'Polis teşkilatında Hayvan Koruma Birimi kurulmalı'

"Hayvanlara yönelik şiddet haberlerini görünce içim acıyor" diyen Mustafa Yel, komisyon çalışmalarını ve sokak hayvanlarına yönelik projelerini gazetemize anlattı

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 06 Haziran 2019 08:01, Son Güncelleme : 06 Haziran 2019 09:07
'Polis teşkilatında Hayvan Koruma Birimi kurulmalı'

Evinde üç kedisi, üç köpeği, kuşu ve balıkları ile yaşayan, aynı zamanda iyi bir kuş gözlemcisi olan TBMM Hayvan Haklarının Araştırılması Komisyonu Başkanı Mustafa Yel "Hayvanlara yönelik şiddet olaylarını gördüğümde gerçekten içim acıyor. Gözyaşlarımı bazen içime akıtıyorum bazen de ağlıyorum. Bundan etkilenmemek mümkün değil" dedi. 2004 senesinden bu yana belediyelerin karnelerine bakıldığında pek çoğunun sınıfta kaldığını söyleyen Yel "Hayvan barınaklarının pek çoğu gidilip görüldüğü zaman vicdanlarımızı sızlatıyor. Belediye başkanları ve belediye yönetimleri hayvanlarla ilgili konuları öncelikli değerlendirmeli. Belediyelerimiz verilen sorumlulukları yerine getirmediği takdirde cezai yaptırımlar uygulanmalı" diye konuştu.

AK Parti Tekirdağ Milletvekili, MKYK üyesi ve TBMM Hayvan Haklarının Araştırılması Komisyonu Başkanı Mustafa Yel, komisyonun çalışmaları ve sokak hayvanlarına yönelik projelerini gazetemize anlattı. Mustafa Yel'in sorularımıza verdiği cevaplar özetle şöyle:

¥ Hayvan Hakları Komisyonu nasıl çalışacak? Kimlerle görüşmeyi planlıyorsunuz?

Komisyon 8 Mayıs itibarıyla çalışmalarına başladı. Üç aylık bir çalışma süremiz var. Kamuoyunda hem hayvanseverler hem de hayvanlardan rahatsız olduğunu veya zarar görebileceğini düşünen insanların çok dikkat ettiği ve sorunun bir an önce çözülmesini istediği bir konu ile karşı karşıyayız. Sorumluluğumuz çok. Bu amaçla muhatapları olduğunu düşündüğümüz herkesle görüşmek istiyoruz. Geçtiğimiz hafta Orman Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı yetkilileri ile görüştük. Akabinde de Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden konu ile ilgili akademisyenleri ağırladık. Sonra da hayvansever STK'ların temsilcileri ile konuştuk. Türkiye Belediyeler Birliği ve Belediye Başkanlıkları ile görüştük. Bayramdan sonra da komisyonumuz çalışmalarına devam edecek. Petshop dernekleriyle hayvanlardan zarar görmüş vatandaşlarımızla bir araya geleceğiz. Sonrasında barınaklarında, hayvanlara eziyet ve işkence edildiğine dair duyumlar alındığı takdirde yerinde incelemeler yapacağız. En son da kanaatlerimizi ve tecrübelerimizin de paylaşılacağı bir rapor hazırlayıp TBMM Genel Kuruluna sunacağız.

ŞİKAYET TELEFONLARI GELİYOR

¥ Komisyondan da en çok sözü edilen konu kısırlaştırma değil mi?

Kısırlaştırma ön planda. Kontrolsüz üremden kaynaklı, bu hayvanların bir kısmının saldırgan davranışlarının arttığına şahit oluyoruz. Bunun engellenmesi için, hayvan barınaklarının geçici bir barınma merkezi olarak kullanılmasının ve daha sonra hayvanların hayat alanlarına bırakılmasının mühim olduğu düşünüyoruz. Konunun asıl sorumlusu olan belediyeler bu konuda daha hassas olmalı. Bu meselenin ancak kontrollü üremeyle çözüleceğini düşünüyoruz. Kısırlaştırma konusu "Hemen şimdi" sloganı ile 2019-2020 yılları içerisinde yoğun bir seferberlik haline getirilerek çözülmeli. Bununla ilgili alınması gereken tedbirlere de raporda yer vereceğiz.

¥ Komisyon olarak amacımız nedir? Neleri değiştireceksiniz?

Kanunun isminin 'Hayvan Hakları Yasası' olmasını öngörüyoruz. Şu zamana kadar bir eşya-mal olarak gözetilmiş hayvanların bir canlı olduğuna vurgu yapılmasını istiyoruz. Kabahatler Kanunu'na göre bir hayvana işkence ve eziyet ettiğiniz zaman 300 TL gibi bir ceza alıyorsunuz. Bir caydırıcılığı yok. Bu da kamuoyunda çok eleştirilen bir konu. Bununla ilgili istenen en az üç sene hapis cezası. Türk Ceza Kanunu'na göre ceza verilip burada herhangi bir şekilde ertelenmemesini talep ediyoruz. Bir de para cezalarının arttırılması talebi var. Ayrıca, hayvanlara karşı yapılan şiddetin önlenmesi ve polis teşkilatı içerisinde bir hayvan polis biriminin kurulmasını önereceğiz. Bunu İçişleri Bakanlığı ile görüşeceğiz. Hayvan davranışlarından anlayan, psikolojisini bilen ve fiziksel gelişimini bilen kişilerin yer alabileceği bir Hayvan Polisi Teşkilatının oluşması için gerekli adımların atılması önemli. Bilinçlendirme çalışmaları da çok önemli. Bu konuda MEB Bakanı ile de görüştük. Özellikle dördüncü sınıf öğrencileri için müfredata 'hayvan hakları dersinin' konulmasını önemsiyoruz.

