Sağlık birimleri önce birleşecek sonra bölünecek

Haber Giriş : 04 Ekim 2004 14:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hükümetin iki yasa önerisi, gerekçeleri itibariyle sağlık sektörüne yönelik kaygıları arttırıyor. Yasalardan biri, Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen ve büyük tartışmalara yol açan Kamu Yönetimi Temel Kanunu, diğeri ise kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık birimlerinin, Sağlık Bakanlığı'na devrini öngören kanun taslağı. Taslağa göre tüm kamu kurum ve kuruluşlarına ait hastaneler, sağlık evleri, sağlık ocakları, sağlık merkezleri, dispanserler ile sağlık hizmeti sunan bütün birimler, buralarda çalışan personel, taşınır ve taşınmaz mallar, her türlü hak ve yükümlülükleri ve bütçe ödenekleriyle birlikte bedelsiz olarak Sağlık Bakanlığı'na devredilecek. Taslakta uygulamanın gerekçesi, sağlık kuruluşlarının tek elden hizmet sunmasının, kaynakların daha etkin ve verimli kullanılmasını sağlayacağı şeklinde belirtiliyor. Oysa Cumhurbaşkanı tarafından bazı maddeleri veto edilen ve yasalaşması beklenen Kamu Yönetimi Temel Kanunu'nda, Sağlık Bakanlığı'nın, sağlık hizmetlerinden tamamen çekilmesi ve hizmetlerin yerel yönetimlere devredilmesi öngörülüyor.

Her ikisininde yasalaşması halinde, sağlık hizmetlerinde ilginç bir durum yaşanacak. SSK hastanelerinin de içinde olduğu, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının sağlık birimleri, önce Sağlık Bakanlığı'na geçecek. Ardından da Sağlık Bakanlığı tüm hizmetlerini, yerel yönetimlere; İl Özel İdareleri'ne devredecek. Yani hükümet, sağlık birimlerini önce birleştirecek, sonra tekrar bölecek.

SSK'LAR YEREL YÖNETİM YOLCUSU

SSK'ya bağlı hastane ve sağlık birimlerinin, Sağlık Bakanlığı'na geçmesini öngören yasa tasarısı, buralarda görev yapan ve bu hizmetlerden faydalanan yüz binlerce kişiyi yakından ilgilendiriyor. Meslek odaları, işçi ve memur sendikaları temsilcileri, bu tasarıyı AKP Hükümeti'nin 'sağlığı özelleştirme çalışmalarının' bir parçası olarak görüyor ve 'kabul edilmesi mümkün' olmayan bir uygulama olarak değerlendiriyor.

CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu:

Bir yasal düzenlemeyle SSK'nın mal varlıklarının Sağlık Bakanlığı'na devri Anayasa'ya aykırı. Daha önce Anayasa Mahkemesi'nin verdiği benzer kararlar vardır. Nasıl bir özel şahsın mal varlığı başka bir yere izinsiz devredilemezse SSK'nınkilerde devredilemez. Bunun mümkün olabilmesi için ya Anayasa'yı değiştirmeniz gerekir ya da SSK Yönetim Kurulu'nun bu devri onaylaması gerekir. Taslağın bir görünen bir de görünmeyen amacı var. Görünen amaç; daha iyi bir sağlık sistemi yaratmak. Görünmeyen ise SSK'nın sağlık ünitelerini elinden alarak tüm hastaneleri Bakanlık bünyesinde toplamak. Bazı illerde SSK hastaneleri çok yoğun durumda. Hükümet bu yolla, bu sorunları çözmüş gibi göstermeye çalıçacak.

Sağlık Emekçileri Sendikası Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul :

Sendika olarak tüm sağlık kuruluşlarının tek elden yönetilmesinden yanayız. Ancak bunun olabilmesi için sağlığın bir hak olduğu kabul edilmeli ve tüm sağlık hizmetlerinin finansmanı genel bütçeden karşılanmalıdır. Türkiye'de böyle bir uygulama yok. Özellikle bu tasarıdaki kritik nokta SSK'ların durumudur. SSK devletin kurumu ya da mülkiyeti devlete ait olan bir kurum değildir. SSK, işçilerin primleriyle kurulmuştur, onlara sormadan bu kurumun devredilmesi hukuka aykırıdır. SSK, sağlık çalışanlarının yüzde 20'siyle Türkiye nüfusunun yüzde 50'sine hizmet vermektedir. Sağlık Bakanlığı'nın 70-80 bin personel açığı vardır. İki kurumda da eleman açığı varken, ikisinin birleştirilmesiyle sorunlar nasıl çözülebilir? Hazırlanan tasarının gerekçesinde tek elden denetlenmesi deniliyor ama bu gerçek bir niyet değil. Çünkü Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği, Kamu Yönetimi Temel Kanunu'nda, sağlık hizmetlerinin 81 ildeki yerel yönetime devri sözkonusu. SSK'lar devredildiğinde, onlar da dışarıdan hizmet almak zorunda kalacaklar ve giderleri 2-3 kat artacak.

KESK Genel Başkanı Sami Evren:

Yapılmak istenen, tüm toplumun sosyal güvenliğini tehdit eden bir uygulamadır. Önemli olan kamusal hizmetin niteliğidir. Hükümet, piyasa koşullarına uygun bir yapılanmayı öngörüyor. Nitelikli bir kamusal hizmet tasarlanmalı ve sosyal güvenlik sistemi halk yararına düzenlenmelidir. Burada tamamen bir aldatmaca sözkonusudur. SSK'nın gerçek sahibi prim ödeyen insanlardır.
Birgün

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber