doğru olmayacağını, Uzunkaya'nın da sadece kadının annelik görevinin
önemine dikkat çekmeye çalıştığını söyledi.