Diğer kamu kurumlarına nakledilen banka personelinin Cumhurbaşkanına mektubu

Haber Giriş : 10 Temmuz 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
SAYIN CUMHURBASKANIM.

Kamu Bankalarının yeniden yapılandırılma veözelleştirilmesine ilişkin çıkarılan 4603, 4684 ve 4743 sayılı Kanunlara ek yeni bir kanun tasarısı çıkartılmak istenmektedir. Söz konusu tasarının şu an itibariyle Meclis Komisyonunda da geçmiş bulunmaktadır. Anayasa, Mahkeme ve Yürürlükteki Kanunlara aykırı olan yeni Kanunu'nun VETO edilmesi gerektiği kanısındayız Takdir Yetkisi Yüksek Makamınızındır.

Neden yeni bir Kanun'a ihtiyaç duyulduğunu aşağıda özetlemeye çalışayım.

1) Halen yürürlükte olan ve yukarıda bahsedilen Kanun'lara istinaden, Ziraat - Emlak Bankasında yaklaşık 16000-17000, Halk Bankasında da 8000 personel'in maaşları dondurulurak başka kamu kurum ve kuruluşlara 2001-2003 yıllarında atamaları hukuka aykırı yapılmıştır.

2) Halk Bankasının personele ihtiyacı olması nedeniyle Pamuk Bankası ile birleşmesi yeni Kanun ile tasarlanmaktadır. SORU: Neden Halk Bankası yetişmiş personelini İSTİHDAM FAZLASI PERSONEL olarak belirleyerek başka kurum ve kurumlara gönderdi? Neden personel ihtiyacı ortaya çıktı? Neden Pamuk Bank personeli alınıyor? Halen Mecliste Kanun tasarısı olarak bekleyen 4603 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (22/2 dönem 2/209 Esas Tarih14/11/2003 Yasanın konusu ?Bankaların personel alımı yapacaklarında daha önce ilgili bankalarda görev yapan ve başka kurumlara nakli yapılan personele öncelik tanınması ve başvuru ile alım şart ve usullerinin banka yönetim kurullarınca belirlenmesi öngörülmektedir.?) Yasa Kanunlaşmıyor da Borç yapısı kamuya külfet getircek bankacılık deneyimi kamu olmayan pamuk bank personeli halk bankasında görev alacaktır.

3) Başka Kurumlara gönderilen İstihdam Fazlası Personel gerek Danıştay'da gerekse İdare Mahkemelerde dava açmışlardır. Bankaları Yönetim Organları Tüzüğünün 4.23 ve 17.16 maddelerini iptal ettirerek yapılan atamaların kanunlara aykırı olduğu Danıştay 5. Daire Mahkemesi tarafından da tescil edildiğinden halen 1500 civarında bulunan KRİTER ve YETKİ'ye ait davalara karar verilmiş olup, dava sahipleri bankalarındaki eski görevlerine döneceklerdir. İdari Mahkemelerde 5000 civarında dava dosyaları mevcut olup, bu davalarda Danıştayın 2003/2471 E. Dosyaya verdiği emsal kararına uyacaklarından bu dava sahipleride yıl sonuna kadar döneceklerdir. Yeni kanun ile bu mahkeme kararlarının önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Mahkeme kararları ile eski kurumlarına (bankalarına) 399 K.H.K.'ye tabi olarak dönen bu personeller tekrardan başka kamu ve kuruluşlarına nakli sağlanmaya çalışıldığından bu madde hükmü T.C. ANAYASASI'NIN 138 ve İYUK'un 28 maddesine aykırıdır. Kaldıki Kanunlar ANAYASAYA aykırı olamaz.

4) İSTİHDAM FAZLASI PERSONEL 2001 yılından bugüne kadar hukuk mücadelesi vermektedir. Bu mücadelenin sonucunu hukukun üstünlüğü kazanmıştır. ancak, kiminin mahkeme kararları uygulanmamış olup, Bakan Mehmet Ali Şahin'e yazılan yazılarla mahkeme kararları uygulanmıştır. Özellikle Ziraat Bankasında mahkeme kararları uygulanmadığından Manevi Tazminat davaları açılarak Cumhuriyet Savcılıklarına başvurularda bulunulmuştur. Ayrıca AİHM'de davalar açılmıştır. (dosya no: 20805/04 Üçüncü Daire)

5) Banka İstihdam Fazlası Personel Belirlerken tüm çalışanlarının liyakat ve kariyerini göz önüne almamıştır. Kriter belirlemeden yapılan işlemleri de danıştay iptal etmiştir. Kısaca deneyimli personeli başka kurumlara atayarak deneyimi olmayan personelleride bankalar bünyesi tutmuştur. Yine kriteri olmayan ve halen bankalarda 1475 (4857) iş kanununa göre yapan personel istihdamı devam edecektir. Oysa mahkeme kararları ile dönen 399 KHK'deki personel ile halen 1475 iş kanununa göre görev yapan tüm banka personeline kriter getirilerek seçim yapılması, kritere uymayan personellerin başka kamu kurumlarına atanması gerekir. Bu yapılmadığından TC Anayasasının 10 ve 49 Maddeleri de ihlal edilmektedir.

6) Memurlar Org sitesinde İstihdam Fazlası Personeli 3 yıldır seslerini duyarabilmek için büyük bir çaba harcamaktadırlar

SAYGILARIMIZLA

AŞAĞIDA SUNULAN GÖRÜŞLER http://www.memurlar.org/forum.asp?F_ID=28 ADRESİNDEN ALINMIŞTIR.

YORUM 1

Kanun tasarısında dikkati çeken maddeler:

1) İkinci fıkra kapsamında yapılacak fesih işlemleri hakkında 4857 sayılı İş Kanununun 29 uncu maddesinde yer alan bildirimlere ilişkin hüküm uygulanmaz.
Bu madde hükmü ?toplu işçi çıkarma? içermektedir. Bir kamu bankası olmadığını iddia eden kamu bankaları yönetimi, toplu olarak iş akdini fesh edebileceklerini ancak, bu fesihleri bölge müdürlüklerine ve Türkiye İş Kurumuna bildirmeyeceklerini deklere etmektedirler. Aynı yasanın 29 maddesi 18,19,20 ve 21 maddelerine gönderme yaparak işveren tarafından fesh edilen hizmet sözleşmelerinin gerekçeleride saklı tutulacaktır.
4857 Sayılı İş Kanunu'nun özüne aykırı olan bu madde ile anti demokratik ülkelerde dahi olmayan, ben yaptım oldu anlayışını ortaya koyan zihniyeti meclise sunmaktır. ILO sözleşme hükümlerine aykırılık ihtiva eden bu madde ile ziraat ve halk bankası personeline zenci muamelelesi yapılmak istenmektedir.
Eğer bir kamu bankası değilsen Neden? İş akdinin feshini bölge müdürlüklerine ve Türkiye işçi kurumuna bildirmiyorsun.

2) 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu ve 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun? ibareleri eklenmiştir.
4046 Sayılı Özelleştirme Kanuna tabi diğer kurumlara hiç birine bu haklar verilmemiştir. Kamu bankalarının özelliği diğer özelleştirmeye tabi kurumlarından farklımıdır?

3) 2 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan ?üç yıl? ibaresi ?beş yıl? olarak değiştirilmiştir.
Yeniden yapılandırma 30.06.2002 tarihinde tamamlanmıştır. Neden yeniden yapılandırma 2 yıl daha uzatılmaktadır. Uzatılması gereken özelleştirmeye hazırlık safhası olması gerekir.

4) özel sektör bankalarında çalışan emsali personelin ücret seviyesi gibi kriterler dikkate alınarak, bankaların genel kurullarınca tespit olunur.
Özel sektörde maaş ortalamaları $6500, kamu bankalarında bu oran $12000, Personelin kriterlerini yok sayarak İstihdam fazlası olarak belirlediği ve ücretleri dondurulan eski bankacıların $5500'dır. Özel sektör ortalamasından yüksek olan maaşlar hala yüksetilmek mi isteniyor?

5) Özel hukuk hükümlerine tabi olan bu bankalar kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili düzenlemelere tabi değildir. Bankalarda 4857 sayılı İş Kanununa tabi olarak çalışanlarla bankalar arasında çıkacak ihtilaflarda İş mahkemeleri görevlidir.
4046 Sayılı Yasa'ya göre halen %50'si kamuya ait kurumlar kamu hüviyetini korumaktadır. Bu yasa hükümlerine göre itilafların çözüm yeri olduğuna ilişkin uyuşmazlık mahkeme kararları bulunmaktadır. Halen %100 sermayesi kamuya ait olan Kamu bankaları bu özel kanun diğer özelleştirmeye tabi olan kurumlar arasında bir ayrıcalık mı? Getiriliyor? Bu hüküm Anayasa ve Uyuşmazlık mahkeme kararlarına aykırıdır.

6) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname statüsüne tabi olmakla birlikte halen bankalarda çalışmakta olup başka kurumlara nakli sağlanamayan personel, bu Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca işlem tesis edilmek üzere Devlet Personel Başkanlığı'na bildirilir.?
31.12.2002 tarihinden sonra Kamu bankalarında 399 K.H.K.'ye tabi personel olmadığı şeklinde mahkemelere savunmalar verilmiştir. Mahkeme kararları ile bankalarındaki eski görevlerine dönen personel 399 k.h.k'ye tabi olarak görev yapmaktadır. Hukukun üstünlüğü ile kabul edilen mahkeme kararlarını etkisiz bırakma amaçlanmıştır. Anayasanın 138 ve IYUK'un 28 maddeleri açıkça ihlal edilmekte olup, IFP personeli elde ettikleri hukuksal hakları gasp edilmektedir.


YORUM 2

Madde 6- 24/12/2003 tarihli ve 5027 sayılı 2004 Mali Yılı Bütçe Kanununun 25 inci maddesinin (e) fıkrasında yer alan ? % 1'ine? ibaresi ? % 3'üne? olarak değiştirilmiştir.

İbaresinin neden yüzden birden yüzde %3 çıktığını okursanız anlarsınız bunlar devlet iç borçlanma senedi çıkaracaklarya bu pamukbanktaki kredileri karşılamıyor bunun için bu oranı %3e çıkartıyorlar.yani anlayaçağınız bizim herdönem gördüğümüz özel sektör borçlarının kamulaştırılması operasyonu yapılarak bazı borçları sermaya koyma bahanesiyle bizim bonkör hükümetimiz üstleniyor.Aşağıda 2004 Mali yılı bütçe kanunu 25 maddesini olduğu gibi yayınlıyorum.Bilgilerinize

İKİNCİ KISIM
Hazine ve Kamu Kuruluşlarına İlişkin Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM
Devlet borçları

Hazine garanti limiti, dış proje kredileri ve borçlanmaya ilişkin hükümler

MADDE 25. - a) 2004 yılı içinde, 28.3.2002 tarihli ve 4749 sayılı Kanuna göre sağlanacak;

1. Garantili imkân limiti 1 milyar ABD Dolarını,

2. Hazine Müsteşarlığınca belirlenecek koşullar çerçevesinde ve elde edilecek kaynaklar Hazineye aktarılacak şekilde kamu kurum ve kuruluşlarınca ihraç edilecek sertifika, senet ve benzeri finansman enstrümanlarına sağlanacak garanti tutarı 2 milyar ABD Dolarını (bu tutarı bir katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir),

Aşamaz.

b) Devlet dış borçları ile ilgili kredi anlaşmalarında öngörülen bütün ödeme ve işlemler (dış proje kredileri çerçevesinde yapılacak ödemeler dahil, kredilerin kullanımları hariç) 2004 yılında her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır.

c) Dış borçlanma imkânları ile satın alınacak malzeme ve hizmetlere ait taahhüt evrakı veya sözleşme tasarıları, Maliye Bakanlığınca 26.5.1927 tarihli ve 1050 sayılı Kanunun 64 üncü maddesi uyarınca vize edilmeden satın alma işlemi gerçekleştirilemez.

d) 28.3.2002 tarihli ve 4749 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile tanımlanan nakit işlemleri, Merkez Bankasınca çıkarılacak likidite senetlerinin (veya bu mahiyette düzenlenecek kağıtların) faiz ve anapara ödemeleri ve bunlarla ilgili işlemler 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Kanun ile 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla her türlü vergi, resim, harç ve fon kesintisinden müstesnadır.

e) Bu Kanunun 1 inci maddesi ile belirlenen başlangıç ödeneklerinin % 1'ine kadar ikrazen Özel Tertip Devlet İç Borçlanma Senedi ihraç edilebilir.

madde e madde 6 tıda bahsedilen yüzde 1 arif olananlar ne yapmak istediklerini.Helal olsun Milliyet gazetesi helal olsun aydın doğan pamukbank devlete kakaladınız çok büyük iş yaptınız.


YORUM 3

1-Kamu bankalarından ziraat bankasının yeniden yapılandırılması esasen şeklen ve resmen bitmiştir.

Ama halk bankası ile pamukbank ın birleşmesinden dolayı halk bankasının gerçekden yeniden yapılandırılması gerekecekdir.zira birleşme sonrası hem fiziki olarak fazladan genel müdürlük birim ve şube sayısı doğmaktadır.

Ayrıca norm kadronun üstünde personel oluşmaktadır.eğer yasa yapıcı iyi niyetli ise gerek halk bankasında gerekse pamukbankda özel hukuk hükümlerine tabi personelin iş akidlerini fesh ederek işsiz bırakacığına emekliliği özendirmiş emekliliği gelmeyen ve emekli olmayanlara da başka kamu ve kurumlarda çalışma hakkı tanınmıştır.
Yanlış nerede derseniz yalnız halkbankası için belki 6 aylık yeniden yapılandırma süresi istenecekken her iki banka içinde ileride bu yeniden yapılandırma mı özelleştirme hazırlık süresi mi tartışması yaratacak şekilde 2 yıl uzatılmıştır.

2-Esasında her 2 kamu bankasının yönetimi yasaya gerek duymadan verim almadığı veya alamadığı personelin iş akdini fesh etme yetkisine sahiptir.Ama hukuki ve cezai sorumluluk almamak ve sorumluluğu meclise yani yasa yapıcalara atmak istemektedir.yapacakalrı hukuksuz personel işlemlerinden dolayı da hukuki zırhlarını almaktadırlar.

Yalnız herhangi bir kritere veya ölçüte dayandırılmadan yapılacak sözleşme feshi haline bankanın ileride ödemek zorunda kalacağı ıhbar ve kıdem tazminatının dışındaki tazminatlardan kurtulmak için evrensel hukuğa,anayasadaki iş güvenliği maddelerine ve İLO sözleşmelerine aykırı banka yönetimine hak vermektedir.
bu maddede iş yasası hükümlerinde muafiyet tutulmalarının bir isteğide iş akitleri feshedilecek kişilerin (ancak ihtiyaç fazlası için işveren fesh edebilir)yeniden işe alımda öncelik haklarıdır.

Kamu banka yönetimi bir taşda 2 kuş vurmak istemektedir.yani hem tazminat ödemekden kurtulmakda hemde istediği kişileri hiçbir sınava veya kritere tabi tutmadan bankaya almak istediğidir.

3-Banka 4046 sayılı özelleştirme kapsamındaki diğer özel hukuk hükümlerine tabi işçi ve memur çalıştıranlar kuruluşlardan daha özerk bir yasa istemektedir.yani tüpraş,petkimdeki kapsam dışı kamu personelinden daha ayrıcalık istemektedir.yani yüzde yüz hazinenin sahip olduğu ve banka başında Türkiye ve Cumhuriyet yazmasına rağmen kendini kamu bankası cumhuriyeti ilan etmek istemektedir!!!!!!!!!!yani kamu ile ilgili hiçbir yasa bana uygulanmasın demektedir.yakında benimle ilgili meclis denetimi de olamaz ve milletvekilleri de benim ile ilgili yazılı ya da sözlü soru önergesi veremez diye bir madde istersede şaşırmayın.yani devletin dolaysıyla halkın 35 milyar dolarını ben istediğim gibi yönetir ve ben kimseye hesap vermem demek istiyor.

Yakında da ;TMSF böyle bir yasa tasarısı hazırlarsa şaşırmayın...

İşte hükümetin tüpraşı ve petkimi özelleştiremeyince ballı bankaları böyle yasalarla özelleştiriyorlar!!!!!

4-kamu bankası hukukcuları ve murakıp kökenliler el ele verdiler bu yasa için siyasileri ikna ettiler.
ben bu banka yöneticilerini bir kere daha uyarıyorum.yine kamu bankası hukukcuları size kazık atıyor.
sanmasınki danıştaydaki hukukcular kadar iş mahkemelerinde ve yargıtayda da anayasaya ve hukuğa saygılı hukukcular yok.
ziraat yönetimine ufak bir uyarı buradan bir yargıtay kararı yayınlandı sözleşme feshi ile ilgili. onu tarafsız banka dışından ve aile dostları bir hukukcuya okutsunlar o zaman banka hukukcularının kendilerine nasıl bir kazık atacaklarını anlarlar
ama kamu bankası hukukcularını seviyorum istemedende olsa hem yönetimi hem siyasileri kandırıp günü kurtarıyorlar ama sonunda hep gülen biz olacağız..
ee elbet bir gün birileri de çıkıp bu kaybedilen davaların avukat vekalet ücreti ve tazminat tutarlarını banka hukukcularına zimmetler.
bekleyelim görelim hukukcu bir cumhurbaşkanımız var, anayasa mahkememiz var ve bu ülkeyi kamu bankaları yöneticilerinde daha çok seven yargıçlarımız var....


YORUM 4

arkadaşlar vural akışık ve ekibi ve kendilerine aynı bu yönetim gibi kendilerine ve personel kıyımı için zırh istemişler bir gece baskını ile 4739 sayılı yasa çıkmış ve aşağıda sayınCumhurbaşkanımızın veto gerekçesi ile yasa veto yemişti.bu durum üzerine yasa da ufak tefek değişiklikler yapılmış ve 4743 sayılı yasa meclisden geçmiş o tarihde meclisde olan fazilet partisi halen AK parti milletvekillerimiz anayasa mahkemesine bu yasanın iptali için müracaat etmiş fakat kabul görmemişti.yalnız anayasa mahkemesi bu iptal talebinin rettinin gerekçeli kararını hala yazmadı.bir görüş ki uyuşmazlık mahkemesi kararalrına göre böyle yasa da çıksa kamu bankası personeli özel hukuk hükümlerine göre çalışsa da sermayenin %50 sinin altına düşene kadar kamu personeli olması sebebiyle iptal olmadığıdır.Zaten bu görüş doğrultusunda kamu bankalarının personel ile ilgili ihtilafları Danıştay tarafından görülmüştür.
ama bu sefer açıkca kamu bankalarının çalışanlarının hakalrı anayasada teminata alınan kamu personel haklarının dışına çıkarılmaya çalışılmaktadır.
BU NEDENLE SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ VETO GEREKÇESİNE TEKRAR SAHİP ÇIKACAK VE BU YASAYI ANAYASAYA VE UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ KARARLARINA GÖRE VETO EDECEKTİR.

BU NEDENLE HEPİMİZ SAYIN CUMHURBAŞKANINA BU YAZIMIZI GÖNDERELİM


CUMHURBAŞKANIMIZIN VETO GEREKÇESİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İLGİ: 14 Ocak 2002 günlü, A.01.0.GNS.0.10.00.02-12729/30369 sayılı yazınız.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce 10.01.2002 gününde kabul edilen, 4739 sayılı "Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" incelenmiştir:

1- 4739 sayılı Yasa'nın 6. maddesinin (A) fıkrasıyla değiştirilen, 4603 sayılı "Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun"un geçici 1. maddesinin 3. fıkrasında,

- Bu bankalarda 31.12.2002 gününden sonra özel hukuk kurallarına bağlı olmayan personel çalıştırılamayacağı,

- Yeniden yapılandırma sürecinde bankaların yönetim kurullarınca gerek özel hukuk kurallarına göre çalıştırılmak üzere kendisine sözleşme önerilen, ancak özel hukuk kurallarına göre çalışmayı kabul etmeyen, gerekse özel hukuk hükümlerine göre çalışması uygun görülmeyip sözleşme imzalanması uygun görülmeyen personelin, bankaların yönetim kurullarınca Devlet Personel Başkanlığı'na bildirileceği,

- Devlet Personel Başkanlığı'nın kendisine bildirilen personel listelerini en geç kırkbeş gün içinde saptayacağı kamu kurum ve kuruluşlarındaki boş kadro ve pozisyonlara atanmalarını sağlamak üzere ilgili kurum ya da kuruluşa göndereceği,

kurala bağlanmıştır.

Bu düzenleme ile, kamu bankalarında çalıştırılması uygun görülen tüm personelin 2002 yılı sonuna kadar özel hukuk statüsüne geçirilmesi öngörülmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası ve Türkiye Emlak Bankası, 4603 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin 5. fıkrası ile 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin kapsamından, bir başka deyişle kamu iktisadi teşebbüsleri statüsünden çıkarılmış, aynı maddenin 2. fıkrasında da, bu bankaların, anonim şirket statüsünde olduğu ve bu Yasa'da yer verilen kurallar dışında 4389 sayılı Bankalar Yasası ile genel kurallara bağlı bulunduğu belirtilmiştir. Böylece, anılan bankalar, Yasa'nın yürürlüğe girdiği 25.11.2000 gününden başlayarak özel hukuk kurallarına bağlı duruma getirilmişlerdir.

Bununla birlikte, sermayesinin tümü kamuya ilişkin olan bu bankaların, yeniden yapılandırma ve özelleştirme çalışmaları tamamlanıncaya ve sermayelerindeki kamu payı yüzde ellinin altına düşünceye kadar kamu bankası niteliğini, dolayısıyla personelinin de kamu görevlisi statüsünü koruyacağı açıktır.

Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 22.01.1996 günlü, 1996/1 sayılı ilke kararında; özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarının, özel hukuk tüzel kişiliğine geçiş döneminde kamu kurumu olma niteliğini tümüyle yitirmemiş oldukları, bu kurumlarda çalışan sözleşmeli ve kapsam dışı personelin kamu personeli sayıldıkları, idare ile olan ilişkileri nedeniyle açılan davalarda işlemin yasaya ve hukuka uygun olup olmadığının incelenmesinin idari yargı yerinin görevine girdiği kabul edilmiştir.

Bu karar da, özelleştirme işlemi tamamlanıp sermayesindeki kamu payı yüzde ellinin altına düşmeyen kamu kuruluşlarında çalışan personelin idare ile olan ilişkilerinde, idare hukuku alanına giren statü hukukunun geçerli olduğunu ve personelin kamu görevlisi niteliğini sürdürdüğünü göstermektedir.

Anayasa'nın 128. maddesinde, Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ile diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği belirtilmiştir.

Görüldüğü gibi, anılan maddede, hizmetleri yalnız kamusal yönetim biçimiyle değil, özel yönetim biçimiyle yürütülen kamu kuruluşları da kapsama alınmış ve bu kuruluşlardaki asli ve sürekli hizmetlerin kamu görevlilerince yürütüleceği kurala bağlanmıştır.

4603 sayılı Yasa'nın 2. maddesinin 2. fıkrasında, yeniden yapılandırma işlemlerinin tamamlanmasından sonra kamu bankalarının hisse satış işlemlerinin 4046 sayılı Yasa kuralları çerçevesinde sonuçlandırılacağı, yeniden yapılandırma ve hisse satış işlemlerinin bu Yasa'nın yürürlüğe girmesinden itibaren üç yıl içinde bitirileceği, Bakanlar Kurulu'nun bu süreyi bir kez olmak üzere yarısı kadar uzatabileceği vurgulanmıştır.

Yeniden yapılandırma ve özelleştirme süreci, Yasa'nın Resmi Gazete'de yayımlandığı 25.11.2000 gününde başlamıştır. Özelleştirme süreci, süre uzatılmazsa 25.11.2003 gününe kadar tamamlanacaktır. Dolayısıyla, özelleştirme işlemleri bitirilmeden ve bu süre içinde kamu bankası statüsü süren bankaların, kamu hukuku statüsünde olması gereken personeli özel hukuk kurallarına bağlı duruma getirilecektir.

Oysa, kamu bankalarını kamu iktisadi teşebbüsü statüsünden çıkarıp özel hukuk kurallarına bağlı kılan 4603 sayılı Yasa'nın 2. maddesinin 3. fıkrasında, Yasa'nın yürürlüğe girdiği günde bu bankalarda görevde bulunan personelin aylıkları, özlük hakları ve emeklilikleri yönünden bağlı oldukları kuralların uygulamasının sürdürüleceği vurgulanmıştır.

Görüldüğü gibi, başlangıçta Yasa Koyucu, kamu bankalarını bankacılık işlemleri yönünden özel hukuk kurallarına bağlı kılmasına karşın, personelin kamu görevlisi statüsünü sürdürmesini öngörmüştür.

Açıklanan gerekçelerle, özelleştirme işlemi bitmeden ya da sermayesindeki kamu payı yüzde ellinin altına düşmeden, kamu bankalarındaki tüm personelin özel hukuk kurallarına bağlı duruma getirilmesinin hukukla bağdaşmayacağı düşünülmektedir.


YORUM 5

Artık sözlerin bir anlamı kalmadı. Son cevap Sayın Cumhurbaşkanımızın olacaktır. Yeni Kanun tasarısında dava kazanıp Bankalarına dönmeleri gereken personel için hazırlanan ?f' fıkrasını ve gerekçesini yeniden yazıyorum. Buna göre; kazananlara yeniden başka Kurumlara gitme yolu görünüyor. Ancak burada YARGI KARARLARININ hiç mi değeri yok, onu anlayamıyorum.

f) Geçici 6 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olmakla birlikte halen bankalarda çalışmakta olup başka kurumlara nakli sağlanamayan personel, bu Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası uyannca işlem tesis edilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir."

GEREKÇE f) İdare mahkemelerinin vermiş olduğu kararlarla geri dönen personelle ilgili
sorunların giderilmesini teminen düzenleme yapılmaktadır.

Kanunun ?d' fıkrasındaki gerekçe ise daha ilginç. Anayasamıza göre % 100 ü Kamuya ait kuruluşlar özel değil KAMU KURULUŞU olduğu ve yine Anayasamıza göre bu Kuruluşlarda çalışan personel ?DİĞER KAMU PERSONELİ' sayıldığı, Uyuşmazlık Mahkemesinin herkesi bağlayan Kararına göre DİĞER KAMU PERSONELİNİN KURULUŞLA OLAN UYUŞMAZLIKLARINDA ÇÖZÜM YERİNİN İDARİ YARGI OLDUĞU halde, hukuki ihtilafların çözüm yerinin İş Mahkemeleri olarak gösterilmesinin anlamı ne olabilir? İdari Yargıdaki hukukçular ile İş Mahkemelerinde görevli hukukçular arasında ne fark var? Bu Forumda geçmişte yayınlanan Yargıtay Kararlarına lütfen tekrar bakın ve kesinlikle endişe etmeyin. Göreceksiniz ki hukuken haklı iseniz her Mahkemede haklı çıkacaksınızdır.

d) 3 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"5. Özel hukuk hükümlerine tabi olan bu bankalar kamu kurum ve kuruluşlan ile ilgili düzenlemelere tabi değildir. Bankalarda 4857 sayılı İş Kanununa tabi olarak çalışanlarla bankalar arasında çıkacak ihtilaflarda İş mahkemeleri görevlidir."

GEREKÇE d) 4603 sayılı Kanunla özel hukuk hükümlerine tabi kılınan bankalarda, anılan
Kanunda 31/12/2002 tarihinden sonra özel hukuk hükümlerine tabi olmayan personel
çalıştırılamayacağı hükme bağlanmasına rağmen uygulamada karşılaşılan hukuki ihtilafların giderilmesini teminen düzenleme yapılmaktadır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber