YÖK Başkanı'ndan 'üniversite kontenjanı' açıklaması

Üniversite kontenjanlarının, planlama çerçevesinde ilgililerle paylaşımcı şekilde belirlendiğine dikkati çeken Saraç, vakıf ve devlet üniversiteleri için büyüme ve kontenjanlarının artırılmasının birinci öncelik olmadığını dile getirdi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Ocak 2020 16:47, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59
YÖK Başkanı'ndan 'üniversite kontenjanı' açıklaması

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, yükseköğretimde kalite süreçlerini yönetirken kendilerine en fazla şeffaflık kavramının yardımcı olduğunu belirterek, "Türk yükseköğretim sistemine şeffaflığı getirdiğimizi düşünüyoruz." dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Türkiye Yükseköğretim Sektör Meclisi Toplantısı'na katılan Saraç, burada yaptığı konuşmada, yükseköğretimde kaliteyi merkeze aldıklarını, tek tip üniversite modelinden son yıllarda çeşitliliğe, ihtisaslaşmaya geçilen bir sürecin yaşandığını bildirdi.

Yükseköğretime, araştırma üniversiteleri ile bölgesel kalkınma odaklı ihtisaslaşan üniversiteler olgusunu dahil ettiklerini ifade eden Saraç, ülke kalkınması için yükseköğretimde öncelikli alanları tespit ettiklerini ve bu alanlarda doktoralı insan yetiştirmeye başladıklarını dile getirdi.

YÖK 102 Bin Projesi'nde şu anda 4 bin 250 kişinin eğitim gördüğünü aktaran Saraç, buradan mezun olanların özel sektör ve vakıf üniversitelerinde istihdam edilebileceğini söyledi.

Yeni YÖK olarak yükseköğretimde, kalite eksenli bir dizi kararlar aldıklarına işaret eden Saraç, "Kalite süreçlerini, akılcı ve bilimsel bir zeminde, paylaşımcı ve şeffaf tarzda yönetmeye çalışıyoruz. Bu süreçleri yönetirken bize en yardımcı olan unsur, şeffaflık kavramı. Biz Türk yükseköğretim sistemine şeffaflığı getirdiğimizi düşünüyoruz. Önce vakıf üniversiteleriyle başladık ve üniversitelerin raporlarını yayınladık. Sonra devlet üniversiteleri için üniversite karnesi olarak tabir edilen, belli kriterler içindeki performansları yayınlayacağız dedik. Bunları da 3-4 ay önce yayınladık." diye konuştu.

Kendileri için devlet ve vakıf üniversitesi ayrımı bulunmadığını ifade eden Saraç, vakıf yükseköğretim sisteminin, Türkiye'nin öncelikleri etrafında konumlandırılması gerektiğine değindi.

Üniversite kontenjanlarının, planlama çerçevesinde ilgililerle paylaşımcı şekilde belirlendiğine dikkati çeken Saraç, vakıf ve devlet üniversiteleri için büyüme ve kontenjanlarının artırılmasının birinci öncelik olmadığını dile getirdi.

Devletin ilgili kurumlarının yaptığı projeksiyonların dikkate alınması gerektiğinin altını çizen Saraç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Vakıf üniversitelerinin sürekli büyüme önceliğini, nitelikli ve vakıf kavramı içerisinde sürdürmeye geçmesi beklentimizdir. Cumhurbaşkanımızın yükseköğretim yılının açılışıyla ilgili yaptığı konuşmada, vakıf üniversiteleriyle ilgili tespitini, toplumda yerleşmeye başlayan genel bir kanaatin devletin en üst düzeyinin dilinden ifadesi şeklinde algılamamız lazım. Bunu yapmamız lazım ki vakıf üniversiteleri, YÖK ve ilgili paydaşlar, bundan gereken dersleri çıkarsın. Toplum vakıftan neyi bekliyorsa topluma onu verme noktasına geçmemiz lazım.

Vakıf kavramı dünden bugüne kazandığımız bir kavram değil, anlamı var. Bunu yok etmememiz lazım. Vakıf kavramı, 1000-1500 yıllık bir medeniyetin bir ürünüdür. Bu kavramı ticaretle özdeşleştirdiğimizde, toplumun nezdinde de bunun bu şekilde gösterilmesine yol açıcı uygulamalar yaptığımızda, gerçekten de kendi kültürümüze kötülük etmiş oluruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber