FETÖ şüphelisi 210 asker hakkında 'ankesör iddianamesi' hazırlandı

Ankesörlü telefonlar üzerinden iletişim kurdukları tespit edilen ve FETÖ'ye mensup olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma yürütülen 210 şüpheli asker hakkında 27 ayrı iddianame hazırlandı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Şubat 2018 18:13, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
FETÖ şüphelisi 210 asker hakkında 'ankesör iddianamesi' hazırlandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, ankesörlü telefonlar üzerinden iletişim kurdukları tespit edilen Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) mensup olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma yürütülen 210 şüpheli askerin, haklarında hazırlanan 27 ayrı iddianamede, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan hapis cezasına çarptırılmaları istendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, örgüt mensubu olduğu öne sürülen ve örgüt içerisinde ankesörlü telefonlar üzerinden iletişim kurdukları tespit edilen 210 şüpheli asker hakkındaki soruşturma tamamlandı.

Savcılıkça, söz konusu şüpheliler hakkında 27 ayrı iddianame tanzim edildi. İddianamede, tüm şüpheliler hakkında ayrı ayrı ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, teror orgutu elebaşısı Fetullah Gülen'in orgut mensubu Hava Harp Okulu ogrencileriyle 80'li yıllarda yaptıgı bir sohbet toplantısındaki ifadelerine yer verildi. Örgüt elebaşısı Gülen'in ifadesinde "Bizim isimiz cok uzun soluklu bir is, acele etmeyin ve kendinizi belli etmeyin. Askeriyede, maarifte, emniyette, yargıda ve bunların en etkin yerlerinde yerimizi alacagız. En az 20-30 sene sonra harekete gectigimizde kimsenin yapacak bir seyi kalmayacak zaten" ve "İcki icebilirsiniz, amirinizin butun islerini halledin ki sizden vazgecmesin" seklindeki soylemlerinde ifadesini bulan talimatlarıyla orgutsel gizlilige azami derecede riayet ederek hucresel orgutlenme modeli yoluyla yıllar alan surec icerisinde Turk Silahlı Kuvvetleri'ne sızdığı vurgulandı.

İddianamede, ''Her Turkiye Cumhuriyeti vatandasının sahip cıkması gereken ortak degerlerimize karsı 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girisimine yeltenecek kadar cephe almıs teror orgutu mensuplarının desifre edilmesi millet ve devletimizin birligi, dirligi ve bagımsızlıgı icin elzemdir.'' denildi.

İddianamede, örgütün askeriye içerisindeki irtibatına ilişkin şu değerlendirme yapıldı:

''TSK icerisinde gorevli teror orgutu mensubu askeri sahıslar ile soz konusu yapılanmada ust duzey faaliyet yuruten sozde sorumluları (ogretmen, mudur yardımcısı, mudur seklinde orgutsel olarak isimlendirilen) arasında desifre olmayı engellemek maksadıyla farklı bir iletisim modelinin kullanıldıgı, buna gore diger orgut mensupları tarafından iletisim amacıyla kullanılan Bylock dahil olmak uzere bilinen iletisim usullerinden uzak durdukları, ulke genelinde Bylock kullandıgı tespit edilen asker sayısının teror orgutunun Silahlı Kuvvetlerimiz icerisine sızdırdıgı tahmini orgut uyesi sayısına gore cok az olmasının bu durumu acıkca gosterdigi, yine teror orgutunun darbe girisiminde nispeten cok az uyesini kullandıgı, teror orgutune yonelik bilinen kriterleri (Bylock, Bank Asya hesap actırma/ arttırma, ust duzey yoneticilerle irtibat gibi) tasımayan diger mensuplarını ikinci bir darbe girisiminde veya orgutsel baska bir faaliyette kullanmak uzere hazır olarak beklettigi degerlendirilmiştir.''

Darbe girisimi ve orgute yonelik kriterler nedeniyle ihrac edilen veya gorevden gecici olarak uzaklastırılan askeri personel sayısı istatistiksel olarak incelenen iddianamede, ''Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri ile Jandarma Genel ve Sahil Guvenlik Komutanlıklarından gelen yazılara gore her kuvvette gorev yapan uzman cavus, astsubay, subay ve generallerin her bir rutbede en fazla yuzde 10'nun ihrac edildigi veya gorevden uzaklastırıldıgı, ornekleme yapmak gerekirse Hava Kuvvetlerindeki bin 505 yuzbasıdan 136'sının, 7 bin 978 Asb. Kıd. Bcvs'dan 129'unun, Deniz Kuvvetleri'nde 738 Albay'dan 86'sının, Kara Kuvvetleri'nde ise 3 bin 672 Albay'dan 386'sının bu kapsamda oldugu, tespit edilen itirafcı ifadelerine gore 80'li yıllardan beri teror orgutunun Silahlı Kuvvetler icerisine sızmaya basladıgı, 90'lı yıllardan itibaren sızmanın sistematik sekilde olduğu'' belirtildi.

İddianamede, teror orgutune yonelik bilinen kriterlere haiz olan personel sayısının TSK icerisindeki personel sayısına nispeten cok az oldugu, orgutun halen TSK icerisinde bulunan ve "kripto" tabir olunan mensuplarının desifre edilmesinin hayati onem arz ettigi vurgulanarak, bilinen kriterler haricinde orgut uyelerinin desifre edilmesine yonelik calısmalarda askeri personellerden sorumlu sahısların kamuya acık ve birbirinde bagımsız market, bufe, lokanta gibi sair isletmelerde kurulu bulunan sabit (kontorlu) hatları kullanmak suretiyle sorumlusu oldugu "ogrenci" tabir edilen askeri personelleri aradıgı, aramanın tek yonlu oldugu, sadece sorumlu kişinin arama yaptıgı, arama surelerinin kısa olarak gerceklestigi belirtildi.

Örgüte mensup kişilerin iletişimlerine ayrıntılı olarak değinilen iddianamede, örgüte mensup olup askeriye içerisindeki kişilerin ise farklı bir metot ile irtibat kurduklarının tespit edildiği anlatılarak, örgütün sorumlu ''mahrem imamların'' deşifre olmayı engellemek amacıyla ankesörlü telefonu kullandıkları vurgulandı.

- Adil Öksüz'ü aramışlar

Söz konusu şüphelilerin ankesör aracılığıyla kurdukları irtibatlarının tek tek şemalandırıldığı iddianamede, ''mahrem imam''ın ardışık şekilde arayarak, örgüte mensup olduğu belirtilen şüpheli asker ile olan irtibat numaralarına da yer verildi. İddianamede, örgüt ''imamı'' ile şüpheliler arasındaki kimi irtibatların ise ardışık olmayan şekilde olduğu belirtildi. İddianamede, söz konusu bu irtibata ilişkin delil olarak da itirafçı askerlerin ifadelerine de yer verildi.

Istanbul'da bu amacla kullanılan sabit hatlardan birinin sorusturma konusu olan Üsküdar'daki "Gülcan Gıda'' isimli is yerinde kurulu, kamunun kullanımına ucret karsılıgında acık olan sabit (kontorlu) hat oldugu belirtilen iddianamede, hattın Istanbul 1.Sulh Ceza Hakimliginin kararı uyarınca HTS raporu celp edilerek incelenmesi sonucunda hattan "ogrenci" tabir edilen orgut mensubu askeri kişilerin yanı sıra orgutun sozde TSK imamı Namık (K) Adil Oksuz dahil 50'ye yakın mahrem sozde imamın arandıgı vurgulandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber