Sağlık çalışanlarının sorunu çözülsün
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ilaç sektörü başta olmak üzere insan sağlığını doğrudan ilgilendiren birçok alandaki sahtecilik uygulamalarının kendisini derinden üzdüğünü belirterek, "Her gün yeni örnekleriyle ve insan yaşamına kasteden acı sonuçlarıyla karşılaştığımız bu uygulamaları insanlık dışı olarak nitelendiriyoruz. İnsan yaşamını hiçe sayan kişilerin, masum insanlara verdikleri zararların karşılıksız kalması kabul edilemez" dedi.
Hacettepe Üniversitesi'nin 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle düzenlediği toplantı Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi'nde yapıldı. Toplantıya, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bilim adamları, doktorlar ve öğrenciler katıldı. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Sezer, Tıp Bayramı törenlerinin, tıp bilimine gönül veren doktorların ve ülkenin sağlık sisteminin içinde bulunduğu sorunların kapsamlı biçimde ele alınmasına, çözüm önerileri üretilmesine imkan tanıyan bir platform olduğunu söyledi. Sezer, törenlerde dile getirilen görüşlerin, ortaya konulan yaklaşımların her zaman önemsendiğini ve yankı bulduğunu ifade ederek, "Bugün de gündeminizde olan sorunlara, deneyim ve bilgi birikiminizle getireceğiniz çözüm önerilerine ilgililerin duyarlılıkla yaklaşmaları içten beklentimizdir. Cumhuriyet'in kurulmasından bu yana, toplumsal ve siyasal yaşama yön verecek nitelikli insan yetiştirilmesi temel ilke olarak benimsenmiş, bu amaçla her alanda, dünyadaki gelişmelere koşut ve geçerli eğitim sistemleriyle yetkin kadrolar oluşturulması hedeflenmiştir" diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE ÇAĞDAŞ ANLAMDA TIP EĞİTİMİ VERİLMEYE BAŞLANDI"
Türkiye'de nitelikli eğitimci kadrolarla, çağdaş anlamda tıp eğitimi verilmeye
başlandığının altını çizen Sezer, sağlık hizmetlerinin ülkenin dört bir yanındaki
vatandaşlara eşit olarak ulaştırılması yönünde önemli adımların atıldığını kaydetti.
Tıp fakültelerinin, tıp mesleğini ve geleneklerini yaşatan, yaşamı boyunca öğrenmeyi
ilke edinerek, ülkesine ve insanlığa hizmet amacını taşıyan, tıp biliminin ilerlemesi
için çalışan doktorları yetiştirdiğini anlatan Sezer, şunları söyledi:
"Bugün, en güç koşullarda bile, deneyim ve birikimleriyle, alanındaki gelişmeleri yakından izleyerek kullanan, mesleğinde yetkinliğini kanıtlamış doktor kadrolarıyla ulus olarak övünmekte, doktorlarımızın özverili çalışmaları ve sevgi dolu yaklaşımlarıyla geleceğe güvenle bakmaktayız. Üniversitelerimizin, bilime saygılı, bilimsel inceleme ve araştırma yetenekleri gelişmiş, toplum sorunlarına eğilen, sağlam düşünceli aydınlar yetiştirmek amacına ulaştığını görmek bizleri mutlu etmektedir. Bilim adamlarımızın ve doktorlarımızın, yurdumuzda olduğu gibi dünyanın çeşitli ülkelerinde başarılı çalışmalarla tıp bilimine katkıda bulunmaları, önemli araştırma ve buluşlarda imzalarının olması ülkemizin saygınlığını artırmaktadır. Türk tıbbı, dünyada yaşananlara koşut gelişimini günümüzde de sürdürmekte, en son buluş ve teknolojiler, üniversitelerimiz başta olmak üzere, sağlık kuruluşlarında başarıyla uygulanmaktadır. İnsanların daha sağlıklı, daha mutlu bir yaşam sürmesi için özveriyle çalışan sizler, toplumumuzun inandığı, her zaman değer ve destek verdiği, gönül borcu duyarak saydığı kişilersiniz. İnsanlara, yardıma en çok gereksinim duydukları anlarda gösterdiğiniz yakınlığın, birikiminiz ve eğitiminizle onların sağlık sorunlarını gidermek için yaptıklarınızın asla unutulmayacağını bilmelisiniz. Sağlıklı yaşam, bireylerin temel hakkıdır. Bu hakkın tüm yurttaşlar tarafından eşit olarak kullanılabilmesi, sağlık hizmetlerinin kalitesi ve sağlık alanında ulaşılan düzey, günümüzde çağdaşlık göstergelerinden kabul edilmektedir. Devletin, bireylere sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürdürebilecekleri sosyo-ekonomik ve kültürel ortamı sağlaması temel görevidir."
"SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ÇÖZÜM BEKLEYEN BİRÇOK SORUNU VAR"
Sezer, sağlık hizmetlerinin Türkiye geneline yaygınlaştırılması çalışmalarıyla,
hastane ve nitelikli personel sayısında önemli artışlar kaydedildiğini, ancak
ülke genelinde dengeli bir dağılımın sağlanamadığını belirtti. Vatandaşlar ve
başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarının çözüm bekleyen birçok sorununun
olduğunu ifade eden Sezer, "Çağdaşlık yarışındaki savımızın sürdürülebilmesi
için, sağlık sistemimizin geliştirilmesi, bu kapsamda daha kaliteli sağlık hizmetlerinden
tüm yurttaşların eşit olarak yararlandırılması gerekmektedir" dedi. Sezer,
Türkiye'nin, sağlık alanında çağdaş dünyanın ölçütlerini yakalamak, sağlık sisteminin
aksayan yönlerini düzeltmek ve sağlık hizmetlerini tüm yurttaşları için ulaşılabilir
kılmak zorunda olduğunu kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağlık sektöründe yaşanan sorunlar yalnızca, doktorları ve sağlık çalışanlarını değil, tüm toplumu yakından ve derinden etkilemektedir. Sağlık hizmetlerinde en küçük bir gecikme ve savsaklamanın bedelinin insan sağlığı ve insan yaşamıyla ödenmesi, sorunların çözümünü öncelikli kılmaktadır. Çağdaş sağlık örgütlenmesinin öncelikli amaçlarından olan koruyucu hekimlik ve aile hekimliği uygulamalarının yaygınlaştırılmasıyla, sağlık alanındaki savurganlığın önüne geçilebileceği, alınacak küçük önlemlerle sorunların büyümesinin engellenebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle tedavi edici hizmetlere olduğu gibi koruyucu hekimlik ve aile hekimliği hizmetlerine de kaynak ayrılması önemlidir. Sağlık hizmetlerinin evrensel ölçütlerde sunulabilmesi, tüm sağlık personelinin özverili çalışmalarının yanı sıra, bireyin kendi sağlığına özen göstermesini ve beslenmeden iyileştirmeye kadar sağlık konularında bilinçlendirilmesini gerektirmektedir. Bununla birlikte, bilişim teknolojilerinin sağlık hizmetlerinde ve tıp eğitiminde yoğun biçimde kullanılmasının, bugün karşılaşılan kimi sorunların giderilmesine ve yurttaşlarımıza daha kaliteli sağlık hizmeti sunulmasına katkı sağlayacağı kuşkusuzdur."
"CAYDIRICI ÖNLEMLER GECİKMEDEN ALINMALIDIR"
Sezer, büyük sorumluluklar üstlenerek çalışmalarını Türkiye'nin dört bir yanında
özveriyle sürdüren tüm sağlık personeline hak ettikleri yaşam olanaklarının
sağlanması gerektiğini belirterek, çalışma saatlerinin verimliliklerini artıracak
biçimde düzenlenmesi ve doktor başına düşen hasta sayısının azaltılmasının büyük
önem taşıdığını kaydetti. Sezer, ayrıca hastane koşullarının iyileştirilmesi
ve nitelikli personel gereksiniminin karşılanması yönündeki çabalara da hız
verilmesi gerektiğini ifade etti. Düzenlemeler yapılırken, tıp alanında hizmet
verenlerin görüş, bilgi ve deneyimlerinden yararlanılması gerektiğini belirten
Sezer, "Vatandaşların beklenti ve gereksinimleri göz önünde bulundurulmalı,
herkesi kapsayan planlı, örgütlü sosyal güvenlik politikaları yaşama geçirilmelidir"
diye konuştu.
Sezer, hekimlerin insan yaşamının kalitesini artırmak ve insanlığa daha güzel
yaşam olanakları sunmak için özveriyle çalışırken, ilaç sektörü başta olmak
üzere insan sağlığını doğrudan ilgilendiren birçok alandaki sahtecilik uygulamalarının
kendisini derinden üzdüğünü kaydetti. Sezer, şunları söyledi:
"Her gün yeni örnekleriyle ve insan yaşamına kasteden acı sonuçlarıyla
karşılaştığımız bu uygulamaları insanlık dışı olarak nitelendiriyoruz. İnsan
yaşamını hiçe sayan kişilerin, masum insanlara verdikleri zararların karşılıksız
kalması kabul edilemez. Caydırıcı önlemler gecikilmeden alınmalıdır. Herkesin
sağlık hizmetlerinden yararlandığı, gönence kavuştuğu ve temiz bir çevrede yaşadığı
bir Türkiye özleminin ancak, toplumun tüm kesimlerinin ve tüm yurttaşlarımızın
ortak çabaları ile gerçekleştirilebileceği unutulmamalıdır. Böyle güzel bir
etkinliği düzenledikleri için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi başta olmak
üzere, Ankara'daki tıp fakültelerimizin dekanlarına ve Ankara Tabip Odası'na
içten teşekkürlerimi sunuyorum. Sağlık alanındaki sorunların kısa sürede çözülmesini
umut ediyor, insanı yaşatmayı ve insanın acısını azaltmayı, insanlığa daha nitelikli
bir yaşam sunmayı amaç edinen, bu kutsal, saygın ve onurlu mesleği büyük özveriyle
yerine getiren doktorlarımız ile diğer sağlık çalışanlarımızın tıp bayramını
kutluyor, esenlikler diliyorum."
iha