HAGB cezası alan bir kişi polis, bekçi ve asker olabilir mi?

Hakkında taksirli suçtan HAGB kararı verilen kişi polis, asker, bekçi olabilir mi?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 21 Aralık 2021 10:04, Son Güncelleme : 13 Aralık 2021 16:43
HAGB cezası alan bir kişi polis, bekçi ve asker olabilir mi?

Çok uzun zamandır araştırdığım ve halen net bir cevap alamadığım bir sorum var. Taksirli ölüme sebebiyet olma durumundan bir sene sekiz ay ceza aldım ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildi. Ben asker, polis, bekçi gibi mesleklere başvuru da bulunmak istiyorum ve bu talihsiz olay önüme çıkacak diye korkuyorum. Bu durum ilgili kadrolara atanmaya engel midir?

Türk Silahlı Kuvvetleri ile Emniyet Genel Müdürlüğünün subay, astsubay, polis ve bekçi alımlarında aranacak şartlar kendi mevzuatlarında özel olarak belirlenmiştir. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanununa göre söz konusu mesleklere personel alımlarında ayrıca hem arşiv araştırması hem de güvenlik soruşturması yapılması zorunludur.

Hem Polis Meslek Yüksekokulları Giriş Yönetmeliği hem de Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliğinde mahkumiyet şartıyla ilgili olarak; "26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin;

1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahküm olmamak,

2) Affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahküm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak" hükümleri yer almaktadır.

Bekçiler bakımından ise bekçiliğe alım şartları 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu ile Çarşı ve Mahalle Bekçiliğine Giriş Sınavı Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Kanunun 3. maddesinde çarşı ve mahalle bekçisi olarak istihdam edileceklerde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan genel şartlar ile İçişleri Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenen eğitim, yaş, sağlık ve fiziki yeterlilik gibi özel şartlar aranacağı hükme bağlanmıştır.

657 sayılı Kanunun 48. maddesinde kasten işlenen bir suçtan dolayı 1 yıl ve üzeri mahkumiyet memurluğa engel olmakla birlikte Yönetmelik ağır hapis veya altı aydan fazla hapis cezasını bekçi olarak atanmaya engel kabul etmiştir. Mahkumiyet koşulu dışında polisliğe girişte olduğu gibi alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı nedeniyle tedavi görmüş veya görüyor olmak da bekçi olmaya engeldir. Yönetmelik ile getirilen ilave şartların 7245 sayılı Kanunda verilen yetkinin dışına çıktığı, bu yönüyle Yönetmelik hükmünün, dayanağı olan Kanuna aykırı olduğunu değerlendirmekteyiz.

Görüleceği üzere hem polis, hem de bekçi alımlarında mahkumiyet koşulu olarak kasten işlenen suçlardan alınan mahkumiyetler dikkate alınmış olup, taksirli suçlar kapsam dışında tutulmuştur. Buna göre taksirli suçlardan mahkumiyet alınmış olması polis ve bekçi olmaya engel oluşturmamaktadır.

Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde subay ve astsubay olarak görev almak isteyenlerde aranacak şartlar ise Kurumun internet sitesinde yer almakta olup, buna göre adayların taksirli suçlar hariç olmak üzere; affa veya zamanaşımına uğramış yahut para cezasına çevrilmiş veya ertelenmiş, hükümlülüklerine ilişkin kayıtları adli sicilden çıkartılmış olsa bile, bir cürümden hükümlü bulunmaması veya soruşturma altında olmaması gerekmektedir. Bu kapsamda taksirle işlenen suçlar sebebiyle alınan mahkumiyet subay ve astsubaylığa başvuru için engel değildir.

657 sayılı Kanunun 48. maddesinde de mahkumiyet hükmünün memur olarak atanmaya engel teşkil edebilmesi için temel ayrım mahkumiyetin kasten işlenen bir suç sebebiyle alınmış olmasıdır. Taksirle işlenen suçlar sebebiyle alınan hürriyeti bağlayıcı cezalar memur olarak atanmaya engel değildir.

Diğer taraftan, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanununa göre subay, astsubay, polis ve bekçi olarak atanmada güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının birlikte yapılması gerekmekte olup, kişinin adli sicil kaydı ile kişi hakkındaki kesinleşmiş mahkeme kararları, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar ve kişi hakkında devam eden veya sonuçlanmış olan soruşturma ya da kovuşturma kapsamındaki olgular güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında tespit edilecektir. Bu şekilde elde edilen ve yorum içermeyen olgusal veriler, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlerce ilgili kurum ve kuruluş bünyesinde kurulan Değerlendirme Komisyonuna iletilecek, Değerlendirme Komisyonu kendisine iletilen verilere ilişkin nesnel ve gerekçeli değerlendirmelerini yazılı olarak atamaya yetkili amire sunacaktır.

Sonuç olarak taksirle işlenen suçlar sebebiyle alınan mahkumiyet hükmünün subay, astsubay, bekçi ve polis alımlarına başvuruya engel olmadığını, bu durumdakilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmalarının da olumlu sonuçlanması halinde ilgili görevlere atanabileceklerini değerlendirmekteyiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber