'Görülmemiş özellikte kart ile tüketim teşvik ediliyor'

Haber Giriş : 22 Ağustos 2006 11:09, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

BDDK BAŞKANI BİLGİN HEM BANKALARI, HEM TÜKETİCİLERİ UYARDI

'Görülmemiş özellikte kart ile tüketim teşvik ediliyor'

Daha önce, bankaları kart pazarlama konularında eleştiren BDDK Başkanı Bilgin, Türkiye'deki kartların, dünyada eşi görülmemiş özellikleri taşıdığını belirtti. Bilgin bu kartların tüketicileri gelirleriyle orantısız tüketime sevkettiğini vurguladı

Kadife Şahin

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Türk bankacılığında çok önemli gelişmeler yaşandığını, son dalgalanmada bankaların sermaye yeterliliklerinin kriter noktasına (yüzde 8) yaklaşmadığını, risk kültürünün değiştiğini ve bunu iyi idrak edenlerin, sıkıntılı dönemleri iyi atlattığını söyledi. Bilgin, bankalara bazı uygulamalarla ilgili eleştiriler de yöneltti. Bilgin'in sorularımıza yanıtları şöyle:

'Riski kâra çevirmek isteyen etkilendi'

Son dalgalanmadan bankacılık sektörü nasıl etkilendi?

Geçmişte de böyle dalgalanmalar yaşadık ama bu biraz daha büyük oldu. İç ve dış etkenler etkili oldu. Ancak ilk kez ortaya çıkan etkenler bankacılıktan kaynaklanmadı. 2001 krizinden sonra bankaların risk kültürü değişti.

Bunu iyi idrak edenler, bu dönemleri daha iyi atlatıyor, etmemekte direnenler hala risk alışkanlığını kârla orantılı görüp, kendini korumadan, piyasadaki gelişmelere tamamen açık bıraktıkları için olumsuz etkilendiler. Faizler, kurlar arttı. Bu, Merkez ve Hazine'nin denge arayışıydı. Bankalar da bu dengeye ulaşmak zorundaydı, aşağıda kalırsa mevduat kaybeder. Bu nedenle mevduat faizleri ve bütün faizler arttı.

Bazı bankalarımızda sabit faizli kalemler fazla, bazılarında az. Sabit faizli bilanço kalemleri fazla olan bankalarımız daha fazla etkilendiler. Sermaye yeterlilik oranlarında bir miktar aşınma oldu. Ancak hiç bir zaman bankalarımız yüzde 8'lik rasyoya yaklaşmadı. Bazı bankalarımız zarar açıklasa bile karlılık devam ediyor. 2001 ile karşılaştırılmayacak derecede üst noktalarda olduklarını görüyoruz. Bu gurur verici.

'Mevduat yarışı zarar verebiliyor'

Krizdeki görüşmelerde ne tür mesajlar aldınız, uyarılarınız neler oldu?

En çok ilettikleri konu mevduat yarışıydı. Şunu söylüyorlar; 'Öyle yarışa giriliyor ki biz de bu yarışa girdiğimiz halde buna inanmıyoruz." Pazar kapma, birbirinin aktifini, büyüklüğünü gözetleme dürtüsü var. Bu sisteme zarar veriyor.

İkincisi aracılık maliyetlerinin yüksekliği. Yabancılarla aynı vergisel avantajlara sahip olmak istiyorlar.

'İflas ertelemesi bankaları zorluyor'

Son zamanlarda şikayet konusu olan üçüncü durum düzenlemelerden kaynaklanıyor. Son dönemlerdeki bazı düzenlemelerin bankalardan çok bankalarla iş yapanları koruması. Bu suistimal ediliyor. Örneğin iflas ertelemesi. İflas ertelemesi şu anda çok yaygın olmamakla beraber korkarım yaygınlaşacak. Firmalar banka borcunu ödeyemediği zaman bankanın aksiyon almasını önlemek için iflas ertelemesine gidebiliyor. İflasını önlediği gibi teminat mülklerini de geri alıyor.

'Yaşayabilen firmayı öldürmeyin dedik'

Sizin uyarılarınız neler oldu?

Bazı bankalarda düşük sermaye ile yüksek kâr etme isteği var. Banka yöneticilerinin, yönetime sunum yaparken gösterdiği en güzel rasyo budur. Bu bizim istediğimiz bir şey değil.

Kriz dönemlerinde sermaye yeterlilik oranı hızla aşağı düşebiliyor. Bankalarımıza 'lütfen hesaplarınızı sistemin riski haline getirmeyin' dedik.

Firmalara mevzuatın elverdiği ölçüde esnek davranın uyarısında bulunduk. Bir firmanın üstüne bir banka gittiği zaman diğerleri de teminatlarını kaptırmamak için gidiyor. Dolayısıyla o firma yaşabilecekse bile o anda öldürüyorsunuz.

Bazı bankalarımız kredi risklerini hedge ettiler. Faizler yükselse de zarar yazmıyorlar. Tabii bir komisyon veriyorlar. Yüzde 13 ile konut kredisi kullandırdıysa, şu anda yüzde 20'ye çıksa bile sabit faizle verdiği krediden zamanla zarar edecek. 5 yıllık swap ve forward bulup bunu denk getiriyorlar. Ancak bazıları sabit faizli kalemleri özkaynak ve mevduat ile fonladılar. Faiz yükselince olumsuz etkilendiler. Bu önemli bir ders.

Özkaynaklardaki erime ne kadar oldu?

İki ayda, nisan sonunda 57 milyar YTL olan özkaynaklar haziran sonunda 51 milyar YTL'ye düştü. Yüzde 11 aşındı. Sistemin ortalama sermaye yeterlilik rasyosu nisan sonunda yüzde 23, haziran sonunda yüzde 18.3 oldu. 4.5 puan aşağı indi.

'Bilinçli olmadan kart sorunu bitmez'

Bireysel kredi ve kredi kartlarında geri dönüş oranında bir gelişme var mı?

Bazı bankaların kredi kartı faizi yüksek. Kredi kartlarında zamanında yapılan pazarlama yanlışları insanların kredi kartını yaşamlarını devam ettirmeyi sağlayan bir enstrüman olarak görmelerine neden oldu. Televizyonda gördüğü en son cep telefonunu alma gibi davranışlar var. Gelirle orantılı olmayan davranış kalıpları bunlar. Alışverişi taksitli kredi kartı ile yapıyor.

Bunda bankalarımızın tüketimi teşvik amaçlı, olmadık özellikte, dünyanın hiçbir yerinde görmediğiniz enstrümanlar geliştirmelerinin de etkisi var.

Her yıl bir taslak hazırlasanız bile tüketicide bilinçlenme ve bankalardaki sosyal sorumluluk bilinci gelişmedikçe kredi kartlarında sorun olur.

BDDK Başkanı'ndan sektöre önemli uyarılar geldi:

Hala risk alışkanlığını kârla orantılı görüp, kendini korumadan, piyasadaki gelişmelere tamamen açık bırakanlar var.

Mevduat yarışı, pazar kapma, birbirinin aktifini, büyüklüğünü gözetleme dürtüsü sisteme zarar veriyor.

Bir firmanın üstüne bir banka gittiği zaman diğerleri de teminatlarını kaptırmamak için gidiyor. O firma yaşayabilecekse bile öldürülebiliyor.

Bazı bankaların kredi kartı faizi yüksek. Pazarlama yanlışları yapıldı. Tüketimi teşvik amaçlı, olmadık özellikte, dünyada görmediğiniz enstrümanlar geliştiriliyor. Bankalarda sosyal sorumluluk bilinci gelişmeli

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber