Türkiye'nin en uzak ilçesi Andırın

Furkan Kumkaya memurllar.net için yazdı...

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 15 Ağustos 2021 00:10, Son Güncelleme : 13 Ağustos 2021 17:05
Türkiye'nin en uzak ilçesi Andırın

Andırın, Kahramanmaraş'ın en fazla doğal güzelliğinin bulunduğu ve tarihi olarak da öneme sahip küçük bir ilçesi. Andırın'a Türkiye'nin en uzak ilçesi denmesinin sebebi ise buraya ulaşan yolların yıllardır bir türlü tamamlanamamış olmasıymış. Yerel halkın yarattığı bu yakıştırma ise Andırın'a giden herkes tarafından kullanılmaya devam etmiş. Böylelikle Andırın bu unvanı almış. Bu küçük ilçeyi tasvir ederken de yerel halk "dırın dırın Andırın, iki bakkal bir fırın" diye bir tekerleme oluşturmuş. Kahramanmaraş ile Osmaniye arasındaki bu uzak ilçeyi sizler için gezmeye gittik.

ANDIRIN'IN TARİHTEKİ YERİ

Andırın'ın tarih sahnesinde en çok geçtiği zaman dilimi Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasında sonra kurulmuş olan 200 yıllık Dulkadiroğulları Beyliği olmuş. Bölgede zamanında oldukça fazla kale yapılmış. Osmaniye gibi burası da birçok kalenin bulunduğu eski bir ticaret hattı üzerinde yer almaktaymış. Daha eski dönemlerde kurulan kaleler 200 yıl boyunca Dulkadiroğullarının savunmasını sağladıkta sonra Osmanlı yönetimine geçmiş. 1515 yılında Osmanlı'ya katılan şehir Orta Doğu'ya doğru yapılan seferlerin de güzergahında yer almış. Şehrin adı ise Çaldıran Savaşından dönen Yavuz Sultan Selim'in bölgedeki gençlerden Enderun Mektebine öğrenci alınmasını istedikten sonra gerçekleşmiş. Enderun'da eğitim alan gençlerin izinlere gelişlerinde enderunlular kelimesi kullanılmaya başlanmış ve zaman içinde bu Andırın'a dönüşmüş.


ANDIRIN "DOKTORU" TİRŞİK

Andırın denilince akla gelen ilk şeylerden biri de "tirşik" çorbasıymış. Andırın dışında da birçok çevre ilçede de sahiplenilen bu çorbanın seveni oldukça fazla. Aslında yabani ve zehirli bir ot olan tirşik birçok işlemden geçirilerek zehri geçirildikten sonra kaynatılıp, bulgur,nohut ve yoğurt ilave edilerek bir çorbaya dönüştürülüyor.

Tirşik çorbasının faydaları ise saymakla bitmiyor.Bilinen faydaları ise bağırsak sorunları, şeker hastalığı, bağışıklık sistemi zayıflıklarına ciddi seviyede katkıda bulunması. Çorbayı ise dışarıda bulma şansınız yok ne yazık ki. Bölgeden yabani olarak toplanan otlar evlerde yılların tecrübesi ile çorbaya dönüştürülüyor.


ANDIRIN'DA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

MİNARELİ KÖPRÜ

Andırın'ın marka yüzüne en fazla katkıda bulunan iki yerinden birisi de Minareli Köprü. Şehir merkezinin hemen kuzeyinde bulunan Göksun yolu üzerindeki iki tepeyi birbirine bağlayan köprü 360 metre uzunluğunda, 2.5 metre genişliğinde ve ana yoldan 100 metre yukarıda bulunuyor. Genel olarak yazın yoğunluğu olan alan B Tipi mesire alanı konumunda. Belediyenin çalışmaları ile burada daha fazla vakit geçirilebilmesi için restoranlar ve piknik alanları da yapılmış.

Genel olarak gün batımı manzarası için gelinen köprü aslında herhangi önemli iki noktayı bağlamıyor. İki bakir tepe arasında sadece bir yürüyüş bağlantısı sağlıyor. Daha önce minare konseptli küçük bir köprü daha yapılmış. Daha sonra proje geliştirilip daha büyüğü yapılmış. Belediye başkanının da araçla içerisinden geçip açılışını yaparak güven vermesi de Andırınlılar tarafından unutulmaz bir anekdot olmuş.

AZGIT KALESİ

Andırında bulunan kalelerden en çok ziyaret edileni olan Azgıt Kalesi tahminen 4. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilmiş. Kale daha sonrasında 700 yıl boyunca Bizans hakimiyetinde kalmış. Bulunduğu konum itibariyle hakim bir tepe üzerinde bulunan kale uzun yıllar boyunca garnizon olarak kullanılmış. Göksun-Kadirli-Çukurova hattı üzerinde bulunan kale Osmanlı'nın son dönemlerine kadar aktif olarak kullanılmaya devam edilmiş. Bugün ise bazı burçları halen ayakta olan kaleyi ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz.

KANLIBÖGET

Andırın'ın marka değerine en çok katkıda bulunan yerlerden biri de şüphesiz Kanlıböget. Zümrüt yeşili berrak suları ile adeta bir doğa harikası burası. Burası aslında Köprüağzı deresinin en önemli kaynaklarından biri olarak geçmekte. Yürüyerek gidilebilen yeri az olsada suyun içerisinden kaynağının bulunduğu yere gidiş yapılabiliyor. Bu bölgede su kaynağın dereye dahil oluşu sebebiyle ciddi derecede soğumakta. Bu yüzden burada serinlemeye gelmek isteyenler genel olarak yaz aylarını tercih etmekteler.

Kanlıböğet'in bulunduğu yerde herhangi bir tesis ve belediye imkanı bulunmuyor. Yakın zaman içerisinde belediyenin düzenleme planı olduğunu öğrensek de şimdilik doğal halinde olduğunu da belirtmek gerekiyor. Bölge Andırındaki diğer yerler gibi tamamen ücretsiz.

KİLDENLİ (GİLDENLİ) ŞELALESİ

Şelaleden bahsetmeden önce buradaki farklı bir iklim özelliğinden bahsetmek gerekiyor. Bu Şelalenin ayırdığı tepelerin bulunduğu nokta Akdeniz ikliminin bu bölgedeki son noktası olarak geçiyor. Osmaniye ve Kahramanmaraş üzerine doğru yükselen Çukurova iklimsel yapısı buradan sonra değişime uğrayarak artık sona eriyor. Şelalenin aşağısındaki kısma hiç kar yağmamasına karşın yukarısındaki tepelerin arka tarafına kar yağışı olmaktaymış.

Şelalenin bulunduğu yer yine doğal haliyle bizi karşılıyor. Herhangi bir tesis bulunmuyor. Doğal patikaları kullanarak şelalenin bulunduğu yere inebiliyorsunuz. Derenin suyu yıl boyunca soğuk olmakta. Tepeden aşağı gelen sular dağın toprak yapısında bulunan kili de aşağıya taşımakta. Bu sebele suyun içine girdiğinizde bazı noktaların tamamen yumuşak kil olduğunu fark edebilirsiniz. Debisi de oldukça yüksek olan derenin içerisinde bulunan kayaçlarda akıntı etkisiyle kile dönüşmekte. Suyun aktığı yerde ise turkuaz havuzlar oluşmakta.

BAŞKONUŞ YAYLASI

Kahramanmaraş'ın en meşhur yeri neresi denilirse şüphesiz bu sorunun cevabı Başkonuş Yaylası olacaktır. Başkonuş yaylası uzun yıllar önce Erdoğanyılmaz ailesi tarafından satın alınmış. Uzun yıllar sadece aile üyeleri ve misafirleri tarafından doğal haliyle kullanılmaya başlanmış. Zaman geçtikçe ilgi artınca aile burayı bir işletmeye dönüştürüp Kahramanmaraş'ın tanıtımına katkıda bulunması amacıyla halka açmış. Doğanın korunmasına yönelik katı kurallarla yönetilen işletmenin ilk önceliği ise doğal yaşamın devamlılığının olması.

Yaylanın bulunduğu alanın en yüksek rakımlı bölgesi 1900 metre olarak geçiyor. Son yıllarda yaşanan iklim değişiklikleri sebebiyle bu yıl daha az kar yağan yayla normal zamanda yılın 3-4 ayı kara teslim bir şekilde kış severleri ağırlıyor. Yaylanın merkezinde bulunan tesislerde küçük bir kızak pisti bulunuyor. Kayak için elverişli bir nokta değil burası. Daha çok ailece eğlenilecek bir kar merkezi diyebiliriz.

Yaylada en çok tercih etkinliklerden biri de yukarı yaylalara ve zirveye yapılan yürüyüşler. Özellikle kış zamanı yapılan kar yürüyüşleri ile doğayı içinize çekebiliyorsunuz. Kış zamanı buradaki kar yüksekliği yer yer 2 metreyi geçebiliyor. Doğa yürüyüşlerinde birçok alternatif rota bulunuyor. Bunlardan en çok tercih edileni ise Sersem Yaylası yürüyüş rotası. Bu yaylaya yaklaşık 45 dakikalık yürüyüşle ulaşabiliyorsunuz. Bu yaylaların hepsinde ateş yakmak, mangal yakmak ve konaklamak yasak.

Başkonuş Yaylasının en önemli özelliklerinden biri de buradaki yaban hayatı çeşitliliğinin Türkiye'deki en zengin yerlerden biri olması. Onlarca türün bir arada yaşadığı yerdeki yaban hayatını ise fotoğrafçı Melikşah Nacar fotokapanlarla kayıt altına alıyor. Bu kayıtlarda birçok geyik türü, porsuk, domuz, ceylan ve birçok yabani tür bulunmakta.

BAŞKONUŞ YAYLASINDA KONAKLAMA

Andırın bölgesinde konaklama imkanları Başkonuş Yaylası dışında oldukça sınırlı. Andırın ilçe merkezine yaklaşık yarım saat mesafede bulunan yaylada, orman evlerinde veya çadır-karavan kamp alanlarında konaklayabilmektesiniz. Çadır ve karavan kampları ise yalnızca belirlenmiş sınırlı sayıdaki alanda yapılabilmekte. Doğanın korunması amacıyla belirli bir kontenjan bulunmakta. Bölgedeki hayvan topluluklarının gürültü ve doğa kirliliği sebebiyle bölgeden uzaklaşmasını engellemek adına da akşamları ses konusuna da ayrıca dikkat edildiğini hatırlatmak gerekiyor. Son olarak yayla içerisinde her türlü yeme-içme, wc ve duş imkanları da bulunuyor.

ANDIRIN'A NASIL GİDİLİR?

Andırın ilk başta da bahsettiğimiz gibi Türkiye'nin en uzak ilçelerinden biri ünvanına sahip olsa da gitmek yine de o kadar zor değil. Eğer Andırın'a hava yolu kullanarak gitmek isterseniz bu da mümkün. Andırın'a en yakın olan havalimanı 1.5 saat mesafede bulunan Kahramanmaraş Havalimanı. Andırın, Adana Havalimanına ve Gaziantep Havalimanlarına da 2.5 saat mesafede bulunuyor.

Karayolu ile gelmek için ise Adana yönünden gelecek olanlar Kozan kavşağını, Kayseri yönünden gelecek olanlar Göksun yolunu ve Kahramanmaraş istikametinden gelecek olanlar ise Göksun yolu üzerinde yapılan yeni yoldaki çıkışı kullanabilirler. Bu istikametten gelecek olanların tünellerin sonundaki tabelaları kaçırmaması gerekiyor. Toplu taşıma ile gelecek olanların ise tek alternatifi öncelikle Kahramanmaraş'a gelmesi.

Andırın'ın bazı merkezlere olan uzaklıkları ise şöyle ;

- Kahramanmaraş 80 km
- Adana 150 km
- Gaziantep 160 km
- Kayseri 250 km
- Ankara 600 km
- İstanbul 1020 km
- İzmir 1040 km


.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber