KİK sanıklarına hakimden haram fırçası

Haber Giriş : 12 Temmuz 2012 07:33, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00

MUSTAFA TÜRK ANKARA

Ankara 8. Ağır Ceza'nın Başkanı Özbaş, Kamu İhalesi Kurumu'nun eski görevlileri Ali Kaya ve Osman Turna'yı yargılamaya ?Gömleğe telefona tenezzül etmek yakışıyor mu?, ?Keşke harama çocuğunu karıştırmasaydın? diye azarlayarak başladı.

ARALARINDA eski Kamu İhale Kurulu üyesi Ali Kaya'nın da aralarında bulunduğu 23 kişinin ?Suç örgütü kurarak kamu ihalelerinde menfaat karşılığı usulsüzlük yaptıkları? iddiasıyla yargılandıkları Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Bahattin Özbaş sanıklara fırça attı. Özbaş, Ali Kaya'nın ilk savunmasını yaptığı sırada ?Sizin evinizde tencere kaynamıyor mu? Bu ne böyle? Şirket yöneticileriyle restoranlarda yemekler yiyorsunuz. Her şey bir kenara, etik mi? Size yakışıyor mu? Bunu söylemek içimde bir uhde olarak kaldı. O kadar pervasızca işler yapmışsınız ki, salavatla gelmesi gereken adamlar yanınıza gelip durmuş? ifadesini kullandı.

Yemek yiyecek adam mı bulamadın

Mahkeme başkanın bu ithamı karşısında Kaya, ?26 yıllık memurum. Randevu alarak ziyaretime gelmişlerdir. Evet, yemek yedik, bunlar sosyal ve insani ilişkilerdir? ifadesini kullandı. Sanık Ali Kaya'nın bu çıkışı sonrası Mahkeme Başkanı ?Bunu asla kabul etmiyorum. İhaleye katılan şirketlerin temsilcileri dışında yemek yiyecek kimse bulamadın mı? Bazı firma yetkilileri ?Kaç numara gömlek, elbise giyiyorsun?' diye soruyor. Iphone'lar. Çok ayıp ya, tenezzül etmek yakışıyor mu?? diye sitem etti. Mahkeme Başkanı'nın bu sitemine karşılık sanık Kaya ?Ben böyle şeylere tenezzül etmem. Bir telefona tenezzül edecek adam değilim? ifadesini kullandı. Bu söz üzerine dayanamayan Mahkeme Başkanı Özbaş, ?Almışsanız yazıklar olsun? dedi. Kamu İhale Kurumu Düzenleme Dairesi Başkanlığı'nda görev yapan tutuklu sanık Osman Turna da mahkemedeki savunmasında etiğe uymayan davranışlar olabileceğini ancak bunların hukuk dışı olmadığını belirterek yemek yediği kişilerin dostu olduğunu iddia etti. Osman Turna'nın bu savunmasına da karşılık veren Mahkeme Başkanı Özbaş, ?Çocuğunun düğününü şirkete ödetmişsin. Çocuğunu Adana'ya balayına göndertmişsin. Düğüne İsmail Türüt'ü çağırmışsın. İsmail Türüt'ün parasını kim ödedi? Keşke harama çocuğunu karıştırmasaydın? dedi. Mahkeme Başkanı'nın bu çıkışı üzerine Turna, ?Hayır efendim. Kimseye ödetmedim. Düğünü Cankurtaran Öğretmenevi'nde yaptık, Hilton'da yapmadık. İsmail Türüt'ün saz ekibine 5 bin lira ödedik. Ben ülkücü camiadanım. Ben böyle şeylere tenezzül etmem? diye konuştu. ?Ülkücülük bunun neresinde?? diyerek savunmaya karşılık veren Mahkeme Başkanı Özbaş, ?O zaman faturalar sahte? ifadesini kullandı.

Star


KİK'te yolsuzluk davası başladı: Sanık rüşveti reddedince, hâkim faturaları gösterdi

KİK'te yolsuzluk iddialarına ilişkin dava görülmeye başlandı. Dünkü duruşmaya Mahkeme Başkanı Bahattin Özbaş'ın ifadeleri damgasını vurdu. Özbaş'ın, "Çocuğunun düğün masraflarını şirkete ödetmişsin." demesi üzerine sanık, böyle bir şeyin olmadığını savundu.

Bunun üzerine hakim, faturaları gösterdi: "O zaman bu faturalar sahte!" 'Suç örgütü kurarak, kamu ihalelerinde menfaat karşılığı usulsüzlük yaptıkları' öne sürülen ve arasında eski Kamu İhale Kurulu (KİK) üyesi Ali Kaya'nın da bulunduğu 23 kişinin yargılanmasına başlandı. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıklar ve avukatları ile şikayetçi kurum ve kuruluşların avukatları katıldı. Kimlik tespitleri ve iddianamenin özetlenmesinin ardından duruşmada sanıkların sorgusuna geçildi. Ali Kaya, sorgusuna, "Asılsız bir ihbar mektubuna dayanan iddianameyi kabul etmiyorum." diyerek başladı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Bahattin Özbaş araya girdi ve ikili arasında şu diyalog geçti:

Hakim Özbaş: "Sizin evinizde tencere kaynamıyor mu? Bu ne böyle? Şirket yöneticileriyle restoranlarda yemekler yiyorsunuz. Etik mi? Size yakışıyor mu? Bunu söylemek içimde bir ukde olarak kaldı."

Sanık Kaya: "Randevu alarak ziyaretime gelmişlerdir. Kanun dışında hiçbir şey söylemedim. Evet, yemek yedik, bunlar sosyal ve insani ilişkilerdir."

Hakim Özbaş: "Bunu asla kabul etmiyorum. İhaleye katılan şirketlerin temsilcileri dışında yemek yiyecek kimse bulamadın mı? Bazı firma yetkilileri 'Kaç numara gömlek giyiyorsun?' diye soruyor. Iphone'lar... Çok ayıp ya, tenezzül etmek yakışıyor mu?"

KİK Düzenleme Dairesi Başkanlığı'nda görev yapan tutuklu sanık Osman Turna da 'suç örgütü üyesi olmadığını, ihale bilgilerini üçüncü kişilere aktarmadığını, haksız menfaat sağlamadığını' kaydetti. Turna, "Etiğe uymayan davranışlar olabilir. Ama, bunlar hukuk dışı değil.'' dedi. Mahkeme Başkanı Özbaş'ın, "Çocuğunun düğününü şirkete ödetmişsin. Düğüne İsmail Türüt'ü çağırmışsın. İsmail Türüt'ün parasını kim ödedi?'' demesi üzerine Turna, "Hayır efendim. Kimseye ödetmedim. Ben ülkücü camiadanım. Bir arabam, bahçe katı bir dairem ve kooperatif hissem var. Ben böyle şeylere tenezzül etmem." diye konuştu. Hakim Özbaş, bu sözler üzerine, "Ülkücülük bunun neresinde? O zaman faturalar sahte." ifadelerini kullandı. Turna'ya gözaltında ve sulh ceza mahkemesinde verdiği ifadelerle bugünkü ifadesi arasında bazı çelişkiler bulunduğunu söyledi.

Zaman


?Kamu ihalelerinde yolsuzluk? davasında ilginç diyaloglar yaşandı...

Kamu İhale Kurulu eski üyesi Ali Kaya ve Osman Turna'ya sert çıkan Mahkeme Başkanı Bahattin Özbaş, Turna'yı harama çocuğunu karıştırmakla suçlayarak, ?Çocuğunun düğününde İsmail Türüt'ün parasını kim ödedi? diye sordu.

Suç örgütü kurarak, kamu ihalelerinde menfaat karşılığı usulsüzlük yaptıkları öne sürülen ve arasında eski Kamu İhale Kurulu (KİK) üyesi Ali Kaya'nın da bulunduğu 23 kişinin yargılanmasına başlandı.Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıklar ve avukatları ile şikayetçi kurum ve kuruluşların avukatları katıldı.

?Sizin evinizde tencere kaynamıyor mu?'

Ali Kaya, sorgusuna, ?Asılsız bir ihbar mektubuna dayanan iddianameyi kabul etmiyorum? ifadesiyle başladıktan sonra, Mahkeme Başkanı Bahattin Özbaş araya girdi ve ikili arasında şu diyalog geçti:

Özbaş: Sizin evinizde tencere kaynamıyor mu? Bu ne böyle? Şirket yöneticileriyle restoranlarda yemekler yiyorsunuz. Her şey bir kenara, etik mi? Size yakışıyor mu? Bunu söylemek içimde bir uhde olarak kaldı. O kadar pervasızca işler yapmışsınız ki, salavatla gelmesi gereken adamlar yanınıza gelip durmuş.

Kaya: 26 yıllık memurum. Randevu alarak ziyaretime gelmişlerdir. Kanun ve mevzuat dışında hiçbir şey söylemedim. Evet, yemek yedik, bunlar sosyal ve insani ilişkilerdir.

Özbaş: Bunu asla kabul etmiyorum. İhaleye katılan şirketlerin temsilcileri dışında yemek yiyecek kimse bulamadın mı? Yeni doğmuş bir bebeği (Kamu İhale Kurumu) şahsınızda öldürdünüz. O yemek fotoğraflarına çok kızdım. Bazı firma yetkilileri ?Kaç numara gömlek, elbise giyiyorsun?? diye soruyor. Iphone'lar... Çok ayıp ya, tenezzül etmek yakışıyor mu?

Kaya: Tenezzül etmedim. Ben böyle şeylere tenezzül etmem. Böyle şeylere ihtiyacım yok. Kendi telefonumu kendim alırım. Bir telefona tenezzül edecek adam değilim.

Özbaş: Almışsanız yazıklar olsun.

?Karşı oy kullanmak yasa dışı değil'

Diyaloğun ardından savunmasına devam eden Kaya, ?iddianamenin kendisine düzmece göründüğünü? ifade etti. Şirket yetkililerine ihalelerle ilgili bilgi sızdırdığının öne sürüldüğüne dikkati çeken Kaya, ?Beni ziyarete gelen hiç kimseye kanun ve mevzuat dışında bir şey söylemedim. Kurulun ihalelere ilişkin kararları belli değildir. Benim oyumun rengi dahi toplantılardan önce belli değildir? diye konuştu. İddianamede, bazı firmalar aleyhine kararlar çıkınca, muhalefet şerhi yazarak kararın İdare Mahkemesi'ne götürülmesini sağladığının savunulduğunu anımsatan Kaya, şöyle konuştu: ?Karşı oy yazmak zorunluluktur. Kurul kararları da yargı denetimine açıktır. İdare Mahkemesi, benim bir muhalefet kararım yönünde karar verdi. Benim kararıma uydular diye İdare Mahkemesi üyeleri de mi ihaleye fesat karıştırma suçunu işledi? Menfaat temin etmek, rüşvet almak bana yakışmaz. Kimseden rüşvet almadım, özel görüşmeler yapmadım. Alınan kararlara karşı oy kullanmam yasadışı değil. Hazırlık soruşturmasında yemek yerken görüntülendiğimiz yerler, kamuya açık yerler. İddianameye başkalarının ödediği hesaplar yazılmış, ama benimkiler yazılmamış.?

?Keşke harama çocuğunu karıştırmasaydın'

Kamu İhale Kurumu Düzenleme Dairesi Başkanlığı'nda görev yapan tutuklu sanık Osman Turna da ?suç örgütü üyesi olmadığını, ihale bilgilerini üçüncü kişilere aktarmadığını, haksız menfaat sağlamadığını? kaydetti. Mahkeme Başkanı Özbaş'ın, ?Çocuğunun düğünü şirkete ödetmişsin. Çocuğunu Adana'ya balayına göndertmişsin. Düğüne İsmail Türüt'ü çağırmışsın. İsmail Türüt'ün parasını kim ödedi? Keşke harama çocuğunu karıştırmasaydın? demesi üzerine Turna, ?Hayır efendim. Kimseye ödetmedim. Düğünü Cankurtaran Öğretmenevi'nde yaptık, Hilton'da yapmadık. İsmail Türüt'ün saz ekibine 5 bin lira ödedik. İsmail Türüt'ün menajerine de banka havalesiyle para gönderdik. Ben ülkücü camiadanım. Türkistan ülküsüne inanıyorum. Bir arabam, bahçe katı bir dairem ve kooperatif hissem var. Ben böyle şeylere tenezzül etmem? diye konuştu.

?Turna'ya hediye yolladığım doğru'

Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki oturumunda sanıklardan KİK Uzmanı Şenol Varürer ile bir inşaat firmasının danışmanlığını yapan Osman Nuri Yılmaz ifade verdi. Sanık Yılmaz, ?Ali Kaya, Şenol Varürer ve Osman Turna'ya hediyeler gönderdiğim doğrudur. Bu durum etik olmayabilir bana göre doğrudur? diye konuştu.

Vatan

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber