Maliye'nin raporuna göre İMF devlet içinde bir devlet konumuna geldi

Haber Giriş : 14 Nisan 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

'Kumarhane ekonomisinde 200 milyar dolar kaybettik' diyen Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu, kambiyo rejimini yerden yere vuran ve Gümrük Birliği'nin yeniden gözden geçirilmesini öneren bir rapor hazırladı

Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun hükümetin isteğiyle hazırladığı raporda, son 20 yılda Türkiye'den yurtdışına kaynak transferinin 200 milyar dolara ulaştığı belirtildi. Teftiş Kurulu'nun 'Kamu Açıklarının Azaltılmasına Yönelik Model Önerisi'' adlı raporu, hükümetin geçen yıl bu konudaki talebi üzerine kaleme alındı. Kimilerince, 'IMF sonrası yeni politika arayışları' olarak değerlendirilen Raporda, 1980'lerden sonra IMF ve Dünya Bankası gözetiminde uygulanan ekonomik programlar sırasında 'halkın yoksulluğa sürüklenmesi, devletin güçsüz düşmesi, ahlaki çöküntünün derinleşmesi'' gibi nedenlerle, alternatif bir modele ihtiyaç bulunduğu kaydedildi. Raporda borçlanmanın yarattığı sonuçlar da şöyle sıralandı:

BORÇ KISKACI AHLAKI BOZDU
Türkiye ağır bir borç kıskacına (kısır döngü) girdi. Rekabet faize yatırım yapan şirketler lehine bozuldu. Borç idaresi, devlet idaresinin önüne geçmeye başladı. Gelir dağılımı bozuldu. Değer yargıları bozularak, ahlaki yozlaşma ortaya çıktı. Bu durum, finansal arbitraj yoluyla ülkeden büyük miktarlarda kaynak çıkışına yolaçtı. Türkiye'den dış dünyaya net kaynak aktarımına neden oldu. Son 20 yılda bunların büyüklüğünün 200 milyar ABD Doları'na ulaştığı tahmin edilmektedir.

IMF, ekonomik gidişattaki artılara sahip çıktı, eksileri ile milli politikalara mal etti. Adeta devlet içinde bir devlet konumuna geldi. IMF politikaları ile, borçların tasfiyesi yerine borç riski yönetilmeye çalışılıyor. Kamu mali sistemi zayıflatılıyor. Daraltıcı para ve maliye politikalarında sosyal boyut bulunmuyor. Siyasal egemenlik hakları sınırlanıyor.

DÖVİZE GÖZ HAPSİ GELSİN
Raporda, kamu açıklarının azaltılması için de şunlar önerildi:

Merkez Bankası Kanunu'nda değişiklik yapılarak, Hazine'ye kısa vadeli avans imkanı tekrar sağlanmalı. Buna, geçmişteki gibi sınırlamalar getirilebilir.

32 sayılı karar, kambiyo mevzuatı revize edilmeli, kısa vadeli mevduat ve döviz tevdiat hesapları yüksek oranda vergilendirilmeli, döviz ticareti ve belli miktarın üzerinde bulundurulması sınırlandırılmalı.

Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu çerçevesinde ek önlemler alınmalı.

AB'ye tam üyeliğe kadar Gümrük Birliği yeniden düzenlenmeli.

akşam

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber