Beşir Atalay'a yapılan vefasızlığa bir tepki de eski Rektör'den

Kırıkkale Üniversitesi eski Rektörü Ekrem Yıldız da, üniversitenin kurucu isimlerinden Prof. Dr. Beşir Atalay'ın adının merkez kampüsten gerekçesiz şekilde kaldırılmasına tepki gösterdi. Ekrem Yıldız üniversite senatosunun geçen hafta aldığı karar için "Açıklanması gereken vahim bir karar" dedi.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 07 Ağustos 2025 09:24, Son Güncelleme : 07 Ağustos 2025 09:28
Beşir Atalay'a yapılan vefasızlığa bir tepki de eski Rektör'den

Kırıkkale Üniversitesi Senatosu'nun geçen hafta, 2017 yılında merkez kampüse verilen "Prof. Dr. Beşir Atalay Kampüsü" adını kaldırarak yerine "Şehitler Kampüsü" ismini vermesi kamuoyunda yankı uyandırdı. Üniversitenin eski rektörü ve kurucu kadrolarından Prof. Dr. Ekrem Yıldız, alınan karara sert tepki gösterdi.

Beşir Atalay'ın adı sessiz sedasız silindi

Üniversitenin kurucu rektörü olan ve Türkiye'nin önemli siyaset ve akademi figürlerinden biri kabul edilen Prof. Dr. Beşir Atalay'ın isminin herhangi bir gerekçe gösterilmeden kaldırılması, hem akademik çevrelerde hem de kamuoyunda şaşkınlık ve eleştiriyle karşılandı. Yerel ve ulusal medyada geniş yankı bulan karara, sosyal medyada da çok sayıda kullanıcı "vefasızlık" tepkisi gösterdi.

Ekrem Yıldız: "İsmin silinmesi açıklanamaz, bu karar vefasızlıktır"

2000'li yıllarda üniversitenin rektörlüğünü yapmış olan Prof. Dr. Ekrem Yıldız, bir açıklama yayımlayarak kampüsten Atalay'ın isminin kaldırılmasının "vahim bir karar" olduğunu belirtti. Yıldız, Beşir Atalay'ın yalnızca kurucu rektörlük değil, sonrasında da üniversiteye yaptığı maddi ve manevi katkılarla büyük bir emeği olduğunu vurguladı.

Ayşe Böhürler'den Beşir Atalay Tepkisi: İtibarı Bir Rektörün Kararıyla Silinemez

Ekrem Yıldız açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Kurucu rektörümüz Sayın Beşir Atalay'ın isminin kampüsten kaldırılması 'öyle icap etti' gibi bir ifadeyle geçiştirilemez. Bu karar, vefasızlık kelimesinin bile hafif kalacağı, derin hesapların olduğu bir uygulamadır. Sayın Rektör, Atalay'ın desteğiyle rektör yardımcılığına atanmış bir isimken, bugün onun ismine tahammül edememektedir. Bu durum, yalnızca şahsi bir tercih değil, kamuoyuna açıklanması gereken bir sorumluluktur."

Beşir Atalay'ın İsmi Kampüsten Kaldırıldı: 'Vefasızlık' Tepkisi Büyüyor

"Kırıkkale Üniversitesi Atalay sayesinde ayağa kalktı"

Yıldız, Atalay'ın DPT'deki görevi sayesinde üniversiteye yüksek ödenekler kazandırdığını, altyapı ve eğitim binalarının büyük kısmının onun döneminde temellendiğini hatırlatarak, kampüse adının verilmesinin yerinde bir karar olduğunu savundu. "Üniversitemizin 12 fakültesinden 7'si onun döneminde kurulmuştur. Bu kadar katkının ardından ismini silmek tarihi bir haksızlıktır," diyen Yıldız, yapılanın sadece Atalay'a değil, kurucu kadrolara da saygısızlık olduğunu ifade etti.

"ODTÜ'de Kemal Kurdaş, Bilkent'te Doğramacı örnektir"

Açıklamada, Türkiye'de üniversite kampüslerine ve binalarına katkı sunanların isimlerinin verilmesinin yaygın bir uygulama olduğu belirtilerek, ODTÜ'de Kemal Kurdaş, Bilkent'te İhsan Doğramacı örnekleri hatırlatıldı. "Beşir Atalay ismi de bu uygulamaya uygun olarak verilmişti. Şimdi kaldırılması ideolojik ya da kişisel bir tercih midir?" sorusu yöneltildi.

Memur Sen Başkanı Ali Yalçın Beşir Atalay ismine yapılan müdahaleye tepki gösterdi

Kamuoyunda "gerekçe açıklansın" çağrısı

Kırıkkale Üniversitesi yönetimi, alınan bu kararla ilgili herhangi bir gerekçe açıklamadı. Üniversite çevrelerinde ve sosyal medyada "Bu karar hangi saikle alındı?", "Beşir Atalay ismi neden hedef alındı?", "Bir vefa kültürü neden yok ediliyor?" gibi tepkiler yükseliyor. Öğrenciler, akademisyenler ve Kırıkkale halkının da kararın yeniden gözden geçirilmesini beklediği belirtiliyor.

İşte Ekrem Yıldız'ın açıklamasının tam metni

KAMUOYUNA AÇIKLAMA

Kırıkkale Üniversitesi Senatosu, 2017 yılında Üniversite Merkez kampüsüne Üniversite Yönetim Kurulu kararı ile verilen Prof. Dr. Beşir ATALAY isminin kaldırılmasına ve kampüse Şehitler Kampüsü adının verilmesine karar vermiştir. Konu yerel, ulusal ve sosyal medya mecralarında geniş bir yankı uyandırmış ve çeşitli değerlendirme ve eleştiriler yapılmıştır.
2017 yılında konuyu gündeme alan ve Üniversite Yönetim Kurulu tarafından alınan kararda imzası bulunan o zamanın Üniversite Yönetiminin başkanı (Rektör) olarak kamuoyuna aşağıdaki açıklamaları yapma zarureti doğmuştur.
1989 yılında il olmasından üç yıl sonra 1992 de çıkarılan Kanunla kurulan Kırıkkale Üniversitesine Kurucu rektör olarak atanıp 1997 yılında irticai kadrolaşma bahanesiyle haksız yere hukuksuz bir şekilde görevden alınmasına kadar geçen 5 yıl içinde Sn. Hocamızın üniversitenin kurulup gelişmesi için gösterdiği çabalar ve bunların olumlu sonuçlarına, ilk eğitim öğretim yılından beri üniversitede bulunmuş ve 8 yılı rektör olarak 25 yıla yakın burada çalışmış bir öğretim üyesi olarak bizzat tanık olan birisiyim.
Türkiye'nin yüzölçümü en büyük kampüslerinden biri olan Üniversite sahasında kısa sürede kamulaştırma hizmetleri yapılıp Master Planını hazırlanarak; hızlı bir şekilde altyapı yatırımları ve eğitim öğretim binalarının inşaatlarına başlanmıştır. Kurucu Rektörümüz Prof. Dr. Beşir Atalay'ın Devlet Planlama Teşkilatındaki üst düzey görevlerinden dolayı aldığı yüksek yatırım ödenekleriyle, Kırıkkale'de hızla yapılaşan ve gelişen bir üniversite doğmuştur. Kuruluş Kanunda yer alan 4 Fakültenin 3 üne ilk öğretim yılında öğrenci alınarak eğitim öğretime başlanmıştır. Aynı zamanda Türkiye'nin seçkin bilim insanlarının Ankara'ya en yakın ilin üniversitesine getirilmesi, en iyi üniversitelerden mezun genç akademisyen adayı asistanların alınması yönünde yoğun çalışmalar yapılmıştır. Bu çabalar sonraki yıllarda meyvelerini vermiş o yılların Kırıkkale Üniversitesi, Türkiye'de adeta bir ekol olmuştur. Günümüzde Farklı üniversitelerde akademisyen olarak çalışan, aktif siyaset ve bürokraside önemli görevlerde bulunan çok sayıda Kırıkkale Üniversitesi mensubu bulunmaktadır.
Kuruluş Kanunda yer alan Fakültelere ilave olarak Eğitim Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Tıp Fakültesi hocamızın çalışmalarıyla kurulmuştur. Yani bugünkü 12 Fakültenin 7 si hocamızın rektörlüğü döneminde resmileştirilmiştir.
1997 yılında görevden alınmasından sonra atanan yeni yönetim, o zamanki konjonktürün tesiriyle, başarılı akademik kadroları hızlı şekilde tasfiye etmeye çalışmıştır. Sürgünler, soruşturmalar, görevden almalar sonucu üniversite dağıtılmaya çalışılmıştır. Öyle ki yurt dışında doktora yapmış mecburi hizmet yükümlüsü bazı öğretim üyeleri, tazminat borcunu ödeyerek üniversiteden ayrılmak zorunda kalmıştır.
2010 yılında Rektör olarak atanmamadan sonra, Sayın Beşir ATALAY hocamızın Bakanlar Kurulundaki önemli görevleri sırasında Üniversitemize büyük destek ve katkıları olmuştur. Alınan yüksek yatırım ödenekleriyle eğitim öğretim ve idari binalarımız hızla tamamlanmıştır. İlave kadro imkanları sağlanmıştır. Ayrıca bütçe dönemi içinde de ek mali ödenekler (Yatırımları Hızlandırma Ödeneği) sağlanmıştır. Bu imkanlarla 10 yıldır kaba inşaat halinde bekleyen Rektörlük binası, Tıp Fakültesinin iki hastanesi ve Morfoloji binası, Diş hekimliği Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi ve Veteriner Fakültelerinin 2 şer etap ikmal binaları, teknokent binası, Spor Kompleksi ve benzeri gibi devasa tesisler tamamlanmış ve hizmete alınmıştır. Ayrıca 2017 yılında inşaatına başlanan Merkezi Derslikler binası ve Kültür ve Kongre Merkezi için yeterli miktarda ödenek temin edilmiştir.
Tamamlanan yatırımlarla birlikte üniversitede kapalı alan büyüklüğü 2 kattan fazla artmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak aynı dönemde 2 Fakülte, 1 Yüksek Okul, 2 Meslek Yüksek Okulu ve 8 yeni Araştırma Merkezi kurulmuştur. Yeni Akademik birimlerle beraber mevcut akademik birimler içinde de yeni bölüm ve programlar açılmıştır. İkinci öğretim ve uzaktan öğretim programlarıyla birlikte 28 ön lisans, 28 Lisans, 37 Yüksek Lisans ve 24 doktora programı olmak üzere 117 yeni öğretim programı açılmıştır. Kuruluş döneminde olduğu gibi, sonraki olumlu gelişmelerde Sn. hocamız Beşir ATALAY maddi ve manevi desteği hep yanımızda olmuştur.
2017 yılında üniversite ana kapsının yeniden inşası sürecinde Kampüse bir isim verilmesi düşünülmüş; yukarda belirtilen katkı ve desteklerinden dolayı, kampüsümüze Sn. hocamızın adının verilmesi gündeme alınarak Üniversite Yönetim Kuruluna getirilmiş yapılan değerlendirme ve görüşmelerden sonra Prof. Dr. Beşir ATALAY isminin ana kampüse verilmesi kararlaştırılmıştır. Böyle bir karar ve isimlendirme konusunda Sayın Hocamızın bir ima ve isteği de olmamıştır. Esasen Üniversitelere maddi ve manevi katkıları olanların isimlerinin tesis bina ve kampüslere verilmesi ülkemizde ve dünyada var olan bir uygulamadır. ODTÜ kampüsünde Kemal KURDAŞ, Bilkent Üniversitesinde İhsan DOĞRAMACI, Yozgat Bozok Üniversitesinde Erdoğan AKDAĞ ve Bilal ŞAHİN, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde Dursun ODABAŞ isimlerinin kampüs, tesis veya birimlere ad olarak verilmesi akla gelen yakın örneklerdir.
Sn. hocamızın isminin kaldırılmasına Sn. Rektörün öncülük etmesi, Kırıkkale Üniversitesinin özellikle ilk dönemlerinde görev yapmış mensuplarınca büyük bir şaşkınlık ve üzüntü ile karşılanmıştır. Sn. Rektör, Üniversitenin ilk yıllarında kurucu rektörümüzle birlikte çalışmış, profesörlük kadrosu verilmediği için gittiği Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinden benim dönemimde Kırıkkale Üniversitesine kadrosuna tekrar alınmış ve Rektör Yardımcısı olarak atanmıştır. Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğüne atanma sürecinde teşvik ve desteklerini gördüğü Sn. Beşir ATALAY'ın ismine tahammülsüzlük göstermesi ve Senato kararıyla kampüsten silmesi, ''öyle icap etti'' ifadesi ile açıklanamayacak; vefasızlık kelimesinin hafif kalacağı vahim bir olaydır. Hangi saik, hesap ve beklentilerle böyle bir karara imza atılmış ise bunun Türkiye kamuoyuna açıklanması gerekir.

Prof. Dr. Ekrem YILDIZ
Emekli öğretim Üyesi
Kırıkkale Üniversitesi eski Rektörü

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber