Yanlış metot öğrencileri soğutuyor

Haber Giriş : 01 Aralık 2004 13:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necat Birinci, Türkçe'nin okullarda iyi öğretilememesinin en önde gelen nedeninin metot yanlışlığı olduğuna dikkat çekerek, Türkçe dersinin ilköğretim 4. sınıfa kadar söze ve sözlü, belli bir seviyeden sonra da kitaba ve gramere dayalı olarak verilmesi gerektiğini bildirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necat Birinci, yaptığı açıklamada, öğrencilerin Türkçe dersinde yanlış metotla eğitim almalarından dolayı yabancı dil eğitiminin verimli şekilde yapılamadığını vurguladı. Kendisinin Fransızca okuduğunu anlatan Birinci, "Fransızca gramerini çok iyi biliyorum ancak Fransızca'yı konuşamıyorum. Dolayısı ile Fransızca dili konusunda ölü bir bilgiye sahibim" diyerek, Türkçe'nin iyi öğretilmesinin önemli ve hassas bir konu olduğunu kaydetti. Birinci, Türkçe'nin yanlış öğretilmesiyle ilgili olarak şunları kaydetti;

"Türkçe'nin iyi öğretilememesinin nedenlerinden birisi Türkçe etrafından ilgi uyandıramama başarısızlığı ve metot yanlışlığıdır. Yoğun bir program içinde Türkçe dersinin verilme düşüncesi vardır. Türkçe'nin iyi öğretilebilmesi için Türkçe dersinin ilköğretim 4. sınıfa kadar en ağırlıklı ders olarak belli bir seviyeye kadar sözel ve sözlü, belli bir seviyeden sonra kitaba dayalı laboratuar dersi olarak ele alınması gerekir."

Türkçe'nin ilköğretimde belli bir sınıfa kadar diğer derslerin arasına sıkıştırıldığından şikayet eden Birinci, bu dönemde ana dersin Türkçe, diğer derslerin de Türkçe'ye paralel ve destekleyici hayat bilgisi, tarih ve coğrafya gibi dersler olması gerektiğinin altını çizdi. Öğrencilerin gramere boğularak, bu dersten soğutulduğunu bildiren Birinci, Türkçe ve Edebiyat konusunun yakında konunun uzmanlarca ele alınacağı bir toplantının gerçekleştirileceğini söyledi.

Birinci, okuma kültürü ve okullarda yaşanan uygulama sorunlarının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ele alınacağını açıklayarak, toplum olarak okumadığımız gibi okumasını da bilmediğimizi söyledi. Öğrenci ve öğretmenlere kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için bakanlığın daha önce başlattığı ortaöğretim öğrencilerine yönelik 100 eser okuma projesini hatırlatan Birinci, yapılacak çalışmalar konusunda bilgi verdi. Birinci, 100 temel eserin ardından şimdi de öğretmen ve öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmak için uzmanların bir araya geleceği bir toplantı düzenleneceğini kaydetti. Toplantının Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü'nce gerçekleştirileceği bilgisini vern Birinci, Başkent Öğretmenevi'nde 6 Aralık 2004 Pazartesi tarihinde geniş katılımlı bir programda sorun ve çözümlerin tartışılacağını kaydetti. Okuma alışkanlığının kazandırılmasında hangi metotların uygulanmasına ilişkin olarak iki oturum şeklinde yapılacak olan toplantıya Bilkent Üniversitesi'nden Öğretim Üyesi Talat Halman, Hürriyet Gazetesi yazarı Doğan Hızlan, Gazeteci- yazar Selim İleri'nin katılacağını belirten Birinci, ikinci oturumda Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Ramazan Kaplan ile Selçuk, Gazi, Yıldız Teknik, İstanbul ve Hacettepe Üniversiteleri'nden alanında uzman bilim adamlarının bilgiler vereceğini söyledi.

Toplantıda ele alınan konuların sorunlarına ilişkin çözüm ve önerilerin, birer rapor haline dönüştürülerek, elde edilen verilerin öğretmen eğitiminde kullanılacağını ve internetten eğitimcilere duyurulacağının altını çizen Birinci, okuma alışkanlığı kazandırılmasında kullanılan metotlar hakkında bilgi verdi. Bu metotların roman inceleme, sosyoloji, psikoloji, siyasi ve otobiyografik inceleme metotları olduğunu kaydeden Birinci, ortaöğretimde yapısal okuma metodunun geçerli olduğunu belirtti.

Birinci ayrıca eskiden evlerde kitap okuma saatlerinin olduğunu hatırlatarak, günümüzde ise bu zaman diliminin yerine televizyonların geçtiğini ve insanların televizyon başında saatlerce kalması nedeniyle kitap okumaktan uzaklaştığından yakındı.

iha

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber