Uzmanından uyarı: Ağız kokusunu önlemek için dilin de temizlenmesi gerekir

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 21 Nisan 2008 22:36, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Memorial Hastanesi İç Hastalıkları Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Yavuz Baykal, anormal ağız kokusunun sosyal problemler yanında biyolojik problemlere de neden olabileceğini açıkladı. Baykal, "Anormal ağız kokusu bireylerin sosyal yaşantılarında kendilerine olan güvenlerinin kaybedilmesine yol açabilmektedir." dedi. Baykal, ağız kokusu sorunu yaşayanlara diş fırçalarken dilin de temizlenmesi tavsiyesinde bulundu.

Prof.Dr.Yavuz Baykal yapktığı açıklamada, ağız kokusunun nedenlerine ve önlenmediği takdirde oluşturabileceği rahatsızlıklara dikkat çekti. Baykal, diş fırçalamanın önemine işaret ederken dilin de temizlenmesinin büyük önem taşıdığını dile getirdi. Baykal, "Dil sırtında yerleşik olan bakteriyel birikimleri ortadan kaldırmak önemlidir. Bu nedenle birikim gösteren bakterileri kazıyıcı bir alet ile dil sırtının kazınması oldukça önemlidir. Ayrıca antiseptik gargaralar bakterilerin yeniden birikip çoğalmalarını engelleyebilir. Sakız çiğnemek salyanın debisini ve yapışkanlığını artırarak, dil sırtına yıkama etkisi oluşturur ve bakteri çoğalmasını kısmen engeller. Çinko içeren gargaralar daha fazla uçucu sülfür bileşikleri bağlar ve bu yüzden ağız kokusu tedavisinde faydalıdır. Uçucu sülfür bileşiklerini bloke eden diğer bir madde sodyum bikarbonatlı diş macundur. Hasta her gün diş fırçalamaya ve bu sırada dilini de fırçalamaya alışmalıdır. Özellikle dil kökünün sert ve güzel olarak fırçalanması gerekir."ifadelerini kullandı.

Ağız kokusunda altta yatan sebebin çoğunlukla dil çıkıntıları arasına yerleşen bakterilerin oluşturduğu uçucu sülfür bileşikleri olduğunu söyleyen Baykal, kötü ağız kokulu bireylerde bu miktarın çok daha yüksek olduğunu kaydetti. Ağızda yerleşmiş olan bu bakterilerin ağız kokusunun oluşmasında önemli rol oynadığını dile getiren Baykal, "Özellikle dilin en arka bölgesinde yerleşen mikroplar daha fazla koku yapar. Diğer taraftan, fazla sayıda bakteri, kötü hijyen, alkali ortam ve ağızda protein artıklarının bulunması kokuyu daha da artırır." dedi.

Ağız kokularının 3 başlıkta incelendiğini ve hepsinin tedavilerinin birbirinden farklı olduğunu anlatan Baykal, şunları dile getirdi: "Normal ağız kokusu: Her sağlıklı birey sabah uyandığında sindirim kanalında biriken gazlar veya dil sırtında çoğalan bakterilerin oluşturduğu uçucu sülfür bileşikleri sebebiyle ağız kokusu duyabilir. Özellikle proteinden zengin yiyecekler (et, balık, yumurta) daha fazla ağız kokusuna neden olmaktadır. Dil sırtını fırçalamak ve sürekli olmamak şartıyla klorheksidin veya çinko içeren ağız gargaraları kullanmak ve sakız çiğnemek bu durumu azaltabilir.

Anormal ağız kokusu: Ağız kokusu olan hastalar diş hekimine ağız kokusu şikayetiyle müracaat etmeyebilir. Ağızlarındaki çirkin kokunun ya farkında değil ya da tolere etmektedirler. Bu hastaların ancak yüzde 25'i diş hekimine müracaat eder. Genellikle ağızlarındaki kokuyu kabullenmişler ve anormal ağız kokusundan farklı bir şikayet ile diş hekimine müracaat ederler. Diş hekiminin uyarısı ile tedavi edilirler. Bazı hastalarda ise kendisinin değil, yakınlarının tespiti söz konusudur. Anormal ağız kokusu ağız içi veya ağız dışı kaynaklı olabilir.

Psikosomatik ağız kokusu: Böyle hastalarda yakınma olmasına rağmen aslında gerçek bir anormal ağız kokusu yoktur. Böyle hastaları patolojik anormal ağız kokusundan ayırmak zordur."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber