BBP Başkanlığı'na Yazıcıoğlu seçildi

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 09 Kasım 2008 16:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Büyük Birlik Partisi (BBP) 7. Olağan Büyük Kurultayı'nda Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu, yeniden genel başkanlığa seçildi.

BBP'ye kayıtlı 1104 delegeden 796'sı oy kullandı. 1 oyun geçersiz sayıldığı oylamada, Yazıcıoğlu 795 oy alarak yeniden genel başkanlığa seçildi. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, sonuçların açıklanmasının ardından teşekkür konuşması yaptı. Kurultaya gelemeyenlere selam götürülmesini isteyen Yazıcıoğlu, "Rüşvet kasalarından, yolsuzluk keselerinden, birtakım güç odaklarından elde edilmiş kolay kazançlar, rüzgarla gelenler rüzgarla giderler. Bize düşen karanlıktan şikayet etmek değil karanlığa mum yakmaktır. Yerel seçimlere şimdiden başlayarak gerçekten üzerimize düşeni hakkıyla yaptığımızda çoğunlukla ezilmiş olmayacağız." dedi.



BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu: "CHP din karşıtlığı üzerinden siyaset yapıyor"

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, CHP'yi sadece din karşıtlığı ve yasaklar üzerinden siyaset yapmakla suçladı.

Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) 7'nci Olağanüstü Kurultayı'nda konuşan Yazıcıoğlu, CHP'yi ve Deniz Baykal'ı isim vermeden sert bir dille eleştirdi. Yazıcıoğlu, "Devlet benim, halk benim, cumhuriyet benim, Atatürk benim, meclis benim diyor. Deli Dumrul misali köprü başında durmuşsun, statükonun verdiği imkanları kullanarak dur-geç yapıyorsun. Anayasayı değiştirtmem, özgürlükleri vermem diyorsun. O zaman niye milletten ana muhalefet görevini aldın? Sen Kimsin? Bela mısın?" dedi.

Kurultayda partililere seslenen Yazıcıoğlu, "Benimle gerekirse en çetin şartlarda birlikte yürümeye var mısınız? Milletimiz için fedakarlığa değil, gerekirse feda olmaya var mısınız? Vatanın ve milletin mukadderatını yine milletin azim ve kararlığı kurtaracaktır diyor musunuz?" diye sordu.

"Biz insanların dinine, ırkına, mezhebine bakmayız. Biz insanların insan olduğuna bakarız." diyen Yazıcıoğlu, şunları söyledi: "Yenilikçiliğin ve değişimin Soroz'suz ve Fuller'siz olabileceğine inanılmasını istiyorum. Ne 'ulusalcı' ne de 'küreselci' olmak zorunda değiliz. Bu iki yol dışında başka bir yolda ilerlemek zorundayız. Bu üçünü yol; anti emperyalist, demokratik, yerli, yenilikçi çizgidir. Milletimizin ve ülkemizin güvenliğini, özgürlüğünü, ve refahını sağlayacak; milliyetçi, maneviyatçı ve demokratik olan bu çizgide yürümek şarttır. Bu yolda birlikte yürümeye var mısınız?"

Türkiye'nin son 7 yıldır sürekli cari açık verdiğini ve 2008 yılının tamamına ilişkin cari açığın 51 milyar dolar civarında olmasının beklendiğine dikkat çeken Yazıcıoğlu, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002'de; 626 milyon dolar olan cari açığın sadece 2008 yılında, 2002'nin yaklaşık 80 katı arttığını belirtti. AK Parti'nin iktidarında ekonominin çarklarının borç yükü ile döndürülmekte olduğunu savunan Yazıcıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Günlük yaşantısını sürdürebilme mücadelesi veren vatandaş, her gün daha borçlu hale gelmektedir. Fakat vatandaşın gelir düzeyi, borçlanılan miktar kadar yükseliyor mu? Kesinlikle hayır. Kredi kartlarına sığınan vatandaşın bugün oluşturduğu toplam borç 30 milyar YTL' yi geçti. Faizleriyle birlikte 35 milyar YTL civarında bir borç var. Ülkenin kanayan başka bir yarası haline gelen ve AK Parti hükümetinin bu konuda hiçbir şey yapmadığı bir alan da tarımdır. Çiftçiler ürününü maliyetin altında satmak zorunda kaldı. Fındık üreticisi, pamuk üreticisi, çeltikçi, buğday üreticisi yani çiftçimiz borçlarını ödeyemedi. Tarlası, bağı, bahçesi, evi hacizlik oldu ve elinden alındı. Allah aşkına bu tablonun neresi pembe? Büyük Birlik Partisi iktidarında Türk tarımını ve çiftçisini doğru politikalarla ihya edeceğiz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber