Erdoğan: Sosyal güvenlik sistemini bu haliyle sürdürmeye çalışmak Türkiye'ye ihanettir

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 31 Mart 2008 21:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin geleceğini ipotek altına alan ve çalışanlara da layık oldukları seviyede bir sosyal güvenlik standardı kazandıramayan Sosyal Güvenlik Sistemi'ni bu haliyle sürdürmeye çalışmanın Türkiye'ye ihanet olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün saat 20.00'de yapacağı "Ulusa Sesleniş" konuşmasında, özellikle Sosyal Güvenlik Yasası ile ilgili eleştirilere cevap verdi. Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti'nin kapatılmasına ilişkin dava dosyasını kabul etmesinden önce çekilen Ulusa Sesleniş Konuşması'nda kapatma davasına değinilmedi.

"HİÇBİR FARKLILIĞIMIZ, ORTAK HEDEFLER ETRAFINDA KENETLENMEMİZE ENGEL DEĞİL"

Mart ayı içerisinde kutlanan 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıldönümüne değinen Başbakan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünden geriye doğru bakıldığında kuruluş felsefesi ve çağdaşlaşma idealleri doğrultusunda çok önemli mesafeler kat ettiğini belirtti. Erdoğan, "Bugünden geleceğe doğru baktığımızdaysa çok daha umutlu bir tablo görüyoruz. 21. Yüzyıl, Türk Milleti'nin önüne tarihi imkân ve fırsatlar çıkarmaktadır. Güçlü ve müreffeh bir Türkiye idealimizi gerçekleştirmeye şimdi her zamankinden daha yakın bir noktada bulunuyoruz" dedi.

Türk milletini ortak duygu ve hedefler etrafında buluşmaya çağıran Başbakan Erdoğan, "Kenetlenmeyi başarmak mecburiyetindeyiz" diye konuştu.

Yaşam biçimleri, etnik kökenler, inanç ya da mezheplerin farklı olabileceğini belirten Başbakan Erdoğan, "Bu farklılıklarımız bizi zayıflatmak yerine aslında güçlendiren bir zenginlik kaynağıdır. Yeter ki, biz bu şuura sahip olalım. Tekrar söylüyorum, hiçbir farklılığımız, ortak hedefler etrafında kenetlenmemize, Cumhuriyetimizin nitelikleri ve milletimizin değerlerinde buluşup birleşmemize engel değildir, olamaz, olmamalıdır. Cumhuriyetimizin üzerinde yükseldiği temeller, bu ortak duygu ve hedeflerimizdir.

Gelin Çanakkale ruhu, İstiklal ruhu dediğimiz bu duygu birliğini hep diri tutalım, kaybetmeyelim, bize kaybettirmelerine de izin vermeyelim. Eğer, Cumhuriyetimizin kuruluş ideallerini, vatandaşlarımızın daha çok refah ve özgürlük taleplerini gerçekleştirebileceksek o da işte ancak bu ruhla mümkündür" diye konuştu.

"KİM BU MİLLETİN ÖNÜNÜ KESMEK İSTEMİŞSE, BUNU BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜRMEYİ DENEYEREK YAPTI"

Türkiye'nin büyük atılımlar geçekleştirdiği bütün dönemlerin birlik ve beraberlik sağlanan dönemler olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Bu sebeple, kim bu milletin önünü kesmek istemişse, kim bu ülkeye bir fenalık yapmak istemişse, bunu bizi birbirimize düşürmeyi deneyerek yapmıştır. Bugün de daima hazırlıklı, daima tedbirli, daima uyanık olmamız gereken tehlike budur" dedi.

Tarihin hiçbir döneminde Türk milletinin bu oyuna gelmediğini ve bugün de gelmeyeceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, milleti birbirine düşürmeye, hissiyatıyla oynamaya, bu ülkenin çok ağır sıkıntıları geride bırakarak kazandığı atılım gücünü, kalkınma iradesini baltalamaya çalışanlara da asla izin vermeyeceklerini söyledi.

"NEVRUZ'DA BARIŞ ÇAĞRILARI YAPANLARIN VANDALİZME ZEMİN HAZIRLAMALARI BÜYÜK ÇELİŞKİ"

Mart ayı içinde kutlanan Nevruz Bayramını değerlendiren Başbakan Erdoğan, Türkiye'yi millet olarak üzen kimi tatsız olayların yaşandığını ve Türk milletine birlik ve beraberliği, huzur ve neşeyi çok görenlerin bir kez daha bayram sevincine gölge düşürmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

"Bütün tahriklere rağmen bu kez de amaçlarına ulaşamadılar; inanıyorum ki, bundan sonra da ulaşamayacaklardır" diyen Başbakan Erdoğan, Nevruz'u bayram yerine kavga gününe dönüştürmeye çalışanların her fırsatta barış çağrıları yapanlar, bayram gününde kin ve nefreti yücelten, masum insanların can ve mallarına kast eden bir vandalizme zemin hazırlamalarının da büyük bir çelişki olduğunu söyledi.

Erdoğan, "Unutmamalıyız ki bu günler, birliğin, beraberliğin, kardeşliğin her zamankinden daha çok öne çıkması gereken günlerdir. Gelecek nevruzlarda, asla hak etmediğimiz bu vandalizm görüntülerini bir daha hiç yaşamamayı diliyorum" diye konuştu.

"SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİ BU HALİYLE SÜRDÜRMEYE ÇALIŞMAK TÜRKİYE'YE İHANETTİR"

Kamuoyunda sıkça tartışılan Sosyal Güvenlik Yasası'na değinen Başbakan Erdoğan, bu yasayı "yıllar boyunca popülist siyaset anlayışlarıyla rayından çıkarılan sosyal güvenlik sistemini sürdürülebilir, gerçekçi, akılcı bir yapıya kavuşturmak" için yaptıklarını söyledi.

Türkiye'nin mevcut sosyal güvenlik yapılanmasıyla gelecekte çok büyük sıkıntılar yaşayacağını, sistemden kaynaklanan açıkların bütçe imkânlarıyla kapatılmasının artık mümkün olmayacağı günlerin yaklaştığının bugünden belli olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin geleceğini ipotek altına alan ve çalışanlarımıza da layık oldukları seviyede bir sosyal güvenlik standardı kazandıramayan bir yapıyı bu haliyle sürdürmeye çalışmak Türkiye'ye ihanettir" dedi.

Sistemin bugüne kadar çok istismar edildiğini, ekonomik mantığını kaybettiğini ve büyüyen açığın yol açtığı zararların ekonominin dolayısıyla da milletin omuzlarına yüklendiğini dile getiren Erdoğan, "Böylesine ağır bir yükü, böylesine yüklü bir faturayı sadece Türkiye ekonomisinin değil, dünyanın hiçbir ekonomisinin kaldırması mümkün değildir" diye konuştu. Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti:

"Sonunda bu fatura kime geliyor, gene milletime geliyor. Ama bunu açık, net anlatmıyorlar. Bu açıklar aynı hızla büyürse ve Türkiye zarardan bir an önce dönmezse sadece sosyal güvenlik sistemimiz değil, ekonomik yapımız da iflasa doğru sürüklenecektir. Bu şartlar altında hükümet olarak bu adımı atmazsak kendimizi Türkiye'ye zarar vermiş, dolayısıyla milletten aldığımız emanete ihanet etmiş hissederiz."

Kamuoyunda bir yanlış anlama olduğunu ifade eden Erdoğan, çalışanların ve emeklilerin durumlarında asla bir geriye gidiş olmayacağını vurguladı. Erdoğan, "Zaten kazanılan hakların geriye alınamayacağı ilkesi de Anayasa Mahkemesi kararıyla garanti altına alınmıştır. Yapılan spekülasyonların ya yanlış bilgilendirmeden, ya siyasi sebeplerden dolayı gerçeğe uzak düştüğünü görüyor, üzülüyoruz. Bu, hükümet olarak sadece bizim meselemiz değildir, Türkiye'nin meselesidir" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber