Re'sen emekliliği mahkemece iptal edilen emniyet müdürünün tekrar emekli edilmesi hukuka aykırı bulundu
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığında birinci sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun geçici 27. maddesi uyarınca resen emekli edilmesine ilişkin işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine emeklilik durumu yeniden değerlendirilen davacının, tekrar 2015 yılı itibarıyla emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemi hukuka aykırı buldu.
İlk derece mahkemesi işlemi iptal etmişti.
Danıştay ise şu gerekçe ile kararı bozmuştur
Davalı idarece, davacının resen emekliye sevk edilip edilmeyeceği konusunda bölge idare mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler dikkate alınarak yeniden bir değerlendirme yapılacağından, doğrudan görevine başlatılması söz konusu olmayan davacının, bu aşamada parasal ve özlük hak kaybının varlığından söz edilemeyeceği anlaşıldığından, davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının ödenmesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
İstinaf: İşlemin hukuka aykırılığı yargı kararı ile ortaya konmuştur
Öte yandan, resen emekliye sevk edilecek personelin seçiminde kullanıldığı belirtilen ölçütlerin uygulanmasında eşit, objektif ve istikrarlı şekilde işlem tesis edildiğinin ortaya konulamadığı gerekçesi ile işlemin iptal edilmesine rağmen davalı idarece yargı kararlarının gereği yerine getirilmeksizin aynı işlemlerin yeniden tesis edilmesi karşısında, hukuka aykırılığı ortaya konulan işlem sonucu davacının yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesinin anayasal bir zorunluluktur.
İDDK'da aynı gerekçe ile istinaf kararını onamıştır
Bir idari işlemin yargı kararıyla iptal edilmesinin, işlemi tesis edildiği
andan başlayarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar
doğurduğu, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliliğini
sağladığı idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Bu nedenle idare, iptal
kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem yapmak, iptal edilen idari işlemden
doğan tüm sonuçları ortadan kaldırmak, idari işlemin hiç yapılmamış sayılması
ilkesinin gereği olarak önceki hukuki durumun geçerliğini sağlamakla yükümlüdür.
Bu kapsamda, Anayasa'nın 125. maddesi gereğince, yargı kararı ile hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi ve özlük haklarının iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2025/322
Karar No: 2025/1352
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığında birinci
sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat
Kanunu'nun geçici 27. maddesi uyarınca resen emekli edilmesine ilişkin işlemin
yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine emeklilik durumu yeniden değerlendirilen
davacının, tekrar 2015 yılı itibarıyla emekliye sevk edilmesine ilişkin Emniyet
Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının
iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının 17/04/2015 tarihinden itibaren
işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar
verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
Davacının ilk resen emekliye sevk işleminin yargı kararı ile iptal edildiği,
bu bakımdan, bahse konu emekliye sevk işleminin yargı kararında belirlenen kriterler
göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirilmesi gerektiği,
Uyuşmazlıkta, davacının görevinde yetersizliği, başarısızlığı, disiplinsizliği
veya hakkında açılmış herhangi bir disiplin ve ceza soruşturmasının bulunmadığı
hususları gözetildiğinde, Mahkeme kararı uyarınca yapılacak değerlendirmede,
davacı hakkında ortaya çıkan yeni ve hukuken kabul edilebilir bir sebep olmaksızın
ve resen emekliye sevk edilecek (resen emeklilik durumlarının devamına karar
verilecek) personelin seçiminde yargı kararında belirtilen ölçütlerin uygulanmasında
eşit, objektif ve istikrarlı şekilde işlem tesis edildiği somut bilgi ve belgelerle
ortaya konulmaksızın, davacının 2015 yılı itibarıyla emekliye sevk edilmesine
(resen emeklilik durumunun devamına) ilişkin karar verildiği anlaşıldığından,
davaya konu Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun ... tarih
ve ... sayılı kararının davacıya ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı,
Öte yandan, yukarıda belirtilen nedenlerle hukuka aykırı olduğu tespit edilen
işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının da Anayasa'nın
125. maddesi uyarınca ödenmesi gerektiği,
Kaldı ki, davacının mahrum kaldığı parasal haklarının her bir ay için ödeme
(tahakkuk) tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya
ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline,
davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının, 17/04/2015 tarihinden
mahrum kaldığı parasal haklarının her bir ay için ödeme (tahakkuk) tarihinden
itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararıyla;
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, dayandığı hukuki ve kanuni gerekçeleri
Dairelerince de uygun bulunan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını
gerektirecek nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar
verilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay Onikinci Dairesinin 15/10/2024 tarih ve E:2023/3693, K:2024/4146 sayılı
kararıyla;
Temyize konu kararın dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı bakımından,
temyiz isteminin kısmen reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının
onanmasına,
Kararın, yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının, 17/04/2015 tarihinden itibaren
her bir ay için ödeme (tahakkuk) tarihi esas alınarak hesaplanacak yasal faiziyle
birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmı bakımından ise,
Davalı idarece, davacının resen emekliye sevk edilip edilmeyeceği konusunda
bölge idare mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler dikkate alınarak yeniden
bir değerlendirme yapılacağından, doğrudan görevine başlatılması söz konusu
olmayan davacının, bu aşamada parasal ve özlük hak kaybının varlığından söz
edilemeyeceği anlaşıldığından, davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının
ödenmesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken,
dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının, 17/04/2015
tarihinden itibaren her bir ay için ödeme (tahakkuk) tarihi esas alınarak hesaplanacak
yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yönünde hüküm kurulmasında hukuka
uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin kısmen kabulü ile ... Bölge
İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının
bu kısmının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararıyla;
Anayasa'nın 125. maddesinde, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları
gidermekle yükümlü olduklarının kurala bağlandığı,
Bir idari işlemin yargı kararıyla iptal edilmesinin, işlemi yapıldığı andan
başlayarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar
doğurduğu; başka bir anlatımla işlemin kurulduğu tarihten önceki hukuki durumun
geçerliğini sağladığının idare hukukunun bilinen ilkelerinden olduğu, bu nedenle
idarenin, iptal kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem yapmak, iptal
edilen idari işlemden doğan tüm sonuçları ortadan kaldırmak, idari işlemin hiç
yapılmamış sayılması ilkesinin gereği olarak önceki hukuki durumun geçerliğini
sağlamakla yükümlü olduğu,
Öte yandan, resen emekliye sevk edilecek personelin seçiminde kullanıldığı belirtilen
ölçütlerin uygulanmasında eşit, objektif ve istikrarlı şekilde işlem tesis edildiğinin
ortaya konulamadığı gerekçesi ile işlemin iptal edilmesine rağmen davalı idarece
yargı kararlarının gereği yerine getirilmeksizin aynı işlemlerin yeniden tesis
edilmesi karşısında, hukuka aykırılığı ortaya konulan işlem sonucu davacının
yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesinin anayasal bir zorunluluk olduğu,
Bu kapsamda, Anayasa'nın 125. maddesi gereğince, yargı kararı ile hukuka aykırılığı
saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının
yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna
varıldığı gerekçesi eklenmek suretiyle İdare Mahkemesi kararının "davacının
yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının, 17/04/2015 tarihinden mahrum kaldığı
parasal haklarının her bir ay için ödeme (tahakkuk) tarihinden itibaren hesaplanacak
yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" ilişkin kısmına yönelik istinaf
başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
Davalı idareler tarafından, iptal kararı nedeniyle davacının resen emekliye
sevk edilip edilmeyeceği konusunda mahkeme kararında belirtilen gerekçeler dikkate
alınarak yeniden bir değerlendirme yapılacağından, doğrudan görevine başlatılması
söz konusu olmayan davacının, bu aşamada parasal hak kaybının varlığından söz
edilemeyeceğinden, yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi yönünde hüküm
kurulmasının kanuna ve usule aykırılık teşkil ettiği belirtilerek ısrar kararının
bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının gerekçe değiştirilerek onanması gerektiği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden
yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği
görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığında
birinci sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken, Emniyet Genel Müdürlüğü
Yüksek Değerlendirme Kurulunun ... tarih ... sayılı kararı ile 3201 sayılı Emniyet
Teşkilat Kanunu'nun geçici 27. maddesi uyarınca 2015 yılı itibarıyla resen emekliye
sevk edilmiştir.
Bu işleme karşı açtığı davada, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararı ile işlemin iptaline, parasal haklarının faiziyle birlikte ödenmesi
ve özlük haklarının iadesi istemleri bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
İptal kararı üzerine, davalı idarece yeniden yapılan değerlendirme sonucunda,
Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun ... tarih ve ... sayılı
kararı ile davacının 2015 yılı itibarıyla emekliye sevk edilmesi (resen emeklilik
durumunun devamı) yönünde karar alınmıştır.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasına göre, idare, kendi eylem ve işlemlerinden
doğan zararı ödemekle yükümlüdür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 1/a maddesinde, "1. Temyiz
incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu
hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa,
kararı, gerekçesini değiştirerek onar." kuralı bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa'nın 125. maddesinde, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları
gidermekle yükümlü oldukları kurala bağlanmıştır.
Bir idari işlemin yargı kararıyla iptal edilmesinin, işlemi tesis edildiği andan
başlayarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar
doğurduğu, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliliğini
sağladığı idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Bu nedenle idare, iptal kararının
amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem yapmak, iptal edilen idari işlemden doğan
tüm sonuçları ortadan kaldırmak, idari işlemin hiç yapılmamış sayılması ilkesinin
gereği olarak önceki hukuki durumun geçerliğini sağlamakla yükümlüdür.
Bu kapsamda, Anayasa'nın 125. maddesi gereğince, yargı kararı ile hukuka aykırılığı
saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının
yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi ve özlük haklarının
iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararının, davacının yoksun kaldığı parasal ve
özlük haklarının 17/04/2015 tarihinden mahrum kaldığı parasal haklarının her
bir ay için ödeme (tahakkuk) tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle
birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmına yönelik yapılan istinaf başvurusunun
reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararında sonucu itibarıyla
hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz isteminin reddine,
2. İdare Mahkemesi kararının, davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının
17/04/2015 tarihinden mahrum kaldığı parasal haklarının her bir ay için ödeme
(tahakkuk) tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya
ödenmesine ilişkin kısmına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare
Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare
Mahkemesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 18/06/2025 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyize konu ısrar kararının, Danıştay Onikinci Dairesinin 15/10/2024 tarih
ve E:2023/3693, K:2024/4146 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda
bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.