Danıştay, Doçentlik Kriterlerinde Ders Verme Şartını Karara Bağladı!
Danıştay Sekizinci Dairesi, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından doçentliğe başvuru için dört dönem ders vermiş olmak şartına yönelik itirazı karara bağladı!

Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 15 Haziran 2025 tarihli toplantısında alınan kararla, doçentlik şartları değiştirilmiştir. Yeni doçentlik kriterlerine göre, doçentliğe başvuru için eğitim öğretim faaliyetleri kapsamında adayların en az dört dönem ders vermiş olması şartı aranmıştır.
Sağlık alanındaki bir davacı tarafından yapılan başvuruda; kendisinin doktor olduğu, getirilen düzenleme ile sadece Tıp Fakültesinde değil herhangi bir fakültenin herhangi bir bölümünde 2 yıl ders verme şartının yeterli olduğu, bu düzenleme sonucunda çalıştığı işi bırakarak iki yıl düşük miktarda ücretle çalışmak zorunda bırakıldığını iddia ederek söz konusu kuralın iptalini talep etmiştir.
Danıştay Sekizinci Dairesi tarafından yapılan değerlendirmede; üniversitelerde çalışan akademisyenlerin araştırma, bilimsel faaliyette bulunmaları esas olmakla birlikte; birer eğitim merkezi konumunda olan bu kurumların hem lisans hem de lisansüstü öğrenci yetiştirmeleri de gerektiği, bu nedenle; asgari akademik tecrübe birikimine sahip olmaları amaçlanarak, akademik üretimde bilimsel nitelik ve kaliteyi artırmaya ve liyakatli personeli göreve getirmeye yönelik düzenleme yapılmış olduğuna dikkat çekerek davanın reddine karar vermiştir.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/5917
Karar No : 2025/201
DAVACI: ...
VEKİLİ: Av. ...
DAVALILAR : 1- ... Kurulu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Kurul Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU :Doçentlik Başvuru Şartlarına Yönelik Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 15/06/2023 tarih ve 2023.10.183 sayılı kararında (17/08/2023 tarih ve 12 sayılı oturumunda alınan karar ile güncellenen) Sağlık Bilimleri Temel Alanından yapılacak başvurularda eğitim öğretim faaliyetleri kapsamında 4 Dönem (2 Yıl) ders vermiş olmak şeklinde getirilen kriterin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :Davacı tarafından, tıp doktoru olduğu, getirilen düzenleme ile sadece Tıp Fakültesinde değil herhangi bir fakültenin herhangi bir bölümünde 2 yıl ders vermiş olmanın yeterli olacağı, bu nedenle düzenlemenin doçentlik alanı ile ilgili gelişimi hedeflemediği, akademik kadro ve unvanların birbirinden farklı kavramlar olduğu, unvan almanın kadro şartına bağlanamayacağı, düzenleme ile çalıştığı işi bırakarak 2 yıl düşük miktarda ücretle çalışmak zorunda bırakılacağı, yapılan değişikliğin Mart 2024 dönemi Doçentlik Başvurularında geçerli olması nedeniyle, düzenlemenin ilanı ile ilk başvuru tarihi arasında 2 yıl ders verme şartının fiilen sağlanmasının imkansız olduğu, bu nedenle düzenlemenin hukuki belirlilik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI :
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının Savunması : Usule ilişkin davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Esasa ilişkin ise; akademik unvana sahip olanların sadece bilimsel araştırma değil eğitim - öğretim faaliyeti de yürüttüğü, eğitim ve öğretim faaliyetinin de öncelikli ders anlatmayı kapsadığı, akademik unvanların gerektirdiği yükümlülükler arasında ders anlatmanın olduğu, özellikle mesleği akademisyenlik olmayıp lisansüstü eğitimini tamamlayan kişilerin, belli bir akademik tecrübe ve birikime sahip olmadan, üniversitede çalışmadan, yeterli ders verme ve araştırma yapma imkanına sahip olamadan doçentlik unvanı başvurusunda bulundukları, dava konusu düzenleme ile adayların asgari akademik tecrübeye sahip olmalarının amaçlandığı, düzenlemenin üst hukuk normlarına ve hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının Savunması : Dava konusu düzenlemenin uzun bilimsel çalışmalar sonucu bilimsel kaliteyi artırmak amacıyla getirildiği, doçent unvanına sahip olan kişilerin sadece bilimsel araştırma faaliyeti değil, eğitim - öğretim faaliyeti de yürüttüğü, eğitim ve öğretim faaliyetinin öncelikle ders anlatmayı kapsayan bir alan olduğu, 2547 sayılı Kanun'un "Unvanların korunması" başlıklı 29. maddesi gereğince doçent adaylarının doçent oldukları takdirde, unvanlarını kullanmalarının ancak yükseköğretim kurumlarında fiilen 2 yıl görev yapmaları halinde mümkün olduğu, düzenlemenin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ :...
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava; Doçentlik Başvuru Şartlarına Yönelik Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 15/06/2023 tarih ve 2023.10.183 sayılı kararında (17/08/2023 tarih ve 12 sayılı oturumunda alınan karar ile güncellenen) Sağlık Bilimleri Temel Alanından yapılacak başvurularda eğitim öğretim faaliyetleri kapsamında 4 Dönem (2 Yıl) ders vermiş olmak şeklinde getirilen kriterin iptali istemiyle açılmıştır.
Kamu idareleri, kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda düzenleyici işlemler çıkarma yetkisine sahiptirler. Hatta bu düzenleyici işlemleri de günün koşullarına ve kamu hizmetlerinin özelliklerine göre yeniden düzenleme ve değiştirme yetkisine sahiptirler.
Temel amacı faaliyetlerinde kamu yararını gerçekleştirmek olan idarenin, belli bir konuda karar alıp almama hususunda takdir yetkisine sahip olduğu tartışmasızdır. Düzenleyici işlemler bakımından idareye bu konuda yetki veren üst normlarda düzenlemenin içeriği itibarıyla belli bir sınır çizilmemesi durumunda, idarenin takdir yetkisi söz konusu olmaktadır.
Kendisine düzenleme yapma yetkisi tanınan idarece, düzenlemenin içeriğini belirleme konusundaki takdir yetkisinin Anayasa ve diğer üst normların çizdiği sınırlar içerisinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütleri gözetilerek kullanılması gerekmektedir.
Üniversitelerde profesör, doçent ve doktor öğretim üyeleri; bilimsel araştırma yapan, yaptıran, alanında ders veren ve öğrenci yetiştiren bilim insanları olup, bu unvanlara sahip olanlar, salt bilimsel araştırma faaliyeti değil, eğitim öğretim faaliyetlerini de yürütmektedirler. Akademik anlamda eğitim öğretim faaliyeti ise salt lisanüstü çalışma yaparak değil,belli bir birikim ve tecrübeyi de kapsamakta, bu birikim ve tecrübe de ders olarak anlatılmakla taçlanmaktadır.
Öte yandan; doçentlik unvanı için ders anlatma koşulunun istenmemesi halinde, özellikle mesleği akademisyenlik olmayan, ancak lisanüstü eğitimini tamamlayarak doktorasını tamamlayan kişilerin belli bir akademik birikim ve tecrübeye sahip olmadan ,üniversite ortamında çalışmadan, yeterli ders verme, araştırma yapma imkanına sahip olmadan doçentlik unvanı için başvuruda bulunmaları ve akabinde doçent olmaları sonucunu da doğuracaktır.
Bu nedenle; doçent unvanını taşıyan kişinin,bu unvanı aldığı bilim alanında hem ders anlatmada hem de araştırma yapma ve yaptırmada belli bir yetkinliğe sahip olan kişi olarak kabul edildiği göz önünde bulundurulduğunda, iş bu davaya konu olan doçentlik başvuru şartlarındaki değişiklik ile doçentlik başvurusunda bulunacak adaylarda asgari akademik tecrübe birikimine sahip olmaları amaçlanarak, akademik üretimde bilimsel nitelik ve kaliteyi artırmaya ve liyakatli personeli göreve getirmeye yönelik düzenleme yapılmış olduğu sonucuna varılarak, bu düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu da kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddinin gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 29/01/2025 tarihinde, davacı vekili Av. ...'nın ve davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı vekili Av.... ile davalı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı Av. ...'in geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Doçentlik Başvuru Şartlarına Yönelik Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 15/06/2023 tarih ve 2023.10.183 sayılı kararı ile (17/08/2023 tarih ve 12 sayılı oturumunda alınan karar ile güncellenen) Sağlık Bilimleri Temel Alanından yapılacak başvurularda eğitim öğretim faaliyetleri kapsamında 4 Dönem (2 Yıl) ders vermiş olmak şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacı tarafından; anılan düzenlemenin, doçentlik başvurusunda bulunacak adayların başvurmasını imkansız hale getirmeyi amaçladığı, imkan ve fırsat eşitliğini yok saydığı, eşitlik ilkesine ve ayrımcılık yasağına aykırı olduğu iddia edilerek iptaline karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN: Davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın usule yönelik iddiası kabul edilmeyerek işin esası incelendi:
ESAS YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Kanun'un "Yükseköğretim Kurulu" başlıklı 6. maddesinde - (Değişik: 2/12/1987 - KHK - 301/1 md.) a. Yükseköğretim Kurulu, tüm yükseköğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön veren, bu kanunla kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, bir kuruluştur. Yükseköğretim Kuruluna; Yükseköğretim Denetleme Kurulu ile gerekli planlama, araştırma, geliştirme, değerlendirme, bütçe, yatırım ve koordinasyon faaliyetleri ile ilgili birimler bağlıdır." hükmüne; "Yükseköğretim Kurulunun görevleri" başlıklı 7.maddesi - (Değişik: 17/8/1983 - 2880/3 md.) Yükseköğretim Kurulunun görevleri; a) Yükseköğretim kurumlarının bu Kanunda belirlenen amaç, hedef ve ilkeler doğrultusunda kurulması, geliştirilmesi, eğitim - öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve yükseköğretim alanlarının ihtiyaç duyduğu öğretim elemanlarının yurt içinde ve yurt dışında yetiştirilmesi için kısa ve uzun vadeli planlar hazırlamak, üniversitelere tahsis edilen kaynakların, bu plan ve programlar çerçevesinde etkili bir biçimde kullanılmasını gözetim ve denetim altında bulundurmak, b) Yükseköğretim kurumları arasında bu Kanunda belirlenen amaç, ilke ve hedefler doğrultusunda birleştirici, bütünleştirici, sürekli, ahenkli ve geliştirici işbirliği ve koordinasyonu sağlamak," hükmüne; "Üniversitelerarası Kurul" başlıklı 11.maddesinde "(3) Üniversitelerin tümünü ilgilendiren eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetleri ile ilgili yönetmelikleri hazırlamak veya görüş bildirmek" hükmü yer almıştır.
2547 sayılı Kanun'un "Doçentlik ve atama" başlıklı 24. maddesinde; a) Doçentlik başvuruları, Üniversitelerarası Kurulca belirlenen takvime göre yılda en az iki kez yapılır. Doçentlik başvuruları için aşağıdaki şartlar aranır: (1) Bir lisans diploması aldıktan sonra, doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak. (2) Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen merkezi bir yabancı dil sınavından en az elli beş puan veya uluslararası geçerliliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından buna denk bir puan almış olmak; doçentlik bilim alanının belli bir yabancı dille ilgili olması halinde ise bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek.(3) Üniversitelerarası Kurulun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından her bir bilim veya sanat disiplininin özellikleri dikkate alınarak belirlenecek yeterli sayı ve nitelikte özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak. b) Üniversitelerarası Kurul, adayın başvurduğu bilim veya sanat dalından beş kişilik bir jüri ve bu jüri için iki yedek üye tespit eder. İlgili bilim veya sanat dalında yeterli öğretim üyesinin bulunmaması halinde, jüri üç üye ile teşkil edilebilir. Doçentlik sınav jürisinde yer alan asıl ve yedek üyeler, adayın yayın ve çalışmalarını değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula gönderirler. Asıl üyelerin hukuken geçerli bir mazerete dayalı olarak raporunu verememesi halinde, yedek üyelerin raporları, sırasına göre değerlendirmeye esas alınır. (Değişik cümle: 15/4/2020-7243/2 md.) Jüri üyelikleri, jüri, değerlendirmeye esas alınan raporlar ve başvuru sonucu ilgililere elektronik ortamda erişime açılır ve bu bilgiler, erişime açıldığı tarihi izleyen beşinci gün ilgililere tebliğ edilmiş sayılır. c) Üniversitelerarası Kurulca yeterli yayın ve çalışmaya sahip olduğuna karar verilen adaya doçentlik unvanı verilir. ç) Doçentlik başvurularında adayların yayın ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. d) Yükseköğretim kurumları, doçent kadrosuna atama için, doçentlik unvanına sahip olmanın yanında Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim veya sanat disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. Yükseköğretim kurumlarının belirlediği ek koşullar arasında sözlü sınavın yer alması halinde bu sınav Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturulacak jürilerce yapılır. e) Doçentlik unvanına sahip olanlar yükseköğretim kurumları tarafından ilan edilen doçent kadrolarına başvurur. Doçent kadrosuna başvuran adayların durumlarını incelemek üzere rektör tarafından, varsa biri ilgili birim yöneticisi, en az biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör tespit edilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar." hükümlerine yer verilmiştir.
Aynı Kanunun "Unvanların korunması" başlıklı 29. maddesinde ise "Öğretim üyeleri, bu kanunda yazılı hükümler dışında kazanmış oldukları akademik unvanlardan yoksun bırakılamazlar. Başka bir işe geçmek, emekli olmak veya çekilmek ya da işten çekilmiş sayılmak yoluyla öğretim görevinden ayrılanlar, akademik unvanlarını taşıyabilirler. Ancak profesörlük, doçentlik veya doktor öğretim üyesi unvanlarını kazananlar her unvan dönemi içinde yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadıkları takdirde yükseköğretim kurumları dışındaki çalışmalarında bu unvanı kullanamazlar." hükmüne; "Yönetmelikler" başlıklı 65. maddesinde de "a. Aşağıdaki hususlar Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir:
.
(4) Bu kanun kapsamındaki yükseköğretim kurumlarında doktor öğretim üyeliğine, doçentlik ve profesörlüğe yükseltilme ve atanma işlemleri" hükmüne yer verilmiştir.
15/04/2018 tarih ve 30392 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Doçentlik Yönetmeliği'nin 3. maddesinde; "Doçentlik değerlendirmesi, Üniversitelerarası Kurulun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen bilim/sanat alanlarında adayın akademik yayın ve çalışmalarının incelenmesi çerçevesinde yapılır. Bilim/sanat alanlarındaki güncellemeler izleyen dönemde, doçentlik kriterlerindeki güncellemeler ise kabul edildikleri tarihten sonraki ikinci doçentlik başvuru döneminde uygulanır." hükmüne; "Başvuru zamanı, şartları ve usulleri başlıklı" 4. maddesinde "c) Üniversitelerarası Kurulun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından her bir bilim veya sanat disiplininin özellikleri dikkate alınarak belirlenecek asgari sayı ve nitelikte özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak" düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 15/06/2023 tarih ve 2023.10.183 sayılı kararı ile (17/08/2023 tarih ve 12 sayılı oturumunda alınan karar ile güncellenen) "Doçentlik Başvuru Kriterlerinde" yapılan düzenleme ile Sağlık Bilimleri Temel Alanından yapılacak başvurularda eğitim - öğretim faaliyetleri kapsamında doçent adaylarının doçentlik başvurusu yapabilmesi için, onüç (13) başlık halinde sayılan kriterler içerisinde beyan edilen eserlerin ve akademik faaliyetlerin başvuruda bulunan bilim alanı ile ilgili olması ve bu çalışmalardan en az doksan (90) puanın doktora unvanının alınmasından sonra gerçekleştirilen çalışmalardan ("3. Lisansüstü Tezlerden Üretilmiş Yayın" başlığından alınan puanlar hariç) elde edilmiş olması kaydıyla asgari yüz (100) puanın sağlanmış olması gerektiği belirtilmiş, "9. Eğitim - Öğretim" başlığı altında ise dönemlik programlarda 4 dönem, yıllık programlarda 2 yıl lisans ya da lisansüstü ders verme şartı getirilmiştir.
İdareler, normlar hiyerarşisine aykırı olmayacak şekilde, hizmet etkinliğinin sağlanması için gerekli önlemleri alma, bu kapsamda mevzuat değişikliği yapma hususunda takdir yetkisine sahiptir. Kamu hizmetlerinin hangi koşullar altında ve nasıl yürütüleceğini önceden saptamak her zaman mümkün olmadığı için, gelişen durumlara ayak uydurmak ve ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla düzenleyici işlemler üzerinde gerekli değişiklikleri yapma hususunda idarelerin takdir yetkisi bulunduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır.
İdareye tanınan bu takdir yetkisinin, idarenin keyfi olarak hareket edebileceği anlamına gelmeyeceği de izahtan varestedir. Takdir yetkisinin yargısal denetimi, bu yetkinin hukuka, eşitlik ilkesine ve kamu yararına uygun olup olmadığı ile sınırlıdır.
Dosyanın incelenmesinden; Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 15/06/2023 tarih ve 2023.10.183 sayılı kararı ile "Doktora veya uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra;
a) Dönemlik programlarda dört farklı yarıyılda lisans/lisansüstü dersi vermiş olmak
b) Yıllık programlarda iki farklı yılda lisans/lisansüstü dersi vermiş olmak
Bu madde kapsamında en az 2 puan almak zorunludur.
Bu maddeden en fazla 6 puan alınabilir.
Doktora veya eşdeğeri uzmanlık unvanının alınmasından sonra, yükseköğretim kurumlarında en az 2 yıl kadrolu öğretim elemanı olarak görev yapanlar 2 puan almış sayılır." şartının getirildiği, puan değerlerinin ise dönemlik veya yıllık programlarda ders verme açısından her biri için "1" olarak belirlendiği, akabinde 17/08/2023 tarih ve 2023.12.218 sayılı Genel Kurul kararı ile puan karşılıklarının her biri için ayrı ayrı "2" olarak belirlenmesine karar verildiği, davacı tarafından anılan düzenlemenin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Üniversitelerde görev alan profesör, doçent ve doktor öğretim üyeleri; bilimsel araştırma yapan, yaptıran, alanında ders veren ve öğrenci yetiştiren bilim insanlarıdır. Bu unvanlara sahip olanlar, salt bilimsel araştırma faaliyeti değil, eğitim öğretim faaliyetlerini de yürütmektedirler. Akademik anlamda eğitim öğretim faaliyeti ise salt lisanüstü çalışma yaparak değil,belli bir birikim ve tecrübeyi de kapsamaktadır.
Bununla birlikte; özellikle mesleği akademisyenlik olmayan, ancak lisanüstü eğitimini tamamlayarak doktorasını tamamlayan kişilerin belli bir akademik birikim ve tecrübeye sahip olmadan, üniversite ortamında çalışmadan, yeterli ders verme, araştırma yapma imkanına sahip olmadan doçentlik unvanı için başvuruda bulunmaları ve akabinde doçent olmaları sonucu da doğabilmektedir.
Üniversitelerin doçentlik kadrolarına atanma, görevde yükselme usulüne değil açıktan atanma usulüne tabiidir. Söz konusu kadroya atanma için gerekli olan yöntem 2547 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatta gösterilmiştir.
Bu nedenle üniversitelerin akademik kadrolarında görev almak isteyen doçent unvanlı kişilerin diğer şartları da taşımaları halinde akademik kadrolara atanabilecekleri açıktır.
Üniversitelerde çalışan akademisyenlerin araştırma, bilimsel faaliyette bulunmaları esas olmakla birlikte; birer eğitim merkezi konumunda olan bu kurumların hem lisans hem de lisansüstü öğrenci yetiştirmeleri de gerekmektedir.
Bu nedenle; asgari akademik tecrübe birikimine sahip olmaları amaçlanarak, akademik üretimde bilimsel nitelik ve kaliteyi artırmaya ve liyakatli personeli göreve getirmeye yönelik düzenleme yapılmış olduğu sonucuna varılarak, bu düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu, düzenlemenin takdir yetkisi sınırları dahilinde kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek yapıldığı anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam...-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
29/01/2025 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurulunun 15/06/2023 tarih ve 10 sayılı oturumunda alınan 2023.10.183 sayılı kararı ile kabul edilen Doçentlik Başvuru Şartları'nın Sağlık Bilimleri Temel Alanı kısmında, bu temel alandan doçentliğe başvuracak adaylardan istenilen bilimsel yayın ve çalışmalar 13 başlık halinde sayılarak bu çalışmalara verilecek puanlar belirlenmiş ve söz konusu çalışmalardan en az doksan (90) puanın doktora unvanının alınmasından sonra gerçekleştirilen çalışmalardan ("3. Lisansüstü Tezlerden Üretilmiş Yayın" başlığından alınan puanlar hariç) elde edilmiş olması kaydıyla asgari yüz (100) puanın sağlanmış olması gerektiği belirtilmiştir.
Sağlık Bilimleri Temel Alanının "9. Eğitim-Öğretim" başlıklı maddesinde ise, doktora veya uzmanlık eğitimi aldıktan sonra dönemlik programlarda dört yarıyıl lisans/lisansüstü ders vermenin karşılığı 1 puan, yıllık programlarda iki yıl lisans/lisansüstü ders vermenin karşılığı 1 puan olarak belirlenmiş ve bu madde kapsamında en az 2 puan almanın zorunlu olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, Sağlık Bilimleri Temel Alanından doçentliğe başvuracak adayların bu madde kapsamında 2 puan şartını sağlayabilmeleri için dönemlik programlarda sekiz yarıyıl veya yıllık programlarda dört yıl lisans ya da lisansüstü ders vermeleri zorunlu tutulmuştur.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurulunun 17/08/2023 tarih ve 12 sayılı oturumunda alınan 2023.12.218 sayılı kararı ile de, Sağlık Bilimleri Temel Alanının "9. Eğitim-Öğretim" başlıklı maddesi değiştirilmiş ve dava konusu halini almıştır. Düzenlemenin dava konusu halinde, dönemlik programlarda dört yarıyıl lisans/lisansüstü ders vermenin karşılığı 2 puan, yıllık programlarda iki yıl lisans/lisansüstü ders vermenin karşılığı 2 puan olarak belirlenmiş, bu madde kapsamında en az 2 puan almanın zorunlu olduğu belirtilmiştir. Böylece, Sağlık Bilimleri Temel Alanından doçentliğe başvuracak adayların bu madde kapsamında 2 puan şartını sağlayabilmeleri için dönemlik programlarda dört yarıyıl veya yıllık programlarda iki yıl lisans ya da lisansüstü ders vermeleri zorunlu hale gelmiştir.
Söz konusu düzenlemenin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurulunun 15/06/2023 tarih ve 10 sayılı oturumunda alınan 2023.10.183 sayılı kararı ile değiştirilmeden önceki halinde, bir dönem yüksek lisans, doktora veya doktoraya eşdeğer uzmanlık dersi vermenin karşılığı 3 puan, bir dönem önlisans veya lisans dersi vermenin karşılığı 2 puan olarak belirlendiği ve bu madde kapsamında en az 2 puan almanın zorunlu tutulduğu görüldüğünden, ders verme şartını sağlayabilmek için bir dönem önlisans veya lisans dersi vermenin yeterli olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından; eski düzenlemedeki bir dönem ders verme şartının dava konusu düzenleme ile dönemlik programlarda dört dönem veya yıllık programlarda iki yıl ders verme şeklinde değiştirilmesi nedeniyle yükseköğretim kurumlarında kadrolu olarak görev yapmayan adayların doçentliğe başvurmasının fiilen engellendiği ileri sürülmektedir.
Yükseköğretim kurumlarında kadrolu olarak görev yapan adaylar, kurumlarında iki yıl görev yapmaları halinde ders verme şartını sağlarken, Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde çalışan uzman hekimlerin kurumlarındaki faaliyetlerinin ders verme yükümlüğüne karşılık gelmediği ve bu şartı sağlayabilmeleri için herhangi bir devlet ya da vakıf üniversitesinde görevlendirme yoluyla dört dönem veya iki yıl ders vermeleri gerektiği anlaşılmaktadır. Bu adaylar tarafından ders verilecek bir üniversitenin bulunamaması veya Bakanlıkça görevlendirmenin yapılmaması halinde ise bu şartın sağlanamayacağı, dolayısıyla da doçentliğe başvuru yapılamayacağı görülmektedir. Ayrıca, özel hastane, özel sağlık kuruluşları veya kendi özel muayenehanesinde çalışan uzman hekimler yönünden de benzer durumların geçerli olduğu açıktır.
Bu nedenle, doçentlik başvuru şartları arasında yer alan ders verme şartının yükseköğretim kurumlarında kadrolu olarak görev yapmayan adaylar aleyhine zorlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
İdari işlemlerin bir sebebe ve gerekçeye dayalı olması hukukun genel ilkelerinden olup, bu ilke genel anlamda düzenleme veya işlem tesis eden idareyi, uyguladığı ve düzenleme yaptığı alanda, doğru ve anlamlı olgular ortaya koymaya ve bilimsel gerekçeleri tespit etmek suretiyle, bilimsel gerekçelere uygun hareket etmeye zorlar.
Uyuşmazlıkta; davalı idarece, dava konusu düzenlemenin amacının akademik unvanın niteliğinin artırılması ve kalitenin yükseltilmesi olduğu belirtilmekte ise de, söz konusu düzenlemenin bilimsel gerekçesinin ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurulunun 15/06/2023 tarih ve 10 sayılı oturumunda alınan 2023.10.183 sayılı kararı ile kabul edilen Doçentlik Başvuru Şartları'ndaki Sağlık Bilimleri Temel Alanından yapılacak başvurularda eğitim - öğretim faaliyetleri kapsamında 4 dönem (2 yıl) ders vermiş olmak şeklinde getirilen kriterde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği görüşü ile karşı yönde oluşan çoğunluk kararına katılmamaktayız.