Türk-İş ve Hak-İş: İşsizlik sorununa çare bulunmalı!

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Mart 2009 16:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TÜRK-İŞ: İşsizlik felakete dönüşüyor

Türk-İş Yönetim Kurulu, işsiz sayısı arttıkça bu sorunun büyüdüğünü, gelir dağılımı sorunu derinleştiğini, yoksulluğun arttığını, bütün bunların Türk ekonomisi ve sosyal hayatı için büyük tehlike oluşturduğu belirterek, işsizliğin felakete dönüştüğünü kaydetti.

Türk-İş Yönetim Kurulu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan hane halkı iş gücü araştırmasının 2008 Aralık dönemi sonuçlarını değerlendirdi. Yapılan açıklamada, resmi rakamlara göre bir önceki yılda 10.6 olan işsizlik oranının Aralık 2008 sonu itibariyle 13.6'ya yükseldiği, işsizliğin 3 milyon 274 bin kişi ile ?Cumhuriyet tarihinin? en yüksek rakamına ulaştığı belirtilerek, veriler içinde en dikkat çekici olanın tarım dışı işsizlik oranının yüzde 17'yi aşması olduğu kaydedildi. Bunun, Türkiye'nin ekonomik bakımdan endüstri ve hizmetler sektöründe de hızla küçülmeye başladığının yeni bir ifadesi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, IMF programı çerçevesinde uygulanan sosyal ve ekonomik politikaların açık bir şekilde Türkiye'ye zarar verdiği vurgulandı.

?İŞSİZLİK TEMEL SORUN OLMA NİTELİĞİNİ KORUYOR?

İşsizliğin temel sorun olma niteliğini koruduğu ifade edilen açıklamaya şöyle devam edildi:

?İşsiz sayısı arttıkça bu sorun büyümekte, gelir dağılımı sorunu derinleşmekte, yoksulluk artmakta, genç işsizlik oranı yükselmekte, iş aramaktan vazgeçip işsizliği bir statü olarak kabul eden bir kesim oluşmakta, bütün bunlar Türk ekonomisi ve sosyal hayatı için büyük tehlike oluşturmakta, geleceğe olan ümitleri kırmakta, toplum sağlığını bozmaktadır. Türkiye ekonomisinin yaşadığı bu işsizlik sorununun önümüzdeki aylarda daha da derinleşeceği her gün kapanan fabrikalardan, indirilen kepenklerden anlaşılmaktadır. Bir yıllık toplam işsizlik oranının iş arama ümidini kaybedenlerle birlikte yüzde 20 sınırının üzerine çıkma eğilimi, Türkiye'nin nasıl bir felakete sürüklendiğinin göstergesidir.?

?TÜRKİYE GELECEĞİNİ KAYBETME TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA?

Bugün yaşanan ekonomik kriz ortamı içinde her dört gençten birisi işsiz olduğunu ve bu oranın giderek arttığı belirtilen açıklamada, Türkiye'nin ?geleceğini kaybetme tehlikesi? ile karşı karşıya olunduğu kaydedildi. Türkiye'yi yönetenlerin ekonomik kriz karşısında hala IMF ile yürüttükleri görüşmelere ümit bağlaması, kararsızlık içerisinde bulunması, önlem diye bir takım yetersiz tedbirlerle meseleyi geçiştireceğini sanmasının büyük bir talihsizlik olduğunu vurgulanan açıklamada, ?Ekonomik krizin işsizliği artırmasına izin verilmemelidir. Sadece sermaye kesiminden gelen şikayetlere çözüm arayarak; lüks konut satışlarını vergi dışı bırakarak; otomobil satışları üzerinden alınan vergileri düşürerek istenilen ölçüde istihdamı korumak mümkün olamayacaktır? denildi.

Türkiye bir an önce ulusal istihdam stratejisi uygulamasına geçmesi gerektiği anlatılan açıklamada, istihdamı artırmak için doğrudan ve dolaylı tüm tedbirlerin hayata geçirilmesi gerektiği kaydedildi. Açıklamada, sosyal ve ekonomik politikaların birbirinden bağımsız düşünüldükçe sorunun altından kalkılmasının mümkün olmadığı ifade edildi.


HAK-İŞ: İşsizliği düşürecek politikalar hayata geçirilmeli

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, ekonomideki yavaşlamanın işsizlik sorununun her geçen gün daha da büyümesine yol açtığını belirterek, ?Açıklanan rakamlar, Türkiye'nin birinci gündem maddesinin işsizlik olduğunu bir kez daha göstermiştir. Hızla istihdamı artıracak, işsizliği düşürecek yeni politikalar hayata geçirilmelidir? dedi.

Hak-İş Genel Başkanı Uslu, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı Aralık ayına ilişkin Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarını değerlendirdi. Uslu yaptığı açıklamada, ekonomi politikaları ile sosyal politikalar belirlenirken, istihdamın bu politikaların merkezine konulması gerektiğini vurguladı. Uslu, ?İşsizlikle mücadele ve istihdam stratejisi noktasında Avrupa Birliği'nin istihdam stratejisi bizim için önemli bir referanstır. Bu kapsamda işsizliğin yakıcı etkilerini azaltma konusunda, AB'nin benimsediği sigorta dallarından biri olan aile yardımı sigortası, mutlaka yeni bir sigorta kolu olarak Türkiye'de de uygulanmalıdır. İşsizlik ve açlık sorununu birbirinden ayırıp işsiz insanları düzenli gelir sistemi ile ekonomiye ve sosyal hayata entegre edip, bu şekilde yeni bir toplumsal dinamizm yaratabiliriz? dedi.

İşsizliğin azaltılması için işgücü piyasasına yönelik bazı düzenlemelerin de yapılması gerektiğini dile getiren Uslu, ?Esnek çalışma modelleri güvence boyutu dikkate alınarak, istihdamı artıracak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Kanuni çalışma sürelerinde mutlaka bir disiplin ve denetim sağlanmalıdır. İşsizlik Sigortası Fonundan yararlanma koşulları iyileştirilmeli, işsizlik ödeneği artırılmalı ve süresi yeniden gözden geçirilip uzatılmalıdır? önerilerini sıraladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber