Devlet bursuyla yabancı öğrenci okutma projesinde istenmeyen sonuç

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 09 Mart 2009 07:30, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

İsmail Küçükkaya'nın yazısı

Büyük vizyondan fiyaskoya

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir önceki hafta Tanzanya'ya gitmişti. Seyahat başlamadan önce Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile temas kuran Tanzanyalı bir grup, 'Sayın Gül'le ülkemizde tanışmak isteyenler var. Bunlar, Türk devletinin bursuyla Türkiye'de üniversite okumuş kişiler' demişler. Gezi planlamasına tanışma programı ilave edilmiş. Cumhurbaşkanı ile görüşenlerden birisi Tanzanya Savunma Bakanı'ymış, diğerleri de yine etkili görevlerdeki Tanzanyalılar.

Gül, bir zamanlar üniversitede okuyan ve şimdi Türkiye aşığı olan, önemli mevkilere gelmiş bu kişilerle karşılaşınca hem şaşırmış hem de sevinmiş. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Tanzanya dönüşünde YÖK başta diğer kurumlar temas kurmuş ve 'devlet bursuyla okuyanlar' hakkında ayrıntılı dokümanlar istemiş. Üç-dört gün önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e iletilen o raporlarda, 'büyük vizyondan fiyaskoya' diye tanımlayabileceğim hazin bir tablo yatıyor. Gül'ün de üzüldüğünü ve İsen'e, 'Hemen detaylı bir çalışma yapın. Nerede sorun çıkmış, çözüm nasıl bulunur?' diye talimat verdiğini öğrendiğim tablo şunu söylüyor:

39 bin öğrenciden sadece 8 bini mezun olabilmiş

Rahmetli Özal'ın büyük vizyonuyla başlayan ve Demirel'in Orta Asya hassasiyetiyle üst noktaya çıkan, bugüne dek tüm hükümetler tarafından sahip çıkılan 'devlet bursu ile yabancı öğrenci okutma' projesi 1992'de start almış. O günden bu yana 39 binin üzerinde yabancı öğrenciye Türkiye Cumhuriyeti imkanları ile burs verilmiş. Listede Türk Cumhuriyetleri ve Balkanlar olmak üzere, Afrika dahil bütün dünyadan öğrenciler yer alıyor. Türkiye'nin tanıtımı ve uzun vadeli etkinliği bakımından hayati bir fırsat olan bu öğrencilerden sadece 8 bini mezun olabilmiş. 31 binden fazlası üniversite programlarını tamamlayamadan Türkiye'den ayrılmak zorunda kalmış. Başarı yüzdesi çok düşük. Bence bu 'bürokratik fiyasyo'dan başka bir şey değil. Parti ayrımı gözetmeksizin devletin liderlerinin desteklediği bu büyük vizyon projesi, uygulamadaki aksaklıklar yüzünden istenen hedeflerin çok uzağında kalmış. Raporlardaki yüksek lisans ve doktora yapan öğrencisi sayısı komik. Mesela bütün bu öğrenciler içinde sadece 146 öğrenci doktora yapabilmiş. Oysa bürokrasi ne yapıp edip, sistemin aksayan yönlerini bulmalı, öğrencilerin başarılı olabilmesi için çareler üretmeliydi.

Mezun olan 8 bin öğrencinin de izi yok

Cumhurbaşkanı Gül ve Çankaya Köşkü bürokratları arasındaki bu konudaki toplantıda gündeme gelen ikinci soru işareti çok daha üzüntü verici. Bürokrasi, devletimizin kıt imkanlarından ayırdığı paralarla okuttuğu yabancı öğrencilerden mezun olan 8 bininin de nerede olduğunu, hangi pozisyonda bulunduğunu bilmiyor, iletişim numaralarına sahip değil. Bu kişiler aslında Türkiye gibi bir ülkenin 'soft power/yumuşak güç' anlamında en önemli avantajı olabilir. Eminim onların çoğu zaten Türkiye'nin elçisi gibi çalışıyorlardır ama böylesine bir imkan organize bir şekilde değerlendirilse daha iyi olmaz mı?

Köşk'ün beyin takımı şimdi bu konu üzerinde çalışıyor. Genel Sekreter Mustafa İsen önündeki raporları okuyor, analizler yaptırıyor, ilgilileri dinliyor ve bu konuda yeni politikaları uygulamak için alternatif çözüm önerileri hazırlatıyor. Sonra da Cumhurbaşkanı Gül'e iletilecek ve Gül'ün direktifleri yolunda devlet bursuyla yabancı okutma projesi yeni bir yörüngeye oturtulacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber