Türkiye'deki konutların yüzde 40'ı oturulmayacak seviyede
Elazığ'ın Karakoçan ilçesi Başyurt beldesinde sabah saatlerinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, Türkiye'nin bu tür felaketlere karşı ne kadar hazır olduğu tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülke genelindeki konutların yüzde 40'ı kaçak, ruhsatsız ve oturulamayacak durumdaki yapılardan oluşuyor. Yapı kullanma izin belgesi baz alınırsa bu oran yüzde 67'ye çıkıyor. Ülkede 15 milyonluk konut stokunun ise en az yüzde 10'unun yenilenmesi yüzde 30'unun ise onarılması gerekiyor. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) tarafından yapılan bir başka araştırmaya göre ise proje aşaması dahil projelerin yüzde 91'inde tasarım, hesap ve çizim hataları bulunuyor.
Elazığ depremi ile ilgili değerlendirmede bulunan Samsun İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Tüfekçi, Karakoçan ilçesinin Türkiye'nin bu bölgede en fazla ve en büyük deprem üreten fay hattı Kuzey Anadolu Fay Hattı ile Doğu Anadolu Fay hattının kesişme noktasına çok yakın bir bölge olduğunu söyledi. O nedenle Elazığ'ın ikinci derece deprem bölgesinde olmasına rağmen çok kritik bir coğrafyada yer aldığını kaydetti. Türkiye'nin yüzde 98'inin deprem kuşağında olduğunu hatırlatan Tüfekçi, "Biz 1999 Marmara Depremi'nden beri deprem ne zaman veya ne şekilde olur diye tartıştık. Bilim adamları deprem kuşaklarını belirleyip fay hatlarının haritasını zaten çıkarmışlar. Biz depreme karşı nasıl konut, okul, hastane, köprü, yurt yapılabiliri araştırmalıydık. Elazığ depreminde hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına da sabır diliyorum." dedi.
Depremde binaların moloz yığını haline gelmesinin cinayet olduğunu vurgulayan Hüseyin Tüfekçi, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın çıkardığı yönetmeliklerle bina güçlendirme çalışmaları başlattığını ancak denetimlerin yetersiz olduğunu bildirdi. Tüfekçi, "Türkiye'de etkin bir yapı denetimi yok. 26 ilde yapı denetimi uygulanıyor ama bu illerde de çok etkin bir denetim söz konusu değil. Çok büyük gelişmeler var ama bu yeterli değil. Belediyelerde kadro ve ekipman yetersizliği var. Başımıza gelmedin tedbir almayı beceremiyoruz. İmar planları ve konut yaparken binaların deprem kuşaklarının uzağına inşa edilmeleri lazım. Çocuklarımıza ilk okuldan beri depremi, alınacak önlemleri ve onunla nasıl yaşamamız gerektiğini öğretmemiz gerek. Bunun yanında da depremle yaşamayı öğrenmemiz şart."şeklinde konuştu.
Türkiye'deki okul, hastane ve benzeri 77 bin 522 kamu binasından 764'ü, 32 bin okuldan 276'sı, 9 bin 503 hastaneden 55'inin güçlendirildiğinin altını çizen İMO Samsun Şube Başkanı Tüfekçi, aradaki farkların bir an önce kapatılması gerektiğini de sözlerine ekledi.