Kapatby ReklamStore

İŞİ GÜCÜ BARINAK OLAN VETERİNER GEREKLİ

¥ Barınaklarda nasıl bir çalışma olmalı?

Her barınak için işi gücü sadece o barınak olan veterinerler görevlendirilmeli. Onların alt kadrosundakiler de mutlaka eğitimden geçmiş, sertifika sahibi kişilerden olmalı. Özellikle 'Ben sürgüne gönderildim' inancı taşıyan personelin başarısız olacağı bir gerçek. Çalışmalara da bunlara yer vereceğiz.

¥ Sizin de bir evcil hayvanınız var mı?

Komisyondaki herkes hayvanseverlik konusunda birbiriyle yarışıyor. Ben kendimi bildim bileli hep evimizde hayvanlarım oldu. Şu anda üç köpeğim, üç kedim, kuşumuz ve balıklarımız var. Dolayısıyla hayvanlara iç içe yaşamanın mutluluğunu bilen biriyim.

BAZEN AĞLADIĞIM OLUYOR

¥ Şiddet haberlerini okuyunca ya da seyredince neler hissediyorsunuz?

Çok fazla şiddet olayı var ve bunu gördüğümde gerçekten içim acıyor. Gözyaşlarımı bazen içime akıtıyorum bazen ağladığım da oluyor. Bundan etkilenmemek mümkün değil.

HAYATLARINI KURTARDIK

¥ Siz ayrıca iyi bir kuş gözlemcisisiniz. Bize bu merakınızı anlatabilir misiniz?

Hepimizin tutkulu olduğu bir alan vardır ve bu tarz tutkuların doğuştan geldiğine inanıyorum. Tekirdağlıyım. Küçükken köye gittiğimiz zaman çok sayıda leylek yuvası vardı. Bir yavru leyleğin anne babası ölmüştü. Biz de leylek yavrularını büyütmüştük. Bu merakım o zaman başladı. Özellikle leylek gözlemciliğine meraklıyım. Köylere elektrik telleri geldiği senelerde leylekler oraya yuva yaptılar. Bu da onların sonunun başlangıcı oldu. Çünkü izole edilmemiş tellere takılarak çok sayıda leylek telef oldu. Tekirdağ İl Özel İdare Genel Sekreterliği vazifem sırasında il özel idaresinin marangoz atölyesi vardı. Beş yüz adet leylek platformu yaptırıp bunları telefon ve elektrik direklerinin üzerine koyarak ölümlerinin önüne geçtik. Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanı ile de görüşüp özellikle Trakya'daki iller için 1.000 tane platform talep ettik. Bu meselenin bütün Türkiye'de giderilmesi için de Doğa Koruma ve Millig Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 10 bin tane leylek yuvası platformu yapılması ve elektrik dağıtım şirketleri ile birlikte bir protokol imzalanması konusunda çalışma yapılması gerektiğini ilettik. Ayrıca, kuş gözlemcileri ile de ortak çalışılması gerektiğini söyledik. Bu konuda çalışılacağını bildirdiler.

PEK ÇOK BELEDİYE BU SÜREÇTE SINIFTA KALDI

¥ Sizin mahalli yönetimlerde de önemli tecrübeleriniz var. Sizce belediyeler sokak hayvanları konusunda yeterliler mi?

2004 yılından bu yana belediyelerin karnelerine baktığımız zaman pek çoğunun sınıfta kaldığını düşünüyorum. Bazı konularda savunmaları da var. Bizim 1.398 belediyemizden sadece 234'ünde hayvan barınağı yapılmış. Bunun yanı sıra hayvan barınaklarının pek çoğu gidilip görüldüğü zaman vicdanlarımızı sızlatıyor. Her türlü hayvanın aynı yere konulduğunu görüyoruz. Bunların ayrı ayrı yerlerde olması önemli. Kısırlaştırma konusunda gerekli tedbirler alınmamış. Belediyeler bu konuya daha çok eğildiği takdirde bence daha başarılı olacaklardır. Belediye başkanlarının ve üst düzey yönetimin de hayvanlarla ilgili konuları öncelikli değerlendirmek zorunda olduklarını düşünüyorum. Belediyelerimiz verilen sorumlulukları yerine getirmediği takdirde cezai yaptırımlarla karşılaşmalı. Yeni kanunda da belediyelere sorumluluk ve yeterli ödenek verilmesi, ödenek verilse de görevini kötüye kullanan varsa gerekli cezai yaptırımların mutlaka kendilerine uygulanması gerektiği kanaatindeyim.

Damla Peker

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber