Cemil Çiçek: Referandum, Anayasa değişikliği, erken seçim yok

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 08 Ocak 2010 09:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Murat Yetkin

sabah Ankara'nın siyasi gündemindeki önemli konu Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile görüşmesini Genelkurmay karargâhında yapacağının açıklanmasıydı.

Toplantının karargâhta yapılması, ilk anda akıllara asıl konunun PKK ile mücadele olduğunu getiriyordu; konu bu olduğunda asker her zaman özel korumalı ortamda brifing tercih ediyordu.

Başbakan'ın toplantıya Kürt açılımı koordinatörü- İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile gitmesi de bu bakışı güçlendiriyordu. Ancak Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in de ekipte olması, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik tertip kovuşturması ve Seferberlik Dairesi'nde süren aramanın da gündeme gelebileceği işareti olarak algılanıyordu.

Toplantı sonrasında Genelkurmay'ın kısa, ama ağırlığı ?İç güvenliğe' veren açıklaması kadar, Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu'nun toplantıya katılmadığı bilgisi de karargâh görüşmesindeki ağırlığın gerçekten PKK ile mücadele ve Kürt açılımında yoğunlaştığı şeklinde yorumlandı.

O sırada Meclis'te

Genelkurmay'da bu toplantı başladığı sırada Meclis'ten gelen bir açıklama Ankara'nın siyasi dikkatini bir anda oraya çevirdi.

AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ tarafından TBMM Başkanlığı'na verilen yazıda, Anayasa halkoyuna sunulmasındaki 120 gün hazırlık süresinin 45 güne indirilmesi konusunda yasa değişikliği öneriliyordu.

AK Parti grup yönetimine Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve AK Parti Genel Sekreteri İdris Naim Şahin de katılmış ve ?önümüzdeki dönem ele alınacak yasal düzenlemeler' görüşülmüştü.

Kürt açılımının gelip yasal ve Anayasal değişikliklere takıldığı, muhalefetin

erken seçim talebinde bulunmaya başladığı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yargı-yasama-yürütme toplantısında (Anayasa değişikliği de gerektiren) Yargı Reformu'nun ele alındığı ortamda verilen bu yasa değişikliği teklifi siyasi kulislerde sorulara yol açtı.

Acaba Erdoğan, Anayasa değişikliğini referandum yoluyla mı yapmak istiyordu? Acaba halkın önüne (2007'de yapılamadığı şekilde) referandum sandığıyla birlikte erken seçim sandığı da konulması mı planlanıyordu? Ya da AK Parti, Meclis'teki sandalye çokluğuna rağmen bazı netameli konuları referandumla halletmeyi mi planlıyordu? Bu teklif neden şimdi yapılıyordu?

Çiçek: Arkasında bir şey yok

Bu soruları, toplantının ardından telefonla görüşme fırsatı bulduğumuz Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'e sorunca şu yanıtları aldık:

* Bunlar ayrı zamanlarda gündeme gelen konular olmasına rağmen bugün gündeme geldiği için birlikte algılanması doğal; ama aralarında bir ilinti yok. Şimdi gündeme gelmesinin nedeni, zaman itibarıyladır. 2007'de (Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde-MY) seçim kararı verilmişken çıkarmak istedik, zaman yetmedi çıkaramadık. Şimdi ortam müsaitken çıkaralım dedik. 120 günlük sürede, konular siyasi hesaplaşmaya dönüşüyor; 45 gün süre yeterli diye düşünüyoruz. Daha önce, 1988'de ANAP döneminde mahalli idareler konusunda 45 gün sürenin uygulanmışlığı vardır.

* Bu düzenlemenin önünde, arkasında başka bir şey yok. Şu anda ortada referandum konusu yok. Ayrıca, hak ve özgürlükler konusunda referandum olmaz. Bu konularda referandum zaten düşünmeyiz.

?Anayasa değişikliği istiyoruz, ama'

* Anayasa değişikliği konusu şu an gündemimizde yok. Yapmak istemediğimizden değil. Tersine, Anayasa değişikliğini çok arzu etmemize rağmen, reel politika, Meclis aritmetiği buna izin vermiyor. Halen 336 milletvekilimiz var. CHP şu anda hiçbir Anayasa değişikliğine yanaşmıyor. MHP de ?CHP'yi ikna edin, öyle gelin' diyor. 330-367 arası oy referandum gerektiriyor. Ama referandum sadece bizim elimizde değil.

* Daha önce Anayasa'nın 10'uncu maddelerini 411 gibi yüksek bir oyla değiştirdik, Anayasa Mahkemesi'nden döndü. Anayasa değişikliği, sayısal değil, geniş uzlaşma işidir. Biz bunu Meclis'te yapacağız, geniş mutabakatla yapacağız. Şu an itibarıyla, biz bu yasa değişikliği teklifini yaparken, arkasından da Anayasa değişikliği getirelim diye aramızda bir konuşma yapmış değiliz. İstemediğimizden değil, koşullar uygun olmadığından...

?Erken seçim de yok'

* ?Bu Meclis'ten Anayasa değişikliği çıkmadığına göre, erken seçime gidip yeni Meclis'te mi çıkaracaksınız?' diye soruyorsunuz. Sizce çıkar mı? Çıkacak olsa, neden getirmeyelim? Milletin önüne neden bir hayali koyalım? Muhalefet yanaşsa, biz kendi hazırladığımız taslakları da gerekirse atar, yeniden başlarız.

* Ama bu nedenle bir erken seçimi de düşünmüyoruz. Muhalefet arzu ediyor diye

2010'da seçim olmaz. Hükümet kurmakta mı sıkıntı var, hükümet olmakta mı sıkıntı var? Zaten Anayasa değişikliği ile seçim süresini dört yıla indirip bir yıl öne aldık.

* Seçim, 2011 Haziran'ından önce yok. Bakın ben iki lafı tehlikeli bulurum. Biri af, biri seçim. Tüpten çıkan macun gibi... Halkta boşuna beklenti oluşturur. O nedenle siyasiler bu lafları sorumlulukla kullanmalı. Biz bu teklifi verirken erken seçim düşünerek vermedik.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber